» 64 / Tegâbun  4:

Kuran Sırası: 64
İniş Sırası: 108
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18

 » 64 / Tegâbun  Suresi: 4
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bilir
2. مَا (ME) = mā : bulunanları
3. فِي (FY) = fī :
4. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
5. وَالْأَرْضِ (VELÊRŽ) = vel'erDi : ve yerde
6. وَيَعْلَمُ (VYALM) = ve yeǎ'lemu : ve bilir
7. مَا (ME) = mā : şeyleri
8. تُسِرُّونَ (TSRVN) = tusirrūne : gizlediğiniz
9. وَمَا (VME) = ve mā : ve şeyleri
10. تُعْلِنُونَ (TALNVN) = tuǎ'linūne : açığa vurduğunuz
11. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : ve Allah
12. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilendir
13. بِذَاتِ (BZ̃ET) = biƶāti : özünü
14. الصُّدُورِ (ELṦD̃VR) = S-Sudūri : göğüslerin
bilir | bulunanları | | göklerde | ve yerde | ve bilir | şeyleri | gizlediğiniz | ve şeyleri | açığa vurduğunuz | ve Allah | bilendir | özünü | göğüslerin |

[ALM] [] [] [SMV] [ERŽ] [ALM] [] [SRR] [] [ALN] [] [ALM] [] [ṦD̃R]
YALM ME FY ELSMEVET VELÊRŽ VYALM ME TSRVN VME TALNVN VELLH ALYM BZ̃ET ELṦD̃VR

yeǎ'lemu s-semāvāti vel'erDi ve yeǎ'lemu tusirrūne ve mā tuǎ'linūne vallahu ǎlīmun biƶāti S-Sudūri
يعلم ما في السماوات والأرض ويعلم ما تسرون وما تعلنون والله عليم بذات الصدور

 » 64 / Tegâbun  Suresi: 4
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir He knows
ما | ME bulunanları what
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth,
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilir and He knows
ما | ME şeyleri what
تسرون س ر ر | SRR TSRVN tusirrūne gizlediğiniz you conceal
وما | VME ve mā ve şeyleri and what
تعلنون ع ل ن | ALN TALNVN tuǎ'linūne açığa vurduğunuz you declare.
والله | VELLH vallahu ve Allah And Allah
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir (is) All-Knowing
بذات | BZ̃ET biƶāti özünü of what
الصدور ص د ر | ṦD̃R ELṦD̃VR S-Sudūri göğüslerin (is in) the breasts.

64:4 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bilir | bulunanları | | göklerde | ve yerde | ve bilir | şeyleri | gizlediğiniz | ve şeyleri | açığa vurduğunuz | ve Allah | bilendir | özünü | göğüslerin |

[ALM] [] [] [SMV] [ERŽ] [ALM] [] [SRR] [] [ALN] [] [ALM] [] [ṦD̃R]
YALM ME FY ELSMEVET VELÊRŽ VYALM ME TSRVN VME TALNVN VELLH ALYM BZ̃ET ELṦD̃VR

yeǎ'lemu s-semāvāti vel'erDi ve yeǎ'lemu tusirrūne ve mā tuǎ'linūne vallahu ǎlīmun biƶāti S-Sudūri
يعلم ما في السماوات والأرض ويعلم ما تسرون وما تعلنون والله عليم بذات الصدور

[ع ل م] [] [] [س م و] [ا ر ض] [ع ل م] [] [س ر ر] [] [ع ل ن] [] [ع ل م] [] [ص د ر]

 » 64 / Tegâbun  Suresi: 4
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir He knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME bulunanları what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth,
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
ويعلم ع ل م | ALM VYALM ve yeǎ'lemu ve bilir and He knows
Vav,Ye,Ayn,Lam,Mim,
6,10,70,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تسرون س ر ر | SRR TSRVN tusirrūne gizlediğiniz you conceal
Te,Sin,Re,Vav,Nun,
400,60,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وما | VME ve mā ve şeyleri and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
تعلنون ع ل ن | ALN TALNVN tuǎ'linūne açığa vurduğunuz you declare.
Te,Ayn,Lam,Nun,Vav,Nun,
400,70,30,50,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
والله | VELLH vallahu ve Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir (is) All-Knowing
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
بذات | BZ̃ET biƶāti özünü of what
Be,Zel,Elif,Te,
2,700,1,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
الصدور ص د ر | ṦD̃R ELṦD̃VR S-Sudūri göğüslerin (is in) the breasts.
Elif,Lam,Sad,Dal,Vav,Re,
1,30,90,4,6,200,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَعْلَمُ: bilir | مَا: bulunanları | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَالْأَرْضِ: ve yerde | وَيَعْلَمُ: ve bilir | مَا: şeyleri | تُسِرُّونَ: gizlediğiniz | وَمَا: ve şeyleri | تُعْلِنُونَ: açığa vurduğunuz | وَاللَّهُ: ve Allah | عَلِيمٌ: bilendir | بِذَاتِ: özünü | الصُّدُورِ: göğüslerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يعلم YALM bilir | ما ME bulunanları | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | والأرض WELÊRŽ ve yerde | ويعلم WYALM ve bilir | ما ME şeyleri | تسرون TSRWN gizlediğiniz | وما WME ve şeyleri | تعلنون TALNWN açığa vurduğunuz | والله WELLH ve Allah | عليم ALYM bilendir | بذات BZ̃ET özünü | الصدور ELṦD̃WR göğüslerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |yeǎ'lemu: bilir | : bulunanları | : | s-semāvāti: göklerde | vel'erDi: ve yerde | ve yeǎ'lemu: ve bilir | : şeyleri | tusirrūne: gizlediğiniz | ve mā: ve şeyleri | tuǎ'linūne: açığa vurduğunuz | vallahu: ve Allah | ǎlīmun: bilendir | biƶāti: özünü | S-Sudūri: göğüslerin |
Kırık Meal (Transcript) : |YALM: bilir | ME: bulunanları | FY: | ELSMEVET: göklerde | VELÊRŽ: ve yerde | VYALM: ve bilir | ME: şeyleri | TSRVN: gizlediğiniz | VME: ve şeyleri | TALNVN: açığa vurduğunuz | VELLH: ve Allah | ALYM: bilendir | BZ̃ET: özünü | ELṦD̃VR: göğüslerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bilir ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve bilir neyi gizlerseniz ve neyi açığa vurursanız ve Allah, gönüllerde olanı da bilir.
Adem Uğur : Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Ahmed Hulusi : Semâlarda ve arzda ne varsa bilir! Gizlediklerinizi de, açığa çıkardıklarınızı da bilir! Allâh içlerinizin zâtı olarak Aliym'dir!
Ahmet Tekin : Allah göklerdeki varlıkları, yerdeki varlıkları ve olayları bilir. Gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz sözlerinizi ve fiillerinizi bilir. Allah gönüllerdeki sırları bilir.
Ahmet Varol : Göklerde ve yerde ne varsa bilir; sizin gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir. Allah gönüllerde olanı bilendir.
Ali Bulaç : Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tuttuklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Sizin bütün gizlediklerinizi ve aşikâre yaptıklarınızı da bilir. Allah, bütün kalplerde olanı bilendir.
Bekir Sadak : Goklerde ve yerde olanlari bilir; gizlediklerinizi de aciga vurduklarinizi da bilir; Allah, kalblerde olani da bilendir.
Celal Yıldırım : Göklerde ve yerde olanı bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, göğüslerde dönüp dolaşan (duyguların ve düşüncelerin) aslını, mayasını bilendir.
Diyanet İşleri : Göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Göklerde ve yerde olanları bilir; gizlediklerinizi de açığa vurduklarınızı da bilir; Allah, kalblerde olanı da bilendir.
Diyanet Vakfi : Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Edip Yüksel : Göklerde ve yerde olanları bilir; sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. ALLAH gizli düşüncelerinizi çok iyi bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Göklerde ve yerde olanları, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilir. Allah, göğüslerin özünü bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Göklerde ve yerde ne varsa bilir ve her neyi saklar ve her neyi açıklarsanız hepsini bilir. Allah bütün sinelerin özünü bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : O Göklerde ve Yerde ne varsa bilir ve sizler her ne sir tutar ve her ne açıklarsanız hepsini bilir ve Allah bütün sînelerin künhünü bilir
Fizilal-il Kuran : Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Gültekin Onan : Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tuttuklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilir. Tanrı, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
Hakkı Yılmaz : O, göklerde ve yeryüzündeki şeyleri bilir, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri de bilir. Allah, göğüslerin özünü de en iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Göklerde ve yerde ne varsa bilir. Ne gizler, ne açıklarsanız onları da bilir. Allah göğüslerin içinde olan her gizliyi bile hakkıyle bilicidir.
Hayrat Neşriyat : Göklerde ve yerde ne varsa bilir; neyi gizlerseniz ve neyi açıklarsanız (onu da) bilir. Çünki Allah, sînelerin içinde olanı hakkıyla bilendir.
İbni Kesir : Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Ve Allah; göğüslerin özünü bilendir.
İskender Evrenosoğlu : Göklerde ve yerde olanları bilir. Ve gizlediklerinizi, açıkladıklarınızı bilir. Ve Allah, sadırlarda (gönüllerde) olanı en iyi bilendir.
Muhammed Esed : O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir; ve O, sakladıklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilmektedir. Çünkü Allah, (insanların) kalpler(in)de olanın her türlü bilgisine sahiptir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Göklerde ve yerde ne var ise bilir ve neleri gizlediğinizi ve neleri açıkladığınızı bilir ve Allah göğüslerin içinde olanlara da tamamen alîmdir.
Ömer Öngüt : Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah göğüslerin özünü bilendir.
Şaban Piriş : Göklerde ve yerde olanları bilir. Gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı da bilir. Allah kalplerde olanı bilendir.
Suat Yıldırım : O, göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Gizlediğiniz ve açıkladığınız her şeyi de bilir. O sinelerin özünü, gönüllerin ta künhünü de bilir.
Süleyman Ateş : Göklerde ve yerde bulunanları bilir, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri de bilir. Allâh, göğüslerin özünü bilendir.
Tefhim-ul Kuran : Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tutmakta olduklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilir. Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.
Ümit Şimşek : O göklerde ve yerde olanı da bilir, sizin gizlediğinizi ve açığa vurduğunuzu da. Allah, gönüllerde saklı olanı da hakkıyla bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Göklerde ve yerde olanların tümünü bilir; sizin saklı tuttuklarınızı da, açığa vurduklarınızı da bilir. Tanrı, sinelerin özünde saklı duranı bilendir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}