» 76 / Insan  14:

Kuran Sırası: 76
İniş Sırası: 98
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

 » 76 / Insan  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَدَانِيَةً (VD̃ENYT) = ve dāniyeten : ve yaklaşmıştır
2. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : üzerlerine
3. ظِلَالُهَا (ƵLELHE) = Zilāluhā : onun gölgeleri
4. وَذُلِّلَتْ (VZ̃LLT) = ve ƶullilet : ve eğdirilmiştir
5. قُطُوفُهَا (GŦVFHE) = ḳuTūfuhā : meyvaları
6. تَذْلِيلًا (TZ̃LYLE) = teƶlīlen : aşağı eğdirilerek
ve yaklaşmıştır | üzerlerine | onun gölgeleri | ve eğdirilmiştir | meyvaları | aşağı eğdirilerek |

[D̃NV] [] [ƵLL] [Z̃LL] [GŦF] [Z̃LL]
VD̃ENYT ALYHM ƵLELHE VZ̃LLT GŦVFHE TZ̃LYLE

ve dāniyeten ǎleyhim Zilāluhā ve ƶullilet ḳuTūfuhā teƶlīlen
ودانية عليهم ظلالها وذللت قطوفها تذليلا

 » 76 / Insan  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ودانية د ن و | D̃NV VD̃ENYT ve dāniyeten ve yaklaşmıştır And near
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine above them
ظلالها ظ ل ل | ƵLL ƵLELHE Zilāluhā onun gölgeleri (are) its shades
وذللت ذ ل ل | Z̃LL VZ̃LLT ve ƶullilet ve eğdirilmiştir and will hang low
قطوفها ق ط ف | GŦF GŦVFHE ḳuTūfuhā meyvaları its cluster of fruits
تذليلا ذ ل ل | Z̃LL TZ̃LYLE teƶlīlen aşağı eğdirilerek dangling low.

76:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve yaklaşmıştır | üzerlerine | onun gölgeleri | ve eğdirilmiştir | meyvaları | aşağı eğdirilerek |

[D̃NV] [] [ƵLL] [Z̃LL] [GŦF] [Z̃LL]
VD̃ENYT ALYHM ƵLELHE VZ̃LLT GŦVFHE TZ̃LYLE

ve dāniyeten ǎleyhim Zilāluhā ve ƶullilet ḳuTūfuhā teƶlīlen
ودانية عليهم ظلالها وذللت قطوفها تذليلا

[د ن و] [] [ظ ل ل] [ذ ل ل] [ق ط ف] [ذ ل ل]

 » 76 / Insan  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ودانية د ن و | D̃NV VD̃ENYT ve dāniyeten ve yaklaşmıştır And near
Vav,Dal,Elif,Nun,Ye,Te merbuta,
6,4,1,50,10,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative feminine indefinite active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
عليهم | ALYHM ǎleyhim üzerlerine above them
Ayn,Lam,Ye,He,Mim,
70,30,10,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
ظلالها ظ ل ل | ƵLL ƵLELHE Zilāluhā onun gölgeleri (are) its shades
Zı,Lam,Elif,Lam,He,Elif,
900,30,1,30,5,1,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وذللت ذ ل ل | Z̃LL VZ̃LLT ve ƶullilet ve eğdirilmiştir and will hang low
Vav,Zel,Lam,Lam,Te,
6,700,30,30,400,
CIRC – prefixed circumstantial particle
V – 3rd person feminine singular (form II) passive perfect verb
الواو حالية
فعل ماض مبني للمجهول
قطوفها ق ط ف | GŦF GŦVFHE ḳuTūfuhā meyvaları its cluster of fruits
Gaf,Tı,Vav,Fe,He,Elif,
100,9,6,80,5,1,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مرفوع و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
تذليلا ذ ل ل | Z̃LL TZ̃LYLE teƶlīlen aşağı eğdirilerek dangling low.
Te,Zel,Lam,Ye,Lam,Elif,
400,700,30,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite (form II) verbal noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَدَانِيَةً: ve yaklaşmıştır | عَلَيْهِمْ: üzerlerine | ظِلَالُهَا: onun gölgeleri | وَذُلِّلَتْ: ve eğdirilmiştir | قُطُوفُهَا: meyvaları | تَذْلِيلًا: aşağı eğdirilerek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ودانية WD̃ENYT ve yaklaşmıştır | عليهم ALYHM üzerlerine | ظلالها ƵLELHE onun gölgeleri | وذللت WZ̃LLT ve eğdirilmiştir | قطوفها GŦWFHE meyvaları | تذليلا TZ̃LYLE aşağı eğdirilerek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve dāniyeten: ve yaklaşmıştır | ǎleyhim: üzerlerine | Zilāluhā: onun gölgeleri | ve ƶullilet: ve eğdirilmiştir | ḳuTūfuhā: meyvaları | teƶlīlen: aşağı eğdirilerek |
Kırık Meal (Transcript) : |VD̃ENYT: ve yaklaşmıştır | ALYHM: üzerlerine | ƵLELHE: onun gölgeleri | VZ̃LLT: ve eğdirilmiştir | GŦVFHE: meyvaları | TZ̃LYLE: aşağı eğdirilerek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ağaçların gölgeleri, yakındır onlara ve meyveleri, adamakıllı râm olmuştur onlara.
Adem Uğur : (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
Ahmed Hulusi : Onun gölgeleri üzerlerine yakın, onun devşirilenleri (marifetleri) ise boyun eğdirilmiş hâldedir.
Ahmet Tekin : Üzerlerine Cennet gölgeleri sarkmıştır. Meyvelerin dallarından koparılarak yenilmesi oldukça kolaylaştırılmıştır.
Ahmet Varol : Gölgeleri kendilerine yakındır. Devşirilecek meyveleri de eğdirildikçe eğdirilmiştir.
Ali Bulaç : (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.
Ali Fikri Yavuz : (O cennetteki ağaçların) gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyvaları da bol bol önlerine konmuştur.
Bekir Sadak : Meyve agaclarinin golgeleri uzerlerine sarkmis ve onlarin koparilmasi kolaylastirilmistir.
Celal Yıldırım : Cennet (ağaçlarının) gölgesi üzerlerine iyice sarkmış, meyveleri kolay toplanır şekilde onlara iyice yaklaştırılmıştır.
Diyanet İşleri : Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır.
Diyanet İşleri (eski) : Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve onların koparılması kolaylaştırılmıştır.
Diyanet Vakfi : (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
Edip Yüksel : Ağaçların gölgesi üzerlerine sarkmış ve meyveler yaklaştırılarak koparılmaları kolaylaştırılmıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri (meyveleri) de bol bol önlerine konmuştur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Üzerlerine o Cennet gölgeleri sarkmış ve devşirimleri mebzûl mebzûl önlerine konmuştur
Fizilal-il Kuran : Ağaçların gölgeleyici saçakları başlarına yakın alçaklıkta ve meyvalarının devşirilmesi son derece kolay olur.
Gültekin Onan : (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.
Hakkı Yılmaz : (5-22) "Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler. Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-. Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan... Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek. Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir. "
Hasan Basri Çantay : Ve gölgeleri onlara yakın, meyveleri de emirlerine (her an ve her suretle) boyun eğdirilmiş olarak.
Hayrat Neşriyat : (Cennet ağaçlarının) gölgeleri üzerlerine yakındır, meyveleri de (kolayca koparabilecekleri şekilde) iyice sarkıtılmıştır.
İbni Kesir : Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış ve meyveleri de aşağı eğdirilmiştir.
İskender Evrenosoğlu : Onun (ağaçlarının) gölgesi, onların üzerine yakındır. Ve onun (olgunlaşmış) meyveleri emre hazır olarak yaklaştırılmıştır.
Muhammed Esed : çünkü o (bahçe)nin (kutlu) gölgeleri başlarını örtecek ve meyve salkımları kolayca alınacak şekilde (yere doğru) sarkıtılacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onların üzerlerine (o cennetin) gölgeleri yakındır, meyveleri de kemal-i itaatle musahhar bulunmuştur.
Ömer Öngüt : Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyveleri de aşağıya eğdirildikçe eğdirilmiştir.
Şaban Piriş : Ağaçların gölgeleri üzerlerine düşmüş, meyvelerini toplamak kolaylaştırılmıştır.
Suat Yıldırım : Cennet ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkar, meyveleri devşirmeleri pek kolay olur.
Süleyman Ateş : Cennetin gölgeleri, üzerlerine yaklaşmış, meyvaları da aşağı eğdirildikçe eğdirilmiştir.
Tefhim-ul Kuran : (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve onların devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.
Ümit Şimşek : Cennet ağaçlarının gölgesi üzerlerine sarkmış, meyveleri ise hemen koparılacak gibi eğilmiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bahçenin gölgeleri üzerlerine eğilmiştir. Ve bahçenin meyveleri iyice yaklaştırılmşıtır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}