Süleyman Ateş Meali |
|
Çok merhametli (Allâh),(55:1) | |
Kur'ân'ı öğretti.(55:2) | |
İnsanı yarattı.(55:3) | |
Ona beyânı (konuşup, düşüncelerini açıklamayı) öğretti.(55:4) | |
Güneş de, Ay da bir hesap ile (cereyan etmekte)dir.(55:5) | |
Necm (bitkiler, yıldızlar) ve ağaçlar (Allah'a) secde etmektedirler.(55:6) | |
Göğü yükseltti ve mizânı koydu.(55:7) | |
Tartıda taşkınlık edip dengeyi bozmayın.(55:8) | |
Tartıyı adâletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.(55:9) | |
(Allâh) Yeri halk için koydu.(55:10) | |
Onda meyva(lar) ve salkımlı hurmalar var.(55:11) | |
Saplı ve yapraklı dâne(ler) ve hoş kokulu bitkiler var.(55:12) | |
(Ey cinler ve insanlar topluluğu) Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?(55:13) | |
İnsanı kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı.(55:14) | |
Cin'i de hâlis ateşten yarattı.(55:15) | |
Şimdi Rabbinizin hangi ni'metlerini yalanlıyorsunuz?(55:16) | |
İki doğunun ve iki batının Rabbidir.(55:17) | |
İki denizi salıverdi, birbirine kavuşuyorlar,(55:19) | |
Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.(55:20) | |
İkisinden de inci ve mercan çıkar.(55:22) | |
Denizde koca dağlar gibi akıp giden kocaman gemiler de O'nundur.(55:24) | |
(Yer) Üzerinde bulunan her şey yok olacaktır.(55:26) | |
Yalnız Rabbinin celâl ve ikrâm sâhibi yüzü bâki kalacaktır.(55:27) | |
Göklerde ve yerde bulunanlar (her şeyi) O'ndan isterler. O, her gün (her ân) yeni bir iştedir.(55:29) | |
Ey iki sekal, sizin için de boş vaktimiz olacak (sizin de hesabınızı göreceğiz).(55:31) | |
Ey cinler ve insanlar topluluğu, göklerin ve yerin bucaklarından geçip gitmeğe gücünüz yeterse geçin gidin. Ancak kudretle geçebilirsiniz.(55:33) | |
İkinizin de üzerine, ateşten yalın alev ve kıpkızıl bir duman (yahut erimiş bakır) gönderilir, başaramazsınız.(55:35) | |
Gök yarılıp da erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...(55:37) | |
O gün ne insana, ne de cin'e günâhından sorulur.(55:39) | |
Suçlular, simâlarından tanınır, alınlar(ın)dan ve ayaklar(ın)dan tutulur.(55:41) | |
"İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir!"(55:43) | |
Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.(55:44) | |
Rabbinin divânında dur(up hesap ver)mekten korkan kimseye iki cennet var.(55:46) | |
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları var.(55:48) | |
İkisinde de akıp giden iki kaynak var.(55:50) | |
İkisinde de her meyvadan iki çift var.(55:52) | |
(Orada) Astarları kalın atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.(55:54) | |
Onlarda bakışları kısa (yalnız kocalarına bakan) öyle dilberler de var ki, bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.(55:56) | |
Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.(55:58) | |
İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?(55:60) | |
Bu ikisinin ötesinde iki cennet daha var.(55:62) | |
Yemyeşildirler.(55:64) | |
İkisinde de fışkıran iki kaynak var.(55:66) | |
İkisinde de meyva, hurma ve nar var.(55:68) | |
Onlarda da iyi huylu, güzel kadınlar var.(55:70) | |
Çadırlara kapanmış hûriler.(55:72) | |
Bunlardan önce onları ne insan, ne de cin kanatmamıştır.(55:74) | |
(Cennettekiler) Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.(55:76) | |
Büyüklük ve ikrâm sâhibi Rabbinin adı ne yücedir!(55:78) | |