Bahaeddin Sağlam Meali |
|
Onlar sağır, dilsiz ve kördürler ve geri de dönemiyorlar.(2:18) | |
O fasıklar ki; Allah'a söz verdikten sonra o sözü bozarlar. Allah'ın iliştirilmesini emrettiği şeyi (sosyal ve evrensel bağları) keserler.(2:27) | |
Öyle huşû (huzur ve sükûn) duyanlar ki, Rabbleriyle karşılaşacaklarına ve kendilerinin Allah'a ait olup, O'na döneceklerine inanırlar.(2:46) | |
Öyle sabredenler ki, bir musibet başlarına geldiğinde: “Biz Allah'ın malıyız ve O'na döneceğiz.” derler.(2:156) | |
Bunlar için Rabblerinden bağışlanmalar ve rahmet (ikram) vardır. Ve bunlar doğru yolu bulanlardır.(2:157) | |
Allah da kendi izin ve iradesiyle, îmân edenleri, ihtilâf ettikleri konuların Hakk kısmına yöneltti.(2:213) | |