» 52 / Tûr  44:

Kuran Sırası: 52
İniş Sırası: 76
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49

 » 52 / Tûr  Suresi: 44
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِنْ (VÎN) = ve in : ve eğer
2. يَرَوْا (YRVE) = yerav : görseler
3. كِسْفًا (KSFE) = kisfen : bir parçanın
4. مِنَ (MN) = mine : -ten
5. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gök-
6. سَاقِطًا (SEGŦE) = sāḳiTen : düştüğünü
7. يَقُولُوا (YGVLVE) = yeḳūlū : derler
8. سَحَابٌ (SḪEB) = seHābun : bulutlardır
9. مَرْكُومٌ (MRKVM) = merkūmun : üst üste yığılmış
ve eğer | görseler | bir parçanın | -ten | gök- | düştüğünü | derler | bulutlardır | üst üste yığılmış |

[] [REY] [KSF] [] [SMV] [SGŦ] [GVL] [SḪB] [RKM]
VÎN YRVE KSFE MN ELSMEÙ SEGŦE YGVLVE SḪEB MRKVM

ve in yerav kisfen mine s-semāi sāḳiTen yeḳūlū seHābun merkūmun
وإن يروا كسفا من السماء ساقطا يقولوا سحاب مركوم

 » 52 / Tûr  Suresi: 44
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
يروا ر ا ي | REY YRVE yerav görseler they were to see
كسفا ك س ف | KSF KSFE kisfen bir parçanın a portion
من | MN mine -ten from
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky
ساقطا س ق ط | SGŦ SEGŦE sāḳiTen düştüğünü falling,
يقولوا ق و ل | GVL YGVLVE yeḳūlū derler they will say,
سحاب س ح ب | SḪB SḪEB seHābun bulutlardır """Clouds"
مركوم ر ك م | RKM MRKVM merkūmun üst üste yığılmış "heaped up."""

52:44 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | görseler | bir parçanın | -ten | gök- | düştüğünü | derler | bulutlardır | üst üste yığılmış |

[] [REY] [KSF] [] [SMV] [SGŦ] [GVL] [SḪB] [RKM]
VÎN YRVE KSFE MN ELSMEÙ SEGŦE YGVLVE SḪEB MRKVM

ve in yerav kisfen mine s-semāi sāḳiTen yeḳūlū seHābun merkūmun
وإن يروا كسفا من السماء ساقطا يقولوا سحاب مركوم

[] [ر ا ي] [ك س ف] [] [س م و] [س ق ط] [ق و ل] [س ح ب] [ر ك م]

 » 52 / Tûr  Suresi: 44
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | VÎN ve in ve eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
يروا ر ا ي | REY YRVE yerav görseler they were to see
Ye,Re,Vav,Elif,
10,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
كسفا ك س ف | KSF KSFE kisfen bir parçanın a portion
Kef,Sin,Fe,Elif,
20,60,80,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -ten from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gök- the sky
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ساقطا س ق ط | SGŦ SEGŦE sāḳiTen düştüğünü falling,
Sin,Elif,Gaf,Tı,Elif,
60,1,100,9,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
يقولوا ق و ل | GVL YGVLVE yeḳūlū derler they will say,
Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Elif,
10,100,6,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
سحاب س ح ب | SḪB SḪEB seHābun bulutlardır """Clouds"
Sin,Ha,Elif,Be,
60,8,1,2,
"N – nominative masculine indefinite noun → Cloud"
اسم مرفوع
مركوم ر ك م | RKM MRKVM merkūmun üst üste yığılmış "heaped up."""
Mim,Re,Kef,Vav,Mim,
40,200,20,6,40,
N – nominative masculine indefinite passive participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِنْ: ve eğer | يَرَوْا: görseler | كِسْفًا: bir parçanın | مِنَ: -ten | السَّمَاءِ: gök- | سَاقِطًا: düştüğünü | يَقُولُوا: derler | سَحَابٌ: bulutlardır | مَرْكُومٌ: üst üste yığılmış |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإن WÎN ve eğer | يروا YRWE görseler | كسفا KSFE bir parçanın | من MN -ten | السماء ELSMEÙ gök- | ساقطا SEGŦE düştüğünü | يقولوا YGWLWE derler | سحاب SḪEB bulutlardır | مركوم MRKWM üst üste yığılmış |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve in: ve eğer | yerav: görseler | kisfen: bir parçanın | mine: -ten | s-semāi: gök- | sāḳiTen: düştüğünü | yeḳūlū: derler | seHābun: bulutlardır | merkūmun: üst üste yığılmış |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎN: ve eğer | YRVE: görseler | KSFE: bir parçanın | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | SEGŦE: düştüğünü | YGVLVE: derler | SḪEB: bulutlardır | MRKVM: üst üste yığılmış |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, birbiri üstüne yığılmış bulut derler.
Adem Uğur : Gökten düşen bir kütle görseler "Üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
Ahmed Hulusi : Eğer semâdan düşen bir parça görseler: "Üst üste yığılmış bulutlar" derler.
Ahmet Tekin : Gökten kütleler düşerken görseler: 'Üst üste yığılmış bulutlardır.' derler.
Ahmet Varol : Gökten bir parçanın düştüğünü görseler: 'Üst üste yığılmış bir buluttur' derler.
Ali Bulaç : Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.
Ali Fikri Yavuz : Eğer gökten bir parça düşerken görseler, birbiri üzerine yığılıb yoğunlaşmış bir bulutdur, derler.
Bekir Sadak : Gokten azap olarak dusen bir parca gorseler: «Bulut kumesidir» derler.
Celal Yıldırım : Gökten bir kütlenin düştüğünü görseler, birbiri üstüne yığılmış bulut kümesidir derler.
Diyanet İşleri : Gökten düşmekte olan parçalar görseler, “Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır” derler.
Diyanet İşleri (eski) : Gökten azap olarak düşen bir parça görseler: 'Bulut kümesidir' derler.
Diyanet Vakfi : Gökten düşen bir kütle görseler «Üst üste yığılmış bulutlardır» derler.
Edip Yüksel : Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, 'Bulut kümesidir!' derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, «Üst üste yığılmış bulutlardır.» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar gökten bir parçayı düşerken görseler 'Birbiri üstüne yığılmış bir bulut» diyecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem onlar Semadan bir kıt'ayı düşerken görseler, teraküm etmiş bir bulut diyecekler
Fizilal-il Kuran : Gökten bir parçanın düştüğünü görsek «Üst üste yığılmış bulutlardır» derler.
Gültekin Onan : Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.
Hakkı Yılmaz : Ve gökten düşmekte olan bir parça görseler, “Üst üste yığılmış bulutlardır” derler.
Hasan Basri Çantay : Eğer gökden bir parça düşer görseler «(Bu), derler, birbiri üstüne yığılmış bir bulutdur».
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki gökten (üzerlerine azâb olarak) düşen bir parça görseler, (inadlarından:)'(Bu,) üst üste yığılmış bir buluttur!' derler.
İbni Kesir : Gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler: Birbiri üstüne yığılmış buluttur, derler.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer gökten bir parça düştüğünü görseler: “Üst üste yığılmış bulutlardır.” derler.
Muhammed Esed : Ama onlar, (hakikati) görmeyi reddedenler, gökyüzünde bir parçanın düşmekte olduğunu görselerdi, (yalnızca) "O, bir bulut yığını(ndan ibaret)tir!" derlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Eğer gökten bir parçanın düşücü olduğunu görseler, derler ki: «Toplanmış bir bulut.»
Ömer Öngüt : Gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler: "Birbiri üzerine yığılmış buluttur. " derler
Şaban Piriş : Eğer, gökten bir parçanın düştüğünü görseler “üst üste yapılmış bir bulut” derler.
Suat Yıldırım : Şayet kendilerinin kötü bir maksatla istedikleri gibi gökten bir parçanın düştüğünü görseler, inatlarından ötürü "Bunlar üst üste yığılmış bulutlardır." derler. Kendilerine ceza olarak gönderildiğini inkâr ederler.
Süleyman Ateş : Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, (yine inatlarından): "Üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
Tefhim-ul Kuran : Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile. «Üst üste katlanıp yığılmış bir buluttur.» derler.
Ümit Şimşek : Onlar gökten bir parçayı düşerken görecek olsalar, 'Bu kümelenmiş buluttur' derler.
Yaşar Nuri Öztürk : Gökten bir parçanın düştüğünü görseler şöyle derler: "Üstüste yığılmış bulutlar!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}