» 33 / Ahzâb  15:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 15
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (VLGD̃) = veleḳad : oysa
2. كَانُوا (KENVE) = kānū : idiler
3. عَاهَدُوا (AEHD̃VE) = ǎāhedū : söz vermişler
4. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
5. مِنْ (MN) = min :
6. قَبْلُ (GBL) = ḳablu : daha önce
7. لَا (LE) = lā :
8. يُوَلُّونَ (YVLVN) = yuvellūne : dön(üp kaç)mayacaklarına
9. الْأَدْبَارَ (ELÊD̃BER) = l-edbāra : arkalarına
10. وَكَانَ (VKEN) = ve kāne : ve idiler
11. عَهْدُ (AHD̃) = ǎhdu : verilen sözden
12. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'a
13. مَسْئُولًا (MSÙVLE) = mes'ūlen : sorumlu
oysa | idiler | söz vermişler | Allah'a | | daha önce | | dön(üp kaç)mayacaklarına | arkalarına | ve idiler | verilen sözden | Allah'a | sorumlu |

[] [KVN] [AHD̃] [] [] [GBL] [] [VLY] [D̃BR] [KVN] [AHD̃] [] [SEL]
VLGD̃ KENVE AEHD̃VE ELLH MN GBL LE YVLVN ELÊD̃BER VKEN AHD̃ ELLH MSÙVLE

veleḳad kānū ǎāhedū llahe min ḳablu yuvellūne l-edbāra ve kāne ǎhdu llahi mes'ūlen
ولقد كانوا عاهدوا الله من قبل لا يولون الأدبار وكان عهد الله مسئولا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad oysa And certainly
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū idiler they had
عاهدوا ع ه د | AHD̃ AEHD̃VE ǎāhedū söz vermişler promised
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
من | MN min before,
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu daha önce before,
لا | LE not
يولون و ل ي | VLY YVLVN yuvellūne dön(üp kaç)mayacaklarına they would turn
الأدبار د ب ر | D̃BR ELÊD̃BER l-edbāra arkalarına their backs.
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve idiler And is
عهد ع ه د | AHD̃ AHD̃ ǎhdu verilen sözden (the) promise
الله | ELLH llahi Allah'a (to) Allah
مسئولا س ا ل | SEL MSÙVLE mes'ūlen sorumlu to be questioned.

33:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

oysa | idiler | söz vermişler | Allah'a | | daha önce | | dön(üp kaç)mayacaklarına | arkalarına | ve idiler | verilen sözden | Allah'a | sorumlu |

[] [KVN] [AHD̃] [] [] [GBL] [] [VLY] [D̃BR] [KVN] [AHD̃] [] [SEL]
VLGD̃ KENVE AEHD̃VE ELLH MN GBL LE YVLVN ELÊD̃BER VKEN AHD̃ ELLH MSÙVLE

veleḳad kānū ǎāhedū llahe min ḳablu yuvellūne l-edbāra ve kāne ǎhdu llahi mes'ūlen
ولقد كانوا عاهدوا الله من قبل لا يولون الأدبار وكان عهد الله مسئولا

[] [ك و ن] [ع ه د] [] [] [ق ب ل] [] [و ل ي] [د ب ر] [ك و ن] [ع ه د] [] [س ا ل]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 15
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | VLGD̃ veleḳad oysa And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
كانوا ك و ن | KVN KENVE kānū idiler they had
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
عاهدوا ع ه د | AHD̃ AEHD̃VE ǎāhedū söz vermişler promised
Ayn,Elif,He,Dal,Vav,Elif,
70,1,5,4,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
من | MN min before,
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبل ق ب ل | GBL GBL ḳablu daha önce before,
Gaf,Be,Lam,
100,2,30,
N – genitive noun
اسم مجرور
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يولون و ل ي | VLY YVLVN yuvellūne dön(üp kaç)mayacaklarına they would turn
Ye,Vav,Lam,Vav,Nun,
10,6,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form II) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الأدبار د ب ر | D̃BR ELÊD̃BER l-edbāra arkalarına their backs.
Elif,Lam,,Dal,Be,Elif,Re,
1,30,,4,2,1,200,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
وكان ك و ن | KVN VKEN ve kāne ve idiler And is
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
عهد ع ه د | AHD̃ AHD̃ ǎhdu verilen sözden (the) promise
Ayn,He,Dal,
70,5,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
الله | ELLH llahi Allah'a (to) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
مسئولا س ا ل | SEL MSÙVLE mes'ūlen sorumlu to be questioned.
Mim,Sin,,Vav,Lam,Elif,
40,60,,6,30,1,
N – accusative masculine indefinite passive participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: oysa | كَانُوا: idiler | عَاهَدُوا: söz vermişler | اللَّهَ: Allah'a | مِنْ: | قَبْلُ: daha önce | لَا: | يُوَلُّونَ: dön(üp kaç)mayacaklarına | الْأَدْبَارَ: arkalarına | وَكَانَ: ve idiler | عَهْدُ: verilen sözden | اللَّهِ: Allah'a | مَسْئُولًا: sorumlu |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ oysa | كانوا KENWE idiler | عاهدوا AEHD̃WE söz vermişler | الله ELLH Allah'a | من MN | قبل GBL daha önce | لا LE | يولون YWLWN dön(üp kaç)mayacaklarına | الأدبار ELÊD̃BER arkalarına | وكان WKEN ve idiler | عهد AHD̃ verilen sözden | الله ELLH Allah'a | مسئولا MSÙWLE sorumlu |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: oysa | kānū: idiler | ǎāhedū: söz vermişler | llahe: Allah'a | min: | ḳablu: daha önce | : | yuvellūne: dön(üp kaç)mayacaklarına | l-edbāra: arkalarına | ve kāne: ve idiler | ǎhdu: verilen sözden | llahi: Allah'a | mes'ūlen: sorumlu |
Kırık Meal (Transcript) : |VLGD̃: oysa | KENVE: idiler | AEHD̃VE: söz vermişler | ELLH: Allah'a | MN: | GBL: daha önce | LE: | YVLVN: dön(üp kaç)mayacaklarına | ELÊD̃BER: arkalarına | VKEN: ve idiler | AHD̃: verilen sözden | ELLH: Allah'a | MSÙVLE: sorumlu |
Abdulbaki Gölpınarlı : Halbuki onlar, andolsun ki bundan önce söz de vermişlerdi Allah'a geri dönmemeleri için ve Allah'a verilen söz, sorulacaktır.
Adem Uğur : Andolsun ki daha önce onlar, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz mesuliyeti gerektirir!
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, arkalarına dönüp kaçmayacaklarına dair daha önce Allâh'a ahdetmişlerdi. . . Allâh'a verilen söz (ahd) sorulur (sonucu yaşatılır)!
Ahmet Tekin : Andolsun ki, daha önce onlar, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah’a söz vermişlerdi. Allah’a verilen söz mesuliyeti gerektirir.
Ahmet Varol : Oysa andolsun ki daha önce, arkalarını dönüp kaçmayacakları konusunda Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz ise sorulacaktır.
Ali Bulaç : Oysa andolsun, daha önce 'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Allah'a söz vermişlerdi; Allah'a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.
Ali Fikri Yavuz : Halbuki bundan evvel Allah’a söz vermişlerdi: Arkalarını dönmiyeceklerdi. Allah’a verilen söz ise, sorumluluğu gerektirir.
Bekir Sadak : And olsun ki, daha once, sirt cevirip kacmayacaklarina dair Allah'a ahd vermislerdi. Allah'a verilen ahd sorulacaktir.
Celal Yıldırım : Oysa bunlar, and olsun ki, daha önce arka çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a kesin söz vermişlerdi. Allah'a verilen kesin söz ise (sorumluluk gerektirdiğinden) elbette sorulacaktır..
Diyanet İşleri : Andolsun ki, onlar, daha önce geri dönüp kaçmayacaklarına dair Allah’a söz vermişlerdi. Allah’a verilen söz ise sorumluluğu gerektirir.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, daha önce, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a ahd vermişlerdi. Allah'a verilen ahd sorulacaktır.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki daha önce onlar, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz mesuliyeti gerektirir!
Edip Yüksel : Daha önce de, arkalarını dönüp kaçmayacaklarına dair ALLAH'a söz vermişlerdi. ALLAH'a verilmiş her söz sorulacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Halbuki bundan önce Allah'a ahid vermişlerdi. Arkalarını dönmeyeceklerdi. Allah'a verilen ahid ise mesuliyetlidir, mutlaka sorulur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Halbuki bundan önce Allah'a söz vermişlerdi. Arkalarını dönmeyeceklerdi. Allah'a verilen söz ise mesuliyetlidir, mutlaka sorulur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki bundan evvel Allaha ahid vermişlerdi: arkalarını dönmiyeceklerdi, Allahın ahdi ise mes'uliyyetlidir, mutlak sorulur
Fizilal-il Kuran : Oysa arkalarına dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen sözden sorumluydular.
Gültekin Onan : Oysa andolsun, daha önce 'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Tanrı'ya söz vermişlerdi; Tanrı'ya verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.
Hakkı Yılmaz : Ve hiç kuşkusuz onlar, bundan önce, arkalarını dönüp kaçmayacaklarına Allah'a yeminle ‘kesin söz’ vermişlerdi. Ve Allah'ın ahdi/Allah'a karşı verilen sözler sorumluluk getirir.
Hasan Basri Çantay : Halbuki onlar, andolsun, arkalarına dönmeyeceklerini daha evvel Allaha karşı teahhüd de etmişlerdi. Allaha verilen söz (ü nakz edenler) mes'uldür.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki daha önce onlar, arkalarına dönüp kaçmayacaklarına dâir Allah’a söz vermişlerdi. Allah’a verilen söz ise mes’ûliyetlidir.
İbni Kesir : Andolsun ki; onlar, daha önceden sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Ve Allah'a verilen ahid, sorumluluktu.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki onlar, daha önce geri dönüp kaçmayacaklarına dair Allah'a ahd vermişlerdi. Ve Allah'ın ahdi bir mesuliyettir (sorumluluktur).
Muhammed Esed : halbuki daha önce (mesajına) sırt çevirmeyeceklerine dair Allah'ın huzurunda söz vermişlerdi. Allah'a verilen söz(ün hesabı) mutlaka sorulacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Halbuki, onlar geriye dönmeyeceklerine dair evvelce Allah'a kat'iyyen taahütte bulunmuşlardı. Allah için yapılan bir taahhüt ise sorulmuş olacaktır.
Ömer Öngüt : Oysa bunlar andolsun ki daha önce, sırt çevirip kaçmayacaklarına dair Allah'a kesin söz vermişlerdi. Allah'a verilen kesin söz ise elbette sorulacaktır.
Şaban Piriş : Daha önce, arkalarına dönüp, kaçmayacaklarına Allah’a söz vermişlerdi. Allah’a verilen sözler elbette sorulacaktır.
Suat Yıldırım : Halbuki daha önce, düşmandan kaçmayacaklarına dair Allah’a yemin ederek, söz vermişlerdi. Allah’a karşı verilen o ahitlerin hesabı elbette sorulacaktır.
Süleyman Ateş : Oysa arkalarına dön(üp kaç)mayacaklarına dair Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen sözden sorumlu idiler.
Tefhim-ul Kuran : Oysa andolsun onlar, daha önce 'arkalarını dönüp kaçmayacaklarına' dair Allah'a söz vermişlerdi; Allah'a verilen söz (ahid) ise, (ağır bir) sorumluluktur.
Ümit Şimşek : And olsun, onlar geri dönmeyeceklerine dair daha önce Allah'a söz vermişlerdi. Allah'a verilen sözün hesabı elbette sorulur.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, onlar daha önce, geri dönüp kaçmayacaklarına ilişkin Allah'a söz vermişlerdi. Ve Allah'a verilen söz sorumluluk gerektirirdi.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}