Suat Yıldırım Meali |
|
Kari’a,(101:1) | |
Nedir o kari’a?(101:2) | |
Kari’ayı, o kapıları döven ve dehşetiyle kalplere çarpan o kıyamet felaketini sen nereden bileceksin ki!(101:3) | |
O gün insanlar uçuşan kelebekler gibi şuraya buraya fırlatılır.(101:4) | |
Dağlar atılmış yüne döner,(101:5) | |
Artık kimin tartıları ağır basarsa,(101:6) | |
Memnun kalacağı bir hayata girer.(101:7) | |
Kimin tartıları da hafif gelirse,(101:8) | |
Onun barınağı da Haviye olur.(101:9) | |
Onun ne olduğunu bilir misin?(101:10) | |
Haviye bir ateştir! Kızgın mı kızgın!(101:11) | |