» 58 / Mücâdele  18:

Kuran Sırası: 58
İniş Sırası: 105
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 18
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَوْمَ (YVM) = yevme : (o) gün
2. يَبْعَثُهُمُ (YBAS̃HM) = yeb'ǎṧuhumu : tekrar diriltir
3. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
4. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : onların hepsini
5. فَيَحْلِفُونَ (FYḪLFVN) = feyeHlifūne : sonra yemin ederler
6. لَهُ (LH) = lehu : O'na da
7. كَمَا (KME) = kemā : gibi
8. يَحْلِفُونَ (YḪLFVN) = yeHlifūne : yemin ettikleri
9. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
10. وَيَحْسَبُونَ (VYḪSBVN) = ve yeHsebūne : ve sanırlar
11. أَنَّهُمْ (ÊNHM) = ennehum : kendilerini
12. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : üzerinde
13. شَيْءٍ (ŞYÙ) = şey'in : bir şey
14. أَلَا (ÊLE) = elā : iyi bilin ki
15. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : elbette onlar
16. هُمُ (HM) = humu : onlar
17. الْكَاذِبُونَ (ELKEZ̃BVN) = l-kāƶibūne : yalancılardır
(o) gün | tekrar diriltir | Allah | onların hepsini | sonra yemin ederler | O'na da | gibi | yemin ettikleri | size | ve sanırlar | kendilerini | üzerinde | bir şey | iyi bilin ki | elbette onlar | onlar | yalancılardır |

[YVM] [BAS̃] [] [CMA] [ḪLF] [] [] [ḪLF] [] [ḪSB] [] [] [ŞYE] [] [] [] [KZ̃B]
YVM YBAS̃HM ELLH CMYAE FYḪLFVN LH KME YḪLFVN LKM VYḪSBVN ÊNHM AL ŞYÙ ÊLE ÎNHM HM ELKEZ̃BVN

yevme yeb'ǎṧuhumu llahu cemīǎn feyeHlifūne lehu kemā yeHlifūne lekum ve yeHsebūne ennehum ǎlā şey'in elā innehum humu l-kāƶibūne
يوم يبعثهم الله جميعا فيحلفون له كما يحلفون لكم ويحسبون أنهم على شيء ألا إنهم هم الكاذبون

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يوم ي و م | YVM YVM yevme (o) gün (On the) Day
يبعثهم ب ع ث | BAS̃ YBAS̃HM yeb'ǎṧuhumu tekrar diriltir Allah will raise them
الله | ELLH llahu Allah Allah will raise them
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn onların hepsini all,
فيحلفون ح ل ف | ḪLF FYḪLFVN feyeHlifūne sonra yemin ederler then they will swear
له | LH lehu O'na da to Him
كما | KME kemā gibi as
يحلفون ح ل ف | ḪLF YḪLFVN yeHlifūne yemin ettikleri they swear
لكم | LKM lekum size to you.
ويحسبون ح س ب | ḪSB VYḪSBVN ve yeHsebūne ve sanırlar And they think
أنهم | ÊNHM ennehum kendilerini that they
على | AL ǎlā üzerinde (are) on
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in bir şey something.
ألا | ÊLE elā iyi bilin ki No doubt!
إنهم | ÎNHM innehum elbette onlar Indeed, they
هم | HM humu onlar [they]
الكاذبون ك ذ ب | KZ̃B ELKEZ̃BVN l-kāƶibūne yalancılardır (are) the liars.

58:18 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

(o) gün | tekrar diriltir | Allah | onların hepsini | sonra yemin ederler | O'na da | gibi | yemin ettikleri | size | ve sanırlar | kendilerini | üzerinde | bir şey | iyi bilin ki | elbette onlar | onlar | yalancılardır |

[YVM] [BAS̃] [] [CMA] [ḪLF] [] [] [ḪLF] [] [ḪSB] [] [] [ŞYE] [] [] [] [KZ̃B]
YVM YBAS̃HM ELLH CMYAE FYḪLFVN LH KME YḪLFVN LKM VYḪSBVN ÊNHM AL ŞYÙ ÊLE ÎNHM HM ELKEZ̃BVN

yevme yeb'ǎṧuhumu llahu cemīǎn feyeHlifūne lehu kemā yeHlifūne lekum ve yeHsebūne ennehum ǎlā şey'in elā innehum humu l-kāƶibūne
يوم يبعثهم الله جميعا فيحلفون له كما يحلفون لكم ويحسبون أنهم على شيء ألا إنهم هم الكاذبون

[ي و م] [ب ع ث] [] [ج م ع] [ح ل ف] [] [] [ح ل ف] [] [ح س ب] [] [] [ش ي ا] [] [] [] [ك ذ ب]

 » 58 / Mücâdele  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يوم ي و م | YVM YVM yevme (o) gün (On the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
يبعثهم ب ع ث | BAS̃ YBAS̃HM yeb'ǎṧuhumu tekrar diriltir Allah will raise them
Ye,Be,Ayn,Se,He,Mim,
10,2,70,500,5,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah Allah will raise them
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn onların hepsini all,
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فيحلفون ح ل ف | ḪLF FYḪLFVN feyeHlifūne sonra yemin ederler then they will swear
Fe,Ye,Ha,Lam,Fe,Vav,Nun,
80,10,8,30,80,6,50,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
له | LH lehu O'na da to Him
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
كما | KME kemā gibi as
Kef,Mim,Elif,
20,40,1,
P – prefixed preposition ka
SUB – subordinating conjunction
جار ومجرور
يحلفون ح ل ف | ḪLF YḪLFVN yeHlifūne yemin ettikleri they swear
Ye,Ha,Lam,Fe,Vav,Nun,
10,8,30,80,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لكم | LKM lekum size to you.
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ويحسبون ح س ب | ḪSB VYḪSBVN ve yeHsebūne ve sanırlar And they think
Vav,Ye,Ha,Sin,Be,Vav,Nun,
6,10,8,60,2,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أنهم | ÊNHM ennehum kendilerini that they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
على | AL ǎlā üzerinde (are) on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
شيء ش ي ا | ŞYE ŞYÙ şey'in bir şey something.
Şın,Ye,,
300,10,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
ألا | ÊLE elā iyi bilin ki No doubt!
,Lam,Elif,
,30,1,
INC – inceptive particle
حرف ابتداء
إنهم | ÎNHM innehum elbette onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
هم | HM humu onlar [they]
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
الكاذبون ك ذ ب | KZ̃B ELKEZ̃BVN l-kāƶibūne yalancılardır (are) the liars.
Elif,Lam,Kef,Elif,Zel,Be,Vav,Nun,
1,30,20,1,700,2,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَوْمَ: (o) gün | يَبْعَثُهُمُ: tekrar diriltir | اللَّهُ: Allah | جَمِيعًا: onların hepsini | فَيَحْلِفُونَ: sonra yemin ederler | لَهُ: O'na da | كَمَا: gibi | يَحْلِفُونَ: yemin ettikleri | لَكُمْ: size | وَيَحْسَبُونَ: ve sanırlar | أَنَّهُمْ: kendilerini | عَلَىٰ: üzerinde | شَيْءٍ: bir şey | أَلَا: iyi bilin ki | إِنَّهُمْ: elbette onlar | هُمُ: onlar | الْكَاذِبُونَ: yalancılardır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يوم YWM (o) gün | يبعثهم YBAS̃HM tekrar diriltir | الله ELLH Allah | جميعا CMYAE onların hepsini | فيحلفون FYḪLFWN sonra yemin ederler | له LH O'na da | كما KME gibi | يحلفون YḪLFWN yemin ettikleri | لكم LKM size | ويحسبون WYḪSBWN ve sanırlar | أنهم ÊNHM kendilerini | على AL üzerinde | شيء ŞYÙ bir şey | ألا ÊLE iyi bilin ki | إنهم ÎNHM elbette onlar | هم HM onlar | الكاذبون ELKEZ̃BWN yalancılardır |
Kırık Meal (Okunuş) : |yevme: (o) gün | yeb'ǎṧuhumu: tekrar diriltir | llahu: Allah | cemīǎn: onların hepsini | feyeHlifūne: sonra yemin ederler | lehu: O'na da | kemā: gibi | yeHlifūne: yemin ettikleri | lekum: size | ve yeHsebūne: ve sanırlar | ennehum: kendilerini | ǎlā: üzerinde | şey'in: bir şey | elā: iyi bilin ki | innehum: elbette onlar | humu: onlar | l-kāƶibūne: yalancılardır |
Kırık Meal (Transcript) : |YVM: (o) gün | YBAS̃HM: tekrar diriltir | ELLH: Allah | CMYAE: onların hepsini | FYḪLFVN: sonra yemin ederler | LH: O'na da | KME: gibi | YḪLFVN: yemin ettikleri | LKM: size | VYḪSBVN: ve sanırlar | ÊNHM: kendilerini | AL: üzerinde | ŞYÙ: bir şey | ÊLE: iyi bilin ki | ÎNHM: elbette onlar | HM: onlar | ELKEZ̃BVN: yalancılardır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ın, onların hepsini diriltip topladığı gün, size yemin ettikleri gibi ona da yemin ederler ve sanırlar ki bir şey yapıyorlar gerçekten de; bilin ki şüphe yok, yalancılardır onlar.
Adem Uğur : O gün Allah onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da dünyada size yemin ettikleri gibi, O'na yemin edeceklerdir. Kendilerinin bir şey (hakikat) üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar gerçekten yalancıdırlar.
Ahmed Hulusi : Gün gelir, Allâh onların hepsini bâ's eder de; size yemin ettikleri gibi O'na da yemin ederler ve sanırlar ki doğru düşündüler! Dikkat edin, onlar yalancıların ta kendileridir!
Ahmet Tekin : Allah’ın, onların hepsini yeniden dirilteceği gün, onlar, dünyada peygambere hakaret edici sözler söylemediklerine, mü’min olduklarına dair size yemin ettikleri gibi, Allah’a yeminler edecekler. Kendilerinin imanlarına, amellerine değer kazandıran doğru hak bir yolda olduklarını, bir dayanakları olduğunu sanacaklar. Unutmayın, onlar, işte onlar külliyyen yalancıdırlar.
Ahmet Varol : O gün Allah, onların tümünü diriltir, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin ederler ve kendilerinin bir şey üzere olduklarını sanırlar. İyi bilin ki, onlar yalancıların tâ kendileridir.
Ali Bulaç : Onların tümünü Allah'ın dirilteceği gün, sizlere yemin ettikleri gibi O'na da yemin edeceklerdir ve kendilerinin bir şey üzerine olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten onlar, yalan söyleyenlerin ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz : Allah, onları hep bir araya toplayıb dirilteceği gün (kıyamette), size yemin ettikleri gibi, O’na da yemin edecekler, (biz kâfir ve münafık değildik diyecekler) ve sanacaklar ki, bir şey yapıyorlar. İşte onlar; hep o yalancılardır.
Bekir Sadak : Allah, onlarin hepsini tekrar dirilttigi gun, size yemin ettikleri gibi O'na yemin ederler; kendilerine bir yarar saglayacagini sanirlar. Dikkat edin; onlar suphesiz yalancidirlar.
Celal Yıldırım : Allah'ın onların hepsini diriltip kaldıracağı gün, size yemin ettikleri gibi Allah'a da yemin ederler ve bununla birşey üzere bulunduklarını sanırlar. Haberiniz olsun ki, onlar elbette yalancıların tâ kendileridir.
Diyanet İşleri : Allah’ın onları hep birden dirilteceği, onların da (kendilerini kurtaracak) bir iş üzerinde olduklarını sanarak size yemin ettikleri gibi Allah’a da yemin edecekleri günü düşün! İyi bilin ki, onlar yalancıların ta kendileridir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, onların hepsini tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O'na yemin ederler; kendilerine bir yarar sağlayacağını sanırlar. Dikkat edin; onlar şüphesiz yalancıdırlar.
Diyanet Vakfi : O gün Allah onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da dünyada size yemin ettikleri gibi, O'na yemin edeceklerdir. Kendilerinin bir şey (hakikat) üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar gerçekten yalancıdırlar.
Edip Yüksel : Gün gelecek, ALLAH hepsini diriltecek ve şimdi size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edeceklerdir. Kendilerinin (doğru) bir şey üzerinde olduklarını sanıyorlar! Doğrusu, onlar yalancılardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah onların hepsini tekrar dirilttiği gün, dünyada size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını, sanacaklardır. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın kendilerini toplayarak yeniden dirilteceği günde size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve bir şey yaptıklarını sanacaklardır. İşte onlar hep o yalancılardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : O gün ki Allah onları toplıyarak ba'sedecek de size yemin ettikleri gibi ona da yemin edecekler ve sanacaklar ki bir şey yapıyorlar, İşte onlar hep o yalancılardır
Fizilal-il Kuran : Allah'ın onların hepsini yeniden dirilteceği gün, dünyada şu yemin ettikleri gibi, Allah'a da yemin ederler. Kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar gerçekten yalancıdırlar.
Gültekin Onan : Onların tümünü Tanrı'nın dirilteceği gün, sizlere yemin ettikleri gibi O'na da yemin edeceklerdir ve kendilerinin bir şey üzerine olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten onlar, yalan söyleyenlerin ta kendileridir.
Hakkı Yılmaz : Artık Allah, onların hepsini tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanacaklardır. Gözünüzü açın! Şüphesiz onlar, yalancıların ta kendileridir.
Hasan Basri Çantay : O gün Allah, onların hepsini diriltecek de Ona da — size yemîn etdikleri gibi — yemîn edeceklerdir. Onlar hakıykaten birşey üzerinde olduklarını sanırlar. Gözünüzü açın ki onlar cidden yalancıların ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat : Allah onları hep berâber (tekrar) dirilteceği gün, size (îmân ettiklerine dâir) yemîn ettikleri gibi, O’na da yemîn edecekler ve kendilerinin bir şey (bir hakikat) üzerinde olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin, şübhesiz ki onlar yalancıların ta kendileridir!
İbni Kesir : Allah, onların hepsini yeniden dirilteceği gün; size yemin ettikleri gibi, O'na da yemin ederler. Ve gerçekten bir şey üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki; onlar, gerçekten yalancılardır.
İskender Evrenosoğlu : O gün Allah hepsini beas edecek (yeniden diriltecek). O zaman size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler. Ve kendilerinin bir şey üzerinde olduklarını sanırlar. Gerçekten onlar yalancı değil mi?
Muhammed Esed : Allah'ın onların tümünü tekrar dirilteceği Gün, (şimdi) senin önünde yemin ettikleri gibi, (varsayımlarında) haklı oldukları zannıyla O'nun önünde de yemin edecekler. Gerçek şu ki, (en büyük) yalancılar onlardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : O gün ki Allah, onları topyekün kabirlerinden kaldırıp mahşere sevkedecektir. Artık size yemîn ettikleri gibi O'na da yemîn edeceklerdir. Ve sanacaklardır ki, muhakkak kendileri birşey üzerindedirler. Haberiniz olsun ki onlar, şüphe yok onlar, yalancılardır.
Ömer Öngüt : Allah o gün onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da dünyada iken (mümin olduklarına dair) size yemin ettikleri gibi O'na yemin edeceklerdir. Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar.
Şaban Piriş : Allah, onların hepsini dirilttiği gün, sana yemin ettikleri gibi, ona da yemin edecekler ve gerçekten bir şey üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki şüphesiz onlar yalancıdırlar.
Suat Yıldırım : Allah’ın hepsini dirilteceği gün, onlar dünyada Müslüman olduklarına dair size yemin ettikleri gibi, Allah’a da yemin edecek ve bununla bir şey elde edeceklerini sanacaklar. İyi bilin ki onların işi gücü yalan söylemektir.
Süleyman Ateş : Allâh onların hepsini tekrar dirilttiği gün, dünyâda size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını, (doğru yolda olduklarını) sanacaklardır. İyi bilin ki onlar yalancılardır.
Tefhim-ul Kuran : Onların tümünü Allah'ın dirilteceği gün, sizlere yemin ettikleri gibi O'na da yemin edeceklerdir ve kendilerinden bir şey üzerine olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten onlar, yalan söyleyenlerin ta kendileridir.
Ümit Şimşek : Allah onların hepsini dirilttiği gün, şimdi size yemin ettikleri gibi, Allah'a da yemin ederler ve bununla kendilerine fayda verecek birşey yaptıklarını sanırlar. İyi bilin, onlar yalancıların tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah onları tekrar dirilttiği gün, size yemin ettikleri gibi O'na da yemin edecekler ve bir şey yaptıklarını sanacaklar. Dikkat edin, onlar yalancıların ta kendileridir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}