» 59 / Hasr  17:

Kuran Sırası: 59
İniş Sırası: 101
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24

 » 59 / Hasr  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَكَانَ (FKEN) = fekāne : nihayet oldu
2. عَاقِبَتَهُمَا (AEGBTHME) = ǎāḳibetehumā : sonları
3. أَنَّهُمَا (ÊNHME) = ennehumā : ikisinin de
4. فِي (FY) = fī :
5. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateşte kalmaları
6. خَالِدَيْنِ (ḢELD̃YN) = ḣālideyni : ebedi olarak
7. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
8. وَذَٰلِكَ (VZ̃LK) = ve ƶālike : ve budur
9. جَزَاءُ (CZEÙ) = cezā'u : cezası
10. الظَّالِمِينَ (ELƵELMYN) = Z-Zālimīne : zalimlerin
nihayet oldu | sonları | ikisinin de | | ateşte kalmaları | ebedi olarak | orada | ve budur | cezası | zalimlerin |

[KVN] [AGB] [] [] [NVR] [ḢLD̃] [] [] [CZY] [ƵLM]
FKEN AEGBTHME ÊNHME FY ELNER ḢELD̃YN FYHE VZ̃LK CZEÙ ELƵELMYN

fekāne ǎāḳibetehumā ennehumā n-nāri ḣālideyni fīhā ve ƶālike cezā'u Z-Zālimīne
فكان عاقبتهما أنهما في النار خالدين فيها وذلك جزاء الظالمين

 » 59 / Hasr  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فكان ك و ن | KVN FKEN fekāne nihayet oldu So will be
عاقبتهما ع ق ب | AGB AEGBTHME ǎāḳibetehumā sonları (the) end of both of them,
أنهما | ÊNHME ennehumā ikisinin de that they
في | FY (will be) in
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateşte kalmaları the Fire
خالدين خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃YN ḣālideyni ebedi olarak abiding forever
فيها | FYHE fīhā orada therein.
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike ve budur And that
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u cezası (is the) recompense
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalimlerin (of) the wrongdoers.

59:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

nihayet oldu | sonları | ikisinin de | | ateşte kalmaları | ebedi olarak | orada | ve budur | cezası | zalimlerin |

[KVN] [AGB] [] [] [NVR] [ḢLD̃] [] [] [CZY] [ƵLM]
FKEN AEGBTHME ÊNHME FY ELNER ḢELD̃YN FYHE VZ̃LK CZEÙ ELƵELMYN

fekāne ǎāḳibetehumā ennehumā n-nāri ḣālideyni fīhā ve ƶālike cezā'u Z-Zālimīne
فكان عاقبتهما أنهما في النار خالدين فيها وذلك جزاء الظالمين

[ك و ن] [ع ق ب] [] [] [ن و ر] [خ ل د] [] [] [ج ز ي] [ظ ل م]

 » 59 / Hasr  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فكان ك و ن | KVN FKEN fekāne nihayet oldu So will be
Fe,Kef,Elif,Nun,
80,20,1,50,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء سببية
فعل ماض
عاقبتهما ع ق ب | AGB AEGBTHME ǎāḳibetehumā sonları (the) end of both of them,
Ayn,Elif,Gaf,Be,Te,He,Mim,Elif,
70,1,100,2,400,5,40,1,
N – accusative feminine noun
PRON – 3rd person dual possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أنهما | ÊNHME ennehumā ikisinin de that they
,Nun,He,Mim,Elif,
,50,5,40,1,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person dual object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
في | FY (will be) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateşte kalmaları the Fire
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
خالدين خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃YN ḣālideyni ebedi olarak abiding forever
Hı,Elif,Lam,Dal,Ye,Nun,
600,1,30,4,10,50,
N – accusative masculine dual active participle
اسم منصوب
فيها | FYHE fīhā orada therein.
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
وذلك | VZ̃LK ve ƶālike ve budur And that
Vav,Zel,Lam,Kef,
6,700,30,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
الواو استئنافية
اسم اشارة
جزاء ج ز ي | CZY CZEÙ cezā'u cezası (is the) recompense
Cim,Ze,Elif,,
3,7,1,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalimlerin (of) the wrongdoers.
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,900,1,30,40,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَكَانَ: nihayet oldu | عَاقِبَتَهُمَا: sonları | أَنَّهُمَا: ikisinin de | فِي: | النَّارِ: ateşte kalmaları | خَالِدَيْنِ: ebedi olarak | فِيهَا: orada | وَذَٰلِكَ: ve budur | جَزَاءُ: cezası | الظَّالِمِينَ: zalimlerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فكان FKEN nihayet oldu | عاقبتهما AEGBTHME sonları | أنهما ÊNHME ikisinin de | في FY | النار ELNER ateşte kalmaları | خالدين ḢELD̃YN ebedi olarak | فيها FYHE orada | وذلك WZ̃LK ve budur | جزاء CZEÙ cezası | الظالمين ELƵELMYN zalimlerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |fekāne: nihayet oldu | ǎāḳibetehumā: sonları | ennehumā: ikisinin de | : | n-nāri: ateşte kalmaları | ḣālideyni: ebedi olarak | fīhā: orada | ve ƶālike: ve budur | cezā'u: cezası | Z-Zālimīne: zalimlerin |
Kırık Meal (Transcript) : |FKEN: nihayet oldu | AEGBTHME: sonları | ÊNHME: ikisinin de | FY: | ELNER: ateşte kalmaları | ḢELD̃YN: ebedi olarak | FYHE: orada | VZ̃LK: ve budur | CZEÙ: cezası | ELƵELMYN: zalimlerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken ikisinin de sonları şu olur: Şüphe yok ki ikisi de, ebedî kalmak üzere ateşe girerler ve budur zulmedenlerin cezâsı.
Adem Uğur : Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.
Ahmed Hulusi : Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sonsuz yaşamak üzere ateş oldu! İşte bu zâlimlerin cezasıdır.
Ahmet Tekin : Nihayet aldatan şeytanla aldanan insanın sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, inkârda, isyanda ısrar eden, baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimlerin cezasıdır.
Ahmet Varol : Sonuçta her ikisinin de sonları, sonsuza kadar ateşin içinde kalmaları oldu. İşte zalimlerin cezaları budur.
Ali Bulaç : Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.
Ali Fikri Yavuz : Sonra ikisinin (şeytan ile o adamın) akıbeti, ebedî olarak cehennemin içinde kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.
Bekir Sadak : Ikisinin sonucu da, icinde temelli kalacaklari ates olacaktir. Zalimlerin cezasi budur. *
Celal Yıldırım : İkisinin de sonu, mutlaka içinde devamlı kalacakları Cehennem ateşidir. İşte bu, zâlimlerin cezasıdır.
Diyanet İşleri : Nihayet ikisinin de (azdıranın da azanın da) akıbeti, ebediyen ateşte kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur.
Diyanet İşleri (eski) : İkisinin sonucu da, içinde temelli kalacakları ateş olacaktır. Zalimlerin cezası budur.
Diyanet Vakfi : Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedî kalacakları ateş olacaktır. İşte bu, zalimlerin cezasıdır.
Edip Yüksel : Her ikisi de ebedi kalacakları ateşte son buldular. Zalimlerin cezası işte böyledir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nihayet ikisinin sonu, ebedi olarak ateşte oldu. Zalimlerin cezası budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra ikisinin de sonu, sonsuza dek ateşte kalmaları oldu. İşte zalimlerin cezası budur,
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra ikisinin de âkıbeti ebediyyen ateşte kalmaları oldu ve işte zalimlerin cezası budur
Fizilal-il Kuran : Nihayet ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateş olacaktır. İşte bu zalimlerin cezasıdır.
Gültekin Onan : Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de süresiz olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.
Hakkı Yılmaz : Sonunda ikisinin de âkıbeti, ikisinin de, içinde sürekli kalanlar olarak Ateş'in içinde olmaktır. Ve işte bu, şirk koşarak, küfrederek yanlış, kendi zararlarına iş yapanların cezasıdır.
Hasan Basri Çantay : Nihayet ikisinin de aakıbeti hakıykaten ateşin içinde ebedî kalıcı (insanlar) olmalarıdır. İşte bu, o zaalimlerin cezasıdır.
Hayrat Neşriyat : Böylece ikisinin de âkıbeti, gerçekten kendilerinin, onun içinde ebedî kalıcı kimseler olarak ateşte olmalarıdır. İşte zâlimlerin cezâsı budur!
İbni Kesir : Nihayet ikisinin de akıbeti; içinde ebediyyen kalacakları ateştir. İşte zalimlerin cezası budur.
İskender Evrenosoğlu : Böylece ikisinin (münafıkların ve şeytanın) akıbeti orada, ateşin içinde ebediyyen kalmak oldu. Ve işte bu, zalimlerin cezasıdır.
Muhammed Esed : Böylece, sonunda ikisi de, (hem hakikati inkar edenler, hem de ikiyüzlüler,) kendilerini yerleşip kalacakları bir ateşte bulacaklar, çünkü zalimlerin cezası budur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık onların akibetleri, muhakkak ki ateşte, onun içinde ebedî kalıcılar olmaktan ibaret oldu ve işte bu da zalimlerin cezasıdır.
Ömer Öngüt : İkisinin de âkibeti cehennemdir. Her ikisi de içinde ebedi kalacaklardır. İşte zâlimlerin cezası budur.
Şaban Piriş : Böylece her ikisinin de sonu, içinde ebedi kalacakları ateştir. İşte zalimlerin cezası budur.
Suat Yıldırım : Neticede ikisinin âkıbeti de, ebedî kalmak üzere cehenneme girmek oldu. İşte zalimlerin cezası budur.
Süleyman Ateş : Nihâyet ikisinin de sonu, ebedi olarak ateşte kalmaları oldu. Zâlimlerin cezâsı budur.
Tefhim-ul Kuran : Sonunda onların akibetleri, şüphesiz ateşin içinde ikisinin de ebedi olarak kalıcı olmalarıdır. İşte zalim olanların cezası budur.
Ümit Şimşek : İkisinin de sonu, ebediyen kalmak üzere ateştir. Zalimlerin cezası işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sürekli kalacakları ateşe girmek oldu. Zalimlerin cezası işte budur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}