--- İÇERİK ---
Kırık Meal (Arapça) (1) Kırık Meal (Harekesiz) (1) Kırık Meal (Okunuş) (1) Kırık Meal (Transcript) (1) Abdulbaki Gölpınarlı (1) Abdullah Aydın (0) Adem Uğur (1) Ahmed Hulusi (1) Ahmet Davudoğlu (0) Ahmet Tekin (1) Ahmet Varol (1) Ali Arslan (0) Ali Bulaç (1) Ali Fikri Yavuz (1) Arabic1 (1) Arif Pamuk (0) Ayntabî Mehmet Efendi (0) Bahaeddin Sağlam (0) Bekir Sadak (1) Bir Heyet (0) Celal Yıldırım (1) Diyanet İşleri (1) Diyanet İşleri (eski) (1) Diyanet Vakfi (1) Diyanet Vakfı (1993) (0) Edip Yüksel (1) Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) (1) Elmalılı (sadeleştirilmiş) (1) Elmalılı Hamdi Yazır (1) Fizilal-il Kuran (1) Gültekin Onan (1) Hakkı Yılmaz (1) Hasan Basri Çantay (1) Hasan Tahsin Feyizli (0) Hayrat Neşriyat (1) Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay (0) Hüseyin Kaleli (0) İbni Kesir (1) İskender Evrenosoğlu (1) İsmail Mutlu, Şaban Döğen (0) Muhammed Esed (1) Mustafa İslamoğlu (1) Nedim Yılmaz (1) Ömer Nasuhi Bilmen (1) Ömer Öngüt (1) Ömer Rıza Doğrul (0) Şaban Piriş (1) Sozluk1 (1) Suat Yıldırım (1) Süleyman Ateş (1) Talat Koçyiğit (0) Tefhim-ul Kuran (1) Turkce1 (1) Turkce2 (1) Ümit Şimşek (1) Yaşar Nuri Öztürk (1) Ziya Kazıcı, Necip Taylan (0)
Herhangi bir yerinde
"FTHM" geçen ifadeler tarandı:
# "
F- " öntakısı olmadan
"THM" ifadesini tara (1:1). {F: böylece/ ohalde/ sonra/ artık ... için}
# "
FT- " öntakısı olmadan
"HM" ifadesini tara (1:1) {F: Böylece, sonra | T: dönmek}.
# "
-M " takısı olmadan
"FTH" ifadesini tara (1:1).
Kök
Arapça
Transcript
Okunuş
Türkçe
İngilizce
Pos
و ف ي|VFY توفتهم TVFTHM teveffethumu canlarını alırken take them in death 1x
و ف ي|VFY
توفتهم
TVFTHM
teveffethumu
canlarını alırken
take them in death
47:27
ف ت ي|FTY فاستفتهم FESTFTHM festeftihim şimdi onlara sor Then ask them, 2x
ف ت ي|FTY
فاستفتهم
FESTFTHM
festeftihim
şimdi onlara sor
Then ask them,
37:11
ف ت ي|FTY
فاستفتهم
FESTFTHM
festeftihim
şimdi onlara sor
Then ask them,
37:149
ع ر ف|ARF فلعرفتهم FLARFTHM fe leǎraftehum sen onları tanırdın and you would know them 1x
ع ر ف|ARF
فلعرفتهم
FLARFTHM
fe leǎraftehum
sen onları tanırdın
and you would know them
47:30