» 54 / Kamer  37:

Kuran Sırası: 54
İniş Sırası: 37
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55

 » 54 / Kamer  Suresi: 37
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. رَاوَدُوهُ (REVD̃VH) = rāvedūhu : murad almağa kalkıştılar
3. عَنْ (AN) = ǎn : -ndan
4. ضَيْفِهِ (ŽYFH) = Deyfihi : onun konukları-
5. فَطَمَسْنَا (FŦMSNE) = feTamesnā : biz de siliverdik
6. أَعْيُنَهُمْ (ÊAYNHM) = eǎ'yunehum : gözlerini
7. فَذُوقُوا (FZ̃VGVE) = feƶūḳū : haydi tadın
8. عَذَابِي (AZ̃EBY) = ǎƶābī : azabımı
9. وَنُذُرِ (VNZ̃R) = ve nuƶuri : ve uyarılarımı
ve andolsun | murad almağa kalkıştılar | -ndan | onun konukları- | biz de siliverdik | gözlerini | haydi tadın | azabımı | ve uyarılarımı |

[] [RVD̃] [] [ŽYF] [ŦMS] [AYN] [Z̃VG] [AZ̃B] [NZ̃R]
VLGD̃ REVD̃VH AN ŽYFH FŦMSNE ÊAYNHM FZ̃VGVE AZ̃EBY VNZ̃R

veleḳad rāvedūhu ǎn Deyfihi feTamesnā eǎ'yunehum feƶūḳū ǎƶābī ve nuƶuri
ولقد راودوه عن ضيفه فطمسنا أعينهم فذوقوا عذابي ونذر

 » 54 / Kamer  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
راودوه ر و د | RVD̃ REVD̃VH rāvedūhu murad almağa kalkıştılar they demanded from him
عن | AN ǎn -ndan they demanded from him
ضيفه ض ي ف | ŽYF ŽYFH Deyfihi onun konukları- his guests,
فطمسنا ط م س | ŦMS FŦMSNE feTamesnā biz de siliverdik so We blinded
أعينهم ع ي ن | AYN ÊAYNHM eǎ'yunehum gözlerini their eyes.
فذوقوا ذ و ق | Z̃VG FZ̃VGVE feƶūḳū haydi tadın """So taste"
عذابي ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBY ǎƶābī azabımı My punishment
ونذر ن ذ ر | NZ̃R VNZ̃R ve nuƶuri ve uyarılarımı "and My warnings."""

54:37 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | murad almağa kalkıştılar | -ndan | onun konukları- | biz de siliverdik | gözlerini | haydi tadın | azabımı | ve uyarılarımı |

[] [RVD̃] [] [ŽYF] [ŦMS] [AYN] [Z̃VG] [AZ̃B] [NZ̃R]
VLGD̃ REVD̃VH AN ŽYFH FŦMSNE ÊAYNHM FZ̃VGVE AZ̃EBY VNZ̃R

veleḳad rāvedūhu ǎn Deyfihi feTamesnā eǎ'yunehum feƶūḳū ǎƶābī ve nuƶuri
ولقد راودوه عن ضيفه فطمسنا أعينهم فذوقوا عذابي ونذر

[] [ر و د] [] [ض ي ف] [ط م س] [ع ي ن] [ذ و ق] [ع ذ ب] [ن ذ ر]

 » 54 / Kamer  Suresi: 37
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
راودوه ر و د | RVD̃ REVD̃VH rāvedūhu murad almağa kalkıştılar they demanded from him
Re,Elif,Vav,Dal,Vav,He,
200,1,6,4,6,5,
V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عن | AN ǎn -ndan they demanded from him
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
ضيفه ض ي ف | ŽYF ŽYFH Deyfihi onun konukları- his guests,
Dad,Ye,Fe,He,
800,10,80,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فطمسنا ط م س | ŦMS FŦMSNE feTamesnā biz de siliverdik so We blinded
Fe,Tı,Mim,Sin,Nun,Elif,
80,9,40,60,50,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
أعينهم ع ي ن | AYN ÊAYNHM eǎ'yunehum gözlerini their eyes.
,Ayn,Ye,Nun,He,Mim,
,70,10,50,5,40,
"N – accusative feminine plural noun → Eye
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun"
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فذوقوا ذ و ق | Z̃VG FZ̃VGVE feƶūḳū haydi tadın """So taste"
Fe,Zel,Vav,Gaf,Vav,Elif,
80,700,6,100,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عذابي ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBY ǎƶābī azabımı My punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,Ye,
70,700,1,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ونذر ن ذ ر | NZ̃R VNZ̃R ve nuƶuri ve uyarılarımı "and My warnings."""
Vav,Nun,Zel,Re,
6,50,700,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | رَاوَدُوهُ: murad almağa kalkıştılar | عَنْ: -ndan | ضَيْفِهِ: onun konukları- | فَطَمَسْنَا: biz de siliverdik | أَعْيُنَهُمْ: gözlerini | فَذُوقُوا: haydi tadın | عَذَابِي: azabımı | وَنُذُرِ: ve uyarılarımı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | راودوه REWD̃WH murad almağa kalkıştılar | عن AN -ndan | ضيفه ŽYFH onun konukları- | فطمسنا FŦMSNE biz de siliverdik | أعينهم ÊAYNHM gözlerini | فذوقوا FZ̃WGWE haydi tadın | عذابي AZ̃EBY azabımı | ونذر WNZ̃R ve uyarılarımı |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | rāvedūhu: murad almağa kalkıştılar | ǎn: -ndan | Deyfihi: onun konukları- | feTamesnā: biz de siliverdik | eǎ'yunehum: gözlerini | feƶūḳū: haydi tadın | ǎƶābī: azabımı | ve nuƶuri: ve uyarılarımı |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: ve andolsun | REVD̃VH: murad almağa kalkıştılar | AN: -ndan | ŽYFH: onun konukları- | FŦMSNE: biz de siliverdik | ÊAYNHM: gözlerini | FZ̃VGVE: haydi tadın | AZ̃EBY: azabımı | VNZ̃R: ve uyarılarımı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve gerçekten de onun konuklarını istemişlerdi de biz, kör edivermiştik gözlerini, artık tadın azâbımı ve korkutuşlarımın sonucunu.
Adem Uğur : Onlar Lût'un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardı. Hemen biz onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Onun (Lût'un) konuklarından (şehvetle) zevk almak istediler de bu yüzden (görüşlerini) tam bir körlüğe soktuk! "Şimdi tadın azabımı ve uyarmalarımı!"
Ahmet Tekin : Onlar Lût’un misafirlerine göz koydular. Ânında biz onların gözlerini silme kör ettik. 'Haydi azâbımı, sorumluluk, hesap ve ceza konusundaki uyarılarımı dinlememenin cezasını tadın.'dedik.
Ahmet Varol : Andolsun ki onlar onun konuklarına tecavüze kalkıştılar. Biz de gözlerini silme kör ettik. 'Şimdi tadın azabımı ve uyarılarımı.'
Ali Bulaç : Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."
Ali Fikri Yavuz : Ve onun (meleklerden ibaret) misafirlerine, (kendi aralarında icra etmekte oldukları kötü işle) tecavüze kalkıştılar. Biz de onların gözlerini silme kör ediverdik. “- Şimdi azabımı ve peygamberimin tehdidlerini tadın.” dedik.
Bekir Sadak : And olsun ki, onlar Lut'un konuklari olan melekleri elde etmeye kalkistilar, bunun uzerine gozlerini kor ettik. «Azabimi ve uyarmalarimi dinlememenin sonucunu tadin» dedik.
Celal Yıldırım : And olsun ki onlar (o ahlâksız cinsel sapıklar), Lût'un konuklarına sataşmak için devamlı O'na gidip geldiler. Bu yüzden onların gözlerini silme kör ettik de «tadın azabımı ve uyarılarımı I» (dedik).
Diyanet İşleri : Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. “Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!” dedik.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, onlar Lut'un konukları olan melekleri elde etmeye kalkıştılar, bunun üzerine gözlerini kör ettik. 'Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin sonucunu tadın' dedik.
Diyanet Vakfi : Onlar Lût'un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardı. Hemen biz onların gözlerini silme kör ettik. «Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!» (dedik).
Edip Yüksel : Onun konuklarına göz diktiler, biz de onları kör ettik. Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. «Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!» (dedik).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik (kör ettik) ve: «Tadın bakalım azabımı ve uyanlarımı.» dedik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onun müsafirlerinden kâm almağa kalkıştılar, biz de gözlerini siliverdik de tadın bakalım dedik azâbımı ve inzarlarımı?
Fizilal-il Kuran : Onlar Lut'un konuklarını elde etmek istediler. Bunun üzerine gözlerini kör ettik. «Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımın sonuçlarını.»
Gültekin Onan : Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı, yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."
Hakkı Yılmaz : ve andolsun o'nun konuklarından cinsel yönden yararlanmaya kalkıştılar. Biz de onların gözlerini körleştiriverdik/kabilelerini, soylarını silip süpürüverdik: “
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki onlar müsâfirlerine (bile) kötülük yapmayı kasd etmişlerdi. Biz de gözlerini silme kör ediverdik. «İşte, (dedik,) azabımı ve tehdîdlerimi (n akıbetini) tadın».
Hayrat Neşriyat : And olsun ki ondan (Lût’un kendisinden), misâfirlerinden (murâd almak üzere)talebde bulundular; bunun üzerine (biz de) onların gözlerini silme kör ettik: 'Haydi tadın azâbımı ve korkutmalarımı!' (dedik).
İbni Kesir : Andolsun ki; onlar, misafirlerine kötülük yapmayı kasdetmişlerdi. Biz de gözlerini kör ettik. Azabımı ve tehdidimi tadın.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki, kötü amelleri için ondan misafirlerini ısrarla istediler. Bunun üzerine onların gözlerini silip yok ettik. Öyleyse inzarımı (uyarılarımı) ve azabımı tadın!
Muhammed Esed : Ve hatta o'ndan misafirlerini (kendilerine) teslim etmesini istediler. Bunun üzerine onları (gerçeği) görmekten yoksun bıraktık. "Uyarılarım gözardı edildiğinde başınıza gelen azabı tadın bakalım!" (diye seslendik.)
Ömer Nasuhi Bilmen : (37-38) Andolsun ki, o misafirlerinden dolayı O'ndan mutalebede bulunmuşlardı. Artık Biz de onların gözlerini silip kör ettik, «Haydin azabımı ve tehditlerimi tadın!» (deyiverdik). Andolsun ki, onları sabahleyin erkenden bir daimi azab yakaladı.
Ömer Öngüt : Onlar Lut'un misafirlerine karşı kötülük yapmaya kalkışmışlardı. Biz de gözlerini siliverdik. "Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin âkibetini tadın!"
Şaban Piriş : Onlar, Lût’un misafirlerinden murat almak istemişlerdi. Biz de onların gözlerini kör ettik. -Şimdi tadına bakın azabımın ve tehdidimin!
Suat Yıldırım : Onlar Lût’un misafirlerine karşı niyetlerini bozdular, onlarla yalnız kalmak için gidip gidip geldiler. Biz de gözlerini silme kör ettik. Haydi tadın Benim cezalandırmamı ve tehditlerimi!
Süleyman Ateş : Onun (güzel delikanlılar şeklinde görünen melek) konuklarından murâd almağa kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik: "Haydi azâbımı ve uyarılarımı tadın!"
Tefhim-ul Kuran : Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. «İşte azabımı ve uyarıp korkutmamı tadın.»
Ümit Şimşek : Onlar Lût'un konuklarına kötülük etmeye niyetlendiler; Biz de onların gözlerini kör ettik, 'Tadın azabımı ve uyarılarımın sonucunu' dedik.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, Lût'un misafirlerinden nefislerini tatmin etmek istemişlerdi de onların gözlerini silme kör etmiştik. Hadi, tadın azabımı ve uyarılarımı?


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}