» 63 / Münâfikûn  7:

Kuran Sırası: 63
İniş Sırası: 104
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11

 » 63 / Münâfikûn  Suresi: 7
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هُمُ (HM) = humu : onlar
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : ki
3. يَقُولُونَ (YGVLVN) = yeḳūlūne : diyorlar
4. لَا (LE) = lā :
5. تُنْفِقُوا (TNFGVE) = tunfiḳū : bir şey vermeyin
6. عَلَىٰ (AL) = ǎlā :
7. مَنْ (MN) = men : bulunanlara
8. عِنْدَ (AND̃) = ǐnde : yanında
9. رَسُولِ (RSVL) = rasūli : Elçisinin
10. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
11. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā :
12. يَنْفَضُّوا (YNFŽVE) = yenfeDDū : dağılıp gitsinler
13. وَلِلَّهِ (VLLH) = velillahi : Allah'ındır
14. خَزَائِنُ (ḢZEÙN) = ḣazāinu : hazineleri
15. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerin
16. وَالْأَرْضِ (VELÊRŽ) = vel'erDi : ve yerin
17. وَلَٰكِنَّ (VLKN) = velākinne : fakat
18. الْمُنَافِقِينَ (ELMNEFGYN) = l-munāfiḳīne : münafıklar
19. لَا (LE) = lā :
20. يَفْقَهُونَ (YFGHVN) = yefḳahūne : anlamazlar
onlar | ki | diyorlar | | bir şey vermeyin | | bulunanlara | yanında | Elçisinin | Allah'ın | | dağılıp gitsinler | Allah'ındır | hazineleri | göklerin | ve yerin | fakat | münafıklar | | anlamazlar |

[] [] [GVL] [] [NFG] [] [] [AND̃] [RSL] [] [] [FŽŽ] [] [ḢZN] [SMV] [ERŽ] [] [NFG] [] [FGH]
HM ELZ̃YN YGVLVN LE TNFGVE AL MN AND̃ RSVL ELLH ḪT YNFŽVE VLLH ḢZEÙN ELSMEVET VELÊRŽ VLKN ELMNEFGYN LE YFGHVN

humu elleƶīne yeḳūlūne tunfiḳū ǎlā men ǐnde rasūli llahi Hattā yenfeDDū velillahi ḣazāinu s-semāvāti vel'erDi velākinne l-munāfiḳīne yefḳahūne
هم الذين يقولون لا تنفقوا على من عند رسول الله حتى ينفضوا ولله خزائن السماوات والأرض ولكن المنافقين لا يفقهون

 » 63 / Münâfikûn  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هم | HM humu onlar They
الذين | ELZ̃YN elleƶīne ki (are) those who
يقولون ق و ل | GVL YGVLVN yeḳūlūne diyorlar say,
لا | LE """(Do) not"
تنفقوا ن ف ق | NFG TNFGVE tunfiḳū bir şey vermeyin spend
على | AL ǎlā on
من | MN men bulunanlara (those) who
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında (are) with
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūli Elçisinin (the) Messenger
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
حتى | ḪT Hattā until
ينفضوا ف ض ض | FŽŽ YNFŽVE yenfeDDū dağılıp gitsinler "they disband."""
ولله | VLLH velillahi Allah'ındır And for Allah
خزائن خ ز ن | ḢZN ḢZEÙN ḣazāinu hazineleri (are the) treasures
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerin (of) the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerin and the earth,
ولكن | VLKN velākinne fakat but
المنافقين ن ف ق | NFG ELMNEFGYN l-munāfiḳīne münafıklar the hypocrites
لا | LE (do) not
يفقهون ف ق ه | FGH YFGHVN yefḳahūne anlamazlar understand.

63:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlar | ki | diyorlar | | bir şey vermeyin | | bulunanlara | yanında | Elçisinin | Allah'ın | | dağılıp gitsinler | Allah'ındır | hazineleri | göklerin | ve yerin | fakat | münafıklar | | anlamazlar |

[] [] [GVL] [] [NFG] [] [] [AND̃] [RSL] [] [] [FŽŽ] [] [ḢZN] [SMV] [ERŽ] [] [NFG] [] [FGH]
HM ELZ̃YN YGVLVN LE TNFGVE AL MN AND̃ RSVL ELLH ḪT YNFŽVE VLLH ḢZEÙN ELSMEVET VELÊRŽ VLKN ELMNEFGYN LE YFGHVN

humu elleƶīne yeḳūlūne tunfiḳū ǎlā men ǐnde rasūli llahi Hattā yenfeDDū velillahi ḣazāinu s-semāvāti vel'erDi velākinne l-munāfiḳīne yefḳahūne
هم الذين يقولون لا تنفقوا على من عند رسول الله حتى ينفضوا ولله خزائن السماوات والأرض ولكن المنافقين لا يفقهون

[] [] [ق و ل] [] [ن ف ق] [] [] [ع ن د] [ر س ل] [] [] [ف ض ض] [] [خ ز ن] [س م و] [ا ر ض] [] [ن ف ق] [] [ف ق ه]

 » 63 / Münâfikûn  Suresi: 7
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هم | HM humu onlar They
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
الذين | ELZ̃YN elleƶīne ki (are) those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
يقولون ق و ل | GVL YGVLVN yeḳūlūne diyorlar say,
Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
10,100,6,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لا | LE """(Do) not"
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تنفقوا ن ف ق | NFG TNFGVE tunfiḳū bir şey vermeyin spend
Te,Nun,Fe,Gaf,Vav,Elif,
400,50,80,100,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
من | MN men bulunanlara (those) who
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde yanında (are) with
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
رسول ر س ل | RSL RSVL rasūli Elçisinin (the) Messenger
Re,Sin,Vav,Lam,
200,60,6,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
حتى | ḪT Hattā until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
ينفضوا ف ض ض | FŽŽ YNFŽVE yenfeDDū dağılıp gitsinler "they disband."""
Ye,Nun,Fe,Dad,Vav,Elif,
10,50,80,800,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form VII) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ولله | VLLH velillahi Allah'ındır And for Allah
Vav,Lam,Lam,He,
6,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
الواو استئنافية
جار ومجرور
خزائن خ ز ن | ḢZN ḢZEÙN ḣazāinu hazineleri (are the) treasures
Hı,Ze,Elif,,Nun,
600,7,1,,50,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerin (of) the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerin and the earth,
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
ولكن | VLKN velākinne fakat but
Vav,Lam,Kef,Nun,
6,30,20,50,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
الواو استئنافية
حرف نصب من اخوات «ان»
المنافقين ن ف ق | NFG ELMNEFGYN l-munāfiḳīne münafıklar the hypocrites
Elif,Lam,Mim,Nun,Elif,Fe,Gaf,Ye,Nun,
1,30,40,50,1,80,100,10,50,
N – accusative masculine plural (form III) active participle
اسم منصوب
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يفقهون ف ق ه | FGH YFGHVN yefḳahūne anlamazlar understand.
Ye,Fe,Gaf,He,Vav,Nun,
10,80,100,5,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هُمُ: onlar | الَّذِينَ: ki | يَقُولُونَ: diyorlar | لَا: | تُنْفِقُوا: bir şey vermeyin | عَلَىٰ: | مَنْ: bulunanlara | عِنْدَ: yanında | رَسُولِ: Elçisinin | اللَّهِ: Allah'ın | حَتَّىٰ: | يَنْفَضُّوا: dağılıp gitsinler | وَلِلَّهِ: Allah'ındır | خَزَائِنُ: hazineleri | السَّمَاوَاتِ: göklerin | وَالْأَرْضِ: ve yerin | وَلَٰكِنَّ: fakat | الْمُنَافِقِينَ: münafıklar | لَا: | يَفْقَهُونَ: anlamazlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |هم HM onlar | الذين ELZ̃YN ki | يقولون YGWLWN diyorlar | لا LE | تنفقوا TNFGWE bir şey vermeyin | على AL | من MN bulunanlara | عند AND̃ yanında | رسول RSWL Elçisinin | الله ELLH Allah'ın | حتى ḪT | ينفضوا YNFŽWE dağılıp gitsinler | ولله WLLH Allah'ındır | خزائن ḢZEÙN hazineleri | السماوات ELSMEWET göklerin | والأرض WELÊRŽ ve yerin | ولكن WLKN fakat | المنافقين ELMNEFGYN münafıklar | لا LE | يفقهون YFGHWN anlamazlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |humu: onlar | elleƶīne: ki | yeḳūlūne: diyorlar | : | tunfiḳū: bir şey vermeyin | ǎlā: | men: bulunanlara | ǐnde: yanında | rasūli: Elçisinin | llahi: Allah'ın | Hattā: | yenfeDDū: dağılıp gitsinler | velillahi: Allah'ındır | ḣazāinu: hazineleri | s-semāvāti: göklerin | vel'erDi: ve yerin | velākinne: fakat | l-munāfiḳīne: münafıklar | : | yefḳahūne: anlamazlar |
Kırık Meal (Transcript) : |HM: onlar | ELZ̃YN: ki | YGVLVN: diyorlar | LE: | TNFGVE: bir şey vermeyin | AL: | MN: bulunanlara | AND̃: yanında | RSVL: Elçisinin | ELLH: Allah'ın | ḪT: | YNFŽVE: dağılıp gitsinler | VLLH: Allah'ındır | ḢZEÙN: hazineleri | ELSMEVET: göklerin | VELÊRŽ: ve yerin | VLKN: fakat | ELMNEFGYN: münafıklar | LE: | YFGHVN: anlamazlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, öyle kişilerdir ki Allah'ın Peygamberinin yanında olanlara bir şey vermeyin de derler, sonunda dağılıp gitsinler ve Allah'ındır hazîneleri göklerin ve yeryüzünün ve fakat münâfıklar, anlamazlar.
Adem Uğur : Onlar: Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.
Ahmed Hulusi : Onlar: "Rasûlullâh'ın yanında olanlara bağışta bulunmayın, böylece dağılıp gitsinler" diyen kimselerdir! Semâların ve arzın hazineleri Allâh içindir! Fakat ikiyüzlüler anlayıp kavrayamazlar.
Ahmet Tekin : Müslüman görünerek İslâm’a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münâfıklar, hamiyyetli müslümanlara: 'Allah’ın Rasulünün yanında olanların, yiyeceklerini, içeceklerini karşılamayın, ihtiyaçlarını görmeyin ki, dağılıp gitsinler.' diyenlerdir. Göklerin ve yerin hazineleri Allah’ın tasarrufundadır. Fakat münâfıklar bunu anlayamıyorlar.
Ahmet Varol : Onlar: 'Allah'ın Peygamberi'nin yanında bulunanlara harcamada (infakta) bulunmayın ki dağılıp gitsinler' diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır ama münâfıklar anlamazlar.
Ali Bulaç : Onlar ki: "Allah'ın Resûlü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler," derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.
Ali Fikri Yavuz : Onlar öyle kimselerdir ki: “- Rasûlüllah’ın yanındakilere harcayıb yedirmeyin; tâ ki dağılsınlar.” diyorlar. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır; fakat münafıklar anlamazlar.
Bekir Sadak : Bunlar: «Allah'in peygamberinin yaninda bulunanlara bir sey vermeyin de dagilip gitsinler» diyen kimselerdir. Oysa goklerin ve yerin hazineleri Allah'indir, ama ikiyuzluler bu gercegi anlamazlar.
Celal Yıldırım : Bunlar o kimselerdir ki, «Allah'ın Peygamberi'nin yanında bulunanlara (yardım olarak) harcama yapmayın ki dağılıp gitsinler» derler. Göklerin ve yerin hazîneleri Allah'ındır. Fakat ikiyüzlü dönekler (bu gerçeği) anlamazlar.
Diyanet İşleri : Onlar, “Allah Resûlü’nün yanında bulunanlara (muhacirlere) bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar (bunu) anlamazlar.
Diyanet İşleri (eski) : Bunlar: 'Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara bir şey vermeyin de dağılıp gitsinler' diyen kimselerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, ama ikiyüzlüler bu gerçeği anlamazlar.
Diyanet Vakfi : Onlar: Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.
Edip Yüksel : Onlar, 'ALLAH''ın elçisinin yanında bulunanlara yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler,' diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri ALLAH'a aittir; ama ikiyüzlüler kavrayamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar öyle kimselerdir ki: «Allah'ın elçisinin yanında bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler.» diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Allah'ın Resulünün yanındakilere nafaka vermeyin ki, dağılsınlar!» diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlardır ki «Resulullâhın yanındakilere nafaka vermeyin tâki dağılsınlar» diyorlar. Halbuki Göklerin ve Yerin hazineleri Allahındır ve lâkin Münafıklar anlamazlar
Fizilal-il Kuran : Bunlar: «Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara bir şey vermeyin de dağılıp gitsinler» diyen kimselerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar anlamazlar.
Gültekin Onan : Onlar ki: "Tanrı'nın Resulü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler" derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Tanrı'nındır. Ancak münafıklar kavramazlar (la yefkahun).
Hakkı Yılmaz : Onlar: “Allah'ın Elçisi yanında bulunanlara hiçbir harcamada, mâlî destekte bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler” derler. Oysa göklerin ve yeryüzünün hazineleri Allah'ındır. Ancak münâfıklar iyice kavramıyorlar.
Hasan Basri Çantay : Onlar öyle kimselerdir ki «Allahın peygamberi nezdinde bulunan kimseleri beslemeyin. Tâki dağılıb gitsinler» diyorlardı. Halbuki göklerin ve yerin hazîneleri Allahındır. Fakat o münafıklar ince anlamazlar.
Hayrat Neşriyat : Onlar öyle kimselerdir ki: 'Allah’ın Resûlünün yanında bulunanlara (fakir Muhâcirlere) bir şey vermeyin ki, dağılıp gitsinler!' diyorlar. Hâlbuki göklerin ve yerin hazîneleri Allah’ındır; fakat münâfıklar anlamazlar.
İbni Kesir : Onlar öyle kimselerdir ki; Allah'ın peygamberinin yanında bulunanlar için hiç bir şey infak etmeyin de dağılıp gitsinler, derler. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ama o münafıklar, bunu anlamazlar.
İskender Evrenosoğlu : Onlar (münafıklar): “Resûlallah'ın yanında bulunanlara infâk etmeyin (bir şey vermeyin) ki, onlar dağılıp gitsinler.” diyenlerdir. Ve semaların ve arzın (göklerin ve yerin) hazineleri Allah'ındır. Ve lâkin münafıklar, fıkıh (idrak) edemezler.
Muhammed Esed : Onlar, (hemşehrilerine): "Allah'ın Elçisi ile birlikte olanlara hiçbir şey vermeyin ki belki o'nu terk et(mek zorunda kal)ırlar" derler. Göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır ama bu gerçeği ikiyüzlüler kavrayamaz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar o kimselerdir ki, «Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara nafaka vermeyin, tâ ki dağılsınlar,» derler. Halbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat o münafıklar anlamazlar.
Ömer Öngüt : Onlar: "Allah'ın Peygamber'inin yanında bulunanlara hiçbir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler!" diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar bunu anlamazlar.
Şaban Piriş : Onlar; -Allah’ın Resulünün yanındaki kimselere infakta bulunmayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır; ama münafıklar anlayamazlar.
Suat Yıldırım : Onlar: "Resulullahın etrafındaki fakirlere infak etmeyin, destek olmayın ki dağılsınlar!" diyen bedbahtlardır. Halbuki göklerin ve yerin bütün hazineleri Allah’ındır, lâkin münafıklar bunu bilmezler, anlamazlar.
Süleyman Ateş : Onlar öyle kimselerdir ki: "Allâh'ın Elçisinin yanında bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler" diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allâh'ındır, fakat münâfıklar anlamazlar.
Tefhim-ul Kuran : Onlar ki: «Allah'ın Resulü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama)da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler.» derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar.
Ümit Şimşek : 'Allah Resulünün yanındakilere birşey vermeyin ki dağılıp gitsinler' diyen de onlardır. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır; lâkin o münafıklar bunu anlayamıyor.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlar: "Allah resulünün yanındakilere infak edip bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler!" diyen kişilerdir. Oysaki göklerin ve yerin hazineleri, Allah'ın tekelindedir. Ama münafıklar bunu anlamazlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}