Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّهُ : zira o | فَكَّرَ : düşündü | وَقَدَّرَ : ölçtü biçti | Kırık Meal (Harekesiz) : |إنه ÎNH zira o | فكر FKR düşündü | وقدر WGD̃R ölçtü biçti | Kırık Meal (Okunuş) : |innehu : zira o | fekkera : düşündü | ve ḳaddera : ölçtü biçti | Kırık Meal (Transcript) : |ÎNH : zira o | FKR : düşündü | VGD̃R : ölçtü biçti | Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki o, iyice bir düşündü de kendince ölçtü biçti. Adem Uğur : Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti. Ahmed Hulusi : Muhakkak ki o düşündü ve takdir etti! Ahmet Tekin : O Kur’ân’a ve İslâm’ı tebliğe nasıl karşı çıkacağını düşündü ve plan yaptı. Ahmet Varol : Çünkü o düşündü ve hesap kurdu. [2] Ali Bulaç : Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tesbit etti. Ali Fikri Yavuz : Çünkü o (Velid İbni Muğire), kendi kendine bir düşündü ve (zannınca peygambere söyliyecek sözünü) uydurub kurdu. Bekir Sadak : Cunku o, dusundu, olctu bicti; Celal Yıldırım : Çünkü gerçekten o, iyice düşündü, ölçüp biçti. Diyanet İşleri : Çünkü o, düşündü taşındı, ölçtü biçti. Diyanet İşleri (eski) : Çünkü o, düşündü, ölçtü biçti; Diyanet Vakfi : Zira o, düşündü taşındı, ölçtü biçti. Edip Yüksel : Nitekim o düşündü; ölçtü biçti. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü o bir düşündü, ölçtü, biçti. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü o bir düşündü, ölçtü biçti. Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü o bir düşündü, ölçtü biçti Fizilal-il Kuran : O düşündü ve değerlendirme yaptı. Gültekin Onan : Çünkü o, düşündü (fekkere) ve bir ölçü tesbit etti. Hakkı Yılmaz : (18-25) Şüphesiz o, düşündü ve ölçü koydu. –Artık o mahvoldu. Nasıl bir ölçü koydu! Yine o mahvoldu. Nasıl bir ölçü koydu!– Sonra baktı. Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı. Sonra, arkasını döndü ve böbürlendi de: “Bu, söylenti hâlinde gelen bir büyüden başka bir şey değil. Bu, beşer sözünden başka bir şey değil” dedi. Hasan Basri Çantay : Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tesbit etti. Hayrat Neşriyat : Çünki o, (Kur’ân hakkında ne diyeceğini uzun uzadıya) düşündü ve ölçtü biçti. İbni Kesir : Doğrusu o, düşündü ve ölçüp biçti. İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki o, (Kur'ân hakkında) tefekkür etti (düşündü) ve karar verdi. Muhammed Esed : Bakınız, (mesajlarımız hakikati inkara şartlanmış olan birine aktarıldığında, onları nasıl çürüteceğini) düşünür ve (onu) hesaplar, Ömer Nasuhi Bilmen : (18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Ömer Öngüt : Çünkü o düşündü taşındı, ölçüp biçti. Şaban Piriş : Çünkü o düşündü ve karar verdi.. Suat Yıldırım : O düşündü, ölçtü, biçti... Süleyman Ateş : Zirâ o düşündü, ölçtü, biçti. Tefhim-ul Kuran : Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tesbit etti. Ümit Şimşek : Düşünüp taşındı, ölçüp biçti. Yaşar Nuri Öztürk : Derin derin düşündü o; ölçtü biçti.