» 67 / Mülk  15:

Kuran Sırası: 67
İniş Sırası: 77
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

 » 67 / Mülk  Suresi: 15
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هُوَ (HV) = huve : O
2. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
3. جَعَلَ (CAL) = ceǎle : yapandır
4. لَكُمُ (LKM) = lekumu : size
5. الْأَرْضَ (ELÊRŽ) = l-erDe : yeri
6. ذَلُولًا (Z̃LVLE) = ƶelūlen : boynu eğik
7. فَامْشُوا (FEMŞVE) = femşū : haydi yürüyün
8. فِي (FY) = fī :
9. مَنَاكِبِهَا (MNEKBHE) = menākibihā : onun omuzlarında (yeryüzünde)
10. وَكُلُوا (VKLVE) = ve kulū : ve yeyin
11. مِنْ (MN) = min : -ndan
12. رِزْقِهِ (RZGH) = rizḳihi : O'nun rızkı-
13. وَإِلَيْهِ (VÎLYH) = ve ileyhi : ve O'nadır
14. النُّشُورُ (ELNŞVR) = n-nuşūru : dönüş
O | | yapandır | size | yeri | boynu eğik | haydi yürüyün | | onun omuzlarında (yeryüzünde) | ve yeyin | -ndan | O'nun rızkı- | ve O'nadır | dönüş |

[] [] [CAL] [] [ERŽ] [Z̃LL] [MŞY] [] [NKB] [EKL] [] [RZG] [] [NŞR]
HV ELZ̃Y CAL LKM ELÊRŽ Z̃LVLE FEMŞVE FY MNEKBHE VKLVE MN RZGH VÎLYH ELNŞVR

huve lleƶī ceǎle lekumu l-erDe ƶelūlen femşū menākibihā ve kulū min rizḳihi ve ileyhi n-nuşūru
هو الذي جعل لكم الأرض ذلولا فامشوا في مناكبها وكلوا من رزقه وإليه النشور

 » 67 / Mülk  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هو | HV huve O He
الذي | ELZ̃Y lleƶī (is) the One Who
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle yapandır made
لكم | LKM lekumu size for you
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeri the earth
ذلولا ذ ل ل | Z̃LL Z̃LVLE ƶelūlen boynu eğik subservient,
فامشوا م ش ي | MŞY FEMŞVE femşū haydi yürüyün so walk
في | FY in
مناكبها ن ك ب | NKB MNEKBHE menākibihā onun omuzlarında (yeryüzünde) (the) paths thereof
وكلوا ا ك ل | EKL VKLVE ve kulū ve yeyin and eat
من | MN min -ndan of
رزقه ر ز ق | RZG RZGH rizḳihi O'nun rızkı- His provision,
وإليه | VÎLYH ve ileyhi ve O'nadır and to Him
النشور ن ش ر | NŞR ELNŞVR n-nuşūru dönüş (is) the Resurrection.

67:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

O | | yapandır | size | yeri | boynu eğik | haydi yürüyün | | onun omuzlarında (yeryüzünde) | ve yeyin | -ndan | O'nun rızkı- | ve O'nadır | dönüş |

[] [] [CAL] [] [ERŽ] [Z̃LL] [MŞY] [] [NKB] [EKL] [] [RZG] [] [NŞR]
HV ELZ̃Y CAL LKM ELÊRŽ Z̃LVLE FEMŞVE FY MNEKBHE VKLVE MN RZGH VÎLYH ELNŞVR

huve lleƶī ceǎle lekumu l-erDe ƶelūlen femşū menākibihā ve kulū min rizḳihi ve ileyhi n-nuşūru
هو الذي جعل لكم الأرض ذلولا فامشوا في مناكبها وكلوا من رزقه وإليه النشور

[] [] [ج ع ل] [] [ا ر ض] [ذ ل ل] [م ش ي] [] [ن ك ب] [ا ك ل] [] [ر ز ق] [] [ن ش ر]

 » 67 / Mülk  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هو | HV huve O He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
الذي | ELZ̃Y lleƶī (is) the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
جعل ج ع ل | CAL CAL ceǎle yapandır made
Cim,Ayn,Lam,
3,70,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
لكم | LKM lekumu size for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDe yeri the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – accusative feminine noun → Earth"
اسم منصوب
ذلولا ذ ل ل | Z̃LL Z̃LVLE ƶelūlen boynu eğik subservient,
Zel,Lam,Vav,Lam,Elif,
700,30,6,30,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
فامشوا م ش ي | MŞY FEMŞVE femşū haydi yürüyün so walk
Fe,Elif,Mim,Şın,Vav,Elif,
80,1,40,300,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
مناكبها ن ك ب | NKB MNEKBHE menākibihā onun omuzlarında (yeryüzünde) (the) paths thereof
Mim,Nun,Elif,Kef,Be,He,Elif,
40,50,1,20,2,5,1,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وكلوا ا ك ل | EKL VKLVE ve kulū ve yeyin and eat
Vav,Kef,Lam,Vav,Elif,
6,20,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -ndan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
رزقه ر ز ق | RZG RZGH rizḳihi O'nun rızkı- His provision,
Re,Ze,Gaf,He,
200,7,100,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإليه | VÎLYH ve ileyhi ve O'nadır and to Him
Vav,,Lam,Ye,He,
6,,30,10,5,
REM – prefixed resumption particle
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الواو استئنافية
جار ومجرور
النشور ن ش ر | NŞR ELNŞVR n-nuşūru dönüş (is) the Resurrection.
Elif,Lam,Nun,Şın,Vav,Re,
1,30,50,300,6,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هُوَ: O | الَّذِي: | جَعَلَ: yapandır | لَكُمُ: size | الْأَرْضَ: yeri | ذَلُولًا: boynu eğik | فَامْشُوا: haydi yürüyün | فِي: | مَنَاكِبِهَا: onun omuzlarında (yeryüzünde) | وَكُلُوا: ve yeyin | مِنْ: -ndan | رِزْقِهِ: O'nun rızkı- | وَإِلَيْهِ: ve O'nadır | النُّشُورُ: dönüş |
Kırık Meal (Harekesiz) : |هو HW O | الذي ELZ̃Y | جعل CAL yapandır | لكم LKM size | الأرض ELÊRŽ yeri | ذلولا Z̃LWLE boynu eğik | فامشوا FEMŞWE haydi yürüyün | في FY | مناكبها MNEKBHE onun omuzlarında (yeryüzünde) | وكلوا WKLWE ve yeyin | من MN -ndan | رزقه RZGH O'nun rızkı- | وإليه WÎLYH ve O'nadır | النشور ELNŞWR dönüş |
Kırık Meal (Okunuş) : |huve: O | lleƶī: | ceǎle: yapandır | lekumu: size | l-erDe: yeri | ƶelūlen: boynu eğik | femşū: haydi yürüyün | : | menākibihā: onun omuzlarında (yeryüzünde) | ve kulū: ve yeyin | min: -ndan | rizḳihi: O'nun rızkı- | ve ileyhi: ve O'nadır | n-nuşūru: dönüş |
Kırık Meal (Transcript) : |HV: O | ELZ̃Y: | CAL: yapandır | LKM: size | ELÊRŽ: yeri | Z̃LVLE: boynu eğik | FEMŞVE: haydi yürüyün | FY: | MNEKBHE: onun omuzlarında (yeryüzünde) | VKLVE: ve yeyin | MN: -ndan | RZGH: O'nun rızkı- | VÎLYH: ve O'nadır | ELNŞVR: dönüş |
Abdulbaki Gölpınarlı : O, öyle bir mâbuttur ki yeryüzünü, size karşı aşağı gönüllü, münkat ve sâkin bir halde yaratmıştır, köşesinde, bucağında dolaşın artık ve yiyin mâbûdunuzun rızkından ve dönüp gideceğiniz yer, gene onun tapısıdır.
Adem Uğur : Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.
Ahmed Hulusi : O, arzı (bedeni) size (bilincinize) tâbi oluşturdu! Onun omuzlarında yürüyün ve O'nun yaşam gıdasından nasiplenin! Yeniden varoluşunuz O'na dönük olacaktır!
Ahmet Tekin : O, size yeryüzünü boyun eğdirendir. İmkânları müsait, rahat ticarî ilişkiler kurabileceğiniz, özgür, elverişli bölgelerinde seyahat ederek yeryüzünde istediğiniz gibi tasarruf edin. Allah’ın ihsan ettiği rızık ve servetten pay alın, yeyin. Ölümden önceki vasıflarla diriltilerek O’nun huzuruna varıp hesaba çekileceksiniz.
Ahmet Varol : Sizin için yeryüzüne boyun eğdiren O'dur. O halde onun üzerinde yürüyün ve O'nun rızkından yeyin. Son gidiş O'nadır.
Ali Bulaç : Sizin için, yeryüzüne boyun eğdiren O'dur. Şu halde onun omuzlarında yürüyün ve O'nun rızkından yiyin. Sonunda gidiş O'nadır.
Ali Fikri Yavuz : O Allah’dır ki, sizin (istifadeniz) için arzı uysal kıldı. O halde, O arzın sırtlarında (dağlarında, tepelerinde, ovalarında) yürüyün de Allah’ın rızkından yeyin. Fakat sonunda dönüş O’nadır. (İhsan ettiği nimetlerin şükründen size sorar).
Bekir Sadak : Yeryuzunu, size boyun egdiren O'dur; oyleyse yerin sirtlarinda dolasin, Allah'in verdigi riziktan yiyin; sonunda donus O'nadir.
Celal Yıldırım : O yeryüzünü sizin yararınıza başeğdirdi (üzerini yaşanacak duruma getirdi). Bunun için yerin engebelerinde gezip dolaşın da, Allah'ın rızkından yeyin. (Yeniden dirilip kalkınca) dönüşünüz ancak O'nadır.
Diyanet İşleri : O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah’ın rızkından yiyin. Dönüş ancak O’nadır.
Diyanet İşleri (eski) : Yeryüzünü, size boyun eğdiren O'dur; öyleyse yerin sırtlarında dolaşın, Allah'ın verdiği rızıktan yiyin; sonunda dönüş O'nadır.
Diyanet Vakfi : Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.
Edip Yüksel : O ki yeri emriniz altına verdi. Yeryüzünü dolaşın ve onun besinlerinden yeyin. Son dönüş O'nadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O size yeri boyun eğer kıldı. Haydi onun omuzlarında (dağlarında, tepelerinde) yürüyün ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, yeryüzünü size boyun eğdiren yaratıcıdır. Haydi, o arzın omuzlarında yürüyün de O'nun rızkından yiyin. Dönüş yalnızca O'nadır.
Elmalılı Hamdi Yazır : O Hâlıktır ki o, size Arzı zelûl (munkad) kıldı, haydin, o Arzın omuzlarında yürüyün de o yaradan lâtîfi habîrin rızkından yeyin, onadır fakat nihayet nüşûr
Fizilal-il Kuran : Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin sırtlarında dolaşın ve Allah'ın rızkından yiyin. Dönüş ancak O'nadır.
Gültekin Onan : Sizin için, yeryüzüne boyun eğdiren O'dur. Şu halde onun omuzlarında yürüyün ve O'nun rızkından yiyin. Sonunda gidiş O'nadır.
Hakkı Yılmaz : "Allah, size yeryüzünü boyun eğer yapandır. Haydi onun omuzlarında; tepelerinde/işinize yarar yerlerinde yürüyün ve Allah'ın rızkından yiyin. Ve diriliş, ancak O'nadır. "
Hasan Basri Çantay : O, yeri, sizin fâidenize, hor (ve müsahhar) kılandır. O halde onun omuzlarında yürüyün. (Allahın) rızkından yeyin. (Fakat şunu dâima hatırlayın ki) son gidiş ancak Onadır (Allâhadır).
Hayrat Neşriyat : O, yeri sizin için itâatkâr kılandır; artık onun omuzlarında (yeryüzünde) yürüyün ve(Allah’ın) rızkından yiyin! Dönüş ise, ancak O’nadır.
İbni Kesir : Size yeryüzünü boyun eğdiren O'dur. O halde onun sırtlarında yürüyün. O' nun rızkından yiyin, nihayet dönüş O'nadır.
İskender Evrenosoğlu : Arzı size zelil kılan (boyun eğdiren) O'dur. Artık onun omuzlarında (üzerinde, dağlarda, ovalarda) dönüp dolaşın ve O'nun rızkından yeyin. Ve neşir (yeniden var olup huzurunda toplanma) O'nadır.
Muhammed Esed : O, yeryüzünü yaşanması kolay bir yer yapmıştır. Öyleyse onun her tarafını dolaşın ve Allah'ın verdiği rızıktan pay almaya çalışın ama (hiçbir an aklınızdan çıkarmayın ki) yine O'na döneceksiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen : O, O'dur ki, sizin için yeri münkat kıldı, artık onun (yeryüzünün) omuzlarında yürüyün ve rızkından yeyin ve dönüş de O'nadır.
Ömer Öngüt : Size yeryüzünü boyun eğdiren O'dur. Öyleyse yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın, O'nun verdiği rızıktan da yiyin. Nihayet dönüş O'nadır.
Şaban Piriş : Yeri sizin için, üzerinde yürüyün ve rızkından yiyin diye alçak kılan O’dur. Dönüş de O’nadır.
Suat Yıldırım : Yeryüzünü size hizmete hazır, uysal bir binek gibi kılan da O’dur. Haydi öyleyse siz de onun omuzları üstünde rahatça dolaşın. O’nun takdir ettiği rızıklardan yiyin, istifade edin. Ama ölümden sonra dirilip O’nun huzuruna çıkacağınızı da bilin.
Süleyman Ateş : O size yeri boyun eğer yaptı. Haydi onun omuzlarında yürüyün ve Allâh'ın rızkından yeyin. (Sonunda) Dönüş O'nadır (size verdiği ni'metlere karşı şükredip etmediğinizi sizden soracak, sizi hesaba çekecektir).
Tefhim-ul Kuran : Sizin için, yeryüzüne boyun eğdiren O'dur. Şu halde onun omuzlarında yürüyün ve O'nun rızkından yiyin. Sonunda gidiş O'nadır.
Ümit Şimşek : Sırtında dolaşın ve rızkından yiyin diye yeryüzünü sizin için O uysallaştırdı. Dönüş de yine Onadır.
Yaşar Nuri Öztürk : O, yeri sizin için boyun eğer yaptı. Haydi, onun omuzlarında yürüyün ve Allah'ın rızıklarından yiyin. Dönüş O'nadır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}