» 76 / Insan  20:

Kuran Sırası: 76
İniş Sırası: 98
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

 » 76 / Insan  Suresi: 20
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : ve zaman
2. رَأَيْتَ (RÊYT) = raeyte : baktığın
3. ثَمَّ (S̃M) = ṧemme : sonra
4. رَأَيْتَ (RÊYT) = raeyte : görürsün
5. نَعِيمًا (NAYME) = neǐymen : bir ni'met
6. وَمُلْكًا (VMLKE) = ve mulken : ve bir mülk
7. كَبِيرًا (KBYRE) = kebīran : büyük
ve zaman | baktığın | sonra | görürsün | bir ni'met | ve bir mülk | büyük |

[] [REY] [] [REY] [NAM] [MLK] [KBR]
VÎZ̃E RÊYT S̃M RÊYT NAYME VMLKE KBYRE

ve iƶā raeyte ṧemme raeyte neǐymen ve mulken kebīran
وإذا رأيت ثم رأيت نعيما وملكا كبيرا

 » 76 / Insan  Suresi: 20
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
رأيت ر ا ي | REY RÊYT raeyte baktığın you look,
ثم | S̃M ṧemme sonra then
رأيت ر ا ي | REY RÊYT raeyte görürsün you will see
نعيما ن ع م | NAM NAYME neǐymen bir ni'met blessings
وملكا م ل ك | MLK VMLKE ve mulken ve bir mülk and a kingdom
كبيرا ك ب ر | KBR KBYRE kebīran büyük great.

76:20 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve zaman | baktığın | sonra | görürsün | bir ni'met | ve bir mülk | büyük |

[] [REY] [] [REY] [NAM] [MLK] [KBR]
VÎZ̃E RÊYT S̃M RÊYT NAYME VMLKE KBYRE

ve iƶā raeyte ṧemme raeyte neǐymen ve mulken kebīran
وإذا رأيت ثم رأيت نعيما وملكا كبيرا

[] [ر ا ي] [] [ر ا ي] [ن ع م] [م ل ك] [ك ب ر]

 » 76 / Insan  Suresi: 20
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | VÎZ̃E ve iƶā ve zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
رأيت ر ا ي | REY RÊYT raeyte baktığın you look,
Re,,Ye,Te,
200,,10,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
ثم | S̃M ṧemme sonra then
Se,Mim,
500,40,
LOC – location adverb
ظرف مكان
رأيت ر ا ي | REY RÊYT raeyte görürsün you will see
Re,,Ye,Te,
200,,10,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
نعيما ن ع م | NAM NAYME neǐymen bir ni'met blessings
Nun,Ayn,Ye,Mim,Elif,
50,70,10,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وملكا م ل ك | MLK VMLKE ve mulken ve bir mülk and a kingdom
Vav,Mim,Lam,Kef,Elif,
6,40,30,20,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
كبيرا ك ب ر | KBR KBYRE kebīran büyük great.
Kef,Be,Ye,Re,Elif,
20,2,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ve zaman | رَأَيْتَ: baktığın | ثَمَّ: sonra | رَأَيْتَ: görürsün | نَعِيمًا: bir ni'met | وَمُلْكًا: ve bir mülk | كَبِيرًا: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve zaman | رأيت RÊYT baktığın | ثم S̃M sonra | رأيت RÊYT görürsün | نعيما NAYME bir ni'met | وملكا WMLKE ve bir mülk | كبيرا KBYRE büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ve zaman | raeyte: baktığın | ṧemme: sonra | raeyte: görürsün | neǐymen: bir ni'met | ve mulken: ve bir mülk | kebīran: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: ve zaman | RÊYT: baktığın | S̃M: sonra | RÊYT: görürsün | NAYME: bir ni'met | VMLKE: ve bir mülk | KBYRE: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ne yana baksan nîmetler görürsün, ne yana baksan, pek büyük ve zevalsiz bir saltanat ve devletler.
Adem Uğur : Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
Ahmed Hulusi : Nereye baksan (sırf) nimet ve büyük bir mülk olarak görürsün.
Ahmet Tekin : Orada, nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir sultan ve saltanat görürsün.
Ahmet Varol : Her nereye baksan bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
Ali Bulaç : Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
Ali Fikri Yavuz : Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir mülk (saltanat) görürsün.
Bekir Sadak : Oranin neresine baksan, nimet ve buyuk bir saltanat gorursun.
Celal Yıldırım : Orada nereye baksan hep nîmet ve büyük bir mülk görürsün.
Diyanet İşleri : Orada, görünce (sonsuz) nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün.
Diyanet İşleri (eski) : Oranın neresine baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün.
Diyanet Vakfi : Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
Edip Yüksel : Nereye baksan nimetler ve büyük bir yönetim görürsün.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gördüğün zaman orada bol bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve gördüğün zaman orada bir na'îm ve pek büyük bir mülk görürsün
Fizilal-il Kuran : Nereye baksan bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün.
Gültekin Onan : Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
Hakkı Yılmaz : (5-22) "Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler. Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-. Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan... Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek. Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir. "
Hasan Basri Çantay : Orada herhangi bir yeri gördüğün zaman (büyük) bir ni'met, bol bir (ihtişam ve) saltanat görürsün.
Hayrat Neşriyat : (Orada) nereyi görsen, (ta'rîfi mümkün olmayan) bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün!
İbni Kesir : Nereye baksan; orada bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
İskender Evrenosoğlu : Ve baktığın zaman orada ni'metler, büyük bir mülk ve saltanat görmüş olursun.
Muhammed Esed : ve (nereye) baksan, (yalnız) kutsanmışlık ve aşkın bir düzen göreceksin.
Ömer Nasuhi Bilmen : (19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun.
Ömer Öngüt : Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir saltanat görürsün.
Şaban Piriş : Nereye baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün.
Suat Yıldırım : Hangi tarafa baksan hep nimet, servet, ihtişam, büyük bir saltanat görürsün.
Süleyman Ateş : Orada nereye baksan, bir ni'met ve büyük bir mülk görürsün.
Tefhim-ul Kuran : Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
Ümit Şimşek : Nereye baksan bir dolu nimet ve bir büyük saltanat görürsün.
Yaşar Nuri Öztürk : Oraya baktığında, nereye göz atsan büyük bir nimet, büyük bir mülk ve yönetim görürsün.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}