» 77 / Mürselât  44:

Kuran Sırası: 77
İniş Sırası: 33
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50

 » 77 / Mürselât  Suresi: 44
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : elbette biz
2. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : böyle
3. نَجْزِي (NCZY) = neczī : mükafatlandırırız
4. الْمُحْسِنِينَ (ELMḪSNYN) = l-muHsinīne : güzel davrananları
elbette biz | böyle | mükafatlandırırız | güzel davrananları |

[] [] [CZY] [ḪSN]
ÎNE KZ̃LK NCZY ELMḪSNYN

innā keƶālike neczī l-muHsinīne
إنا كذلك نجزي المحسنين

 » 77 / Mürselât  Suresi: 44
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
كذلك | KZ̃LK keƶālike böyle thus
نجزي ج ز ي | CZY NCZY neczī mükafatlandırırız reward
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel davrananları the good-doers.

77:44 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

elbette biz | böyle | mükafatlandırırız | güzel davrananları |

[] [] [CZY] [ḪSN]
ÎNE KZ̃LK NCZY ELMḪSNYN

innā keƶālike neczī l-muHsinīne
إنا كذلك نجزي المحسنين

[] [] [ج ز ي] [ح س ن]

 » 77 / Mürselât  Suresi: 44
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā elbette biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كذلك | KZ̃LK keƶālike böyle thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
نجزي ج ز ي | CZY NCZY neczī mükafatlandırırız reward
Nun,Cim,Ze,Ye,
50,3,7,10,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
المحسنين ح س ن | ḪSN ELMḪSNYN l-muHsinīne güzel davrananları the good-doers.
Elif,Lam,Mim,Ha,Sin,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,8,60,50,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
ÎNE KZ̃LK NCZY ELMḪSNYN

إنا كذلك نجزي المحسنين

 » 77 / Mürselât  Suresi: 44

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: elbette biz | كَذَٰلِكَ: böyle | نَجْزِي: mükafatlandırırız | الْمُحْسِنِينَ: güzel davrananları |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE elbette biz | كذلك KZ̃LK böyle | نجزي NCZY mükafatlandırırız | المحسنين ELMḪSNYN güzel davrananları |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: elbette biz | keƶālike: böyle | neczī: mükafatlandırırız | l-muHsinīne: güzel davrananları |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: elbette biz | KZ̃LK: böyle | NCZY: mükafatlandırırız | ELMḪSNYN: güzel davrananları |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki böyle mükâfatlandırırız iyilik edenleri.
Adem Uğur : İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.
Ahmed Hulusi : Doğrusu biz muhsinleri (müşahedelerinde Hak'tan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız!
Ahmet Tekin : İşte biz, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareciler, askerî erkân ve müslümanları böyle mükâfatlandırırız.
Ahmet Varol : İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.
Ali Bulaç : Elbette biz, 'iyi ve güzel' davrananları işte böyle ödüllendiririz.
Ali Fikri Yavuz : İşte biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız.
Bekir Sadak : Biz, iyi davarananlara iste boyle karsilik veririz.
Celal Yıldırım : (43-44) Hakikat biz, iyiliği, yararlı işlerde bulunmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız..
Diyanet İşleri : Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.
Diyanet İşleri (eski) : Biz, iyi davrananlara işte böyle karşılık veririz.
Diyanet Vakfi : İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.
Edip Yüksel : İyi davrananları işte böyle ödüllendiririz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte Biz güzellik yapanları böyle karşılarız!
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte biz muhsinleri böyle karşılarız
Fizilal-il Kuran : Biz iyilik yapanları, İşte böyle ödüllendiririz.
Gültekin Onan : Elbette biz, 'iyi ve güzel' davrananları işte böyle ödüllendiririz.
Hakkı Yılmaz : İşte Biz güzel davrananları böyle karşılıklandırırız.
Hasan Basri Çantay : «Şübhe yok ki biz iyi hareket edenleri böyle mükâfatlandırırız».
Hayrat Neşriyat : İşte biz, iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.
İbni Kesir : Şüphesiz ki Biz; ihsan edenleri böyle mükafatlandırırız.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Biz, muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız.
Muhammed Esed : İyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz;
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki, Biz muhsin olanları işte böyle mükâfaatlandırırız.
Ömer Öngüt : İşte biz muhsinleri (iyilik yapanları) böyle mükâfatlandırırız.
Şaban Piriş : Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.
Suat Yıldırım : Biz iyi hareket edenleri işte böyle ödüllendiririz.
Süleyman Ateş : "Biz, güzel davrananları böyle mükâfâtlandırırız."
Tefhim-ul Kuran : Elbette biz, 'iyi ve güzel' davrananları işte böyle ödüllendirmekteyiz.
Ümit Şimşek : İyilik yapanları Biz böyle ödüllendiririz.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte böyle ödüllendiririz biz, güzellikler sergileyenleri!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}