| Edip Yüksel Meali |
|
 Surat astı ve döndü;(80:1) | |
| O kör adam geldi diye.(80:2) | |
| Ne bilirsin, belki de o arınacak;(80:3) | |
| Yahut ta öğüt alacak ve ona mesajın yararı dokunacaktı.(80:4) | |
| Kendisini zengin görüp önemsemeyene gelince;(80:5) | |
| Sen ona yöneliyorsun.(80:6) | |
| Onun arınmamasından sana ne?(80:7) | |
| Oysa, sana büyük bir hevesle gelen,(80:8) | |
| Saygı gösterdiği halde,(80:9) | |
| İlgi göstermedin ona.(80:10) | |
| Doğrusu, bu bir hatırlatmadır.(80:11) | |
| Dileyen bundan öğüt alır.(80:12) | |
| Onurlu kitaplardadır,(80:13) | |
| Yüce ve temiz.(80:14) | |
| Elçilerin elleriyle (yazılmıştır).(80:15) | |
| Onurlu ve güzel huylu (elçiler).(80:16) | |
| Yazıklar olsun insana; ne kadar da nankördür!(80:17) | |
| Onu hangi şeyden yaratmıştı?(80:18) | |
| Bir spermadan onu yarattı; ölçü ve biçim verdi.(80:19) | |
| Sonra ona yolu kolaylaştırdı.(80:20) | |
| Sonra onu öldürdü, mezara koydu.(80:21) | |
| Dilediği zaman da onu diriltti.(80:22) | |
| Ne var ki O'nun kendisine emrettiğini yerine getirmedi.(80:23) | |
| İnsan, yiyeceğine bir baksın!(80:24) | |
| Biz suyu döktükçe döktük.(80:25) | |
| Toprağı yardıkça yardık.(80:26) | |
| Ve orada taneler bitirdik,(80:27) | |
| Üzümler, çayırlar,(80:28) | |
| Zeytinler, hurmalar,(80:29) | |
| İri ve sık ağaçlı bahçeler,(80:30) | |
| Meyveler ve sebzeler...(80:31) | |
| Size ve hayvanlarınıza bir geçimlik olarak.(80:32) | |
| Sonra, o müthiş patlama gerçekleşince,(80:33) | |
| O gün kişi kaçar: kardeşinden,(80:34) | |
| Annesinden, babasından,(80:35) | |
| Eşinden ve çocuklarından...(80:36) | |
| O gün herkesin kendisine yetecek işi vardır.(80:37) | |
| O gün bazı yüzler var ki aydınlık;(80:38) | |
| Güleç, neşeli.(80:39) | |
| O gün bazı yüzler de perişan;(80:40) | |
| Karanlık bürümüştür.(80:41) | |
| İşte onlar inkarcılardır, sapanlardır.(80:42) | |
