» 54 / Kamer  40:

Kuran Sırası: 54
İniş Sırası: 37
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55

 » 54 / Kamer  Suresi: 40
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. يَسَّرْنَا (YSRNE) = yessernā : biz kolaylaştırdık
3. الْقُرْانَ (ELGR ËN) = l-ḳurāne : Kur'an'ı
4. لِلذِّكْرِ (LLZ̃KR) = liƶƶikri : öğüt almak için
5. فَهَلْ (FHL) = fehel : yok mudur?
6. مِنْ (MN) = min : hiç
7. مُدَّكِرٍ (MD̃KR) = muddekirin : öğüt alan
ve andolsun | biz kolaylaştırdık | Kur'an'ı | öğüt almak için | yok mudur? | hiç | öğüt alan |

[] [YSR] [GRE] [Z̃KR] [] [] [Z̃KR]
VLGD̃ YSRNE ELGR ËN LLZ̃KR FHL MN MD̃KR

veleḳad yessernā l-ḳurāne liƶƶikri fehel min muddekirin
ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر

 » 54 / Kamer  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
يسرنا ي س ر | YSR YSRNE yessernā biz kolaylaştırdık We have made easy
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāne Kur'an'ı the Quran
للذكر ذ ك ر | Z̃KR LLZ̃KR liƶƶikri öğüt almak için for remembrance,
فهل | FHL fehel yok mudur? so is (there)
من | MN min hiç any
مدكر ذ ك ر | Z̃KR MD̃KR muddekirin öğüt alan who will receive admonition?

54:40 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | biz kolaylaştırdık | Kur'an'ı | öğüt almak için | yok mudur? | hiç | öğüt alan |

[] [YSR] [GRE] [Z̃KR] [] [] [Z̃KR]
VLGD̃ YSRNE ELGR ËN LLZ̃KR FHL MN MD̃KR

veleḳad yessernā l-ḳurāne liƶƶikri fehel min muddekirin
ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر

[] [ي س ر] [ق ر ا] [ذ ك ر] [] [] [ذ ك ر]

 » 54 / Kamer  Suresi: 40
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
يسرنا ي س ر | YSR YSRNE yessernā biz kolaylaştırdık We have made easy
Ye,Sin,Re,Nun,Elif,
10,60,200,50,1,
V – 1st person plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
القرآن ق ر ا | GRE ELGR ËN l-ḳurāne Kur'an'ı the Quran
Elif,Lam,Gaf,Re,,Nun,
1,30,100,200,,50,
"PN – accusative masculine proper noun → Quran"
اسم علم منصوب
للذكر ذ ك ر | Z̃KR LLZ̃KR liƶƶikri öğüt almak için for remembrance,
Lam,Lam,Zel,Kef,Re,
30,30,700,20,200,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine verbal noun
جار ومجرور
فهل | FHL fehel yok mudur? so is (there)
Fe,He,Lam,
80,5,30,
REM – prefixed resumption particle
INTG – interrogative particle
الفاء استئنافية
حرف استفهام
من | MN min hiç any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
مدكر ذ ك ر | Z̃KR MD̃KR muddekirin öğüt alan who will receive admonition?
Mim,Dal,Kef,Re,
40,4,20,200,
N – genitive masculine indefinite (form VIII) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | يَسَّرْنَا: biz kolaylaştırdık | الْقُرْانَ: Kur'an'ı | لِلذِّكْرِ: öğüt almak için | فَهَلْ: yok mudur? | مِنْ: hiç | مُدَّكِرٍ: öğüt alan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | يسرنا YSRNE biz kolaylaştırdık | القرآن ELGR ËN Kur'an'ı | للذكر LLZ̃KR öğüt almak için | فهل FHL yok mudur? | من MN hiç | مدكر MD̃KR öğüt alan |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | yessernā: biz kolaylaştırdık | l-ḳurāne: Kur'an'ı | liƶƶikri: öğüt almak için | fehel: yok mudur? | min: hiç | muddekirin: öğüt alan |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | YSRNE: biz kolaylaştırdık | ELGR ËN: Kur'an'ı | LLZ̃KR: öğüt almak için | FHL: yok mudur? | MN: hiç | MD̃KR: öğüt alan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki öğüt ve ibret için Kur'ân'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var?
Adem Uğur : Andolsun biz Kur'an'ı, öğüt almak için kolaylaştırdık. O halde düşünüp ibret alan yok mu?
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Kurân'ı kolaylaştırdık, hakikatin hatırlanması ve tefekkürü için! Buna göre bir düşünen yok mu?
Ahmet Tekin : Biz Kur’ân’ı okunarak ibadet edilsin, öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Düşünen, öğüt alan, okuyarak ibadet eden var mı hiç?
Ahmet Varol : Andolsun ki, Kur'an'ı öğüt alınması için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alan var mı?
Ali Bulaç : Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?
Ali Fikri Yavuz : And olsun ki, biz Kur’an’ı düşünüb öğüd almak için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?
Bekir Sadak : And olsun ki, Kuran'i ogut olsun diye kolaylastirdik; ogut alan yok mudur? *
Celal Yıldırım : And olsun ki biz, Kur'ân'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Öğüt ve ibret alan var mıdır?
Diyanet İşleri : Andolsun, biz Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
Diyanet Vakfi : Andolsun biz Kur'an'ı, öğüt almak için kolaylaştırdık. O halde düşünüp ibret alan yok mu?
Edip Yüksel : Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
Elmalılı Hamdi Yazır : Şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?
Fizilal-il Kuran : Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık. Yok mu öğüt alan?
Gültekin Onan : Andolsun biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?
Hakkı Yılmaz : Andolsun Biz Kur’ân'ı düşünme/ öğüt için kolaylaştırdık/ hazırladık. O hâlde var mı ibret alıp düşünen?
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz Kur'ânı düşünmek için kolaylaşdırmışızdır. O halde var mı düşünen?
Hayrat Neşriyat : Şânım hakkı için, (biz) Kur’ân’ı nasîhat alınsın diye kolaylaştırdık; fakat bir nasîhat alan var mı?
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp ibret alan var mı?
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, Kur'ân'ı zikir için kolaylaştırdık. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan) var mı?
Muhammed Esed : Bu nedenle, Biz bu Kuran'ı akılda kolay tutulur kıldık. Öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?
Ömer Nasuhi Bilmen : (39-40) «Artık azabımı ve tehditlerimi tadın!» (dedik). Kasem olsun ki, Biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı?
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Kur'an'ı anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Şaban Piriş : Andolsun ki öğüt olması için Kur’an’ı kolaylaştırdık. İbret alan var mı?
Suat Yıldırım : Yemin olsun: Biz, ders alınsın diye Kur’ân’ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi, var mı düşünen ve ibret alan?
Süleyman Ateş : Andolsun biz Kur'an'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
Tefhim-ul Kuran : Andolsun biz Kur'an'ı zikr (ile öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?
Ümit Şimşek : And olsun, Biz Kur'ân'ı zikir için kolaylaştırdık. Fakat hani ibret alacak olan?
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}