» 1 / Fâtiha  7:

Kuran Sırası: 1
İniş Sırası: 5
1 2 3 4 5 6 7

 » 1 / Fâtiha  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. صِرَاطَ (ṦREŦ) = SirāTa : yoluna
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : onlar ki
3. أَنْعَمْتَ (ÊNAMT) = en'ǎmte : ni'met verdin
4. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : kimselerin
5. غَيْرِ (ĞYR) = ğayri : değil
6. الْمَغْضُوبِ (ELMĞŽVB) = l-meğDūbi : gazabedilmiş olanların
7. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : kendilerine
8. وَلَا (VLE) = ve lā : ve değil
9. الضَّالِّينَ (ELŽELYN) = D-Dāllīne : sapmışların
yoluna | onlar ki | ni'met verdin | kimselerin | değil | gazabedilmiş olanların | kendilerine | ve değil | sapmışların |

[ṦRŦ] [] [NAM] [] [ĞYR] [ĞŽB] [] [] [ŽLL]
ṦREŦ ELZ̃YN ÊNAMT ALYHM ĞYR ELMĞŽVB ALYHM VLE ELŽELYN

SirāTa elleƶīne en'ǎmte ǎleyhim ğayri l-meğDūbi ǎleyhim ve lā D-Dāllīne
صراط الذين أنعمت عليهم غير المغضوب عليهم ولا الضالين

 » 1 / Fâtiha  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
صراط ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦ SirāTa yoluna (The) path
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki (of) those
أنعمت ن ع م | NAM ÊNAMT en'ǎmte ni'met verdin You have bestowed (Your) Favors
عليهم | ALYHM ǎleyhim kimselerin on them,
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayri değil not (of)
المغضوب غ ض ب | ĞŽB ELMĞŽVB l-meğDūbi gazabedilmiş olanların those who earned (Your) wrath
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine on themselves
ولا | VLE ve lā ve değil and not
الضالين ض ل ل | ŽLL ELŽELYN D-Dāllīne sapmışların (of) those who go astray.

1:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

yoluna | onlar ki | ni'met verdin | kimselerin | değil | gazabedilmiş olanların | kendilerine | ve değil | sapmışların |

[ṦRŦ] [] [NAM] [] [ĞYR] [ĞŽB] [] [] [ŽLL]
ṦREŦ ELZ̃YN ÊNAMT ALYHM ĞYR ELMĞŽVB ALYHM VLE ELŽELYN

SirāTa elleƶīne en'ǎmte ǎleyhim ğayri l-meğDūbi ǎleyhim ve lā D-Dāllīne
صراط الذين أنعمت عليهم غير المغضوب عليهم ولا الضالين

[ص ر ط] [] [ن ع م] [] [غ ي ر] [غ ض ب] [] [] [ض ل ل]

 » 1 / Fâtiha  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
صراط ص ر ط | ṦRŦ ṦREŦ SirāTa yoluna (The) path
Sad,Re,Elif,Tı,
90,200,1,9,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الذين | ELZ̃YN elleƶīne onlar ki (of) those
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
أنعمت ن ع م | NAM ÊNAMT en'ǎmte ni'met verdin You have bestowed (Your) Favors
,Nun,Ayn,Mim,Te,
,50,70,40,400,
"V – 2nd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun → Allah"
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهم | ALYHM ǎleyhim kimselerin on them,
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
غير غ ي ر | ĞYR ĞYR ğayri değil not (of)
Ğayn,Ye,Re,
1000,10,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
المغضوب غ ض ب | ĞŽB ELMĞŽVB l-meğDūbi gazabedilmiş olanların those who earned (Your) wrath
Elif,Lam,Mim,Ğayn,Dad,Vav,Be,
1,30,40,1000,800,6,2,
N – genitive masculine passive participle
اسم مجرور
عليهم | ALYHM ǎleyhim kendilerine on themselves
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ولا | VLE ve lā ve değil and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
الضالين ض ل ل | ŽLL ELŽELYN D-Dāllīne sapmışların (of) those who go astray.
Elif,Lam,Dad,Elif,Lam,Ye,Nun,
1,30,800,1,30,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |صِرَاطَ: yoluna | الَّذِينَ: onlar ki | أَنْعَمْتَ: ni'met verdin | عَلَيْهِمْ: kimselerin | غَيْرِ: değil | الْمَغْضُوبِ: gazabedilmiş olanların | عَلَيْهِمْ: kendilerine | وَلَا: ve değil | الضَّالِّينَ: sapmışların |
Kırık Meal (Harekesiz) : |صراط ṦREŦ yoluna | الذين ELZ̃YN onlar ki | أنعمت ÊNAMT ni'met verdin | عليهم ALYHM kimselerin | غير ĞYR değil | المغضوب ELMĞŽWB gazabedilmiş olanların | عليهم ALYHM kendilerine | ولا WLE ve değil | الضالين ELŽELYN sapmışların |
Kırık Meal (Okunuş) : |SirāTa: yoluna | elleƶīne: onlar ki | en'ǎmte: ni'met verdin | ǎleyhim: kimselerin | ğayri: değil | l-meğDūbi: gazabedilmiş olanların | ǎleyhim: kendilerine | ve lā: ve değil | D-Dāllīne: sapmışların |
Kırık Meal (Transcript) : |ṦREŦ: yoluna | ELZ̃YN: onlar ki | ÊNAMT: ni'met verdin | ALYHM: kimselerin | ĞYR: değil | ELMĞŽVB: gazabedilmiş olanların | ALYHM: kendilerine | VLE: ve değil | ELŽELYN: sapmışların |
Abdulbaki Gölpınarlı : nimetlendirdiğin kişilerin yolunu; gazaba uğramışların da değil, sapıkların da
Adem Uğur : Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
Ahmed Hulusi : Ki o, in'amda bulunduklarının (nefslerinin hakikati olan Allâh Esmâ'sına iman edip, ondaki kuvvelerin farkındalığını yaşayanların) yoluna. . . Gazabına uğrayanların (âlemlerin ve nefsinin hakikatini göremeyip benlikleriyle kayıtlananların) Ve (Hakikatten - Vahid-ül AHAD üs Samed olan Allâh ismiyle işaret edilen, anlayışından) saparak şirk koşanların yoluna değil.
Ahmet Tekin : Gazabına uğrayan zâlimlerin, âsilerin, dinine, Kur’ân’ına düşmanlık edenlerin, zalimleri, yahudilerin; başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşıp dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edenlerin, cahillerin, hristiyanların doğruluğu, muhkemliği, güvenliği olmayan yolundan bizi uzak tut Allahım.
Ahmet Varol : Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gadaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.
Ali Bulaç : Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil.
Ali Fikri Yavuz : Kendilerine, (fazlından ve ihsanından) nimet verdiğin kimselerin (Peygamberlerle velilerin) yoluna (hakkı kabul etmeyip küfre vardıklarından) gazâba uğrayanların ve sapıklarınkine değil... (Amin= Kabul buyur, Allah’ım!...)
Bekir Sadak : Nimete erdirdigin kimselerin yoluna; gazaba ugrayanlarin, ya da sapitanlarin yoluna degil. *
Celal Yıldırım : Nîmetine erdirdiğin kimselerin yoluna... Gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.
Diyanet İşleri : (6-7) Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
Diyanet İşleri (eski) : Nimete erdirdiğin kimselerin yoluna; gazaba uğrayanların, ya da sapıtanların yoluna değil.
Diyanet Vakfi : Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
Edip Yüksel : Gazaba uğrayanların ve sapmışların değil; kendilerine iyilikte bulunduğun kimselerin yoluna...
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O kendilerine nimet verdiğin mesutların yoluna! Ne o gazap olunanların ne de sapkınların!
Elmalılı Hamdi Yazır : O kendilerine in'am ettiğin mes'utların yoluna. Ne o gadap olunanların ne de sapgınların
Fizilal-il Kuran : Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil.
Gültekin Onan : (6-7) Bizi doğru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışların değil.
Hakkı Yılmaz : (1-7) {Müddessir 1-2: Ey göreve hazır kişi! Kalk! Hemen,} + “Yarattığı bütün canlılara nimet veren, yarattıklarına çok merhametli Allah adına: “Tüm övgüler, âlemlerin Rabbi, yarattığı bütün canlılara nimet veren, yarattıklarına çok merhametli olan, herkesin iyi ya da kötü yaptığı tüm edim ve eylemlerin karşılığını göreceği âhiret gününün sahibi, yöneticisi Allah'adır; başkası övülmemelidir. Yalnız Sana kulluk ederiz ve yalnız Senden yardım isteriz. Bize, üzerlerine gazap dökülmüşlerin ve şaşkınlığa saplanmışların yolunun dışındaki, kendilerine nimet verdiklerinin yolu olan dosdoğru yolu göster, bildir!” + {Müddessir 2-7: diye uyar! Ve hemen Rabbinin en büyük olduğunu ilân et, kişiliğini lekeleme; temiz tut, şaibeden hemen uzaklaş, pisliği hemen uzaklaştır, yaptığın iyiliği çok bularak başa kakma! Ve yalnız Rabbin için sabret! }
Hasan Basri Çantay : (6-7) Bizi doğru yola, kendilerine ni'met verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanlarınkine, sapıklarınkine değil.
Hayrat Neşriyat : Kendilerine ni'met verdiğin kimselerin yoluna; gazab edilmiş olanların ve dalâlete düşenlerin (yoluna) değil! (Âmîn!)
İbni Kesir : Nimete erdirdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve dalalete düşenlerinkine değil.
İskender Evrenosoğlu : O yol (SIRATI MUSTAKÎM) ki; üzerlerine nimet verdiklerinin yoludur. Üzerlerine gadap duyulmuşların ve dalâlette kalmışların (Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin) yolu değil.
Muhammed Esed : Nimet bahşettiklerinin yoluna; gazab(ın)a uğrayanların ve sapkınlarınkine değil!
Ömer Nasuhi Bilmen : (6-7) Bizleri doğru yola hidâyet et, o kendilerine in'am etmiş olduğun zâtların yoluna ilet, gazaba uğramışların ve sapık bulunmuşların yoluna değil.
Ömer Öngüt : Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yoluna eriştir. Gadaba uğramış ve sapmış olanların yoluna değil.
Şaban Piriş : (6-7) Bizi doğru yola, nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapanların değil..
Suat Yıldırım : Nimet ve lütfuna nail ettiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların ve sapkınlarınkine değil.
Süleyman Ateş : ni'met verdiğin kimselerin yoluna. Kendilerine gazabedilmiş olanların ve sapmışların yoluna değil. (ya Rabbi)!
Tefhim-ul Kuran : (6-7) Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapıklarınkine değil.
Ümit Şimşek : Kendilerine nimetler verdiğin kullarının yoluna ilet. Gazabına uğramış, yahut sapmış olanların yoluna değil.
Yaşar Nuri Öztürk : Kendilerine nimet verdiklerinin, üzerlerine gazap dökülmemişlerin, karanlık ve şaşkınlığa saplanmamışların yoluna...


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}