|
| 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 |
|
[NZL] [] [SMV] [MVH] [SYL] [VD̃Y] [GD̃R] [ḪML] [SYL] [ZBD̃] [RBV] [] [VGD̃] [] [] [NVR] [BĞY] [ḪLY] [] [MTA] [ZBD̃] [MS̃L] [] [ŽRB] [] [ḪGG] [BŦL] [] [ZBD̃] [Z̃HB] [CFE] [] [] [NFA] [NVS] [MKS̃] [] [ERŽ] [] [ŽRB] [] [MS̃L] ÊNZL MN ELSMEÙ MEÙ FSELT ÊVD̃YT BGD̃RHE FEḪTML ELSYL ZBD̃E REBYE VMME YVGD̃VN ALYH FY ELNER EBTĞEÙ ḪLYT ÊV MTEA ZBD̃ MS̃LH KZ̃LK YŽRB ELLH ELḪG VELBEŦL FÊME ELZBD̃ FYZ̃HB CFEÙ VÊME ME YNFA ELNES FYMKS̃ FY ELÊRŽ KZ̃LK YŽRB ELLH ELÊMS̃EL enzele mine s-semāi māen fe sālet evdiyetun biḳaderihā feHtemele s-seylu zebeden rābiyen ve mimmā yūḳidūne ǎleyhi fī n-nāri btiğā'e Hilyetin ev metāǐn zebedun miṧluhu keƶālike yeDribu llahu l-Haḳḳa velbāTile feemmā z-zebedu feyeƶhebu cufā'en ve emmā mā yenfeǔ n-nāse feyemkuṧu fī l-erDi keƶālike yeDribu llahu l-emṧāle أنزل من السماء ماء فسالت أودية بقدرها فاحتمل السيل زبدا رابيا ومما يوقدون عليه في النار ابتغاء حلية أو متاع زبد مثله كذلك يضرب الله الحق والباطل فأما الزبد فيذهب جفاء وأما ما ينفع الناس فيمكث في الأرض كذلك يضرب الله الأمثال
[NZL] [] [SMV] [MVH] [SYL] [VD̃Y] [GD̃R] [ḪML] [SYL] [ZBD̃] [RBV] [] [VGD̃] [] [] [NVR] [BĞY] [ḪLY] [] [MTA] [ZBD̃] [MS̃L] [] [ŽRB] [] [ḪGG] [BŦL] [] [ZBD̃] [Z̃HB] [CFE] [] [] [NFA] [NVS] [MKS̃] [] [ERŽ] [] [ŽRB] [] [MS̃L] ÊNZL MN ELSMEÙ MEÙ FSELT ÊVD̃YT BGD̃RHE FEḪTML ELSYL ZBD̃E REBYE VMME YVGD̃VN ALYH FY ELNER EBTĞEÙ ḪLYT ÊV MTEA ZBD̃ MS̃LH KZ̃LK YŽRB ELLH ELḪG VELBEŦL FÊME ELZBD̃ FYZ̃HB CFEÙ VÊME ME YNFA ELNES FYMKS̃ FY ELÊRŽ KZ̃LK YŽRB ELLH ELÊMS̃EL enzele mine s-semāi māen fe sālet evdiyetun biḳaderihā feHtemele s-seylu zebeden rābiyen ve mimmā yūḳidūne ǎleyhi fī n-nāri btiğā'e Hilyetin ev metāǐn zebedun miṧluhu keƶālike yeDribu llahu l-Haḳḳa velbāTile feemmā z-zebedu feyeƶhebu cufā'en ve emmā mā yenfeǔ n-nāse feyemkuṧu fī l-erDi keƶālike yeDribu llahu l-emṧāle أنزل من السماء ماء فسالت أودية بقدرها فاحتمل السيل زبدا رابيا ومما يوقدون عليه في النار ابتغاء حلية أو متاع زبد مثله كذلك يضرب الله الحق والباطل فأما الزبد فيذهب جفاء وأما ما ينفع الناس فيمكث في الأرض كذلك يضرب الله الأمثال [ن ز ل] [] [س م و] [م و ه] [س ي ل] [و د ي] [ق د ر] [ح م ل] [س ي ل] [ز ب د] [ر ب و] [] [و ق د] [] [] [ن و ر] [ب غ ي] [ح ل ي] [] [م ت ع] [ز ب د] [م ث ل] [] [ض ر ب] [] [ح ق ق] [ب ط ل] [] [ز ب د] [ذ ه ب] [ج ف ا] [] [] [ن ف ع] [ن و س] [م ك ث] [] [ا ر ض] [] [ض ر ب] [] [م ث ل]
أنزل من السماء ماء فسالت أودية بقدرها فاحتمل السيل زبدا رابيا ومما يوقدون عليه في النار ابتغاء حلية أو متاع زبد مثله كذلك يضرب الله الحق والباطل فأما الزبد فيذهب جفاء وأما ما ينفع الناس فيمكث في الأرض كذلك يضرب الله الأمثال |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir. | Konu Başlığı: - |
| مِنَ: | السَّمَاءِ: gökten | مَاءً: bir su | فَسَالَتْ: çağlayıp aktı | أَوْدِيَةٌ: dereler | بِقَدَرِهَا: kendi ölçüsünce | فَاحْتَمَلَ: ve taşıdı | السَّيْلُ: sel | زَبَدًا: köpüğü | رَابِيًا: üste çıkan | وَمِمَّا: ve vardır | يُوقِدُونَ: yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | عَلَيْهِ: onların | فِي: | النَّارِ: ateşte | ابْتِغَاءَ: yapmak için | حِلْيَةٍ: süs | أَوْ: yahut | مَتَاعٍ: eşya | زَبَدٌ: bir köpük | مِثْلُهُ: bunun gibi | كَذَٰلِكَ: böyle | يَضْرِبُ: benzetme ile anlatır | اللَّهُ: Allah | الْحَقَّ: hakkı | وَالْبَاطِلَ: ve batılı | فَأَمَّا: ne zaman ki | الزَّبَدُ: köpük | فَيَذْهَبُ: gider | جُفَاءً: yok olup | وَأَمَّا: ve | مَا: şey ise | يَنْفَعُ: yararlı olan | النَّاسَ: insanlara | فَيَمْكُثُ: kalır | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | كَذَٰلِكَ: işte böyle | يَضْرِبُ: örnek verir | اللَّهُ: Allah | الْأَمْثَالَ: misaller | ![]() | |
| من MN | السماء ELSMEÙ gökten | ماء MEÙ bir su | فسالت FSELT çağlayıp aktı | أودية ÊWD̃YT dereler | بقدرها BGD̃RHE kendi ölçüsünce | فاحتمل FEḪTML ve taşıdı | السيل ELSYL sel | زبدا ZBD̃E köpüğü | رابيا REBYE üste çıkan | ومما WMME ve vardır | يوقدون YWGD̃WN yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | عليه ALYH onların | في FY | النار ELNER ateşte | ابتغاء EBTĞEÙ yapmak için | حلية ḪLYT süs | أو ÊW yahut | متاع MTEA eşya | زبد ZBD̃ bir köpük | مثله MS̃LH bunun gibi | كذلك KZ̃LK böyle | يضرب YŽRB benzetme ile anlatır | الله ELLH Allah | الحق ELḪG hakkı | والباطل WELBEŦL ve batılı | فأما FÊME ne zaman ki | الزبد ELZBD̃ köpük | فيذهب FYZ̃HB gider | جفاء CFEÙ yok olup | وأما WÊME ve | ما ME şey ise | ينفع YNFA yararlı olan | الناس ELNES insanlara | فيمكث FYMKS̃ kalır | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | كذلك KZ̃LK işte böyle | يضرب YŽRB örnek verir | الله ELLH Allah | الأمثال ELÊMS̃EL misaller | ![]() | |
| mine: | s-semāi: gökten | māen: bir su | fe sālet: çağlayıp aktı | evdiyetun: dereler | biḳaderihā: kendi ölçüsünce | feHtemele: ve taşıdı | s-seylu: sel | zebeden: köpüğü | rābiyen: üste çıkan | ve mimmā: ve vardır | yūḳidūne: yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | ǎleyhi: onların | fī: | n-nāri: ateşte | btiğā'e: yapmak için | Hilyetin: süs | ev: yahut | metāǐn: eşya | zebedun: bir köpük | miṧluhu: bunun gibi | keƶālike: böyle | yeDribu: benzetme ile anlatır | llahu: Allah | l-Haḳḳa: hakkı | velbāTile: ve batılı | feemmā: ne zaman ki | z-zebedu: köpük | feyeƶhebu: gider | cufā'en: yok olup | ve emmā: ve | mā: şey ise | yenfeǔ: yararlı olan | n-nāse: insanlara | feyemkuṧu: kalır | fī: | l-erDi: yeryüzünde | keƶālike: işte böyle | yeDribu: örnek verir | llahu: Allah | l-emṧāle: misaller | ![]() | |
| MN: | ELSMEÙ: gökten | MEÙ: bir su | FSELT: çağlayıp aktı | ÊVD̃YT: dereler | BGD̃RHE: kendi ölçüsünce | FEḪTML: ve taşıdı | ELSYL: sel | ZBD̃E: köpüğü | REBYE: üste çıkan | VMME: ve vardır | YVGD̃VN: yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | ALYH: onların | FY: | ELNER: ateşte | EBTĞEÙ: yapmak için | ḪLYT: süs | ÊV: yahut | MTEA: eşya | ZBD̃: bir köpük | MS̃LH: bunun gibi | KZ̃LK: böyle | YŽRB: benzetme ile anlatır | ELLH: Allah | ELḪG: hakkı | VELBEŦL: ve batılı | FÊME: ne zaman ki | ELZBD̃: köpük | FYZ̃HB: gider | CFEÙ: yok olup | VÊME: ve | ME: şey ise | YNFA: yararlı olan | ELNES: insanlara | FYMKS̃: kalır | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | KZ̃LK: işte böyle | YŽRB: örnek verir | ELLH: Allah | ELÊMS̃EL: misaller | ![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() | |
![]() |