| Ahmed Hulusi Meali |
|
 O Tur'a (Tur - Sinâ Dağı'nda Musa'nın karşılaştığı hakikate),(52:1) | |
| Satır satır yazılmış (tüm detayları ihtiva eden) BİLGİ'ye!(52:2) | |
| Menşur (açığa çıkmış) rakk'ta (algılanır fiiller boyutunda).(52:3) | |
| Beyt-i Mamûr'a (Zâtî ilimle meydana gelmiş Esmâ mertebesi, Hakikat-i Muhammedî - mükemmel imar edilmiş ev - Allâh Esmâ'sından kaynaklanan halife özelliğini yaşamakta olan insan şuuru);(52:4) | |
| Ref'olunmuş (Fiiller mertebesinin fevki olan ilim) tavana,(52:5) | |
| Kabarıp taşan (ilim - dalga {wave}) okyanusuna!(52:6) | |
| Muhakkak ki Rabbinin azabı elbette gerçekleşecek olgudur!(52:7) | |
| Onu geri çevirecek güç yoktur!(52:8) | |
| O süreçte semâ (bilinç) allak bullak (şaşkın) olur!(52:9) | |
| Dağlar (benlikler) yürür gider! (Rabbin Bakıy'dir!)(52:10) | |
| O süreci yalanlayanların vay hâline!(52:11) | |
| Ki onlar (o yalanlayanlar şimdi) daldıkları (dünyalarındaki hayalî değerler) içinde oynamaktadırlar!(52:12) | |
| O süreçte Cehennem Nârı'na karşı konulmaz şekilde sürüklenecekler!(52:13) | |
| "İşte bu, kendisini tekzip ettiğiniz o Nâr!" (denilir).(52:14) | |
| "Bu bir büyü mü, yoksa siz mi görmüyorsunuz?"(52:15) | |
| "Yaşayın ateşte! Artık ister sabredin ister sabretmeyin; size fark etmez! Siz yaptıklarınızın sonuçlarını yaşamaktasınız!"(52:16) | |
| Muhakkak ki korunmuşlar, cennetler ve nimetler içindedirler.(52:17) | |
| Rablerinin kendilerinde açığa çıkardığı ile keyiflidirler! Rableri (Varlıklarını meydana getiren Esmâ özellikleri), onları Cahîm (cehennem)'in azabından korumuştur.(52:18) | |
| "Yaptığınız fiillerin sonucu olarak oluşanları afiyetle yeyin, için!"(52:19) | |
| Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslananlar olarak. . . Onları (bilinçleri) Hur-i Iyn (her şeyi net, akı ak karayı kara gören özelliğe sahip bedenler) ile eşleştirdik. (Dişi huri kızı diye yorumlanan bu anlatımlar tümüyle diğer cennet yaşamı anlatımları gibi bir temsilî, sembolik anlatımdır. {"Meselül cennetilletiy" = CENNETİN TEMSİL (misal - benzetme) yollu anlatımı} 13. Ra'd: 35 ve 47. Muhammed: 15. . . {Sahih Hadis: Allâh buyurur ki; Sâlih kullarım için, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir aklın kavramadığı şeyler hazırladım! Buharî, Müslim ve Tırmızî} A. H. )(52:20) | |
| İman edenler ve imanlı olarak kendilerine tâbi olan zürriyetleri var ya; onlara kendilerinden gelenleri de ekledik! Onların kazançlarından hiçbir şeyi de eksiltmedik. . . Her kişi yaptığının getirisine bağlıdır!(52:21) | |
| Onlara temenni ettikleri meyve (marifet türleri) ve etten (özelliklerini açığa çıkaracakları bedensel özelliklerden) bol bol verdik.(52:22) | |
| Onda, sarhoşlatıp ne düşünüp söylediğini bilmez hâle getirmeyen içkiler kapışırlar!(52:23) | |
| Çevrelerinde gençlik dolu hizmetliler (enerjik kuvveler) koşuşur ki, sanki onlar saklı inci!(52:24) | |
| Birbirlerine dönüp geçmiş hâllerini konuşurlar.(52:25) | |
| Dediler ki: "Doğrusu biz daha önce ehlimiz içinde (korkudan) titreyenler idik. "(52:26) | |
| "Allâh bize lütfetti ve bizi (cehennem ateşi) Semum'un (insan bedeninin gözeneklerinden geçen zehirleyici dumansız ateş; mikrodalga radyasyon) azabından korudu!"(52:27) | |
| "Muhakkak ki biz bundan önce de O'na yöneliyorduk! Muhakkak ki O, Berr'dir, Rahıym'dir. "(52:28) | |
| (Rasûlüm) sen hatırlat! Rabbinin nimeti olarak, sen ne bir kâhin olarak açığa çıkarıldın ve ne de cin etkisi altında olan kişi!(52:29) | |
| Yoksa: "Bir şairdir. . . Bekleyelim bakalım zaman içinde ne olur sonu" mu diyorlar!(52:30) | |
| De ki: "Bekleyin bakalım! Muhakkak ki ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim!"(52:31) | |
| Onlara bunu akılları mı emrediyor; yoksa onlar küstah bir toplum mu?(52:32) | |
| Yoksa "Onu uyduruyor" mu diyorlar? Hayır, onlar iman etmiyorlar!(52:33) | |
| Eğer sözlerinde sadıklarsa Onun benzeri bir söz getirsinler!(52:34) | |
| Yoksa onlar hiçbir etki olmadan mı yaratıldılar? Yoksa onlar mı yaratanlar?(52:35) | |
| Yoksa semâları ve arzı onlar mı yarattılar? Hayır, onlar yakîn sahibi değildirler.(52:36) | |
| Yoksa Rabbinin hazineleri onların indînde mi? Yoksa onlar mı her şeye hükmedenler?(52:37) | |
| Yoksa onların tırmanıp (ilâhî sırları) dinledikleri bir merdiveni mi var? (Eğer öyleyse) onların dinleyenleri apaçık bir karşı konulmaz delil getirsinler.(52:38) | |
| Yoksa kız çocuklar O'na ait de oğullar sizin mi?(52:39) | |
| Yoksa onlardan bir karşılık istiyorsun da, (bu yüzden) ağır bir borç yükü altına mı girmişler?(52:40) | |
| Yoksa gayb onların indînde de, (ne olacağını) onlar mı yazıyorlar?(52:41) | |
| Yoksa tuzak kurmak mı diliyorlar? O hakikat bilgisini inkâr edenler tuzağa düşenlerin ta kendileridir!(52:42) | |
| Yoksa onların Allâh'ın gayrı tanrıları mı var? Subhan'dır Allâh, ortak koştuklarından!(52:43) | |
| Eğer semâdan düşen bir parça görseler: "Üst üste yığılmış bulutlar" derler.(52:44) | |
| Bırak onları, dehşeti yaşayacakları (ölüm) günlerine kavuşuncaya kadar!(52:45) | |
| O gün ne tuzakları onlardan bir şey defeder ve ne de onlara yardım eden olur!(52:46) | |
| Muhakkak ki o zâlim olanlara oradakinden önce de bir azap vardır! Ne var ki onların çoğunluğu bilmezler.(52:47) | |
| Rabbinin hükmüne sabret! Muhakkak ki sen gözetimimizlesin! (Gece) kalktığında Rabbinin Hamdi olarak tespih et. . .(52:48) | |
| Gecenin bir kısmında ve yıldızlar kaybolurken de (Rabbinin Hamdi olarak) O'nu tespih et!(52:49) | |
