» 72 / Cin  25:

Kuran Sırası: 72
İniş Sırası: 40
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

 » 72 / Cin  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. إِنْ (ÎN) = in : hayır
3. أَدْرِي (ÊD̃RY) = edrī : bilmem
4. أَقَرِيبٌ (ÊGRYB) = eḳarībun : yakın mıdır?
5. مَا (ME) = mā : şey
6. تُوعَدُونَ (TVAD̃VN) = tūǎdūne : size söylenen
7. أَمْ (ÊM) = em : yoksa
8. يَجْعَلُ (YCAL) = yec'ǎlu : koyacak (mıdır?)
9. لَهُ (LH) = lehu : onun için
10. رَبِّي (RBY) = rabbī : Rabbim
11. أَمَدًا (ÊMD̃E) = emeden : uzun bir süre
de ki | hayır | bilmem | yakın mıdır? | şey | size söylenen | yoksa | koyacak (mıdır?) | onun için | Rabbim | uzun bir süre |

[GVL] [] [D̃RY] [GRB] [] [VAD̃] [] [CAL] [] [RBB] [EMD̃]
GL ÎN ÊD̃RY ÊGRYB ME TVAD̃VN ÊM YCAL LH RBY ÊMD̃E

ḳul in edrī eḳarībun tūǎdūne em yec'ǎlu lehu rabbī emeden
قل إن أدري أقريب ما توعدون أم يجعل له ربي أمدا

 » 72 / Cin  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
إن | ÎN in hayır """Not"
أدري د ر ي | D̃RY ÊD̃RY edrī bilmem I know
أقريب ق ر ب | GRB ÊGRYB eḳarībun yakın mıdır? whether is near
ما | ME şey what
توعدون و ع د | VAD̃ TVAD̃VN tūǎdūne size söylenen you are promised
أم | ÊM em yoksa or (whether)
يجعل ج ع ل | CAL YCAL yec'ǎlu koyacak (mıdır?) will appoint
له | LH lehu onun için for it
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
أمدا ا م د | EMD̃ ÊMD̃E emeden uzun bir süre a (distant) term.

72:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | hayır | bilmem | yakın mıdır? | şey | size söylenen | yoksa | koyacak (mıdır?) | onun için | Rabbim | uzun bir süre |

[GVL] [] [D̃RY] [GRB] [] [VAD̃] [] [CAL] [] [RBB] [EMD̃]
GL ÎN ÊD̃RY ÊGRYB ME TVAD̃VN ÊM YCAL LH RBY ÊMD̃E

ḳul in edrī eḳarībun tūǎdūne em yec'ǎlu lehu rabbī emeden
قل إن أدري أقريب ما توعدون أم يجعل له ربي أمدا

[ق و ل] [] [د ر ي] [ق ر ب] [] [و ع د] [] [ج ع ل] [] [ر ب ب] [ا م د]

 » 72 / Cin  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GVL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
إن | ÎN in hayır """Not"
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
أدري د ر ي | D̃RY ÊD̃RY edrī bilmem I know
,Dal,Re,Ye,
,4,200,10,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
أقريب ق ر ب | GRB ÊGRYB eḳarībun yakın mıdır? whether is near
,Gaf,Re,Ye,Be,
,100,200,10,2,
INTG – prefixed interrogative alif
N – nominative masculine singular indefinite noun
الهمزة همزة استفهام
اسم مرفوع
ما | ME şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
توعدون و ع د | VAD̃ TVAD̃VN tūǎdūne size söylenen you are promised
Te,Vav,Ayn,Dal,Vav,Nun,
400,6,70,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
أم | ÊM em yoksa or (whether)
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يجعل ج ع ل | CAL YCAL yec'ǎlu koyacak (mıdır?) will appoint
Ye,Cim,Ayn,Lam,
10,3,70,30,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
له | LH lehu onun için for it
Lam,He,
30,5,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
ربي ر ب ب | RBB RBY rabbī Rabbim my Lord
Re,Be,Ye,
200,2,10,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أمدا ا م د | EMD̃ ÊMD̃E emeden uzun bir süre a (distant) term.
,Mim,Dal,Elif,
,40,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | إِنْ: hayır | أَدْرِي: bilmem | أَقَرِيبٌ: yakın mıdır? | مَا: şey | تُوعَدُونَ: size söylenen | أَمْ: yoksa | يَجْعَلُ: koyacak (mıdır?) | لَهُ: onun için | رَبِّي: Rabbim | أَمَدًا: uzun bir süre |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | إن ÎN hayır | أدري ÊD̃RY bilmem | أقريب ÊGRYB yakın mıdır? | ما ME şey | توعدون TWAD̃WN size söylenen | أم ÊM yoksa | يجعل YCAL koyacak (mıdır?) | له LH onun için | ربي RBY Rabbim | أمدا ÊMD̃E uzun bir süre |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | in: hayır | edrī: bilmem | eḳarībun: yakın mıdır? | : şey | tūǎdūne: size söylenen | em: yoksa | yec'ǎlu: koyacak (mıdır?) | lehu: onun için | rabbī: Rabbim | emeden: uzun bir süre |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÎN: hayır | ÊD̃RY: bilmem | ÊGRYB: yakın mıdır? | ME: şey | TVAD̃VN: size söylenen | ÊM: yoksa | YCAL: koyacak (mıdır?) | LH: onun için | RBY: Rabbim | ÊMD̃E: uzun bir süre |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Ben bilmem, size vaadedilen pek mi yakın, yoksa Rabbim, onu bir müddet uzattı mı?
Adem Uğur : De ki: Tehdit edilegeldiğiniz (azap), yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, ben bilmem.
Ahmed Hulusi : De ki: "Vadolunduğunuz yakın mıdır, yoksa Rabbim uzun bir süre mi tanımıştır, bilmiyorum. "
Ahmet Tekin : 'Tehdit edildiğiniz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, onu bilemem.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Size vaadedilen yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar bilemem.
Ali Bulaç : De ki: "Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?"
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), de ki: “- Bilmiyorum, o korkutulduğunuz azab yakın mı, yoksa Rabbim ona uzun bir müddet mi tayin eder?”
Bekir Sadak : De ki: Size soz verilen yakin midir, yoksa Rabbim onu uzun sureli mi kilmistir ben bilmem.»
Celal Yıldırım : De ki: O va'dolunduğunuz şey (azâb) yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun bir zaman sonraya mı bırakmıştır? Bilemiyorum.
Diyanet İşleri : De ki: “Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: Size söz verilen yakın mıdır, yoksa Rabbim onu uzun süreli mi kılmıştır ben bilmem.'
Diyanet Vakfi : De ki: Tehdit edilegeldiğiniz (azap), yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar, ben bilmem.
Edip Yüksel : De ki, 'Size söz verilen yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi belirlemiştir bilmiyorum.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Ben bilmem, o size vaad edilen şey yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar..»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Ben dirayetle bilmem, o size vadolunan yakın mı, yoksa Rabbim onun için bir uzun süre mi koyar?»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: Dirayet ile bilmem, yakın mı o size va'dolunan? Yoksa Rabbım onun için bir uzun gaye mi yapar?
Fizilal-il Kuran : De ki: «Size yöneltilen tehdit yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir vade mi belirlemiştir, bilmiyorum.»
Gültekin Onan : De ki: "Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa rabbim onun için (uzun) bir müddet mi koymuştur?"
Hakkı Yılmaz : (25-28) De ki: “O tehdit olunduğunuz şey yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi tanıyacak ben bilmiyorum. Rabbim, bütün görülmeyeni, duyulmayanı, sezilmeyeni, geçmişi, geleceği bilendir. Ve de elçilerden seçip hoşnut olduğu kişi hariç, göstermediğine, duyurmadığına, sezdirmediğine, geçmişe, geleceğe hiçbir kimseyi bilgi sahibi yapmaz. Çünkü O, Rablerinin gönderdiklerini gereği gibi tebliğ ettiklerini bilsin diye onun her tarafından gözetleyiciler salar. O, onların yanında olan her şeyi kuşatmıştır, her şeyi de sayısı ile saymıştır.”
Hasan Basri Çantay : De ki (Habîbim): «Tehdîd edilegeldiğiniz (azâb) ın yakın mı, yoksa Rabbimin ona uzun bir müddet mi' ta'yîn etmiş olduğunu ben bilmem».
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) De ki: 'Tehdîd olunageldiğiniz (o azab) bilmiyorum yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi ta'yîn eder?'
İbni Kesir : De ki: Size vaadedilen yakın mıdır, yoksa Rabbım onu uzun süreli mi kılmıştır bilemiyorum.
İskender Evrenosoğlu : De ki: “Eğer bilseydim (size bildirirdim) vaadolunduğunuz şey yakın mı, yoksa Rabbim ona uzun bir müddet mi verir?”
Muhammed Esed : De ki: "Önceden uyarıldığınız bu (akibet)in yakın olup olmadığını yahut Rabbimin onun için uzun bir vade koyup koymadığını bilemem".
Ömer Nasuhi Bilmen : (24-25) Tehdid olunur oldukları şeyi gördükleri vakit artık bileceklerdir ki, yardımcı itibariyle en zaif ve adeden en az olan kim imiş? De ki: «Ben bilmem ki tehdid edilir olduğunuz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir müddet mi tayin kılar?»
Ömer Öngüt : De ki: "Size vaad edilen (azap) yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar? Ben bilemem. "
Şaban Piriş : De ki: -Size vaat edilen yakın mı yoksa Rabbim onu uzak mı kıldı bilmiyorum.
Suat Yıldırım : Ey Resulüm! De ki: "O sizin tehdit edildiğiniz azap yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için bir süre mi belirler, kesin bilmiyorum."
Süleyman Ateş : De ki: "Size söylenen şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır, bilmem."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Bilmiyorum, size vadedilen (kıyamet ve azab) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?»
Ümit Şimşek : De ki: Size vaad olunan şey yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için bir süre mi tanır; onu da ben bilemem.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Bilmiyorum, size vaat edilen şey yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyacaktır?"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}