» 65 / Talâk  12:

Kuran Sırası: 65
İniş Sırası: 99
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

 » 65 / Talâk  Suresi: 12
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. اللَّهُ (ELLH) = Allahu : Allah
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī : O'dur ki
3. خَلَقَ (ḢLG) = ḣaleḳa : yarattı
4. سَبْعَ (SBA) = seb'ǎ : yedi
5. سَمَاوَاتٍ (SMEVET) = semāvātin : göğü
6. وَمِنَ (VMN) = ve mine :
7. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : ve yerden
8. مِثْلَهُنَّ (MS̃LHN) = miṧlehunne : onların benzerini
9. يَتَنَزَّلُ (YTNZL) = yetenezzelu : iner
10. الْأَمْرُ (ELÊMR) = l-emru : buyruğu
11. بَيْنَهُنَّ (BYNHN) = beynehunne : bunlar arasında
12. لِتَعْلَمُوا (LTALMVE) = liteǎ'lemū : bilesiniz diye
13. أَنَّ (ÊN) = enne : şüphesiz
14. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ın
15. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerine
16. كُلِّ (KL) = kulli : her
17. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şey
18. قَدِيرٌ (GD̃YR) = ḳadīrun : kadir olduğunu
19. وَأَنَّ (VÊN) = ve enne : ve şüphesiz
20. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'ın
21. قَدْ (GD̃) = ḳad : muhakkak
22. أَحَاطَ (ÊḪEŦ) = eHāTa : kuşatmış bulunduğunu
23. بِكُلِّ (BKL) = bikulli : her
24. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : şeyi
25. عِلْمًا (ALME) = ǐlmen : bilgice
Allah | O'dur ki | yarattı | yedi | göğü | | ve yerden | onların benzerini | iner | buyruğu | bunlar arasında | bilesiniz diye | şüphesiz | Allah'ın | üzerine | her | şey | kadir olduğunu | ve şüphesiz | Allah'ın | muhakkak | kuşatmış bulunduğunu | her | şeyi | bilgice |

[] [] [ḢLG] [SBA] [SMV] [] [ERŽ] [MS̃L] [NZL] [EMR] [BYN] [ALM] [] [] [] [KLL] [ŞYE] [GD̃R] [] [] [] [ḪVŦ] [KLL] [ŞYE] [ALM]
ELLH ELZ̃Y ḢLG SBA SMEVET VMN ELÊRŽ MS̃LHN YTNZL ELÊMR BYNHN LTALMVE ÊN ELLH AL KL ŞYÙ GD̃YR VÊN ELLH GD̃ ÊḪEŦ BKL ŞYÙ ALME

Allahu lleƶī ḣaleḳa seb'ǎ semāvātin ve mine l-erDi miṧlehunne yetenezzelu l-emru beynehunne liteǎ'lemū enne llahe ǎlā kulli şey'in ḳadīrun ve enne llahe ḳad eHāTa bikulli şey'in ǐlmen
الله الذي خلق سبع سماوات ومن الأرض مثلهن يتنزل الأمر بينهن لتعلموا أن الله على كل شيء قدير وأن الله قد أحاط بكل شيء علما

 » 65 / Talâk  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahu Allah Allah
الذي | ELZ̃Y lleƶī O'dur ki (is) He Who
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yarattı created
سبع س ب ع | SBA SBA seb'ǎ yedi seven
سماوات س م و | SMV SMEVET semāvātin göğü heavens
ومن | VMN ve mine and of
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi ve yerden the earth,
مثلهن م ث ل | MS̃L MS̃LHN miṧlehunne onların benzerini (the) like of them.
يتنزل ن ز ل | NZL YTNZL yetenezzelu iner Descends
الأمر ا م ر | EMR ELÊMR l-emru buyruğu the command
بينهن ب ي ن | BYN BYNHN beynehunne bunlar arasında between them
لتعلموا ع ل م | ALM LTALMVE liteǎ'lemū bilesiniz diye that you may know
أن | ÊN enne şüphesiz that
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
على | AL ǎlā üzerine (is) on
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing
قدير ق د ر | GD̃R GD̃YR ḳadīrun kadir olduğunu All-Powerful.
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz And that,
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
قد | GD̃ ḳad muhakkak indeed,
أحاط ح و ط | ḪVŦ ÊḪEŦ eHāTa kuşatmış bulunduğunu encompasses
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her all
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi things
علما ع ل م | ALM ALME ǐlmen bilgice (in) knowledge.

65:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

Allah | O'dur ki | yarattı | yedi | göğü | | ve yerden | onların benzerini | iner | buyruğu | bunlar arasında | bilesiniz diye | şüphesiz | Allah'ın | üzerine | her | şey | kadir olduğunu | ve şüphesiz | Allah'ın | muhakkak | kuşatmış bulunduğunu | her | şeyi | bilgice |

[] [] [ḢLG] [SBA] [SMV] [] [ERŽ] [MS̃L] [NZL] [EMR] [BYN] [ALM] [] [] [] [KLL] [ŞYE] [GD̃R] [] [] [] [ḪVŦ] [KLL] [ŞYE] [ALM]
ELLH ELZ̃Y ḢLG SBA SMEVET VMN ELÊRŽ MS̃LHN YTNZL ELÊMR BYNHN LTALMVE ÊN ELLH AL KL ŞYÙ GD̃YR VÊN ELLH GD̃ ÊḪEŦ BKL ŞYÙ ALME

Allahu lleƶī ḣaleḳa seb'ǎ semāvātin ve mine l-erDi miṧlehunne yetenezzelu l-emru beynehunne liteǎ'lemū enne llahe ǎlā kulli şey'in ḳadīrun ve enne llahe ḳad eHāTa bikulli şey'in ǐlmen
الله الذي خلق سبع سماوات ومن الأرض مثلهن يتنزل الأمر بينهن لتعلموا أن الله على كل شيء قدير وأن الله قد أحاط بكل شيء علما

[] [] [خ ل ق] [س ب ع] [س م و] [] [ا ر ض] [م ث ل] [ن ز ل] [ا م ر] [ب ي ن] [ع ل م] [] [] [] [ك ل ل] [ش ي ا] [ق د ر] [] [] [] [ح و ط] [ك ل ل] [ش ي ا] [ع ل م]

 » 65 / Talâk  Suresi: 12
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
الله | ELLH Allahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الذي | ELZ̃Y lleƶī O'dur ki (is) He Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
خلق خ ل ق | ḢLG ḢLG ḣaleḳa yarattı created
Hı,Lam,Gaf,
600,30,100,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
سبع س ب ع | SBA SBA seb'ǎ yedi seven
Sin,Be,Ayn,
60,2,70,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
سماوات س م و | SMV SMEVET semāvātin göğü heavens
Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural indefinite noun
اسم مجرور
ومن | VMN ve mine and of
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi ve yerden the earth,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
مثلهن م ث ل | MS̃L MS̃LHN miṧlehunne onların benzerini (the) like of them.
Mim,Se,Lam,He,Nun,
40,500,30,5,50,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
يتنزل ن ز ل | NZL YTNZL yetenezzelu iner Descends
Ye,Te,Nun,Ze,Lam,
10,400,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form V) imperfect verb
فعل مضارع
الأمر ا م ر | EMR ELÊMR l-emru buyruğu the command
Elif,Lam,,Mim,Re,
1,30,,40,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
بينهن ب ي ن | BYN BYNHN beynehunne bunlar arasında between them
Be,Ye,Nun,He,Nun,
2,10,50,5,50,
LOC – accusative location adverb
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
ظرف مكان منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لتعلموا ع ل م | ALM LTALMVE liteǎ'lemū bilesiniz diye that you may know
Lam,Te,Ayn,Lam,Mim,Vav,Elif,
30,400,70,30,40,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN enne şüphesiz that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
على | AL ǎlā üzerine (is) on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
كل ك ل ل | KLL KL kulli her every
Kef,Lam,
20,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şey thing
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
قدير ق د ر | GD̃R GD̃YR ḳadīrun kadir olduğunu All-Powerful.
Gaf,Dal,Ye,Re,
100,4,10,200,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
وأن | VÊN ve enne ve şüphesiz And that,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah'ın Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
قد | GD̃ ḳad muhakkak indeed,
Gaf,Dal,
100,4,
CERT – particle of certainty
حرف تحقيق
أحاط ح و ط | ḪVŦ ÊḪEŦ eHāTa kuşatmış bulunduğunu encompasses
,Ha,Elif,Tı,
,8,1,9,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
بكل ك ل ل | KLL BKL bikulli her all
Be,Kef,Lam,
2,20,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in şeyi things
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
علما ع ل م | ALM ALME ǐlmen bilgice (in) knowledge.
Ayn,Lam,Mim,Elif,
70,30,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |اللَّهُ: Allah | الَّذِي: O'dur ki | خَلَقَ: yarattı | سَبْعَ: yedi | سَمَاوَاتٍ: göğü | وَمِنَ: | الْأَرْضِ: ve yerden | مِثْلَهُنَّ: onların benzerini | يَتَنَزَّلُ: iner | الْأَمْرُ: buyruğu | بَيْنَهُنَّ: bunlar arasında | لِتَعْلَمُوا: bilesiniz diye | أَنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah'ın | عَلَىٰ: üzerine | كُلِّ: her | شَيْءٍ: şey | قَدِيرٌ: kadir olduğunu | وَأَنَّ: ve şüphesiz | اللَّهَ: Allah'ın | قَدْ: muhakkak | أَحَاطَ: kuşatmış bulunduğunu | بِكُلِّ: her | شَيْءٍ: şeyi | عِلْمًا: bilgice |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الله ELLH Allah | الذي ELZ̃Y O'dur ki | خلق ḢLG yarattı | سبع SBA yedi | سماوات SMEWET göğü | ومن WMN | الأرض ELÊRŽ ve yerden | مثلهن MS̃LHN onların benzerini | يتنزل YTNZL iner | الأمر ELÊMR buyruğu | بينهن BYNHN bunlar arasında | لتعلموا LTALMWE bilesiniz diye | أن ÊN şüphesiz | الله ELLH Allah'ın | على AL üzerine | كل KL her | شيء ŞYÙ şey | قدير GD̃YR kadir olduğunu | وأن WÊN ve şüphesiz | الله ELLH Allah'ın | قد GD̃ muhakkak | أحاط ÊḪEŦ kuşatmış bulunduğunu | بكل BKL her | شيء ŞYÙ şeyi | علما ALME bilgice |
Kırık Meal (Okunuş) : |Allahu: Allah | lleƶī: O'dur ki | ḣaleḳa: yarattı | seb'ǎ: yedi | semāvātin: göğü | ve mine: | l-erDi: ve yerden | miṧlehunne: onların benzerini | yetenezzelu: iner | l-emru: buyruğu | beynehunne: bunlar arasında | liteǎ'lemū: bilesiniz diye | enne: şüphesiz | llahe: Allah'ın | ǎlā: üzerine | kulli: her | şey'in: şey | ḳadīrun: kadir olduğunu | ve enne: ve şüphesiz | llahe: Allah'ın | ḳad: muhakkak | eHāTa: kuşatmış bulunduğunu | bikulli: her | şey'in: şeyi | ǐlmen: bilgice |
Kırık Meal (Transcript) : |ELLH: Allah | ELZ̃Y: O'dur ki | ḢLG: yarattı | SBA: yedi | SMEVET: göğü | VMN: | ELÊRŽ: ve yerden | MS̃LHN: onların benzerini | YTNZL: iner | ELÊMR: buyruğu | BYNHN: bunlar arasında | LTALMVE: bilesiniz diye | ÊN: şüphesiz | ELLH: Allah'ın | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | GD̃YR: kadir olduğunu | VÊN: ve şüphesiz | ELLH: Allah'ın | GD̃: muhakkak | ÊḪEŦ: kuşatmış bulunduğunu | BKL: her | ŞYÙ: şeyi | ALME: bilgice |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bir Allah'tır ki yaratmıştır yedi göğü ve yeryüzünü de onun misli olarak yedi kat halketmiştir; bunların arasında, emri, inip durmadadır. Allah'ın, şüphesiz, her şeye gücü yettiğini bilmeniz ve şüphe yok ki Allah'ın bilgisinin, gerçekten de her şeyi kavradığını, kuşattığını anlamanız için.
Adem Uğur : Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Ahmed Hulusi : O Allâh ki, yedi semâ yarattı ve arzdan da onların bir mislini! Emir (hüküm - iş) onların ARALARINDAN sürekli - kesintisiz inzâl olur (Allâh'ın Esmâ'sındaki özelliklerin açığa çıkışı olan Astrolojik {melekî} tesirlerin varlık üzerindeki etkileri)! Tâ ki Allâh'ın her şeye Kaadir olduğunu ve Allâh'ın her şeyi (yaratanı olarak) ilmen ihâta ettiğini bilesiniz. (Not: Gazalî'nin "İhyâ-u Ulûmi'd Dîn" adlı eserinde, Ashabın âlimlerinden olarak bilinen İbni Abbas r. a. 'ın şöyle dediği nakledilmektedir: "O Allâh ki yedi semâ yaratmış, arzdan da onların bir mislini; ARALARINDAN hüküm inip duruyor! (Talâk: 12) Âyet-i Celiylesinin tefsirini yapacak olsam, beni taşa tutardınız. " Bir başka nakilde de: "Beni tekfir ederdiniz!")
Ahmet Tekin : Allah yedi kat göğü ve onların benzerini yer kürede yaratandır. Emir, ferman, plan, iş, düzen, tedbir bunların arasında cereyan eder. Allah’ın her şeye gücünün kudretinin yettiğini bilmeniz için bu yeter. Her şey Allah’ın ilmi, iradesi, planı içinde gerçekleşmektedir.
Ahmet Varol : Allah yedi göğü ve yerden de onların benzerlerini yaratandır. Emir bunların arasından iner durur ki, Allah'ın her şeye güç yetirdiğini ve Allah'ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilesiniz.
Ali Bulaç : Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için.
Ali Fikri Yavuz : O Allah’dır ki, yedi (kat) gök yaratmış, arzdan da onların mislini (yine yedi kat)... Allah’ın emri ve kazası, bütün bunların arasında inib duruyor; bilesiniz ki, Allah her şeye kadirdir ve her şeyi ilmi ile kuşatmıştır.
Bekir Sadak : Yedi gogu ve yerden de bir o kadarini yaratan Allah'tir, Allah'in herseye Kadir oldugunu ve Allah'in ilminin herseyi kusattigini bilmeniz icin Allah'in buyrugu bunlar arasinda iner durur. *
Celal Yıldırım : O Allah ki, yedi göğü ve yerden de onların bir benzerini yarattı. O'nun emri bunlar arasına iner de iner. Bu da, Allah'ın kudretinin herşeye yettiğini ve Allah'ın gerçekten herşeyi ilmiyle kapsayıp kuşattığını bilmeniz içindir.
Diyanet İşleri : Allah, yedi göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Allah’ın emri bunlar arasından inip durmaktadır ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Diyanet İşleri (eski) : Yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratan Allah'tır, Allah'ın herşeye Kadir olduğunu ve Allah'ın ilminin herşeyi kuşattığını bilmeniz için Allah'ın buyruğu bunlar arasında iner durur.
Diyanet Vakfi : Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Edip Yüksel : Yedi göğü ve yerden/topraktan da o kadar yaratan ALLAH'tır. Buyruklar onların arasında akıp durur. Böylece ALLAH'ın herşeye gücü yettiğini ve ALLAH'ın herşeyi bilgiyle kuşatmış olduğunu bilesiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah O'dur ki yedi göğü ve yerden de onlar kadarını yarattı. Emir bunlar arasında iner ki Allah'ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah ki, yedi gök yaratmıştır, yerden de onların bir mislini. Allah'ın herşeye kadir olduğunu ve Allah'ın, bilgisiyle herşeyi kuşattığını bilesiniz diye, (bunların) aralarından emir inip duruyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : O Allah ki yedi Semâ yaratmış. Arzdan da onların bir mislini, aralarından emir inip duruyor; şunu bilesiniz diye ki: Allah her şey'e kadirdir ve Allah her şey'i ılmiyle ihata etmiştir.
Fizilal-il Kuran : Allah yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yarattı. Allah'ın buyruğu bunlar arasında iner ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Gültekin Onan : Tanrı, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Buyruk bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Tanrı'nın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Tanrı'nın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için.
Hakkı Yılmaz : Allah, yedi göğü ve yerden de onlar kadarını oluşturandır. Allah'ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz diye buyruk gökler ve yer arasında iner durur.
Hasan Basri Çantay : Allah, yedi göğü ve yerden de onların mislini yaratmış olandır. Emr (i) bütün bunların arasında durmadan iner. Allahın (bunları yaratması Onun) hakıykaten herşey'e kaadir olduğunu, ilmiyle hakıykaten herşey'i kaplamış bulunduğunu bilmeniz içindir.
Hayrat Neşriyat : Allah, yedi (kat) göğü (ve) yerden de onların mislini yaratandır. (Allah’a âid)emir, bunlar arasında inip durmaktadır ki, şübhesiz Allah’ın herşeye hakkıyla gücü yeten olduğunu, yine şübhesiz Allah’ın herşeyi ilmen gerçekten kuşattığını bilesiniz.
İbni Kesir : Allah; yedi göğü ve yerden de o kadarını yaratmış olandır. Allah'ın buyruğu bunlar arasında iner durur. Ki, Allah'ın gerçekten her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın gerçekten her şeyi ilmiyle kuşatmış oşduğunu bilesiniz.
İskender Evrenosoğlu : O Allah ki, yedi kat gökleri ve yerden de onların misli kadarını (yedi kat yerleri) yarattı. Allah'ın herşeye kaadir olduğunu ve Allah'ın herşeyi ilmen (ilmi ile) ihata etmiş olduğunu (kuşattığını) bilmeniz için emir, onların arasında (gökler ve yerler arasında) devamlı iner.
Muhammed Esed : Allah, yedi göğü ve aynı şekilde yeri(n sayısız parçasını) yaratandır. O'nun (yaratıcı) iradesi, bütün bu (yarattık)ları aracılığıyla kesintisiz tecelli eder ki Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi bilgisiyle kuşattığını göresiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah, o (Zât-ı Kibriyâ)dır ki, yedi göğü ve yerden de onların mislini yaratmıştır. Onların aralarında emri cereyan eder. Tâ ki bilesiniz şüphe yok Allah, her şey üzerine tamamen kadirdir ve muhakkak ki Allah, her bir şeyi ilmen ihata buyurmuştur.
Ömer Öngüt : Yedi kat göğü ve yerden de o kadarını yaratan Allah'tır. Allah'ın fermanı bunların arasından iner ki, böylece Allah'ın her şeye kâdir olduğunu, her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.
Şaban Piriş : Yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratan Allah’tır. O’nun emri, Allah’ın her şeye gücünün yettiğini ve ilmiyle her şeyi kuşatmış olduğunu bilesiniz diye bunların arasında inip duruyor.
Suat Yıldırım : Allah O yüce Yaratıcıdır ki yedi kat göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır. Allah’ın emri ve hükmü bunlar arasında inip durur ki, Allah’ın her şeye kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi ilmiyle ihata ettiğini, O’nun ilmi dışında hiçbir şey olmayacağını siz de bilesiniz.
Süleyman Ateş : Allâh O'dur ki yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. (Allâh'ın) Buyruğu, bunlar arasında iner ki Allâh'ın herşeye kâdir olduğunu ve Allâh'ın bilgice her şeyi kuşatmış bulunduğunu bilesiniz.
Tefhim-ul Kuran : Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle her şeyi sarıp kuşattığını bilip öğrenmeniz için.
Ümit Şimşek : Yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratan Allah'tır. Allah'ın emri onların arasından iner, durur. Böylece bilmiş olun ki, Allah'ın gücü herşeye yeter; Allah'ın ilmi de herşeyi kuşatmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah O'dur ki, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır. Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını bilesiniz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}