Hasan Basri Çantay Meali |
|
Güneş dürül (üb söndürül) düğü zaman, (81:1) | |
Yıldızlar (kararıb) düşdüğü zaman, (81:2) | |
Dağlar (yer yüzünden koparılıb) yürütüldüğü zaman, (81:3) | |
Gebe develer (başı boş) salıverildiği zaman, (81:4) | |
Vahşî hayvanlar bir araya toplandığı zaman, (81:5) | |
Denizler ateşlendiği zaman, (81:6) | |
Ruuhlar çiftleşdiği zaman, (81:7) | |
(8-9) Diri diri gömülen kızın hangi suç (ların) dan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman, (81:8) | |
(Amel) defterler (i) açılıb yayıldığı zaman, (81:10) | |
Gök (yerinden) koparıldığı zaman, (81:11) | |
O alevli ateş (cehernem) daha ziyâde kızışdırıldığı zaman, (81:12) | |
Cennet (mü'minlere) yaklaşdırıldığı zaman, (81:13) | |
(her) nefs ne hazırlamışsa (artık hepsini görüb) bilmişdir (bilecekdir.) (81:14) | |
(Demek ki hakıykat, ey kâfirler, sizin dediğiniz gibi değildir). Andederim o (geceleri) geri dön (üb aydınlık neşr eden), (81:15) | |
Akıb akıb yuvalarına giden (yıldız) lara, (81:16) | |
Karanlığa yöneldiği zaman geceye, (81:17) | |
Nefeslendiği dem sabaha ki, (81:18) | |
Şüphesiz, muhakkak o (Kur'an) çok şerefli bir elçinin (getirdiği) kelâmdır. (81:19) | |
(Bir elçi ki) çetin bir kudrete mâliktir. Arşın saahibi (olan Allah) nezdinde çok i'tibarlıdır. (81:20) | |
Orada kendisine itaat olunandır, bir emindir. (81:21) | |
Sizin saahibiniz bir mecnun değil. (81:22) | |
Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür. (81:23) | |
O gaybden dolayı asla suçlu da değildir. (81:24) | |
O (Kur'an) da taşlanmış (koğulmuş) bir şeytanın sözü değil. (81:25) | |
O halde nereye gidiyorsunuz? (81:26) | |
(27-28) O, aalemler için, (hele) sizden doğruluk isteyenler için bir öğüdden başkası değildir. (81:27) | |
(Bununla beraber o doğruluğu) âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz. (81:29) | |