Muhammed Esed Meali |
|
Ah! Apansız (gelen) bir bela!.(101:1) | |
Ne korkunçtur apansız (gelen) bela!(101:2) | |
Bilir misin nedir, nasıl olacaktır o apansız bela?(101:3) | |
(O,) insanların şaşkın vaziyette uçuşan pervanelere benzeyeceği Gün,(101:4) | |
ve dağların yumuşak yün topaklarını andıracağı Gün (vuku bulacaktır).(101:5) | |
O zaman, (iyiliklerinin) tartısı ağır basan(101:6) | |
kendisini mutlu bir hayat içinde bulacak;(101:7) | |
tartısı hafif gelen ise(101:8) | |
bir uçurumun girdabına sürüklenecektir..(101:9) | |
Bilir misin nedir o (uçurum)?(101:10) | |
Dağlayan bir ateş!.(101:11) | |