|
Hakkı Yılmaz Meali | |
Kâriah! (101:1) | |
Nedir o kâriah? (101:2) | |
Kâriah'ın ne olduğunu sana ne bildirdi? (101:3) | |
O gün, insanlar, darmadağın kelebekler gibi olurlar. (101:4) | |
Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur. (101:5) | |
Ve hemen kimin tartıları ağır basarsa, (101:6) | |
işte o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir. (101:7) | |
Tartıları hafif gelen kimse ise, (101:8) | |
işte onun anası uçurumdur/derin bir çukurdur. (101:9) | |
Onun ne olduğunu sana ne bildirdi? (101:10) | |
Kızgın bir ateş! (101:11) |