Süleyman Ateş Meali |
|
Güneş büzüldüğü zaman,(81:1) | |
Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman,(81:2) | |
Dağlar yürütüldüğü zaman,(81:3) | |
On aylık gebe develer başı boş bırakıldığı zaman,(81:4) | |
Vahşi hayvanlar bir araya toplandığı zaman,(81:5) | |
Denizler kaynatıldığı zaman,(81:6) | |
Nefisler çiftleştirildiği zaman.(81:7) | |
Ve sorulduğu zaman o diri diri toprağa gömülen kıza:(81:8) | |
"Hangi günâh(ı) yüzünden öldürüldü?" diye.(81:9) | |
(Amel) defterler(i) açılıp yayıldığı zaman,(81:10) | |
Gök sıyrılıp açıldığı zaman,(81:11) | |
Cehennem alevlendirildiği zaman,(81:12) | |
Cennet yaklaştırıldığı zaman,(81:13) | |
Her can, ne yapıp getirdiğini bilir.(81:14) | |
Yoo, yemin ederim o geri kalıp gizlenenlere;(81:15) | |
Akıp gidenlere, dönüp saklananlara,(81:16) | |
Sırtını dönen geceye,(81:17) | |
Soluk almağa başlayan sabaha,(81:18) | |
(Andolsun bunlara) Ki o, değerli bir elçinin (Cebrâil'in) sözüdür.(81:19) | |
(O elçi,) Güçlüdür, Arşın sâhibi (Allâh) katında yücedir.(81:20) | |
Orada (kendisine) itâ'at edilen, güvenilendir.(81:21) | |
Arkadaşınız cinli değildir.(81:22) | |
Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.(81:23) | |
O, gayb hakkında (verdiği haberlerden dolayı) suçlanamaz.(81:24) | |
O (Kur'ân) kovulmuş şeytânın sözü değildir.(81:25) | |
O halde nereye gidiyorsunuz?(81:26) | |
O, âlemlere öğüttür.(81:27) | |
Aranızdan doğru hareket etmek isteyen için;(81:28) | |
Âlemlerin Rabbi Allâh dilemedikçe siz dileyemezsiniz.(81:29) | |