» 68 / Kalem  Suresi:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2

Ahmet Varol Meali
Nun. Kaleme ve yazdıklarına andolsun,(68:1)
Rabbinin nimetiyle sen bir mecnun değilsin.(68:2)
Senin için kesintisiz bir ecir vardır.(68:3)
Şüphesiz sen büyük bir ahlak üzeresin.(68:4)
Yakında sen de göreceksin onlar da görecekler.(68:5)
Hanginizin çarpılmış olduğunu.(68:6)
Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanı da en iyi bilendir; doğru yolda olanları da en iyi bilendir.(68:7)
Şu halde yalanlayanlara itaat etme.(68:8)
İstediler ki sen yumuşak davranasın da onlar da (sana) yumuşaklık göstersinler. [1](68:9)
Sürekli yemin edip duran, aşağılık hiçbir kimseye itaat etme.(68:10)
(Herkesi) ayıplayan, söz taşıyan,(68:11)
İyiliği engelleyen, saldırgan, çok günahkar,(68:12)
Kaba ve bütün bunlardan sonra soyu belirsiz.(68:13)
Mal ve oğullar sahibidir diye.(68:14)
Kendisine ayetlerimiz okunduğunda: 'Öncekilerin masalları' der.(68:15)
Yakında onun burnu üzerine damga vuracağız.(68:16)
Biz bahçe sahiplerini imtihan ettiğimiz gibi bunları da imtihan ettik. Hani onlar sabah vaktinde [2] onu (bahçeyi) mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi.(68:17)
Hiç istisna da etmiyorlardı. [3](68:18)
Ancak onlar uyurlarken Rabbinden (gönderilen) bir salgın onun üzerini sardı,(68:19)
Böylece (bahçe) kapkara oluverdi.(68:20)
Sabahleyin birbirlerine seslendiler.(68:21)
'Eğer devşirecekseniz erkenden ürününüze gidin' diye.(68:22)
Derken aralarında fısıldaşarak yola çıktılar.(68:23)
'Sakın bugün oraya bir yoksul girip yanınıza sokulmasın' diye.(68:24)
(Yoksulları) engellemeye güç yetirecekleri zannıyla erkenden gittiler.(68:25)
Fakat onu (bahçeyi) gördüklerinde: 'Herhalde yanlış geldik' dediler.(68:26)
'Hayır. Doğrusu biz mahrum bırakıldık.'(68:27)
Orta hal üzere (mutedil) olanları dedi ki: 'Ben size (Allah'ı) tesbih etmeniz gerekmez mi dememiş miydim?'(68:28)
'Rabbimizi tesbih ederiz! Doğrusu biz zalimlerdenmişiz' dediler.(68:29)
Bu kez birbirlerine dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.(68:30)
Dediler ki: 'Yazık bize! Doğrusu biz azgınlarmışız.(68:31)
Belki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Şüphesiz biz Rabbimize yönelenleriz.'(68:32)
İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi.(68:33)
Şüphesiz takva sahipleri için Rablerinin katında nimet cennetleri vardır.(68:34)
Müslümanları hiç suçlular gibi yapar mıyız?(68:35)
Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?(68:36)
Yoksa sizin bir kitabınız var da (bu verdiğiniz hükümleri) onda mı okuyorsunuz?(68:37)
İçinde, siz neyi seçerseniz o sizin olacak (diye mi yazılı)?(68:38)
Yoksa sizin bizim üzerimizde, neye hükmederseniz onun sizin olacağı hakkında kıyamet gününe kadar sürecek ahitleriniz mi var?(68:39)
Sor onlara; hangileri bunun savunuculuğunu yapacak?(68:40)
Yoksa onların ortakları mı var? Öyleyse eğer doğru sözlü iseler ortaklarını getirsinler.(68:41)
O gün bacak açılır ve secdeye çağrılırlar ama güç yetiremezler.(68:42)
Gözleri düşkün bir halde. Kendilerini de zillet bürür. Oysa onlar sağlamken secdeye çağrılıyorlardı.(68:43)
Bu sözü yalanlayanı sen bana bırak. Biz onları bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş (azaba) yaklaştıracağız.(68:44)
Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım pek sağlamdır.(68:45)
Yoksa sen onlardan ücret istiyorsun da onlar borçtan ağır yük altında mı kaldılar?(68:46)
Yoksa gayb (ilmi) kendi yanlarındadır da onlar (onu) yazıyorlar mı?(68:47)
Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani o çok kederli bir halde seslenmişti.(68:48)
Eğer Rabbinden ona bir nimet erişmemiş olsaydı mutlaka çırılçıplak bir alana kınanmış bir halde bırakılırdı.(68:49)
Ancak Rabbi onu seçti ve onu salihlerden kıldı.(68:50)
O inkar edenler zikri (Kur'an'ı) duyduklarında neredeyse gözleriyle seni devireceklerdi. (Hala senin hakkında): 'O bir delidir' diyorlar.(68:51)
Oysa o (Kur'an) ancak alemler için bir öğüttür.(68:52)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}