» 65 / Talâk  3:

Kuran Sırası: 65
İniş Sırası: 99
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

 » 65 / Talâk  Suresi: 3
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَيَرْزُقْهُ (VYRZGH) = ve yerzuḳhu : ve onu rızıklandırır
2. مِنْ (MN) = min :
3. حَيْثُ (ḪYS̃) = Hayṧu : yerden
4. لَا (LE) = lā :
5. يَحْتَسِبُ (YḪTSB) = yeHtesibu : ummadığı
6. وَمَنْ (VMN) = ve men : ve kim
7. يَتَوَكَّلْ (YTVKL) = yetevekkel : dayanırsa
8. عَلَى (AL) = ǎlā :
9. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
10. فَهُوَ (FHV) = fehuve : O
11. حَسْبُهُ (ḪSBH) = Hasbuhu : ona yeter
12. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
13. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
14. بَالِغُ (BELĞ) = bāliğu : yerine getirendir
15. أَمْرِهِ (ÊMRH) = emrihi : buyruğunu
16. قَدْ (GD̃) = ḳad : elbette
17. جَعَلَ (CAL) = ceǎle : koymuştur
18. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
19. لِكُلِّ (LKL) = likulli : için
20. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : herşey
21. قَدْرًا (GD̃RE) = ḳadran : bir ölçü
ve onu rızıklandırır | | yerden | | ummadığı | ve kim | dayanırsa | | Allah'a | O | ona yeter | şüphesiz | Allah | yerine getirendir | buyruğunu | elbette | koymuştur | Allah | için | herşey | bir ölçü |

[RZG] [] [ḪYS̃] [] [ḪSB] [] [VKL] [] [] [] [ḪSB] [] [] [BLĞ] [EMR] [] [CAL] [] [KLL] [ŞYE] [GD̃R]
VYRZGH MN ḪYS̃ LE YḪTSB VMN YTVKL AL ELLH FHV ḪSBH ÎN ELLH BELĞ ÊMRH GD̃ CAL ELLH LKL ŞYÙ GD̃RE

ve yerzuḳhu min Hayṧu yeHtesibu ve men yetevekkel ǎlā llahi fehuve Hasbuhu inne llahe bāliğu emrihi ḳad ceǎle llahu likulli şey'in ḳadran
ويرزقه من حيث لا يحتسب ومن يتوكل على الله فهو حسبه إن الله بالغ أمره قد جعل الله لكل شيء قدرا

 » 65 / Talâk  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويرزقه ر ز ق | RZG VYRZGH ve yerzuḳhu ve onu rızıklandırır And He will provide for him
من | MN min from
حيث ح ي ث | ḪYS̃ ḪYS̃ Hayṧu yerden where
لا | LE not
يحتسب ح س ب | ḪSB YḪTSB yeHtesibu ummadığı he thinks.
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
يتوكل و ك ل | VKL YTVKL yetevekkel dayanırsa puts his trust
على | AL ǎlā upon
الله | ELLH llahi Allah'a Allah,
فهو | FHV fehuve O then He
حسبه ح س ب | ḪSB ḪSBH Hasbuhu ona yeter (is) sufficient for him.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
بالغ ب ل غ | BLĞ BELĞ bāliğu yerine getirendir (will) accomplish
أمره ا م ر | EMR ÊMRH emrihi buyruğunu His purpose.
قد | GD̃ ḳad elbette Indeed,
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle koymuştur has set
الله | ELLH llahu Allah Allah
لكل ك ل ل | KLL LKL likulli için for every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in herşey thing
قدرا ق د ر | GD̃R GD̃RE ḳadran bir ölçü a measure.

65:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve onu rızıklandırır | | yerden | | ummadığı | ve kim | dayanırsa | | Allah'a | O | ona yeter | şüphesiz | Allah | yerine getirendir | buyruğunu | elbette | koymuştur | Allah | için | herşey | bir ölçü |

[RZG] [] [ḪYS̃] [] [ḪSB] [] [VKL] [] [] [] [ḪSB] [] [] [BLĞ] [EMR] [] [CAL] [] [KLL] [ŞYE] [GD̃R]
VYRZGH MN ḪYS̃ LE YḪTSB VMN YTVKL AL ELLH FHV ḪSBH ÎN ELLH BELĞ ÊMRH GD̃ CAL ELLH LKL ŞYÙ GD̃RE

ve yerzuḳhu min Hayṧu yeHtesibu ve men yetevekkel ǎlā llahi fehuve Hasbuhu inne llahe bāliğu emrihi ḳad ceǎle llahu likulli şey'in ḳadran
ويرزقه من حيث لا يحتسب ومن يتوكل على الله فهو حسبه إن الله بالغ أمره قد جعل الله لكل شيء قدرا

[ر ز ق] [] [ح ي ث] [] [ح س ب] [] [و ك ل] [] [] [] [ح س ب] [] [] [ب ل غ] [ا م ر] [] [ج ع ل] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [ق د ر]

 » 65 / Talâk  Suresi: 3
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ويرزقه ر ز ق | RZG VYRZGH ve yerzuḳhu ve onu rızıklandırır And He will provide for him
Vav,Ye,Re,Ze,Gaf,He,
6,10,200,7,100,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع مجزوم والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
حيث ح ي ث | ḪYS̃ ḪYS̃ Hayṧu yerden where
Ha,Ye,Se,
8,10,500,
N – genitive noun
اسم مجرور
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يحتسب ح س ب | ḪSB YḪTSB yeHtesibu ummadığı he thinks.
Ye,Ha,Te,Sin,Be,
10,8,400,60,2,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) imperfect verb
فعل مضارع
ومن | VMN ve men ve kim And whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional noun
الواو استئنافية
اسم شرط
يتوكل و ك ل | VKL YTVKL yetevekkel dayanırsa puts his trust
Ye,Te,Vav,Kef,Lam,
10,400,6,20,30,
V – 3rd person masculine singular (form V) imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
على | AL ǎlā upon
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah'a Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
فهو | FHV fehuve O then He
Fe,He,Vav,
80,5,6,
RSLT – prefixed result particle
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
ضمير منفصل
حسبه ح س ب | ḪSB ḪSBH Hasbuhu ona yeter (is) sufficient for him.
Ha,Sin,Be,He,
8,60,2,5,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
بالغ ب ل غ | BLĞ BELĞ bāliğu yerine getirendir (will) accomplish
Be,Elif,Lam,Ğayn,
2,1,30,1000,
N – nominative masculine active participle
اسم مرفوع
أمره ا م ر | EMR ÊMRH emrihi buyruğunu His purpose.
,Mim,Re,He,
,40,200,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قد | GD̃ ḳad elbette Indeed,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle koymuştur has set
Cim,Ayn,Lam,
3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
لكل ك ل ل | KLL LKL likulli için for every
Lam,Kef,Lam,
30,20,30,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in herşey thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
قدرا ق د ر | GD̃R GD̃RE ḳadran bir ölçü a measure.
Gaf,Dal,Re,Elif,
100,4,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَيَرْزُقْهُ: ve onu rızıklandırır | مِنْ: | حَيْثُ: yerden | لَا: | يَحْتَسِبُ: ummadığı | وَمَنْ: ve kim | يَتَوَكَّلْ: dayanırsa | عَلَى: | اللَّهِ: Allah'a | فَهُوَ: O | حَسْبُهُ: ona yeter | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | بَالِغُ: yerine getirendir | أَمْرِهِ: buyruğunu | قَدْ: elbette | جَعَلَ: koymuştur | اللَّهُ: Allah | لِكُلِّ: için | شَيْءٍ: herşey | قَدْرًا: bir ölçü |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ويرزقه WYRZGH ve onu rızıklandırır | من MN | حيث ḪYS̃ yerden | لا LE | يحتسب YḪTSB ummadığı | ومن WMN ve kim | يتوكل YTWKL dayanırsa | على AL | الله ELLH Allah'a | فهو FHW O | حسبه ḪSBH ona yeter | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | بالغ BELĞ yerine getirendir | أمره ÊMRH buyruğunu | قد GD̃ elbette | جعل CAL koymuştur | الله ELLH Allah | لكل LKL için | شيء ŞYÙ herşey | قدرا GD̃RE bir ölçü |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve yerzuḳhu: ve onu rızıklandırır | min: | Hayṧu: yerden | : | yeHtesibu: ummadığı | ve men: ve kim | yetevekkel: dayanırsa | ǎlā: | llahi: Allah'a | fehuve: O | Hasbuhu: ona yeter | inne: şüphesiz | llahe: Allah | bāliğu: yerine getirendir | emrihi: buyruğunu | ḳad: elbette | ceǎle: koymuştur | llahu: Allah | likulli: için | şey'in: herşey | ḳadran: bir ölçü |
Kırık Meal (Transcript) : |VYRZGH: ve onu rızıklandırır | MN: | ḪYS̃: yerden | LE: | YḪTSB: ummadığı | VMN: ve kim | YTVKL: dayanırsa | AL: | ELLH: Allah'a | FHV: O | ḪSBH: ona yeter | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | BELĞ: yerine getirendir | ÊMRH: buyruğunu | GD̃: elbette | CAL: koymuştur | ELLH: Allah | LKL: için | ŞYÙ: herşey | GD̃RE: bir ölçü |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onu, hesaplamadığı yerden rızıklandırır ve kim Allah'a dayanırsa o, yeter ona; şüphe yok ki Allah, yapacağı işi yerine getirir, gerçekten de Allah, her şeye bir ölçü, bir miktar tâyîn etmiştir.
Adem Uğur : Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Ahmed Hulusi : Ona ummadığı bir taraftan yaşam gıdası verir! Kim Allâh'a tevekkül ederse, O, ona yeter! Muhakkak ki Allâh, emrini yerine ulaştırandır! Gerçekten Allâh, her şey için bir kader meydana getirmiştir!
Ahmet Tekin : Ona, ummadığı ve hesap edemediği yerlerden rızık ve servet verir. Allah’a dayanıp güvenene, işlerini Allah’a havale edene Allah kâfidir. Allah planını, hükmünü kesinlikle icra ederek hedefine ulaştırır. Allah her şey için bir plan, bir vade, bir ölçü belirlemiştir.
Ahmet Varol : Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Ali Bulaç : Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.
Ali Fikri Yavuz : Bir de ona, ummadığı yerden rızık verir. Kim Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter. Muhakkak ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir kader, (ölçü ve muayyen bir zaman) tayin etmiştir.
Bekir Sadak : (2-3) Kadinlarin iddet sureleri biteceginde, onlari ya uygun bir sekilde alikoyun, ya da onlardan ayrilin; icinizden de iki adil sahit getirin; sahidligi Allah icin yapin; iste bu, Allah'a ve ahiret gunune inanan kimseye verilen oguttur. Allah, kendisine karsi gelmekten sakinan kimseye kurtulus yolu saglar, ona beklemedigi yerden rizik verir. Allah'a guvenen kimseye O yeter. Allah, buyrugunu yerine getirendir. Allah her sey icin bir lcu var etmistir.
Celal Yıldırım : Ve ummadığı, hesaplıyamadığı bir cihetten onu rızıklandırır. Kim Allah'a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter. Şüphesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Gerçekten Allah, her şey için bir ölçü belirleyip ortaya koymuştur.
Diyanet İşleri : Onu beklemediği yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.
Diyanet İşleri (eski) : (2-3) Kadınların iddet süreleri biteceğinde, onları ya uygun bir şekilde alıkoyun, ya da onlardan ayrılın; içinizden de iki adil şahit getirin; şahidliği Allah için yapın; işte bu, Allah'a ve ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona beklemediği yerden rızık verir. Allah'a güvenen kimseye O yeter. Allah, buyruğunu yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir.
Diyanet Vakfi : (2-3) İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Edip Yüksel : Ve beklemediği yerden ona rızık verir. Kim ALLAH'a güvenirse O, ona yeter. ALLAH buyruğunu yerine getirendir. ALLAH herşey için bir ölçü koymuştur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter. Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onu hatır ve hayaline gelmez bir taraftan rızıklandırır. Her kim Allah'a tevekkül ederse O ona yeter. Kesinlikle Allah emrini yerine getirir. Allah, her şey için bir ölçü tayin etmiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onu hatır-u hayaline gelmez cihetten merzuk eder ve her kim Allaha tevekkül kılarsa o ona yetişir, her halde Allah emrini yerine getirir, Allah her şey için bir mıkdar ta'yin etmiştir
Fizilal-il Kuran : Ve ona beklemediği yerden rızk verir. Kim Allah'a güvenirse kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.
Gültekin Onan : Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Tanrı'ya tevekkül ederse, O ona yeter. Elbette Tanrı kendi buyruğunu yerine getirip gerçekleştirendir. Tanrı her şey için bir ölçü kılmıştır.
Hakkı Yılmaz : (2,3) Artık sürelerinin sonuna vardıklarında onları örfe uygun/ herkesçe kabul gören bir şekilde tutun yahut örfe uygun/herkesçe kabul gören bir şekilde onlardan ayrılın. Ve sizden adalet sahibi iki kişiyi şâhit tutun. Şâhitliği de Allah için ayakta tutun. İşte bu, Allah'a ve son güne inanan kimseye öğütlenendir. Ve kim Allah'ın koruması altına girerse, Allah ona bir çıkış yolu sağlar ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah'a işin sonucunu havale ederse, O ona yeter. Şüphesiz Allah, Kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, kesinlikle her şey için bir ölçü koymuştur, belirlemiştir.
Hasan Basri Çantay : Onu haatır-u hayâline gelmeyecek bir cihetden de rızıklandırır. Kim Allaha güvenib dayanırsa O, kendisine yetişir. Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü ta'yîn etmişdir.
Hayrat Neşriyat : Ve onu hesab etmediği yerden rızıklandırır! Kim Allah’a tevekkül ederse, artık O ona yeter! Şübhesiz ki Allah, emrini yerine getirendir. Doğrusu Allah, herşey için bir ölçü koymuştur.
İbni Kesir : Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim, Allah'a tevekkül ederse; O, kendisine yeter. Şüphesiz ki Allah; emrini yerine getirendir. Gerçekten Allah; her şey için bir ölçü var etmiştir.
İskender Evrenosoğlu : Ve hesap etmediği (aklına gelmeyen) bir yerden onu rızıklandırır. Kim Allah'a tevekkül ederse, artık ona O (Allah) kâfidir. Muhakkak ki Allah, emrini (işini) yerine getirendir. Allah herşey için bir kader tayin etmiştir.
Muhammed Esed : ve ona bütün beklentilerin ötesinde bir rızık verir. Allah'a güvenen herkese O (tek başına) yeter. Gerçek şu ki, Allah, irade ettiği işi sonucuna ulaştırır (ve) Allah her şey için bir (vade ve) ölçü belirlemiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onu hiç hatırına gelmeyen bir cihetten merzûk buyurur ve her kim Allah'a tevekkül ederse artık O, ona kâfîdir. Şüphe yok ki Allah emrini yerine getirendir, muhakkak ki (Allah) her şey için bir miktar tayin buyurmuştur.
Ömer Öngüt : Ona hayaline gelmeyecek yerlerden rızık verir. Kim Allah'a tevekkül ederse, Allah ona yeter. Şüphesiz ki Allah emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü tayin etmiştir.
Şaban Piriş : Ve Ona hiç beklemediği bir yerden rızık verir. Kim Allah’a teslim olursa o kendisine yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şey için bir ölçü koymuştur.
Suat Yıldırım : (2-3) Bekleme sürelerinin (üç âdet süresinin) sonuna yaklaştıkları zaman, onları ya güzelce evinizde alıkoyun, evliliği devam ettirin, yahut güzellikle ayrılın ve bu boşanmaya sizden iki âdil kimseyi şahit tutun ve şahitliği de Allah için dürüst yapın. İşte sizden Allah’a ve âhirete iman edenlere verilen talimat, yapılan tavsiye budur. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona sıkıntıdan çıkış kapıları açar. Onu hiç ummadığı yerlerden rızıklandırır. Allah’a dayanıp güvenene Allah kâfidir. Allah buyruğunu elbette yerine getirir. Gerçekten Allah her şey için bir ölçü, her iş için bir vâde belirlemiştir.
Süleyman Ateş : Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanırsa O, ona yeter. Allâh, buyruğunu yerine getirendir. Allâh herşey için bir ölçü koymuştur.
Tefhim-ul Kuran : Ve onu hesaba katmadığı bir yönden de rızıklandırır. Kim de Allah'a tevekkül ederse, O, ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip gerçekleştirendir. Allah, her şey için bir ölçü kılmıştır.
Ümit Şimşek : Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Allah'a tevekkül edene O yeter. Allah buyruğunu mutlaka gerçekleştirir. Herşey için Allah bir ölçü belirlemiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve onu hiç beklemediği yönden rızıklandırır. Kim Allah'a dayanıp güvenirse O, ona yeter. Hiç kuşkusuz, Allah, emrini yerine getirecektir. Allah her şey için bir ölçü/bir kader belirlemiştir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}