Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ : ve | هُمْ : onlar | مِنْ : -ndan | عَذَابِ : azabı- | رَبِّهِمْ : Rablerinin | مُشْفِقُونَ : korkarlar | Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN ve | هم HM onlar | من MN -ndan | عذاب AZ̃EB azabı- | ربهم RBHM Rablerinin | مشفقون MŞFGWN korkarlar | Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne : ve | hum : onlar | min : -ndan | ǎƶābi : azabı- | rabbihim : Rablerinin | muşfiḳūne : korkarlar | Kırık Meal (Transcript) : |VELZ̃YN : ve | HM : onlar | MN : -ndan | AZ̃EB : azabı- | RBHM : Rablerinin | MŞFGVN : korkarlar | Abdulbaki Gölpınarlı : Ve öyle kişilerdir onlar ki Rablerinin azâbından korkarlar. Adem Uğur : Rab'lerinin azabından korkanlar, Ahmed Hulusi : Onlar ki, Rablerinin azabından endişe duyanlardır. Ahmet Tekin : Rablerinin azâbından korkarak emirlerine itina gösterenlerdir. Ahmet Varol : Onlar Rablerinin azabından korkarlar. Ali Bulaç : Rablerinin azabına karşı (daimi) bir korku duymaktadırlar. Ali Fikri Yavuz : Onlar ki, Rablerinin azabından korkarlar; Bekir Sadak : (22-27) Ancak namaz kilip namazlarinda yoksul ve yoksuna belirli bir hak taniyanlar, ceza gununu dogrulayanlar, Rablerinin azabindan korkanlar boyle degildir. Celal Yıldırım : (27-28) Rablarının azabından korkup içi titreyenler, —ki Rablarının azabından elbette güven içinde kalınmaz—. Diyanet İşleri : Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. Diyanet İşleri (eski) : (22-27) Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir. Diyanet Vakfi : (27-28) Rablerinin azabından korkanlar, ki Rablerinin azabı(na karşı) emin olunamaz; Edip Yüksel : Rab'lerinin azabından çekinirler; Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Rablerinin azabından korkarlar. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve onlar ki, Rablerinin azabından korkarlar. Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onlar ki Rablarının azâbından korkarlar Fizilal-il Kuran : Rabblerinin azabından korkarlar. Gültekin Onan : Rablerinin azabına karşı (daimi) bir korku duymaktadırlar. Hakkı Yılmaz : Ve salâtçılar, Rablerinin azabından korkanlardır. – Hasan Basri Çantay : Bir de (şunlar): Rablerinin azabından korkanlar. Hayrat Neşriyat : O kimseler ki, onlar, Rablerinin azâbından korkanlardır. İbni Kesir : Ve onlar ki; Rabblarının azabından korkarlar. İskender Evrenosoğlu : Ve onlar, Rab'lerinin azabından korkanlardır. Muhammed Esed : ve Rablerinin azabına karşı korku ve saygı içinde bulunanlar, Ömer Nasuhi Bilmen : (26-27) Ve onlar ki ceza gününü tasdik ederler. Ve onlar ki, Rablerinin azabından korkanlardır. Ömer Öngüt : Onlar ki Rablerinin azabından korkarlar. Şaban Piriş : Rab’lerinin azabından çekinirler. Suat Yıldırım : Onlar Rab’lerinin cezasından korkarlar. Süleyman Ateş : Rablerinin azâbından korkarlar. Tefhim-ul Kuran : Onlar, Rablerinin azabına karşı (daimi) bir korku duymaktadırlar. Ümit Şimşek : Onlar Rablerinin azabından korkarlar. Yaşar Nuri Öztürk : Bunlar, yalnız Rablerinin azabından ürperirler.