| Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
|
 Alışverişlerinde hile yapanların vay hallerine.(83:1) | |
| O kimseler ki, nâs aleyhine ölçtükleri zaman tam ölçer alırlar.(83:2) | |
| Ve nâs için ölçtükleri veya tarttıkları zaman ise eksiltirler.(83:3) | |
| Onlar sanmıyorlar mı ki şüphe yok onlar diriltileceklerdir.(83:4) | |
| Bir büyük gün için.(83:5) | |
| Âlemlerin Rabbi için nâsın kıyam edeceği günde.(83:6) | |
| (7-8) Hayır hayır. Şüphe yok ki, facirlerin yazısı elbetteki Siccîn'dedir. Siccîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi?(83:7) | |
| (O) Bir yazılmış kitaptır.(83:9) | |
| Yalanlayanların o gün vay hallerine.(83:10) | |
| O kimseler ki, ceza gününü tekzîp ediverirler.(83:11) | |
| Halbuki O'nu, haddi aşan, günahkâr olan her bir kimseden başkası tekzîp etmez.(83:12) | |
| Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.(83:13) | |
| Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.(83:14) | |
| Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.(83:15) | |
| Sonra muhakkak ki, onlar, o alevli cehenneme gireceklerdir.(83:16) | |
| Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»(83:17) | |
| Hakkâ ki sâlih kulların kitabı elbette ki İlliyîn'dedir.(83:18) | |
| (19-20) İlliyîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi? O, yazılmış bir kitaptır.(83:19) | |
| Onu mukarrep olanlar, müşahede eder görür.(83:21) | |
| (22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.(83:22) | |
| Onların yüzlerinde o nîmetin güzelliğini görüp anlarsın.(83:24) | |
| (25-26) Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler.(83:25) | |
| (27-28) Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki ondan ancak mukarrep olanlar içerler.(83:27) | |
| Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.(83:29) | |
| Ve onların yanlarından geçer oldukları zaman, birbirlerine karşı göz işareti yaparlardı.(83:30) | |
| Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi.(83:31) | |
| Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»(83:32) | |
| Halbuki bunlar, onların üzerlerine gözeticiler olarak gönderilmemişlerdi.(83:33) | |
| Artık o günde de o imân etmiş olanlar, o kâfirlere güleceklerdir.(83:34) | |
| Tâhtlar üzerinde seyredeceklerdir.(83:35) | |
| Nasıl o kâfirler, işler oldukları şey ile cezalanmış oldular mı?(83:36) | |
