Celal Yıldırım Meali |
|
And olsun o tutup boğarcasına çekip alanlara,(79:1) | |
O hafif dokunup usulca alanlara.(79:2) | |
Yüzdükçe yüzenlere,(79:3) | |
Yarıştıkça yarışanlara,(79:4) | |
İşi yönetip yönlendirenlere..(79:5) | |
O gün (yeri) sarsan sarsacak.(79:6) | |
Ardı sıra bir diğeri izleyecek.(79:7) | |
Kalbler o gün (titreyip) yerinden oynayacak.(79:8) | |
Gözleri saygı ile yere bakıp kalacak.(79:9) | |
(10-11) (İnkarcı sapıklar) derler ki: «Biz çürüyüp ufalanmış kemikler hâline geldiğimizde acaba eski durumumuza döndürülecek miyiz?!»(79:10) | |
«O takdirde bu zararlı bir dönüştür..» derler.(79:12) | |
(Ama onların dirilip eski hallerine gelmesi için yetecek) bir tek haykırış!.(79:13) | |
Bir de bakarsın (hepsi) uyanık olarak toprağın üstündeler.(79:14) | |
Musa'nın hâdisesi (başından geçen kıssası) sana geldi değil mi ?(79:15) | |
Hani Rabbi ona mukaddes vadi Tûvâ'da (şöyle) seslenmişti:(79:16) | |
Fir'avn'a git, doğrusu o iyice azmıştır.(79:17) | |
Ona de ki: «Arınmak ister misin ?(79:18) | |
Sana, Rabbına giden doğru yolu göstereyim de derin bir saygıyla korkup eğilesin.»(79:19) | |
Bunun üzerine Musa, ona o büyük mu'cizeyi gösterdi.(79:20) | |
Fir'avn (onu) yalanladı ve baş kaldırdı.(79:21) | |
Sonra da arkasını çevirip acele gitti.(79:22) | |
(Halkı) biraraya toplayıp seslendi :(79:23) | |
«Ben sizin en yüce tanrınızım !» dedi.(79:24) | |
Bu yüzden Allah onu (öğüt ve ibret alınacak şekilde) Dünya ve Âhiret azâbıyla yakalayıverdi.(79:25) | |
Şüphesiz ki bu hâdisede, Allah'tan saygı ile korkanlara ibret ve öğüt vardır.(79:26) | |
Sizi yaratmak mı daha zordur yoksa göğü yaratmak mı ? (Allah) onu inşâ edip var kılmıştır. (Hâlâ görmüyor musunuz?!)(79:27) | |
Tavanını yükseltti de ona (en uygun) düzen ve dengeyi sağladı.(79:28) | |
Gecesini karanlık yaptı, kuşluğunu (aydınlık olarak) çıkardı.(79:29) | |
Arkasından da yeryüzünü döşeyip hazırladı.(79:30) | |
Ondan da suyunu ve otlağını (çeşit çeşit ağaç ve bitkilerini) çıkardı.(79:31) | |
Dağları dikip sağlamlaştırdı.(79:32) | |
(Bütün bunları) size ve davarlarınıza yararlı geçimlik kılmıştır.(79:33) | |
O güç getirilemiyecek büyük (Kıyamet) felâketi geldiği zaman ;(79:34) | |
O gün insan ne için çalışıp çabaladığını hatırlayıp anlar.(79:35) | |
Cehennem de ortaya çıkıp görebilene görünür.(79:36) | |
(37-38-39) Artık kim azıp dünya hayatını seçerek tercîh etmişse, şüphesiz Cehennem onun varacağı yerdir.(79:37) | |
(40-41) Kim de Rabbının (yüce) makamından korkmuş da nefsini havaî şeylerden alıkoymuşsa, şüphesiz ki Cennet onun varacağı yerdir.(79:40) | |
Senden Kıyâmet'in kopuş saatinin ne vakit ortaya çıkacağını soruyorlar.(79:42) | |
Sende ona ait bilgi nerede ki anlatasın ?!(79:43) | |
Onun kopuş ânının bilgisi Rabbına dayanıp noktalanır.(79:44) | |
Sen ancak (Allah'tan) saygı ile korkup eğilenleri uyaransın.(79:45) | |
Kıyâmet'i gördükleri gün sanki (Dünya'da) ancak bir akşam veya kuşluk vakti kadar kalmış gibidirler. (Dünya'nın ömrünün uzunluğuna, Âhiretin sonsulzuğuna nisbetle insanoğlunun ömrünün ne kadar kısa olduğuna işaret ediliyor.)(79:46) | |