Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
Yemin olsun, o art arda gönderilenlere/meleklere/rüzgârlara/vahyin bölümlerine/kalplere inen doğuşlara,(77:1) | |
Esip de büküp devirenlere,(77:2) | |
Dağıtıp yayanlara/diriltip harekete getirenlere,(77:3) | |
Gerektiği şekilde ayıranlara,(77:4) | |
Öğüt ulaştıranlara/Kur'an'ı ulaştıranlara,(77:5) | |
Özür yahut uyarı için,(77:6) | |
Ki size duyurulmuş olan mutlaka gerçekleşecektir.(77:7) | |
Yıldızlar silinip süpürüldüğünde,(77:8) | |
Gök yarıldığında,(77:9) | |
Dağlar un ufak edilip savrulduğunda,(77:10) | |
Resuller vakte bağlandığında,(77:11) | |
Hangi gün için vakte bağlandılar?(77:12) | |
Ayrım ve hüküm günü için.(77:13) | |
Ayrım ve hüküm gününü sana bildiren nedir?(77:14) | |
Yalanlayanların vay haline o gün!(77:15) | |
Öncekileri helâk etmedik mi?(77:16) | |
Sonra, geriden gelenleri de onların peşlerine takarız.(77:17) | |
Biz, suçlulara işte böyle yaparız.(77:18) | |
Yalanlayanların o gün vay haline!(77:19) | |
Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?(77:20) | |
Onu dayanıklı karargâhta tuttuk.(77:21) | |
Bilinen bir ölçüye/süreye kadar.(77:22) | |
Bir ölçüyle yaptık. Ne güzel ölçü koyanlarız biz!(77:23) | |
Vay başına o gün, yalanlayanların!(77:24) | |
Yeri, bir toplanma zemini yapmadık mı?(77:25) | |
Diriler bakımından da ölüler bakımından da.(77:26) | |
Orada oturaklı, başını yücelere kaldırmış dağlar oluşturduk. Ve size tatlı bir su içirdik.(77:27) | |
Vay haline o gün, yalanlayanların!(77:28) | |
Haydi, yalanlamakta olduğunuz şeye gidin!(77:29) | |
Haydi, üç çatallı gölgeye gidin!(77:30) | |
Ne gölgelendirir ne alevden korur.(77:31) | |
Gerçekten o, köşke benzer kıvılcımlar saçar.(77:32) | |
O kıvılcım sanki sarımtırak bir halat/bir deve kervanı/bakırdan bir ip gibidir.(77:33) | |
Konuşamayacakları gündür bu!(77:35) | |
İzin verilmez ki onlara özür dilesinler.(77:36) | |
Ayırma günüdür bu! Sizinle öncekileri bir yere topladık.(77:38) | |
Eğer bir hileniz/bir tuzağınız varsa, hadi hile yapıp tuzak kurun bana!(77:39) | |
Takvaya sarılanlar gölgeler altında, su kaynaklarındadır.(77:41) | |
Canlarının çektiği meyvelerle yanyanadırlar.(77:42) | |
"Yapıp ürettiklerinize karşılık olarak afiyetle yiyip için."(77:43) | |
İşte böyle ödüllendiririz biz, güzellikler sergileyenleri!(77:44) | |
Yiyin ve birazcık nimetlenin. Suçlularsınız siz.(77:46) | |
Onlara, "rukû' edin!" dendiğinde rukû etmezler.(77:48) | |
Vay haline o gün, yalanlayanların.(77:49) | |
Artık bundan sonra hangi hadise/söze iman edecekler?(77:50) | |