Celal Yıldırım Meali |
|
Güneş'e ve onun kuşluk vaktindeki parlak aydınlığına,(91:1) | |
(Güneş'ten ışık alıp) ona tabi' (uydu) olduğu zaman Ay'a,(91:2) | |
Güneşi açtığı zaman gündüze,(91:3) | |
Güneşi örtüp bürüdüğü zaman geceye,(91:4) | |
Göğe ve onu yapana,(91:5) | |
Yere ve onu yapıp döşeyene,(91:6) | |
Nefse ve onu düzenleyip biçimlendirene,(91:7) | |
Sonra da ona fenalıklarını ve (bunlardan) sakınmasını ilham edene yemîn olsun ki,(91:8) | |
Kendini (inkâr ve günah kirlerinden) arındıran kimse, korktuğundan kurtulup umduğuna ermiştir.(91:9) | |
Ve kendini (inkâr ve günah ile) örtüp (karanlıklara) gömen kimse hüsrana uğramıştır.(91:10) | |
Semûd kavmi azgınlıkları yüzünden (peygamberi) yalanladılar.(91:11) | |
En haydut bedbahtları ileri atılınca, (yalanlama daha da hız kazanmıştı).(91:12) | |
Allah'ın peygamberi onlara: «Allah'ın (mu'cize olarak verdiği) devesine ve su içme sırasına dikkat edin, (ona sakın kötülükle dokunmayın)» dedi.(91:13) | |
Buna rağmen onlar, peygamberi yalanlayıp deveyi yere devirerek kestiler. Rabları da onlara, günahları sebebiyle azâb indirdi de yerle bir etti.(91:14) | |
O, bunun sonundan endişe de etmez, (çünkü her işi âdil, her hükmü mutlak hikmettir).(91:15) | |