» 33 / Ahzâb  13:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 13
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذْ (VÎZ̃) = ve iƶ : ve hani
2. قَالَتْ (GELT) = ḳālet : demişti ki
3. طَائِفَةٌ (ŦEÙFT) = Tāifetun : bir grup
4. مِنْهُمْ (MNHM) = minhum : onlardan
5. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
6. أَهْلَ (ÊHL) = ehle : halk
7. يَثْرِبَ (YS̃RB) = yeṧribe : Yesrib (Medine)
8. لَا (LE) = lā : artık yoktur
9. مُقَامَ (MGEM) = muḳāme : duracak yer
10. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
11. فَارْجِعُوا (FERCAVE) = ferciǔ : dönün
12. وَيَسْتَأْذِنُ (VYSTÊZ̃N) = ve yeste'ƶinu : ve izin istiyordu
13. فَرِيقٌ (FRYG) = ferīḳun : bir topluluk
14. مِنْهُمُ (MNHM) = minhumu : onlardan
15. النَّبِيَّ (ELNBY) = n-nebiyye : peygamberden
16. يَقُولُونَ (YGVLVN) = yeḳūlūne : diyerek
17. إِنَّ (ÎN) = inne : gerçekten
18. بُيُوتَنَا (BYVTNE) = buyūtenā : evlerimiz
19. عَوْرَةٌ (AVRT) = ǎvratun : (sağlam değil) açıktır
20. وَمَا (VME) = ve mā : oysa değildi
21. هِيَ (HY) = hiye : onlar(ın evleri)
22. بِعَوْرَةٍ (BAVRT) = biǎvratin : açık
23. إِنْ (ÎN) = in :
24. يُرِيدُونَ (YRYD̃VN) = yurīdūne : istemiyorlardı
25. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka bir şey
26. فِرَارًا (FRERE) = firāran : kaçmak(tan)
ve hani | demişti ki | bir grup | onlardan | EY/HEY/AH | halk | Yesrib (Medine) | artık yoktur | duracak yer | size | dönün | ve izin istiyordu | bir topluluk | onlardan | peygamberden | diyerek | gerçekten | evlerimiz | (sağlam değil) açıktır | oysa değildi | onlar(ın evleri) | açık | | istemiyorlardı | başka bir şey | kaçmak(tan) |

[] [GVL] [ŦVF] [] [Y] [EHL] [] [] [GVM] [] [RCA] [EZ̃N] [FRG] [] [NBE] [GVL] [] [BYT] [AVR] [] [] [AVR] [] [RVD̃] [] [FRR]
VÎZ̃ GELT ŦEÙFT MNHM YE ÊHL YS̃RB LE MGEM LKM FERCAVE VYSTÊZ̃N FRYG MNHM ELNBY YGVLVN ÎN BYVTNE AVRT VME HY BAVRT ÎN YRYD̃VN ÎLE FRERE

ve iƶ ḳālet Tāifetun minhum ehle yeṧribe muḳāme lekum ferciǔ ve yeste'ƶinu ferīḳun minhumu n-nebiyye yeḳūlūne inne buyūtenā ǎvratun ve mā hiye biǎvratin in yurīdūne illā firāran
وإذ قالت طائفة منهم يا أهل يثرب لا مقام لكم فارجعوا ويستأذن فريق منهم النبي يقولون إن بيوتنا عورة وما هي بعورة إن يريدون إلا فرارا

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani And when
قالت ق و ل | GVL GELT ḳālet demişti ki said
طائفة ط و ف | ŦVF ŦEÙFT Tāifetun bir grup a party
منهم | MNHM minhum onlardan of them,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehle halk People/Folk
يثرب | YS̃RB yeṧribe Yesrib (Medine) (of) Yathrib!
لا | LE artık yoktur No
مقام ق و م | GVM MGEM muḳāme duracak yer stand
لكم | LKM lekum size for you,
فارجعوا ر ج ع | RCA FERCAVE ferciǔ dönün "so return."""
ويستأذن ا ذ ن | EZ̃N VYSTÊZ̃N ve yeste'ƶinu ve izin istiyordu And asked permission
فريق ف ر ق | FRG FRYG ferīḳun bir topluluk a group
منهم | MNHM minhumu onlardan of them
النبي ن ب ا | NBE ELNBY n-nebiyye peygamberden (from) the Prophet,
يقولون ق و ل | GVL YGVLVN yeḳūlūne diyerek saying,
إن | ÎN inne gerçekten """Indeed,"
بيوتنا ب ي ت | BYT BYVTNE buyūtenā evlerimiz our houses
عورة ع و ر | AVR AVRT ǎvratun (sağlam değil) açıktır "(are) exposed,"""
وما | VME ve mā oysa değildi and not
هي | HY hiye onlar(ın evleri) they
بعورة ع و ر | AVR BAVRT biǎvratin açık (were) exposed.
إن | ÎN in Not
يريدون ر و د | RVD̃ YRYD̃VN yurīdūne istemiyorlardı they wished
إلا | ÎLE illā başka bir şey but
فرارا ف ر ر | FRR FRERE firāran kaçmak(tan) to flee.

33:13 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve hani | demişti ki | bir grup | onlardan | EY/HEY/AH | halk | Yesrib (Medine) | artık yoktur | duracak yer | size | dönün | ve izin istiyordu | bir topluluk | onlardan | peygamberden | diyerek | gerçekten | evlerimiz | (sağlam değil) açıktır | oysa değildi | onlar(ın evleri) | açık | | istemiyorlardı | başka bir şey | kaçmak(tan) |

[] [GVL] [ŦVF] [] [Y] [EHL] [] [] [GVM] [] [RCA] [EZ̃N] [FRG] [] [NBE] [GVL] [] [BYT] [AVR] [] [] [AVR] [] [RVD̃] [] [FRR]
VÎZ̃ GELT ŦEÙFT MNHM YE ÊHL YS̃RB LE MGEM LKM FERCAVE VYSTÊZ̃N FRYG MNHM ELNBY YGVLVN ÎN BYVTNE AVRT VME HY BAVRT ÎN YRYD̃VN ÎLE FRERE

ve iƶ ḳālet Tāifetun minhum ehle yeṧribe muḳāme lekum ferciǔ ve yeste'ƶinu ferīḳun minhumu n-nebiyye yeḳūlūne inne buyūtenā ǎvratun ve mā hiye biǎvratin in yurīdūne illā firāran
وإذ قالت طائفة منهم يا أهل يثرب لا مقام لكم فارجعوا ويستأذن فريق منهم النبي يقولون إن بيوتنا عورة وما هي بعورة إن يريدون إلا فرارا

[] [ق و ل] [ط و ف] [] [ي] [ا ه ل] [] [] [ق و م] [] [ر ج ع] [ا ذ ن] [ف ر ق] [] [ن ب ا] [ق و ل] [] [ب ي ت] [ع و ر] [] [] [ع و ر] [] [ر و د] [] [ف ر ر]

 » 33 / Ahzâb  Suresi: 13
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذ | VÎZ̃ ve iƶ ve hani And when
Vav,,Zel,
6,,700,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
قالت ق و ل | GVL GELT ḳālet demişti ki said
Gaf,Elif,Lam,Te,
100,1,30,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
طائفة ط و ف | ŦVF ŦEÙFT Tāifetun bir grup a party
Tı,Elif,,Fe,Te merbuta,
9,1,,80,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
منهم | MNHM minhum onlardan of them,
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أهل ا ه ل | EHL ÊHL ehle halk People/Folk
,He,Lam,
,5,30,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – accusative masculine noun
أداة نداء
اسم منصوب
يثرب | YS̃RB yeṧribe Yesrib (Medine) (of) Yathrib!
Ye,Se,Re,Be,
10,500,200,2,
"PN – accusative proper noun → Yathrib"
اسم علم منصوب
لا | LE artık yoktur No
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
مقام ق و م | GVM MGEM muḳāme duracak yer stand
Mim,Gaf,Elif,Mim,
40,100,1,40,
N – accusative masculine (form IV) passive participle
اسم منصوب
لكم | LKM lekum size for you,
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
فارجعوا ر ج ع | RCA FERCAVE ferciǔ dönün "so return."""
Fe,Elif,Re,Cim,Ayn,Vav,Elif,
80,1,200,3,70,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ويستأذن ا ذ ن | EZ̃N VYSTÊZ̃N ve yeste'ƶinu ve izin istiyordu And asked permission
Vav,Ye,Sin,Te,,Zel,Nun,
6,10,60,400,,700,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form X) imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
فريق ف ر ق | FRG FRYG ferīḳun bir topluluk a group
Fe,Re,Ye,Gaf,
80,200,10,100,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
منهم | MNHM minhumu onlardan of them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
النبي ن ب ا | NBE ELNBY n-nebiyye peygamberden (from) the Prophet,
Elif,Lam,Nun,Be,Ye,
1,30,50,2,10,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
يقولون ق و ل | GVL YGVLVN yeḳūlūne diyerek saying,
Ye,Gaf,Vav,Lam,Vav,Nun,
10,100,6,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN inne gerçekten """Indeed,"
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
بيوتنا ب ي ت | BYT BYVTNE buyūtenā evlerimiz our houses
Be,Ye,Vav,Te,Nun,Elif,
2,10,6,400,50,1,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
عورة ع و ر | AVR AVRT ǎvratun (sağlam değil) açıktır "(are) exposed,"""
Ayn,Vav,Re,Te merbuta,
70,6,200,400,
N – nominative feminine indefinite noun
اسم مرفوع
وما | VME ve mā oysa değildi and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هي | HY hiye onlar(ın evleri) they
He,Ye,
5,10,
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
ضمير منفصل
بعورة ع و ر | AVR BAVRT biǎvratin açık (were) exposed.
Be,Ayn,Vav,Re,Te merbuta,
2,70,6,200,400,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine indefinite noun
جار ومجرور
إن | ÎN in Not
,Nun,
,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
يريدون ر و د | RVD̃ YRYD̃VN yurīdūne istemiyorlardı they wished
Ye,Re,Ye,Dal,Vav,Nun,
10,200,10,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā başka bir şey but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
فرارا ف ر ر | FRR FRERE firāran kaçmak(tan) to flee.
Fe,Re,Elif,Re,Elif,
80,200,1,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذْ: ve hani | قَالَتْ: demişti ki | طَائِفَةٌ: bir grup | مِنْهُمْ: onlardan | يَا: EY/HEY/AH | أَهْلَ: halk | يَثْرِبَ: Yesrib (Medine) | لَا: artık yoktur | مُقَامَ: duracak yer | لَكُمْ: size | فَارْجِعُوا: dönün | وَيَسْتَأْذِنُ: ve izin istiyordu | فَرِيقٌ: bir topluluk | مِنْهُمُ: onlardan | النَّبِيَّ: peygamberden | يَقُولُونَ: diyerek | إِنَّ: gerçekten | بُيُوتَنَا: evlerimiz | عَوْرَةٌ: (sağlam değil) açıktır | وَمَا: oysa değildi | هِيَ: onlar(ın evleri) | بِعَوْرَةٍ: açık | إِنْ: | يُرِيدُونَ: istemiyorlardı | إِلَّا: başka bir şey | فِرَارًا: kaçmak(tan) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذ WÎZ̃ ve hani | قالت GELT demişti ki | طائفة ŦEÙFT bir grup | منهم MNHM onlardan | يا YE EY/HEY/AH | أهل ÊHL halk | يثرب YS̃RB Yesrib (Medine) | لا LE artık yoktur | مقام MGEM duracak yer | لكم LKM size | فارجعوا FERCAWE dönün | ويستأذن WYSTÊZ̃N ve izin istiyordu | فريق FRYG bir topluluk | منهم MNHM onlardan | النبي ELNBY peygamberden | يقولون YGWLWN diyerek | إن ÎN gerçekten | بيوتنا BYWTNE evlerimiz | عورة AWRT (sağlam değil) açıktır | وما WME oysa değildi | هي HY onlar(ın evleri) | بعورة BAWRT açık | إن ÎN | يريدون YRYD̃WN istemiyorlardı | إلا ÎLE başka bir şey | فرارا FRERE kaçmak(tan) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶ: ve hani | ḳālet: demişti ki | Tāifetun: bir grup | minhum: onlardan | : EY/HEY/AH | ehle: halk | yeṧribe: Yesrib (Medine) | : artık yoktur | muḳāme: duracak yer | lekum: size | ferciǔ: dönün | ve yeste'ƶinu: ve izin istiyordu | ferīḳun: bir topluluk | minhumu: onlardan | n-nebiyye: peygamberden | yeḳūlūne: diyerek | inne: gerçekten | buyūtenā: evlerimiz | ǎvratun: (sağlam değil) açıktır | ve mā: oysa değildi | hiye: onlar(ın evleri) | biǎvratin: açık | in: | yurīdūne: istemiyorlardı | illā: başka bir şey | firāran: kaçmak(tan) |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃: ve hani | GELT: demişti ki | ŦEÙFT: bir grup | MNHM: onlardan | YE: EY/HEY/AH | ÊHL: halk | YS̃RB: Yesrib (Medine) | LE: artık yoktur | MGEM: duracak yer | LKM: size | FERCAVE: dönün | VYSTÊZ̃N: ve izin istiyordu | FRYG: bir topluluk | MNHM: onlardan | ELNBY: peygamberden | YGVLVN: diyerek | ÎN: gerçekten | BYVTNE: evlerimiz | AVRT: (sağlam değil) açıktır | VME: oysa değildi | HY: onlar(ın evleri) | BAVRT: açık | ÎN: | YRYD̃VN: istemiyorlardı | ÎLE: başka bir şey | FRERE: kaçmak(tan) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve hani onların bir bölüğü, ey Yesribliler demişti, burada durmanıza imkân yok, dönün artık ve bir bölüğü de Peygamberden, evlerimiz açık, sağlam değil diye izin istemişti, halbuki evleri açık değildi ve sağlamdı, onlar, ancak kaçmayı diliyorlardı.
Adem Uğur : Onlardan bir gurup da demişti ki: Ey Yesribliler (Medineliler)! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi dönün! İçlerinden bir kısmı ise: Gerçekten evlerimiz emniyette değil, diyerek Peygamber'den izin istiyordu; oysa evleri tehlikede değildi, sadece kaçmayı arzuluyorlardı.
Ahmed Hulusi : Hani onlardan bir grup dedi ki: "Ey Yesrib Halkı (Yesrib, Medine'nin eski adıdır)! Sizin için kalınacak yer yoktur; geri dönün!" Onlardan bir grupsa: "Muhakkak ki evlerimiz korumasızdır" diyerek O Nebiden izin istiyordu. . . Oysa onlar (evleri) korunaksız değildir. . . Onlar kaçmaktan başka bir şey istemiyorlardı.
Ahmet Tekin : Onlardan bir grup da: 'Ey Yesripliler-Medineliler! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi evinize dönün!' demişlerdi. İçlerinden bir kısmı ise: 'Gerçekten evlerimiz saldırıya açık, emniyette değil!' diyerek, peygamberden izin istiyordu. Oysa evleri tehlikede değildi. Kesinlikle kaçmayı arzuluyorlardı.
Ahmet Varol : İçlerinden bir grup: 'Ey Yesrib halkı! Artık size duracak yer yok, geri dönün' demişti. Onlardan bir grup da: 'Evlerimiz korumasızdır' diyerek Peygamber'den izin istiyorlardı. Oysa onlar (evler) korumasız değildi. Sadece kaçmak istiyorlardı.
Ali Bulaç : Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: "Ey Yesrib (Medine) halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün." Onlardan bir topluluk da: "Gerçekten evlerimiz açıktır" diye Peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı.
Ali Fikri Yavuz : O sıra münafıklardan bir gurub:” -Ey Medine halkı! Burası sizin duracağınız yer değil, hemen (savaştan kaçarak evlerinize) dönün.” diyorlardı. Yine onlardan bir kısmı da Peygamberden izin istiyor; “-Cidden evlerimiz açık kalmıştır (hırsızlardan korkuyoruz)” diyorlardı. Halbuki evleri açık değil, sırf kaçmak istiyorlardı.
Bekir Sadak : Iclerinden bir takimi: «Ey Medineliler! Tutunacak yeriniz yok, geri donun» demisti. Iclerinden bir topluluk da Peygamberden: «Evlerimiz dusmana aciktir» diyerek izin istemislerdi. Oysa evleri acik degildi sadece kacmak istiyorlardi.
Celal Yıldırım : Ve hani onlardan (münafıklardan) bir topluluk da «Ey Yesrlb (Medine) halkı! Artık sizin burada yeriniz yok, dönünüz» diyordu. Bir topluluk da peygamberden izin istiyorlar, «evlerimiz elbette (ortada sahipsiz) açıktır» diyorlardı. Halbuki evleri açık değildi. Onlar ancak (savaştan) kaçmayı istiyorlardı.
Diyanet İşleri : Hani onlardan bir grup, “Ey Yesrib (Medine) halkı! Sizin burada durmak imkânınız yok. Haydi geri dönün” demişti. Onlardan bir başka grup da, “Evlerimiz açık (korumasız)” diyerek Peygamberden izin istiyorlardı. Oysa evleri açık (korumasız) değildi. Onlar sadece kaçmak istiyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) : İçlerinden bir takımı: 'Ey Medineliler! Tutunacak yeriniz yok, geri dönün' demişti. İçlerinden bir topluluk da Peygamberden: 'Evlerimiz düşmana açıktır' diyerek izin istemişlerdi. Oysa evleri açık değildi sadece kaçmak istiyorlardı.
Diyanet Vakfi : Onlardan bir gurup da demişti ki: Ey Yesribliler (Medineliler)! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi dönün! İçlerinden bir kısmı ise: Gerçekten evlerimiz emniyette değil, diyerek Peygamber'den izin istiyordu; oysa evleri tehlikede değildi, sadece kaçmayı arzuluyorlardı.
Edip Yüksel : Onlardan bir grup ise, 'Yesrib halkı, artık tutunamazsınız; geri dönün,' diyordu. Onlardan diğer grup ise, evleri korunduğu halde, 'Evlerimiz korumasız kaldı,' diyerek peygamberden izin istiyorlardı. Tüm amaçları kaçmak idi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O vakit bunlardan bir grup: «Ey Medine halkı! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün.» diyorlardı. Yine onlardan bir kısmı da Peygamberden izin istiyor, evlerimiz gerçekten (düşmana) açıktır.» diyorlardı, halbuki açık değildi, sadece kaçmak istiyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O vakit bunlardan bir grup: «Ey Yesrip (Medine) halkı sizin için duracak yer yok, hemen dönün.» diyorlardı. Yine onlardan bir kısmı da peygamberden izin istiyor, «evlerimiz gerçekten açıktır.» diyorlardı; halbuki, açık değildi, sırf kaçmak istiyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve o vakıt ki bunlardan bir taife «ey Yesrib ehalisi! Sizin için duracak yer yok hemen dönün» diyorlardı, yine onlardan bir kısmı da Peygamberden izin istiyor «cidden evlerimiz açıktır» diyorlardı, halbuki açık değil, sırf kaçmak istiyorlardı
Fizilal-il Kuran : Onlardan bir grup ta demişti ki; «Ey Medine halkı, artık tutunacak yeriniz yok, geri dönün!» Onlardan bir topluluk da «Evlerimiz düşmana açıktır» diye izin istemişlerdi. Oysa onların evleri düşmana açık değildi. Sadece kaçmak istiyorlardı.
Gültekin Onan : Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: "Ey Yesrib (Medine) ehli, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün." Onlardan bir topluluk da: "Gerçekten evlerimiz açıktır" diye Peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı.
Hakkı Yılmaz : Ve hani bunlardan bir grup: “Ey Yesrib/Medîne halkı! Sizin için duracak yer yok, hemen dönün” diyorlardı. Onlardan bir kısmı da, “Evlerimiz gerçekten savunmasızdır” diyerek Peygamber'den izin istiyorlardı. Hâlbuki evleri savunmasız değildi. Onlar, sadece kaçmak istiyorlardı.
Hasan Basri Çantay : O zaman onlardan bir güruh: «Ey Yesrîb ahâlîsi, sizin için burada durmak yok. Hemen dönün» demiş (ler) di. Onlardan bir kısmı da: «Hakıykaten evleriniz açıkdır» diyorlar, peygamberden izin istiyor (lar) dı. Halbuki onlar (ın evleri) açık değildir. Onlar kaçmakdan başka bir şey arzu etmiyorlardı.
Hayrat Neşriyat : Yine o vakit onlardan (o münâfıklardan) bir tâife: 'Ey Yesrib (Medîne) halkı!(Burada) sizin için duracak yer yok, hemen dönün!' demişti. Onlardan bir fırka da: 'Gerçekten evlerimiz açık (korunmaya muhtaç)tır' diyerek peygamberden izin istiyordu. Hâlbuki o (evleri) açık değildi. Sâdece kaçmak istiyorlardı.
İbni Kesir : Hani onlardan bir grup demişti ki: Ey Medine halkı; sizin için tutunacak bir yer yok. Artık geri dönün. İçlerinden bir grup da peygamberden izin isteyerek diyorlardı ki: Evlerimiz düşmana açıktır. Halbuki evleri açık değildi. Onlar, sadece kaçmak istiyorlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlardan bir taife (topluluk): "Ey Yesrib (Medine) halkı, sizin için (burada) duracak yer yok! Artık dönün." dedi. Onlardan (diğer) bir grup, peygamberden: "Muhakkak ki evlerimiz muhafazasızdır (korumasızdır)." diyerek izin istiyorlardı. Ve evleri korumasız değildi, sadece (savaştan) kaçmak istiyorlardı.
Muhammed Esed : Ve (hatırla) içlerinden bazısı şöyle demişti: "Ey Yesrib halkı! Burada (düşmana) karşı koyamazsınız, (evlerinize) geri dönün!" O arada içlerinden bir grup da, "Evlerimiz (saldırılara) açık durumda!" diyerek Peygamber'den izin istemişti halbuki evleri (aslında saldırıya) açık değildi: tek amaçları kaytarmaktı.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o vakit onlardan bir tâife demişti ki: «Ey Yesrib ahalisi! Sizin için bir duracak yer yok. Artık geri dönünüz». Ve onlardan bir zümre de Peygamberden izin isteyerek diyorlardı ki: «Muhakkak evlerimiz açıktır.» Halbuki, onlar açık değildi. Onlar firar etmekten başka bir şey dilemiş olmuyorlardı.
Ömer Öngüt : İçlerinden bir takımı: “Ey Yesribliler! Tutunacak yeriniz yok, geri dönün” demişti. İçlerinden bir topluluk da Peygamber'den: “Evlerimiz emniyette değil” diyerek izin istiyorlardı. Oysa evleri tehlikede değildi, sadece kaçmayı arzuluyorlardı.
Şaban Piriş : Onlardan bir grubu da: -Ey Yesrip Halkı, sizin için duracak yer kalmadı, geri çekilin demişler. Onlardan bir başka grup da Peygamber’den izin istiyor: -Evlerimiz açık, diyorlardı. Oysa evleri açık değildi. Sadece kaçmak istiyorlardı.
Suat Yıldırım : Bir kısmı: "Ey Yesribliler! Burada düşmana karşı koyamazsınız, mevzilerinizi bırakıp evlerinize dönünüz!" diyordu. Onlardan bir başka bölük: "Evlerimiz korunmasız!" diyerek Peygamberden izin istiyorlardı. Halbuki gerçekte evleri tehlikeye mâruz değildi, onlar sadece savaştan kaçmak istiyorlardı.
Süleyman Ateş : Onlardan bir grup da demişti ki: "Ey Yesrib (Medine) halkı, artık size duracak yer yok, (haydi durmayın, evlerinize) dönün (Yahut: Artık bu dinde durmanız doğru değil, dönün)". Onlardan bir topluluk da. "Evlerimiz (sağlam değil), açıktır" diyerek peygamberden izin istiyordu. Oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Sadece kaçmak istiyorlardı.
Tefhim-ul Kuran : Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: «Ey Yesrib (Medine) halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün.» Onlardan bir topluluk da: «Gerçekten evlerimiz açıktır» diye peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı.
Ümit Şimşek : Onlardan bir topluluk da 'Ey Medine halkı! Burada tutunamazsınız; dönün' diyordu. İçlerinden bir başka topluluk ise, 'Evlerimiz korumasız' diyerek Peygamberden izin istiyordu. Oysa evleri korumasız değildi; onların bütün istediği savaştan kaçmaktı.
Yaşar Nuri Öztürk : Hani, onlardan bir grup şöyle demişti: "Ey Yesrib halkı, duracak yeriniz yok, hemen geri dönün!" İçlerinden bir grup da Peygamber'den izin istiyor: "İnan olsun, evlerimiz kaygı duyulacak durumda." diyorlardı. Oysaki evleri kaygı duyulacak durumda değildi; sadece kaçmak istiyorlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}