» 51 / Zâriyât  Suresi:

Kuran Sırası: 51
İniş Sırası: 67

Ahmet Varol Meali
Savurup atan (rüzgar)lara,(51:1)
Sonra ağır yük taşıyan (bulut)lara,(51:2)
Sonra kolayca akıp giden (gemi)lere,(51:3)
Sonra işleri paylaştıranlara andolsun ki,(51:4)
Size vaadedilenler kesin doğrudur.(51:5)
Ve şüphesiz ceza muhakkak olacaktır.(51:6)
Çeşitli yolları (cisimlerinin yörüngeleri) bulunan göğe yemin olsun ki,(51:7)
Muhakkak siz çelişkili bir söz içindesiniz. [1](51:8)
Ondan çevrilen çevriliyor.(51:9)
Kahrolsun o yalan uyduranlar,(51:10)
Onlar bilgisizlik içinde kalmış gafil kimselerdirler.(51:11)
'Ceza günü ne zaman?' diye soruyorlar.(51:12)
O gün onlar ateşte yakılırlar.(51:13)
'Tadın fitnenizi. [2] İşte bu çarçabuk gelmesini isteyedurduğunuz şeydir.(51:14)
Şüphesiz takva sahipleri cennetlerde ve pınar başlarındadırlar.(51:15)
Rablerinin kendilerine verdiğini alarak. Çünkü onlar bundan önce iyilik edenlerdi.(51:16)
Gecenin ancak az bir kısmında uyurlardı.(51:17)
Onlar seher vakitlerinde de bağışlanma dilerlerdi.(51:18)
Mallarında dilenci ve yoksul için bir hak vardı.(51:19)
Yeryüzünde kesin bir inançla inanacaklar için ibretler vardır.(51:20)
Kendi nefislerinizde de. Görmüyor musunuz?(51:21)
Gökte sizin rızkınız ve size vaadedilenler var.(51:22)
Göğün ve yerin Rabbine yemin olsun ki o, sizin konuşmanız gibi gerçektir.(51:23)
İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberi sana geldi mi?(51:24)
Hani onun yanına girdiklerinde: 'Selam' demişlerdi. O da: 'Selam. Tanınmayan bir topluluk' demişti.(51:25)
Hemen gizlice hanımının yanına gidip semiz bir dana getirdi.(51:26)
Onu onlara yaklaştırıp: 'Yemez misiniz?' dedi.(51:27)
Bunun üzerine onlardan dolayı içine bir korku düştü. 'Korkma' dediler ve onu bilgin bir oğlanla müjdelediler.(51:28)
Bunun üzerine karısı çığlık atarak döndü ve elini yüzüne vurarak: 'Kısır bir yaşlı kadın mı (doğuracak)?' dedi.(51:29)
'Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz O, hikmet sahibidir, bilendir' dediler.(51:30)
(Sonra): 'Peki sizin işiniz nedir ey elçiler!' dedi.(51:31)
Dediler ki: 'Biz bir günahkarlar topluluğuna gönderildik.(51:32)
Üzerlerine çamurdan taşlar yağdıralım diye.(51:33)
Rabbinin katında haddi aşanlar için işaretlenmiş (haldeki taşlar).'(51:34)
Derken orada mü'minlerden kim varsa çıkardık.(51:35)
Ancak orada Müslümanlardan sadece bir ev (halkı) bulduk.(51:36)
Orada acıklı azaptan korkanlar için bir işaret bıraktık.(51:37)
Musa'da da (ibret vardır). Hani onu apaçık bir belgeyle Firavun'a göndermiştik.(51:38)
Ama o ordusuyla birlikte yüz çevirdi ve: '(Bu Musa) büyücü veya delidir' dedi.(51:39)
Biz de onu ve askerlerini yakalayıp denize attık ki o (bu sırada kendi kendini) kınamaktaydı. [3](51:40)
Ad (kavminde) de (ibret vardır). Hani onların üzerlerine o kökleri kesen (kısır) rüzgarı göndermiştik.(51:41)
Üzerinden geçtiği hiçbir şey bırakmaksızın hepsini kül gibi ediyordu.(51:42)
Semud'da da (ibret vardır). Hani onlara: 'Bir süreye kadar yararlanın (geçim sürün)' denmişti.(51:43)
Ancak Rablerinin emrine başkaldırdılar ve bu yüzden bakıp dururlarken kendilerini yıldırım çarptı.(51:44)
Artık ne ayağa kalkmaya güç yetirebildiler ne de yardım bulabildiler.(51:45)
Bundan önce de Nuh kavmini (helak ettik). Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavimdi.(51:46)
Göğü de biz güçle bina ettik ve biz onu genişletmekteyiz. [4](51:47)
Yeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz!(51:48)
Her şeyden iki çift yarattık. Umulur ki öğüt alırsınız.(51:49)
'O halde Allah'a kaçın. Ben sizin için O'ndan (yana) apaçık bir uyarıcıyım.(51:50)
Allah'la beraber başka bir ilah uydurmayın. Ben sizin için O'ndan (yana) apaçık bir uyarıcıyım.(51:51)
İşte böyle. Onlardan öncekilere de ne zaman bir peygamber geldiyse muhakkak: 'Büyücü veya delidir' dediler.(51:52)
Bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.(51:53)
Sen onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.(51:54)
Sen öğüt ver. Doğrusu öğüt mü'minlere yarar verir.(51:55)
Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yarattım.(51:56)
Ben onlardan bir rızık istemiyorum ve beni beslemelerini de istemiyorum.(51:57)
Şüphesiz rızkı veren, sağlam güç sahibi olan Allah'tır.(51:58)
Muhakkak ki, o zulmedenlerin (geçmişteki) arkadaşlarının payları gibi (azaptan) payları vardır. Şu halde acele etmesinler.(51:59)
Kendilerine vaadedilen o günlerinden dolayı kâfirlerin vay hallerine!(51:60)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}