» 51 / Zâriyât  Suresi:

Kuran Sırası: 51
İniş Sırası: 67

Yaşar Nuri Öztürk Meali
O tozutup savuranlara/o kırıp un ufak edenlere,(51:1)
O ağırlık taşıyanlara,(51:2)
O kolayca akıp gidenlere/o rahatça yüzenlere,(51:3)
O iş ve oluşu bölüştürenlere yemin olsun ki,(51:4)
Hiç kuşkusuz, o size vaat olunan kesinlikle doğrudur.(51:5)
Ve din, şaşmaz bir olgudur.(51:6)
Yemin olsun o ahenkli yollar taşıyan göğe,(51:7)
Ki siz gerçekten tartışmalarla dolu bir söz içindesiniz.(51:8)
Yüzgeri çevrilen onun yüzünden çevrilir.(51:9)
Kahrolsun o düzenbaz yalancılar,(51:10)
Ki onlar bir sersemlik içinde ne yaptıklarından habersizdirler.(51:11)
Sorarlar: "Ne zaman o din günü?"(51:12)
O gün onlar ateş üzerinde deneme ve elemeye tâbi tutulacaklardır.(51:13)
Tadın imtihan ve ıstırabınızı. İşte budur o çarçabuk gelmesini istediğiniz!(51:14)
Şu da bir gerçek ki, sakınıp korunanlar bahçelerde ve pınar başlarındadır;(51:15)
Rablerinin kendilerine verdiğini almış kişiler olarak. Doğrusu, onlar bundan önce de iyilik ve güzellik sergilemekteydiler.(51:16)
Gecenin pek azında uyumaktaydılar.(51:17)
Seher vakitlerinde af dilemekteydi onlar.(51:18)
İhtiyaç sahibi için, yoksul için bir hak vardı mallarında onların.(51:19)
Yeryüzünde ayetler vardır görürcesine bilenler için.(51:20)
Benliklerimizin içinde de. Hâlâ bakıp görmeyecek misiniz?(51:21)
Sizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de.(51:22)
Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki, o tıpkı sizin konuşabildiğiniz gibi kesin bir gerçektir.(51:23)
Geldi mi sana İbrahim'in ikram edilen konuklarının haberi?(51:24)
Hani, İbrahim'in yanına girmişlerdi de "Selam!" demişlerdi. İbrahim: "Selam! Tanınmayan bir topluluk bu." demişti.(51:25)
Hemen ailesinin yanına gitti; semiz bir dana getirdi.(51:26)
Danayı misafirlerin önüne sürdü. "Yemez misiniz?" dedi.(51:27)
O arada, içine bunlardan bir kuşku düştü. "Korkma!" dediler. Ve ona bilgin bir oğlan müjdelediler.(51:28)
Derken, karısı bir çığlık içinde döndü; yüzüne vurarak şöyle dedi: "Ben, doğurma yaşını geçmiş bir kocakarıyım!"(51:29)
Dediler ki: "Rabbin öyle buyurmuştur. Hüküm ve hikmet sahibi O'dur, en iyisini bilen de O'dur."(51:30)
İbrahim sordu: "Amacınız ne, ey elçiler?"(51:31)
Dediler: "Biz, suçlulardan oluşan bir topluma gönderildik."(51:32)
"Üzerlerine çamurdan taş atalım diye."(51:33)
"Rabbin katında, sınır tanımazlar için işaretlenmiş taşlar."(51:34)
Orada, müminlerden kim varsa çıkardık.(51:35)
Artık orada, bir ev dışında, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan hiç kimse bulamıyorduk.(51:36)
Acıklı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık;(51:37)
Mûsa'da da. Biz onu açık bir kanıtla Firavun'a gönderdik.(51:38)
O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."(51:39)
Bunun üzerine, onu da ordusunu da yakalayıp suyun ortasına fırlattık. Kendi kendini kınayıp duruyordu.(51:40)
Âd kavminde de bir ibret var. Onlar üzerine, her şeyi yerinden söken rüzgârı göndermiştik.(51:41)
Üzerinden geçtiği her şeyi kül haline getirmeden bırakmıyordu.(51:42)
Semûd'da da bir ibret var. Onlara şöyle denmişti: "Bir vakte kadar yiyip içip eğlenin."(51:43)
Daha sonra onlar, Rablerinin emrine kafa tuttular da gözleri baka baka yıldırım kendilerini yakaladı.(51:44)
Ne kalkıp kaçabildiler ne de kendilerine yardım eden oldu.(51:45)
Daha önce de Nûh kavmini batırmıştık. Çünkü onlar da doğruluktan ayrılmış bir topluluktu.(51:46)
Göğe gelince, onu biz ellerimizle kurduk. Hiç kuşkusuz, biz, genişleticileriz.(51:47)
Yeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyicileriz!(51:48)
Herşeyden iki çift yarattık ki düşünüp anlayabilesiniz.(51:49)
O halde Allah'a kaçın/sığının! Ben size O'ndan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım.(51:50)
Allah'ın yanına başka bir ilah koymayın! Ben size O'ndan gelmiş açıklayıcı bir uyarıcıyım.(51:51)
İşte böyle! Onlardan önce herhangi bir resul geldiğinde, mutlaka şöyle dediler: "Ya büyücüdür ya deli."(51:52)
Bunu aralarında vasiyetleştiler mi? Hayır, azıp sapmış bir topluluk bunlar.(51:53)
Artık onlardan yüz çevir. Sen bu yüzden kınanmayacaksın.(51:54)
Hatırlat/öğüt ver; çünkü hatırlatıp öğüt vermek müminlere yarar sağlar.(51:55)
Ben, cinleri ve insanları bana ibadet etmeleri/benim için iş yapıp değer üretmeleri dışında bir şey için yaratmadım.(51:56)
Ben onlardan rızık istemiyorum. Beni yedirip doyurmalarını da istemiyorum.(51:57)
Hiç kuşkusuz, Allah Rezzâk'tır, bol bol rızık verir. Kuvvet sahibidir, Metîn'dir, güçlü ve dayanıklıdır.(51:58)
Şu bir gerçek ki, zulmedenlerin, tıpkı arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. O halde acele etmesinler.(51:59)
O vaat edildikleri günlerinden dolayı vay kâfirlerin haline!(51:60)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}