» 13 / Ra’d  17:

Kuran Sırası: 13
İniş Sırası: 96
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43

 » 13 / Ra’d  Suresi: 17
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَنْزَلَ (ÊNZL) = enzele : indirdi
2. مِنَ (MN) = mine :
3. السَّمَاءِ (ELSMEÙ) = s-semāi : gökten
4. مَاءً (MEÙ) = māen : bir su
5. فَسَالَتْ (FSELT) = fe sālet : çağlayıp aktı
6. أَوْدِيَةٌ (ÊVD̃YT) = evdiyetun : dereler
7. بِقَدَرِهَا (BGD̃RHE) = biḳaderihā : kendi ölçüsünce
8. فَاحْتَمَلَ (FEḪTML) = feHtemele : ve taşıdı
9. السَّيْلُ (ELSYL) = s-seylu : sel
10. زَبَدًا (ZBD̃E) = zebeden : köpüğü
11. رَابِيًا (REBYE) = rābiyen : üste çıkan
12. وَمِمَّا (VMME) = ve mimmā : ve vardır
13. يُوقِدُونَ (YVGD̃VN) = yūḳidūne : yak(ıp erit)tikleri madenlerden de
14. عَلَيْهِ (ALYH) = ǎleyhi : onların
15. فِي (FY) = fī :
16. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateşte
17. ابْتِغَاءَ (EBTĞEÙ) = btiğā'e : yapmak için
18. حِلْيَةٍ (ḪLYT) = Hilyetin : süs
19. أَوْ (ÊV) = ev : yahut
20. مَتَاعٍ (MTEA) = metāǐn : eşya
21. زَبَدٌ (ZBD̃) = zebedun : bir köpük
22. مِثْلُهُ (MS̃LH) = miṧluhu : bunun gibi
23. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : böyle
24. يَضْرِبُ (YŽRB) = yeDribu : benzetme ile anlatır
25. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
26. الْحَقَّ (ELḪG) = l-Haḳḳa : hakkı
27. وَالْبَاطِلَ (VELBEŦL) = velbāTile : ve batılı
28. فَأَمَّا (FÊME) = feemmā : ne zaman ki
29. الزَّبَدُ (ELZBD̃) = z-zebedu : köpük
30. فَيَذْهَبُ (FYZ̃HB) = feyeƶhebu : gider
31. جُفَاءً (CFEÙ) = cufā'en : yok olup
32. وَأَمَّا (VÊME) = ve emmā : ve
33. مَا (ME) = mā : şey ise
34. يَنْفَعُ (YNFA) = yenfeǔ : yararlı olan
35. النَّاسَ (ELNES) = n-nāse : insanlara
36. فَيَمْكُثُ (FYMKS̃) = feyemkuṧu : kalır
37. فِي (FY) = fī :
38. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
39. كَذَٰلِكَ (KZ̃LK) = keƶālike : işte böyle
40. يَضْرِبُ (YŽRB) = yeDribu : örnek verir
41. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
42. الْأَمْثَالَ (ELÊMS̃EL) = l-emṧāle : misaller
indirdi | | gökten | bir su | çağlayıp aktı | dereler | kendi ölçüsünce | ve taşıdı | sel | köpüğü | üste çıkan | ve vardır | yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | onların | | ateşte | yapmak için | süs | yahut | eşya | bir köpük | bunun gibi | böyle | benzetme ile anlatır | Allah | hakkı | ve batılı | ne zaman ki | köpük | gider | yok olup | ve | şey ise | yararlı olan | insanlara | kalır | | yeryüzünde | işte böyle | örnek verir | Allah | misaller |

[NZL] [] [SMV] [MVH] [SYL] [VD̃Y] [GD̃R] [ḪML] [SYL] [ZBD̃] [RBV] [] [VGD̃] [] [] [NVR] [BĞY] [ḪLY] [] [MTA] [ZBD̃] [MS̃L] [] [ŽRB] [] [ḪGG] [BŦL] [] [ZBD̃] [Z̃HB] [CFE] [] [] [NFA] [NVS] [MKS̃] [] [ERŽ] [] [ŽRB] [] [MS̃L]
ÊNZL MN ELSMEÙ MEÙ FSELT ÊVD̃YT BGD̃RHE FEḪTML ELSYL ZBD̃E REBYE VMME YVGD̃VN ALYH FY ELNER EBTĞEÙ ḪLYT ÊV MTEA ZBD̃ MS̃LH KZ̃LK YŽRB ELLH ELḪG VELBEŦL FÊME ELZBD̃ FYZ̃HB CFEÙ VÊME ME YNFA ELNES FYMKS̃ FY ELÊRŽ KZ̃LK YŽRB ELLH ELÊMS̃EL

enzele mine s-semāi māen fe sālet evdiyetun biḳaderihā feHtemele s-seylu zebeden rābiyen ve mimmā yūḳidūne ǎleyhi n-nāri btiğā'e Hilyetin ev metāǐn zebedun miṧluhu keƶālike yeDribu llahu l-Haḳḳa velbāTile feemmā z-zebedu feyeƶhebu cufā'en ve emmā yenfeǔ n-nāse feyemkuṧu l-erDi keƶālike yeDribu llahu l-emṧāle
أنزل من السماء ماء فسالت أودية بقدرها فاحتمل السيل زبدا رابيا ومما يوقدون عليه في النار ابتغاء حلية أو متاع زبد مثله كذلك يضرب الله الحق والباطل فأما الزبد فيذهب جفاء وأما ما ينفع الناس فيمكث في الأرض كذلك يضرب الله الأمثال

 » 13 / Ra’d  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdi He sends down
من | MN mine from
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gökten the sky
ماء م و ه | MVH MEÙ māen bir su water
فسالت س ي ل | SYL FSELT fe sālet çağlayıp aktı and flows
أودية و د ي | VD̃Y ÊVD̃YT evdiyetun dereler the valleys
بقدرها ق د ر | GD̃R BGD̃RHE biḳaderihā kendi ölçüsünce according to their measure,
فاحتمل ح م ل | ḪML FEḪTML feHtemele ve taşıdı and carries
السيل س ي ل | SYL ELSYL s-seylu sel the torrent
زبدا ز ب د | ZBD̃ ZBD̃E zebeden köpüğü a foam
رابيا ر ب و | RBV REBYE rābiyen üste çıkan rising.
ومما | VMME ve mimmā ve vardır And from what
يوقدون و ق د | VGD̃ YVGD̃VN yūḳidūne yak(ıp erit)tikleri madenlerden de they heat
عليه | ALYH ǎleyhi onların [on] it
في | FY in
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateşte the fire
ابتغاء ب غ ي | BĞY EBTĞEÙ btiğā'e yapmak için in order to make
حلية ح ل ي | ḪLY ḪLYT Hilyetin süs ornaments
أو | ÊV ev yahut or
متاع م ت ع | MTA MTEA metāǐn eşya utensils,
زبد ز ب د | ZBD̃ ZBD̃ zebedun bir köpük a foam
مثله م ث ل | MS̃L MS̃LH miṧluhu bunun gibi like it.
كذلك | KZ̃LK keƶālike böyle Thus
يضرب ض ر ب | ŽRB YŽRB yeDribu benzetme ile anlatır sets forth
الله | ELLH llahu Allah Allah
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳa hakkı the truth
والباطل ب ط ل | BŦL VELBEŦL velbāTile ve batılı and the falsehood.
فأما | FÊME feemmā ne zaman ki Then as for
الزبد ز ب د | ZBD̃ ELZBD̃ z-zebedu köpük the foam
فيذهب ذ ه ب | Z̃HB FYZ̃HB feyeƶhebu gider it passes away
جفاء ج ف ا | CFE CFEÙ cufā'en yok olup (as) scum,
وأما | VÊME ve emmā ve and as for
ما | ME şey ise what
ينفع ن ف ع | NFA YNFA yenfeǔ yararlı olan benefits
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāse insanlara the mankind,
فيمكث م ك ث | MKS̃ FYMKS̃ feyemkuṧu kalır remains
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth.
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Thus
يضرب ض ر ب | ŽRB YŽRB yeDribu örnek verir Allah sets forth
الله | ELLH llahu Allah Allah sets forth
الأمثال م ث ل | MS̃L ELÊMS̃EL l-emṧāle misaller the examples.

13:17 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

indirdi | | gökten | bir su | çağlayıp aktı | dereler | kendi ölçüsünce | ve taşıdı | sel | köpüğü | üste çıkan | ve vardır | yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | onların | | ateşte | yapmak için | süs | yahut | eşya | bir köpük | bunun gibi | böyle | benzetme ile anlatır | Allah | hakkı | ve batılı | ne zaman ki | köpük | gider | yok olup | ve | şey ise | yararlı olan | insanlara | kalır | | yeryüzünde | işte böyle | örnek verir | Allah | misaller |

[NZL] [] [SMV] [MVH] [SYL] [VD̃Y] [GD̃R] [ḪML] [SYL] [ZBD̃] [RBV] [] [VGD̃] [] [] [NVR] [BĞY] [ḪLY] [] [MTA] [ZBD̃] [MS̃L] [] [ŽRB] [] [ḪGG] [BŦL] [] [ZBD̃] [Z̃HB] [CFE] [] [] [NFA] [NVS] [MKS̃] [] [ERŽ] [] [ŽRB] [] [MS̃L]
ÊNZL MN ELSMEÙ MEÙ FSELT ÊVD̃YT BGD̃RHE FEḪTML ELSYL ZBD̃E REBYE VMME YVGD̃VN ALYH FY ELNER EBTĞEÙ ḪLYT ÊV MTEA ZBD̃ MS̃LH KZ̃LK YŽRB ELLH ELḪG VELBEŦL FÊME ELZBD̃ FYZ̃HB CFEÙ VÊME ME YNFA ELNES FYMKS̃ FY ELÊRŽ KZ̃LK YŽRB ELLH ELÊMS̃EL

enzele mine s-semāi māen fe sālet evdiyetun biḳaderihā feHtemele s-seylu zebeden rābiyen ve mimmā yūḳidūne ǎleyhi n-nāri btiğā'e Hilyetin ev metāǐn zebedun miṧluhu keƶālike yeDribu llahu l-Haḳḳa velbāTile feemmā z-zebedu feyeƶhebu cufā'en ve emmā yenfeǔ n-nāse feyemkuṧu l-erDi keƶālike yeDribu llahu l-emṧāle
أنزل من السماء ماء فسالت أودية بقدرها فاحتمل السيل زبدا رابيا ومما يوقدون عليه في النار ابتغاء حلية أو متاع زبد مثله كذلك يضرب الله الحق والباطل فأما الزبد فيذهب جفاء وأما ما ينفع الناس فيمكث في الأرض كذلك يضرب الله الأمثال

[ن ز ل] [] [س م و] [م و ه] [س ي ل] [و د ي] [ق د ر] [ح م ل] [س ي ل] [ز ب د] [ر ب و] [] [و ق د] [] [] [ن و ر] [ب غ ي] [ح ل ي] [] [م ت ع] [ز ب د] [م ث ل] [] [ض ر ب] [] [ح ق ق] [ب ط ل] [] [ز ب د] [ذ ه ب] [ج ف ا] [] [] [ن ف ع] [ن و س] [م ك ث] [] [ا ر ض] [] [ض ر ب] [] [م ث ل]

 » 13 / Ra’d  Suresi: 17
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أنزل ن ز ل | NZL ÊNZL enzele indirdi He sends down
,Nun,Ze,Lam,
,50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
من | MN mine from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāi gökten the sky
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ماء م و ه | MVH MEÙ māen bir su water
Mim,Elif,,
40,1,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فسالت س ي ل | SYL FSELT fe sālet çağlayıp aktı and flows
Fe,Sin,Elif,Lam,Te,
80,60,1,30,400,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
أودية و د ي | VD̃Y ÊVD̃YT evdiyetun dereler the valleys
,Vav,Dal,Ye,Te merbuta,
,6,4,10,400,
N – nominative masculine plural indefinite noun
اسم مرفوع
بقدرها ق د ر | GD̃R BGD̃RHE biḳaderihā kendi ölçüsünce according to their measure,
Be,Gaf,Dal,Re,He,Elif,
2,100,4,200,5,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
جار ومجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فاحتمل ح م ل | ḪML FEḪTML feHtemele ve taşıdı and carries
Fe,Elif,Ha,Te,Mim,Lam,
80,1,8,400,40,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form VIII) perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
السيل س ي ل | SYL ELSYL s-seylu sel the torrent
Elif,Lam,Sin,Ye,Lam,
1,30,60,10,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
زبدا ز ب د | ZBD̃ ZBD̃E zebeden köpüğü a foam
Ze,Be,Dal,Elif,
7,2,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
رابيا ر ب و | RBV REBYE rābiyen üste çıkan rising.
Re,Elif,Be,Ye,Elif,
200,1,2,10,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
ومما | VMME ve mimmā ve vardır And from what
Vav,Mim,Mim,Elif,
6,40,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
حرف جر
اسم موصول
يوقدون و ق د | VGD̃ YVGD̃VN yūḳidūne yak(ıp erit)tikleri madenlerden de they heat
Ye,Vav,Gaf,Dal,Vav,Nun,
10,6,100,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليه | ALYH ǎleyhi onların [on] it
Ayn,Lam,Ye,He,
70,30,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
النار ن و ر | NVR ELNER n-nāri ateşte the fire
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
ابتغاء ب غ ي | BĞY EBTĞEÙ btiğā'e yapmak için in order to make
Elif,Be,Te,Ğayn,Elif,,
1,2,400,1000,1,,
N – accusative masculine (form VIII) verbal noun
اسم منصوب
حلية ح ل ي | ḪLY ḪLYT Hilyetin süs ornaments
Ha,Lam,Ye,Te merbuta,
8,30,10,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
أو | ÊV ev yahut or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
متاع م ت ع | MTA MTEA metāǐn eşya utensils,
Mim,Te,Elif,Ayn,
40,400,1,70,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
زبد ز ب د | ZBD̃ ZBD̃ zebedun bir köpük a foam
Ze,Be,Dal,
7,2,4,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
مثله م ث ل | MS̃L MS̃LH miṧluhu bunun gibi like it.
Mim,Se,Lam,He,
40,500,30,5,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كذلك | KZ̃LK keƶālike böyle Thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
يضرب ض ر ب | ŽRB YŽRB yeDribu benzetme ile anlatır sets forth
Ye,Dad,Re,Be,
10,800,200,2,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الحق ح ق ق | ḪGG ELḪG l-Haḳḳa hakkı the truth
Elif,Lam,Ha,Gaf,
1,30,8,100,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
والباطل ب ط ل | BŦL VELBEŦL velbāTile ve batılı and the falsehood.
Vav,Elif,Lam,Be,Elif,Tı,Lam,
6,1,30,2,1,9,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
فأما | FÊME feemmā ne zaman ki Then as for
Fe,,Mim,Elif,
80,,40,1,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
الزبد ز ب د | ZBD̃ ELZBD̃ z-zebedu köpük the foam
Elif,Lam,Ze,Be,Dal,
1,30,7,2,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
فيذهب ذ ه ب | Z̃HB FYZ̃HB feyeƶhebu gider it passes away
Fe,Ye,Zel,He,Be,
80,10,700,5,2,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الفاء استئنافية
فعل مضارع
جفاء ج ف ا | CFE CFEÙ cufā'en yok olup (as) scum,
Cim,Fe,Elif,,
3,80,1,,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وأما | VÊME ve emmā ve and as for
Vav,,Mim,Elif,
6,,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EXL – explanation particle
الواو عاطفة
حرف تفصيل
ما | ME şey ise what
Mim,Elif,
40,1,
COND – conditional noun
اسم شرط
ينفع ن ف ع | NFA YNFA yenfeǔ yararlı olan benefits
Ye,Nun,Fe,Ayn,
10,50,80,70,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāse insanlara the mankind,
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
فيمكث م ك ث | MKS̃ FYMKS̃ feyemkuṧu kalır remains
Fe,Ye,Mim,Kef,Se,
80,10,40,20,500,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الفاء استئنافية
فعل مضارع
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth.
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
كذلك | KZ̃LK keƶālike işte böyle Thus
Kef,Zel,Lam,Kef,
20,700,30,20,
P – prefixed preposition ka
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
جار ومجرور
يضرب ض ر ب | ŽRB YŽRB yeDribu örnek verir Allah sets forth
Ye,Dad,Re,Be,
10,800,200,2,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الله | ELLH llahu Allah Allah sets forth
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الأمثال م ث ل | MS̃L ELÊMS̃EL l-emṧāle misaller the examples.
Elif,Lam,,Mim,Se,Elif,Lam,
1,30,,40,500,1,30,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَنْزَلَ: indirdi | مِنَ: | السَّمَاءِ: gökten | مَاءً: bir su | فَسَالَتْ: çağlayıp aktı | أَوْدِيَةٌ: dereler | بِقَدَرِهَا: kendi ölçüsünce | فَاحْتَمَلَ: ve taşıdı | السَّيْلُ: sel | زَبَدًا: köpüğü | رَابِيًا: üste çıkan | وَمِمَّا: ve vardır | يُوقِدُونَ: yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | عَلَيْهِ: onların | فِي: | النَّارِ: ateşte | ابْتِغَاءَ: yapmak için | حِلْيَةٍ: süs | أَوْ: yahut | مَتَاعٍ: eşya | زَبَدٌ: bir köpük | مِثْلُهُ: bunun gibi | كَذَٰلِكَ: böyle | يَضْرِبُ: benzetme ile anlatır | اللَّهُ: Allah | الْحَقَّ: hakkı | وَالْبَاطِلَ: ve batılı | فَأَمَّا: ne zaman ki | الزَّبَدُ: köpük | فَيَذْهَبُ: gider | جُفَاءً: yok olup | وَأَمَّا: ve | مَا: şey ise | يَنْفَعُ: yararlı olan | النَّاسَ: insanlara | فَيَمْكُثُ: kalır | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | كَذَٰلِكَ: işte böyle | يَضْرِبُ: örnek verir | اللَّهُ: Allah | الْأَمْثَالَ: misaller |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أنزل ÊNZL indirdi | من MN | السماء ELSMEÙ gökten | ماء MEÙ bir su | فسالت FSELT çağlayıp aktı | أودية ÊWD̃YT dereler | بقدرها BGD̃RHE kendi ölçüsünce | فاحتمل FEḪTML ve taşıdı | السيل ELSYL sel | زبدا ZBD̃E köpüğü | رابيا REBYE üste çıkan | ومما WMME ve vardır | يوقدون YWGD̃WN yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | عليه ALYH onların | في FY | النار ELNER ateşte | ابتغاء EBTĞEÙ yapmak için | حلية ḪLYT süs | أو ÊW yahut | متاع MTEA eşya | زبد ZBD̃ bir köpük | مثله MS̃LH bunun gibi | كذلك KZ̃LK böyle | يضرب YŽRB benzetme ile anlatır | الله ELLH Allah | الحق ELḪG hakkı | والباطل WELBEŦL ve batılı | فأما FÊME ne zaman ki | الزبد ELZBD̃ köpük | فيذهب FYZ̃HB gider | جفاء CFEÙ yok olup | وأما WÊME ve | ما ME şey ise | ينفع YNFA yararlı olan | الناس ELNES insanlara | فيمكث FYMKS̃ kalır | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | كذلك KZ̃LK işte böyle | يضرب YŽRB örnek verir | الله ELLH Allah | الأمثال ELÊMS̃EL misaller |
Kırık Meal (Okunuş) : |enzele: indirdi | mine: | s-semāi: gökten | māen: bir su | fe sālet: çağlayıp aktı | evdiyetun: dereler | biḳaderihā: kendi ölçüsünce | feHtemele: ve taşıdı | s-seylu: sel | zebeden: köpüğü | rābiyen: üste çıkan | ve mimmā: ve vardır | yūḳidūne: yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | ǎleyhi: onların | : | n-nāri: ateşte | btiğā'e: yapmak için | Hilyetin: süs | ev: yahut | metāǐn: eşya | zebedun: bir köpük | miṧluhu: bunun gibi | keƶālike: böyle | yeDribu: benzetme ile anlatır | llahu: Allah | l-Haḳḳa: hakkı | velbāTile: ve batılı | feemmā: ne zaman ki | z-zebedu: köpük | feyeƶhebu: gider | cufā'en: yok olup | ve emmā: ve | : şey ise | yenfeǔ: yararlı olan | n-nāse: insanlara | feyemkuṧu: kalır | : | l-erDi: yeryüzünde | keƶālike: işte böyle | yeDribu: örnek verir | llahu: Allah | l-emṧāle: misaller |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊNZL: indirdi | MN: | ELSMEÙ: gökten | MEÙ: bir su | FSELT: çağlayıp aktı | ÊVD̃YT: dereler | BGD̃RHE: kendi ölçüsünce | FEḪTML: ve taşıdı | ELSYL: sel | ZBD̃E: köpüğü | REBYE: üste çıkan | VMME: ve vardır | YVGD̃VN: yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | ALYH: onların | FY: | ELNER: ateşte | EBTĞEÙ: yapmak için | ḪLYT: süs | ÊV: yahut | MTEA: eşya | ZBD̃: bir köpük | MS̃LH: bunun gibi | KZ̃LK: böyle | YŽRB: benzetme ile anlatır | ELLH: Allah | ELḪG: hakkı | VELBEŦL: ve batılı | FÊME: ne zaman ki | ELZBD̃: köpük | FYZ̃HB: gider | CFEÙ: yok olup | VÊME: ve | ME: şey ise | YNFA: yararlı olan | ELNES: insanlara | FYMKS̃: kalır | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | KZ̃LK: işte böyle | YŽRB: örnek verir | ELLH: Allah | ELÊMS̃EL: misaller |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gökten yağmur yağdırır da vâdilerde alabildikleri kadar seller, ırmaklar olur, çağlayıp akar, akarken de üste çıkan köpükleri sürükler götürür. Ziynet eşyâsı, yahut faydalanmak için kullanılan araçları yaparken ateşte eritilen şeylerde de buna benzer bir köpük, bir posa meydana gelir. İşte Allah gerçekle boş şeyi bu çeşit bir örnekle anlatır. Köpük, dağılır gider, halka fayda verecek şeyse yerinde kalır. İşte Allah, böyle örnekler getirir.
Adem Uğur : O, gökten su indirdi de vâdiler kendi hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya (diğer) eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile bâtıla böyle misal verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir.
Ahmed Hulusi : Semâdan bir su (Esmâ özellikleri) inzâl etti de vadiler (Esmâ bileşimi olan birimsel yapılar) kendi Bi-kaderlerince (terkibiyetlerindeki kuvvelerin miktarlarınca) sel olup (düşünsel yaşamları) aktı. . . O sel, üste çıkan köpüğü (maddesel hayatı) yüklenmiş taşır. . . Bir süs veya bir zinet arzulayarak ateşte yakıp erittiklerinden olan da bunun misli bir köpüktür. Köpük gereksiz fazlalık olarak atılır gider; işte Allâh, Hak ile bâtılı böylece misallendirir. . . Fakat insanlara faydalı olan şeye gelince, (işte o) arzda kalır. . . İşte Allâh, böyle misalleri verir.
Ahmet Tekin : O, gökten yağmur gibi Kur’ân ayetleri indirdi. Bir hesap, bir plan dahilinde vâdiler dolusu akan suya benzeyen Kur’ân ayetleri yüzeydeki çerçöpü, tortuyu alır, götürür. Bu tıpkı, süs eşyası, ya da âlet yapmak için ateşte eritilen madenlerin yüzeyinde açığa çıkan köpük şeklindeki tortunun arındırılması gibidir. İşte Allah hak ile bâtılı, böyle misaller vererek mukayese eder. Köpük, çerçöp, bütün köpüksü şeyler gibi akar gider. İnsanlara fayda sağlayanlar ise yeryüzünde, insanların gönüllerinde kalır. İşte Allah, dini hakikatların delillerini, gerekçelerini, insani ve ahlaki değerlerin zaruretini böyle benzetmeler yaparak insanlara anlatıyor.
Ahmet Varol : (Allah) gökten su indirdi de dereler kapasitelerine göre çağlayıp aktılar. Sel yüze çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya meta (eşya) edinmek için ateşte yak(ıp erit)tiklerinden de bunun gibi bir köpük çıkar. İşte Allah hak ile batılı böyle örneklendirir. Köpük atılır gider. İnsanlara yarar sağlayan şey ise yerde kalır. Allah böyle örnekler verir.
Ali Bulaç : (Allah) Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarınca çağlayıp aktı. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya bir meta sağlamak için ateşte üzerine yakıp erittikleri şeyler (madenler)de de bunun gibi bir köpük (artık) vardır. İşte Allah, hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince, o atılır gider, insanlara yarar sağlayacak şey ise, yeryüzünde kalır. İşte Allah örnekleri böyle vermektedir.
Ali Fikri Yavuz : Allah gökten bir yağmur indirdi de vadiler kendi miktarınca sel oldu. Sel de, üzerine çıkan bir köpük yüklenip götürdü. Bir de süs eşyası veya âlet yapmak için, ateşte üzerini yakıp erittikleri madenlerden de bunun gibi bir köpük (posa) vardır. İşte Allah, hak ile bâtılı böyle misallendirir. Köpüğe gelince atılır gider (bâtıl da böyledir). İnsanlara faydası olan (öz kısım) ise yerde kalır (hak buna benzer). Allah, işte böyle misaller verir.
Bekir Sadak : Allah gokten su indirir, dereler onunla dolar tasar. Sel, uste cikan kopugu alir goturur. Suslenmek veya faydalanmak icin ateste erittiklerinizin uzerinde de buna benzer bir kopuk vardir. Allah, hak ve batil icin soyle misal verir: Kopuk ucup gider, insanlara fayda veren ise yerde kalÙr. Allah bunun gibi daha nice misaller verir.
Celal Yıldırım : Gökten su indirdi de dereler kendi ölçüşünce dolup taştı. Sel, üste çıkan köpüğü yüklenip götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak (başka) bir şey elde etmek amacıyla ateşte ısıtıp erittikleri şeylerden de bunun gibi köpük (posa) meydana gelir. İşte Allah hak ile bâtıla böyle misâl getirir. Köpüğe gelince, uçup gider ; insanlara yarar sağlayan şeylere gelince", yerde (dipte) kalır. İşte Allah, böylece misâller getirir..
Diyanet İşleri : O, gökten su indirdi de dereler kendi ölçülerince dolup aktı ve sel üste çıkan köpüğü aldı götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak bir şey elde etmek için ateşte erittikleri şeylerden de böyle köpük olur. İşte Allah, hak ile batıla böyle misal getirir. Köpüğe gelince sönüp gider. İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır. İşte Allah, böyle misaller verir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah gökten su indirir, dereler onunla dolar taşar. Sel, üste çıkan köpüğü alır götürür. Süslenmek veya faydalanmak için ateşte erittiklerinizin üzerinde de buna benzer bir köpük vardır. Allah, hak ve batıl için şöyle misal verir: Köpük uçup gider,insanlara fayda veren ise yerde kalır. Allah bunun gibi daha nice misaller verir.
Diyanet Vakfi : O, gökten su indirdi de vâdiler kendi hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya (diğer) eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile bâtıla böyle misal verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle misaller getirir.
Edip Yüksel : Gökten bir su indirir, dereler onunla dolar taşar ve sel bol köpük yüklenir. Aynı şekilde, mücevherat yahut eşya yapmak için erittikleri maddelerden de benzer bir köpük elde ederler. ALLAH gerçeği ve batılı böyle bir örnekle tanıtır. Köpük, kaybolup gider; ancak insanlara yarar veren ise yerde kalır. İşte ALLAH örnekleri böyle verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Gökten bir su indirdi de vadiler, kendi miktarlarınca sel olup aktılar. Sel de suyun yüzüne çıkan bir köpük yüklendi. Bir zinet eşyası veya bir değerli mal yapmak için, ateşte üzerini körükledikleri madenlerden de onun gibi bir köpük meydana gelir. İşte Allah hak ile batılı böyle çarpıştırır. Fakat köpük atılır gider, insanlara faydası olan ise yerde kalır. İşte Allah böyle misaller verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gökten bir su indirdi de vadiler kendi miktarınca sel oldu; sel de yüzüne çıkan bir köpük yüklendi. Bir zinet veya bir eşya yapmak için ateşte üzerini körükledikleri madenlerden de onun gibi bir köpük meydana gelir, işte Allah, hak ile batılı böyle çarpıştırır. Fakat köpük atılır gider insanlara faydası olan ise yerde kalır! İşte Allah böyle misaller verir!
Elmalılı Hamdi Yazır : Yukarıdan bir su indirdi de vâdiler kendi mıkdarınca seyl oldu, seyl de yüze çıkan bir köpük yüklendi, bir ziynet veya bir meta' yapmak için ateşte üzerini körükledikleri madenlerden de onun gibi bir köpük vardır, İşte Allah, hakkile batılı böyle çarpıştırır, ammâ köpük atılır gider, nâsa menfeati olan ise Arzda kalır, işte Allah, emsali böyle darbeder
Fizilal-il Kuran : Allah, gökten su indirdi ve yataklarının kapasitesi ile ölçülü büyüklükte dereler akıttı. Akan sel, yüzeyinde köpük taşır. Süs ya da kullanım eşyası yapmak amacı ile ateşte erittiğiniz madenlerin de buna benzer köpükleri, cürufları vardır. Allah, hak ile batılı bu örnek aracılığı ile anlatır. Köpük, havaya uçup gider; fakat insanlara yarar sağlayan kısım yerde kalır. İşte Allah, böylesine örnekler verir.
Gültekin Onan : (Tanrı) Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarınca çağlayıp aktı. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya bir meta sağlamak için ateşte üzerine yakıp erittikleri şeyler (madenler)de de bunun gibi bir köpük (artık) vardır. İşte Tanrı, hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince, o atılır gider, insanlara yarar sağlayack şey ise, yeryüzünde kalır. İşte Tanrı örnekleri böyle vermektedir.
Hakkı Yılmaz : Allah, gökten bir su indirdi de vadiler, kendi ölçüsünde sel olup aktılar. Sonra da sel, suyun yüzüne çıkan bir köpük yüklendi. Bir zînet eşyası veya bir yarar sağlamak için, ateşte erittiklerinin üzerinde de benzeri bir köpük vardır. –Allah, hak ve bâtılı böyle örnekler.– Sonra köpük atılır gider, insanlara yararı olan ise yerde kalır. İşte Allah, örnekleri böyle verir.
Hasan Basri Çantay : O, gökden bir su indirmişdir de vadiler kendi mıkdarlarınca sel olmuşdur. Sel de yüze çıkan bir köpük yüklenib götürmüşdür. Bir zînet veya bir meta ara (yıp yap) mak için ateşde üzerine (körükleyib) yakdıkları şeylerden (ma'denlerden) de bunun gibi bir köpük (posa hasıl olur). İşte Allah, hak ile baatılı böyle çarpışdırır. Amma köpük atılır gider. İnsanlara fâide verecek olan şey'e (asla, cevhere) gelince: İşte bu, yer yüzünde kalır. Allah böylece misâller irâd eder.
Hayrat Neşriyat : (Îmân ile küfrün mukāyesesi şuna ben zer: Allah,) gökten bir su indirdi de vâ diler kendi mikdarlarınca aktı; sel de üste çıkan bir köpük yüklendi. Bir ziynet veya bir eşyâ yapmak için, ateşte üze rini körük lemekte oldukları şeyler (ma'den ler)den de buna benzer bir köpük meydana gelir. İşte Allah, hak ile bâtıla böyle misâl getirir. Ama köpüğe gelince, böylece (o) yok olarak gider, (bâtıl böyledir). Hâlbuki insanlara fayda veren şeyler ise, artık o yerde (sâbit olarak)kalır (hak da buna benzer). İşte Allah, böyle misâller getirir.
İbni Kesir : Göten su indirir de dereler onunla dolar taşar. Üste çıkan köpüğü sel alır götürür. Süslenmek veya yararlanmak için ateşle erittiklerinizin üzerinde de buna benzer bir köpük vardır. Böyle misal verir Allah hak ile batıl için. Köpük; uçar gider, insanlara fayda veren ise yerde kalır. İşte böyle; Allah daha nice misaller verir.
İskender Evrenosoğlu : Semadan su indirdi. Böylece vadiler takdir edildiği kadar sel oldu aktı. Ve sel, üste çıkan köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya meta (eşya) yapmak isteyerek ateşte yakılan (eriyen) şeylerden (madenlerden) de, üzerlerinde onun gibi köpük oluşur. Allah, işte böylece hak ve bâtıla misal verir. Sonra köpük çözülüp, dağılarak gider. Fakat insanlara faydası olan şeyler, böylece yeryüzünde kalır. Allah, işte böyle misaller verir.
Muhammed Esed : O gökten su indirdiğinde ve (kurumuş) nehir yatakları(ndan her biri) kendi hacimlerine göre dolup taştıklarında, akıntı yüzeydeki çerçöpü, tortuyu alır götürür; tıpkı süs eşyası ya da alet yapmak için ateşte eritilen (madenlerin), yüzeyinde açığa çıkan köpüklü tortudan arındırılması gibidir bu. Hak ile batılı Allah işte böyle bir benzetmeyle gözönüne koyuyor: çünkü, gerçekten de, tortuysa, çerçöpse sözkonusu olan, bu, (bütün) köpüksü şeyler gibi akar gider; ama insanlara yararlı olan şeye gelince, o her (zaman olduğu) yerde, sapasağlam ayakta kalır. Allah işte böyle benzetmelerle ortaya koyuyor,
Ömer Nasuhi Bilmen : Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarlarınca sel olup cereyana başladı. Sel de hemen kendi üzerine yükselen bir köpüğü yüklendi ve bir ziynet veya bir meta yapmak talebiyle üzerlerine körükledikleri madenlerden de onun gibi bir köpük meydana gelir. İşte Allah Teâlâ hak ile bâtılı böyle temsil buyurur. İmdi o köpük müzmahil olarak gidiverir, nâsa fâide veren şey ise artık yerde sabit olarak kalır. İşte Allah Teâlâ böylece misaller irad buyurur.
Ömer Öngüt : Allah gökten su indirir de dereler kendi miktarınca dolup taşar. Sel üste çıkan köpüğü alıp götürür. Bir ziynet veya eşya yapmak için ateşte erittikleri madenlerde de buna benzer bir köpük vardır. İşte Allah hak ile bâtılı böyle misal verir. Köpük atılıp gider, insanlara fayda veren şey ise yerde kalır. İşte Allah bunun gibi daha nice misaller verir.
Şaban Piriş : Allah gökten su indirir, dereler onunla dolar taşar. Sel, üste çıkan köpüğü alır götürür. Süslenmek veya faydalanmak için ateşte erittiklerinizin üzerinde de buna benzer bir köpük vardır. Allah, hak ve batıl için şu örneği verir: Köpük uçup gider, insanlara faydalı olan ise yerde kalır. Allah bunun gibi daha nice misaller verir.
Suat Yıldırım : O gökten yağmur indirir de vâdiler, dereler kendi ölçülerince dolup sel olur akar. Sel, suların üstünde kabaran köpüğü alıp götürür. İnsanların zinet veya bazı eşyalar yapmak için ateşte erittikleri madenlerin de buna benzer köpüğü olur. İşte Allah hak ile batılı, böyle bir temsil ile anlatır: Köpük yok olup gider, insanlara faydası olan cevher kısmı ise dipte kalır. Allah işte böylece misaller verir.
Süleyman Ateş : Gökten bir su indirdi de dereler kendi ölçüsünce (o su ile) çağlayıp aktı. Sel üste çıkan köpüğü taşıdı. Süs, yahut eşya yapmak için ateşte yak(ıp erit)tikleri madenlerden de bunun gibi bir köpük (posa) vardır. Allâh, hak ve bâtılı böyle benzetme ile anlatır. Köpük yok olup gider. İnsanlara yararlı olan ise yeryüzünde kalır. İşte Alllah, böyle güzel meseller verir.
Tefhim-ul Kuran : (Allah) Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarınca çağlayıp aktı. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya bir meta sağlamak için ateşte üzerine yakıp erittikleri şeyler (madenler) de de bunun gibi bir köpük (artık) vardır. İşte Allah, hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince, o atılır gider, insanlara yarar sağlayacak şey ise, yeryüzünde kalır. İşte Allah örnekleri böyle vermektedir.
Ümit Şimşek : O, gökten bir su indirir; dereler o suyla kendi miktarınca akar. Üstte kabaran köpüğü ise akıntı alır, götürür. İnsanların takı veya benzeri şeyler yapmak için ateşte erittikleri madenin de bunun gibi köpüğü vardır. Allah hak ile batılı böyle anlatıyor: Köpük atılır gider; insanlara yararlı olan şey ise olduğu yerde kalır. İşte Allah böyle misaller verir.
Yaşar Nuri Öztürk : Gökten bir su indirdi de vadiler, kendi ölçülerince/kaderlerine göre sel oldu, ardından da sel, üste çıkan köpüğü taşır hale geldi. Bir süs eşyası veya âlet yapmak isteğiyle ateşte körükledikleri şeylerde de benzeri bir köpük vardır. Allah hakla bâtılı işte böyle örneklendiriyor: Köpük, atılır gider; insanlara yararlı olansa toprakta kalır. Allah, işte bu şekilde örnekler verir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}