» 35 / Fâtir  38:

Kuran Sırası: 35
İniş Sırası: 43
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

 » 35 / Fâtir  Suresi: 38
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
3. عَالِمُ (AELM) = ǎālimu : bilendir
4. غَيْبِ (ĞYB) = ğaybi : gaybını
5. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerin
6. وَالْأَرْضِ (VELÊRŽ) = vel'erDi : ve yerin
7. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : şüphesiz O
8. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilir
9. بِذَاتِ (BZ̃ET) = biƶāti : özünü
10. الصُّدُورِ (ELṦD̃VR) = S-Sudūri : göğüslerin
şüphesiz | Allah | bilendir | gaybını | göklerin | ve yerin | şüphesiz O | bilir | özünü | göğüslerin |

[] [] [ALM] [ĞYB] [SMV] [ERŽ] [] [ALM] [] [ṦD̃R]
ÎN ELLH AELM ĞYB ELSMEVET VELÊRŽ ÎNH ALYM BZ̃ET ELṦD̃VR

inne llahe ǎālimu ğaybi s-semāvāti vel'erDi innehu ǎlīmun biƶāti S-Sudūri
إن الله عالم غيب السماوات والأرض إنه عليم بذات الصدور

 » 35 / Fâtir  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
عالم ع ل م | ALM AELM ǎālimu bilendir (is the) Knower
غيب غ ي ب | ĞYB ĞYB ğaybi gaybını (of the) unseen
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerin (of) the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerin and the earth.
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilir (is the) All-Knower
بذات | BZ̃ET biƶāti özünü of what (is) in the breasts.
الصدور ص د ر | ṦD̃R ELṦD̃VR S-Sudūri göğüslerin of what (is) in the breasts.

35:38 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | Allah | bilendir | gaybını | göklerin | ve yerin | şüphesiz O | bilir | özünü | göğüslerin |

[] [] [ALM] [ĞYB] [SMV] [ERŽ] [] [ALM] [] [ṦD̃R]
ÎN ELLH AELM ĞYB ELSMEVET VELÊRŽ ÎNH ALYM BZ̃ET ELṦD̃VR

inne llahe ǎālimu ğaybi s-semāvāti vel'erDi innehu ǎlīmun biƶāti S-Sudūri
إن الله عالم غيب السماوات والأرض إنه عليم بذات الصدور

[] [] [ع ل م] [غ ي ب] [س م و] [ا ر ض] [] [ع ل م] [] [ص د ر]

 » 35 / Fâtir  Suresi: 38
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
عالم ع ل م | ALM AELM ǎālimu bilendir (is the) Knower
Ayn,Elif,Lam,Mim,
70,1,30,40,
N – nominative masculine active participle
اسم مرفوع
غيب غ ي ب | ĞYB ĞYB ğaybi gaybını (of the) unseen
Ğayn,Ye,Be,
1000,10,2,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerin (of) the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerin and the earth.
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
إنه | ÎNH innehu şüphesiz O Indeed, He
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilir (is the) All-Knower
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
بذات | BZ̃ET biƶāti özünü of what (is) in the breasts.
Be,Zel,Elif,Te,
2,700,1,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine singular noun
جار ومجرور
الصدور ص د ر | ṦD̃R ELṦD̃VR S-Sudūri göğüslerin of what (is) in the breasts.
Elif,Lam,Sad,Dal,Vav,Re,
1,30,90,4,6,200,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | عَالِمُ: bilendir | غَيْبِ: gaybını | السَّمَاوَاتِ: göklerin | وَالْأَرْضِ: ve yerin | إِنَّهُ: şüphesiz O | عَلِيمٌ: bilir | بِذَاتِ: özünü | الصُّدُورِ: göğüslerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | عالم AELM bilendir | غيب ĞYB gaybını | السماوات ELSMEWET göklerin | والأرض WELÊRŽ ve yerin | إنه ÎNH şüphesiz O | عليم ALYM bilir | بذات BZ̃ET özünü | الصدور ELṦD̃WR göğüslerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | llahe: Allah | ǎālimu: bilendir | ğaybi: gaybını | s-semāvāti: göklerin | vel'erDi: ve yerin | innehu: şüphesiz O | ǎlīmun: bilir | biƶāti: özünü | S-Sudūri: göğüslerin |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | AELM: bilendir | ĞYB: gaybını | ELSMEVET: göklerin | VELÊRŽ: ve yerin | ÎNH: şüphesiz O | ALYM: bilir | BZ̃ET: özünü | ELṦD̃VR: göğüslerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki Allah göklerdeki gizli şeyleri de bilir, yeryüzündeki gizli şeyleri de; şüphe yok ki o, gönüllerde olanları da bilir.
Adem Uğur : Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. O, kalplerin içinde ne varsa onu da hakkıyla bilendir.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki Allâh semâların (Esmâ hakikatinden gelen beyindeki kapasitenin) ve arzın (beyindekilerin) gaybını bilendir. . . Şüphesiz ki O, sadırların (derûnlarınızın) zâtı (hakikati) olarak Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Allah göklerdeki ve yerdeki görülmeyeni, bilinmeyeni bilir. O, gönüllerdeki, sırları bilir.
Ahmet Varol : Şüphesiz Allah göklerin ve yerin gizliliklerini bilendir. O, göğüslerde olanı da bilmektedir.
Ali Bulaç : Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir.
Ali Fikri Yavuz : Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin gaybını (gizli olan her şeyini) bilendir. Elbette O, kalblerde gizlenenleri tamamiyle bilir.
Bekir Sadak : Allah suphesiz, goklerin ve yerin gaybini bilir. Dogrusu O kalplerde olani bilendir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz Allah, göklerde ve yerde görünmeyeni, bilinmeyeni bilendir. O elbette kalblerde olanı da çok iyi bilir.
Diyanet İşleri : Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz O, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah şüphesiz, göklerin ve yerin gaybını bilir. Doğrusu O kalplerde olanı bilendir.
Diyanet Vakfi : Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. O, kalplerin içinde ne varsa onu da hakkıyla bilendir.
Edip Yüksel : ALLAH göklerin ve yerin geleceğini ve gizemlerini bilendir. O, göğüslerin gizlediğini Bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Elbette o, sinelerin içinde olanları da bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphe yok ki, Allah, göklerin ve yerin sırrını bilendir. Kesinlikle O, sinelerin özünü bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şübhe yok ki Allah, Göklerin ve Yerin gaybine âlimdir. Elbette o sînelerin künhünü bilir
Fizilal-il Kuran : Hiç kuşkusuz Allah, göklerin ve yeryüzünün "gaybı"nı bilir. O kalplerin özünü bilir.
Gültekin Onan : Şüphesiz Tanrı, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir.
Hakkı Yılmaz : Kesinlikle, Allah göklerin ve yerin görülmeyenini, duyulmayanını, sezilmeyenini bilendir. Hiç şüphesiz O, göğüslerin içindekini çok iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay : Şübhesiz ki Allah göklerin ve yerin kaybını bilendir. Muhakkak O, göğüslerin özünde ne varsa onu da hakkıyle bilicidir.
Hayrat Neşriyat : Muhakkak ki Allah, göklerin ve yerin gaybını (bütün gizliliklerini) bilendir. Doğrusu O, sînelerin içinde olanı (dahi) hakkıyla bilicidir.
İbni Kesir : Muhakkak ki Allah; göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz ki O; göğüslerde olanı da bilicidir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Muhakkak ki O, sinelerde olanı en iyi bilendir.
Muhammed Esed : Şüphesiz, Allah göklerin ve yerin gizli gerçekliğini bilir (ve) doğrusu O, (insanların) kalplerindekini de tam bilendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki Allah, göklerin ve yerin gaybına alîmdir. Muhakkak ki O, sinelerde gizli olanları tamamıyla bilendir.
Ömer Öngüt : Şüphesiz ki Allah göklerin ve yerin gaybını bilendir. Şüphesiz ki O göğüslerin özünü bilendir.
Şaban Piriş : Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. O, kalplerin özünü bilir.
Suat Yıldırım : Allah göklerin ve yerin gayplarını bilir. O insanların kalplerinde olanları da tamamen bilir.
Süleyman Ateş : Allâh göklerin ve yerin gaybını bilendir. O, göğüslerin özünü bilir.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. Gerçek şu ki O, sinelerin özünde (saklı) olanı bilir.
Ümit Şimşek : Allah göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. O, gönüllerde saklı olanı da bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir/Âlim'dir. O, göğüslerin özündekini de çok iyi bilir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}