| Suat Yıldırım Meali |
|
 Var gücüyle koşanlar,(79:1) | |
| Neş’e ve şevkle yürüyenler,(79:2) | |
| Yüzüp yüzüp gidenler,(79:3) | |
| Yarışıp geçenler(79:4) | |
| İşleri düzenleyip yönetenler, hakkı için ki: (kıyamet gerçektir, hepiniz ölümden sonra diriltileceksiniz!)(79:5) | |
| Günü gelince, sura ilk üfleme, yeri şiddetli bir depremle yıkacak!(79:6) | |
| Onu izleyen ikinci üfleme herkesi mezarından kaldıracak!(79:7) | |
| O gün kalpler güp güp atacak(79:8) | |
| Gözler yere eğilecek(79:9) | |
| (10-12) İnkârcılar alay ederek şöyle derler: "Çürümüş kemik haline geldikten sonra mı biz eski durumumuza getirilecekmişiz! O takdirde bu, bizim için ziyanlı bir dönüş olur!"(79:10) | |
| (13-14) Fakat olay (zor değil,) bir tek emirden ibarettir. Bir anda mahşerde toplanıverirler!(79:13) | |
| Mûsa’nın hadisesinden haberin olmuştu değil mi?(79:15) | |
| Hani Rabbi ona kutlu Tuvâ vâdisinde şöyle seslenmişti:(79:16) | |
| (17-18) "Firavuna git, zira o iyice azdı! Ona de ki: kendini arındırmaya gönlün var mı?(79:17) | |
| "İster misin Seni Rabbine kavuşturan yola vurayım. Böylece Sen de O’na saygı duyasın?"(79:19) | |
| Ona en büyük mûcizeyi gösterdi.(79:20) | |
| Fakat o buna "yalan" dedi ve isyan etti.(79:21) | |
| Sonra sırtını dönüp Mûsâ’ya karşı bir çalışma içine girdi.(79:22) | |
| (23-24) Adamlarını topladı ve onlara: "Sizin en yüce rabbiniz benim!" dedi.(79:23) | |
| Allah da onu dünyada da, âhirette de şiddetle cezalandırdı.(79:25) | |
| Bu da Rabbini sayacak kimselere bir ibret oldu.(79:26) | |
| Siz ey haşri inkâr edenler: Düşünün, sizi yeniden yaratmak mı zor, yoksa gök âlemini mi? İşte bakın: Allah onu nasıl da sağlam bina etti!(79:27) | |
| Allah onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.(79:28) | |
| Gecesini karanlık, gündüzünü parlak şekilde açığa çıkardı.(79:29) | |
| Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı.(79:30) | |
| Oradan sularını, otlaklarını çıkardı.(79:31) | |
| Dağlarını oturttu.(79:32) | |
| Bütün bunları sizin ve hayvanlarınızın hayatı için yaptı.(79:33) | |
| Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman,(79:34) | |
| İnsan neyin peşinde koştuğunu anlar ama, artık iş işten geçer.(79:35) | |
| Cehennem her görene, apaçık görünür.(79:36) | |
| Artık kim azdıysa,(79:37) | |
| Âhireti unutup dünya zevkini tercih ettiyse,(79:38) | |
| Onun varacağı yer, olsa olsa cehennemdir!(79:39) | |
| Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa ve nefsini heva ve hevese uymaktan dizginlerse,(79:40) | |
| Onun varacağı yer de olsa olsa cennettir!(79:41) | |
| Sana kıyamet saatini sorarlar: "Demir atması ne zaman?" diye.(79:42) | |
| Sen nerede, onun vaktini bildirmek nerede?(79:43) | |
| Onun sonu Rabbine varır, kesin bilgisi O’na aittir.(79:44) | |
| Sana düşen sadece ondan korkanı uyarmaktır.(79:45) | |
| Onu gördükleri gün öyle gelir ki onlara; yalnız bir akşam veya bir sabah faslı durdular dünyada.(79:46) | |
