» 41 / Fussilet  14:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

 » 41 / Fussilet  Suresi: 14
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : hani
2. جَاءَتْهُمُ (CEÙTHM) = cā'ethumu : onlara gelmişti
3. الرُّسُلُ (ELRSL) = r-rusulu : elçiler
4. مِنْ (MN) = min : -nden
5. بَيْنِ (BYN) = beyni :
6. أَيْدِيهِمْ (ÊYD̃YHM) = eydīhim : önleri-
7. وَمِنْ (VMN) = ve min : ve
8. خَلْفِهِمْ (ḢLFHM) = ḣalfihim : arkalarından
9. أَلَّا (ÊLE) = ellā : sakın
10. تَعْبُدُوا (TABD̃VE) = teǎ'budū : kulluk etmeyin
11. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasına
12. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tan
13. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : dediler
14. لَوْ (LV) = lev : şayet
15. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : dileseydi
16. رَبُّنَا (RBNE) = rabbunā : Rabbimiz
17. لَأَنْزَلَ (LÊNZL) = leenzele : elbette indirirdi
18. مَلَائِكَةً (MLEÙKT) = melāiketen : melekler
19. فَإِنَّا (FÎNE) = feinnā : elbette biz
20. بِمَا (BME) = bimā : şeyi (mesajı)
21. أُرْسِلْتُمْ (ÊRSLTM) = ursiltum : gönderildiğiniz
22. بِهِ (BH) = bihi : onunla
23. كَافِرُونَ (KEFRVN) = kāfirūne : tanımıyoruz
hani | onlara gelmişti | elçiler | -nden | | önleri- | ve | arkalarından | sakın | kulluk etmeyin | başkasına | Allah'tan | dediler | şayet | dileseydi | Rabbimiz | elbette indirirdi | melekler | elbette biz | şeyi (mesajı) | gönderildiğiniz | onunla | tanımıyoruz |

[] [CYE] [RSL] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ABD̃] [] [] [GVL] [] [ŞYE] [RBB] [NZL] [MLK] [] [] [RSL] [] [KFR]
ÎZ̃ CEÙTHM ELRSL MN BYN ÊYD̃YHM VMN ḢLFHM ÊLE TABD̃VE ÎLE ELLH GELVE LV ŞEÙ RBNE LÊNZL MLEÙKT FÎNE BME ÊRSLTM BH KEFRVN

cā'ethumu r-rusulu min beyni eydīhim ve min ḣalfihim ellā teǎ'budū illā llahe ḳālū lev şā'e rabbunā leenzele melāiketen feinnā bimā ursiltum bihi kāfirūne
إذ جاءتهم الرسل من بين أيديهم ومن خلفهم ألا تعبدوا إلا الله قالوا لو شاء ربنا لأنزل ملائكة فإنا بما أرسلتم به كافرون

 » 41 / Fussilet  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
جاءتهم ج ي ا | CYE CEÙTHM cā'ethumu onlara gelmişti came to them
الرسل ر س ل | RSL ELRSL r-rusulu elçiler the Messengers
من | MN min -nden from before them
بين ب ي ن | BYN BYN beyni from before them
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim önleri- from before them
ومن | VMN ve min ve and from
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfihim arkalarından behind them,
ألا | ÊLE ellā sakın "(saying) ""Do not"
تعبدوا ع ب د | ABD̃ TABD̃VE teǎ'budū kulluk etmeyin worship
إلا | ÎLE illā başkasına except
الله | ELLH llahe Allah'tan "Allah."""
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
لو | LV lev şayet """If"
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi (had) willed
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbunā Rabbimiz our Lord,
لأنزل ن ز ل | NZL LÊNZL leenzele elbette indirirdi surely, He (would have) sent down
ملائكة م ل ك | MLK MLEÙKT melāiketen melekler Angels.
فإنا | FÎNE feinnā elbette biz So indeed, we
بما | BME bimā şeyi (mesajı) in what
أرسلتم ر س ل | RSL ÊRSLTM ursiltum gönderildiğiniz you have been sent
به | BH bihi onunla with
كافرون ك ف ر | KFR KEFRVN kāfirūne tanımıyoruz "(are) disbelievers."""

41:14 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

hani | onlara gelmişti | elçiler | -nden | | önleri- | ve | arkalarından | sakın | kulluk etmeyin | başkasına | Allah'tan | dediler | şayet | dileseydi | Rabbimiz | elbette indirirdi | melekler | elbette biz | şeyi (mesajı) | gönderildiğiniz | onunla | tanımıyoruz |

[] [CYE] [RSL] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ABD̃] [] [] [GVL] [] [ŞYE] [RBB] [NZL] [MLK] [] [] [RSL] [] [KFR]
ÎZ̃ CEÙTHM ELRSL MN BYN ÊYD̃YHM VMN ḢLFHM ÊLE TABD̃VE ÎLE ELLH GELVE LV ŞEÙ RBNE LÊNZL MLEÙKT FÎNE BME ÊRSLTM BH KEFRVN

cā'ethumu r-rusulu min beyni eydīhim ve min ḣalfihim ellā teǎ'budū illā llahe ḳālū lev şā'e rabbunā leenzele melāiketen feinnā bimā ursiltum bihi kāfirūne
إذ جاءتهم الرسل من بين أيديهم ومن خلفهم ألا تعبدوا إلا الله قالوا لو شاء ربنا لأنزل ملائكة فإنا بما أرسلتم به كافرون

[] [ج ي ا] [ر س ل] [] [ب ي ن] [ي د ي] [] [خ ل ف] [] [ع ب د] [] [] [ق و ل] [] [ش ي ا] [ر ب ب] [ن ز ل] [م ل ك] [] [] [ر س ل] [] [ك ف ر]

 » 41 / Fussilet  Suresi: 14
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إذ | ÎZ̃ hani When
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
جاءتهم ج ي ا | CYE CEÙTHM cā'ethumu onlara gelmişti came to them
Cim,Elif,,Te,He,Mim,
3,1,,400,5,40,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الرسل ر س ل | RSL ELRSL r-rusulu elçiler the Messengers
Elif,Lam,Re,Sin,Lam,
1,30,200,60,30,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
من | MN min -nden from before them
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بين ب ي ن | BYN BYN beyni from before them
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
أيديهم ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHM eydīhim önleri- from before them
,Ye,Dal,Ye,He,Mim,
,10,4,10,5,40,
N – nominative feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ومن | VMN ve min ve and from
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
خلفهم خ ل ف | ḢLF ḢLFHM ḣalfihim arkalarından behind them,
Hı,Lam,Fe,He,Mim,
600,30,80,5,40,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ألا | ÊLE ellā sakın "(saying) ""Do not"
,Lam,Elif,
,30,1,
SUB – subordinating conjunction
NEG – negative particle
حرف مصدري
حرف نفي
تعبدوا ع ب د | ABD̃ TABD̃VE teǎ'budū kulluk etmeyin worship
Te,Ayn,Be,Dal,Vav,Elif,
400,70,2,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā başkasına except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
الله | ELLH llahe Allah'tan "Allah."""
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
قالوا ق و ل | GVL GELVE ḳālū dediler They said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لو | LV lev şayet """If"
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dileseydi (had) willed
Şın,Elif,,
300,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
ربنا ر ب ب | RBB RBNE rabbunā Rabbimiz our Lord,
Re,Be,Nun,Elif,
200,2,50,1,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لأنزل ن ز ل | NZL LÊNZL leenzele elbette indirirdi surely, He (would have) sent down
Lam,,Nun,Ze,Lam,
30,,50,7,30,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
اللام لام التوكيد
فعل ماض
ملائكة م ل ك | MLK MLEÙKT melāiketen melekler Angels.
Mim,Lam,Elif,,Kef,Te merbuta,
40,30,1,,20,400,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
فإنا | FÎNE feinnā elbette biz So indeed, we
Fe,,Nun,Elif,
80,,50,1,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الفاء استئنافية
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
بما | BME bimā şeyi (mesajı) in what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
أرسلتم ر س ل | RSL ÊRSLTM ursiltum gönderildiğiniz you have been sent
,Re,Sin,Lam,Te,Mim,
,200,60,30,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form IV) passive perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض مبني للمجهول والتاء ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
به | BH bihi onunla with
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
كافرون ك ف ر | KFR KEFRVN kāfirūne tanımıyoruz "(are) disbelievers."""
Kef,Elif,Fe,Re,Vav,Nun,
20,1,80,200,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِذْ: hani | جَاءَتْهُمُ: onlara gelmişti | الرُّسُلُ: elçiler | مِنْ: -nden | بَيْنِ: | أَيْدِيهِمْ: önleri- | وَمِنْ: ve | خَلْفِهِمْ: arkalarından | أَلَّا: sakın | تَعْبُدُوا: kulluk etmeyin | إِلَّا: başkasına | اللَّهَ: Allah'tan | قَالُوا: dediler | لَوْ: şayet | شَاءَ: dileseydi | رَبُّنَا: Rabbimiz | لَأَنْزَلَ: elbette indirirdi | مَلَائِكَةً: melekler | فَإِنَّا: elbette biz | بِمَا: şeyi (mesajı) | أُرْسِلْتُمْ: gönderildiğiniz | بِهِ: onunla | كَافِرُونَ: tanımıyoruz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إذ ÎZ̃ hani | جاءتهم CEÙTHM onlara gelmişti | الرسل ELRSL elçiler | من MN -nden | بين BYN | أيديهم ÊYD̃YHM önleri- | ومن WMN ve | خلفهم ḢLFHM arkalarından | ألا ÊLE sakın | تعبدوا TABD̃WE kulluk etmeyin | إلا ÎLE başkasına | الله ELLH Allah'tan | قالوا GELWE dediler | لو LW şayet | شاء ŞEÙ dileseydi | ربنا RBNE Rabbimiz | لأنزل LÊNZL elbette indirirdi | ملائكة MLEÙKT melekler | فإنا FÎNE elbette biz | بما BME şeyi (mesajı) | أرسلتم ÊRSLTM gönderildiğiniz | به BH onunla | كافرون KEFRWN tanımıyoruz |
Kırık Meal (Okunuş) : |: hani | cā'ethumu: onlara gelmişti | r-rusulu: elçiler | min: -nden | beyni: | eydīhim: önleri- | ve min: ve | ḣalfihim: arkalarından | ellā: sakın | teǎ'budū: kulluk etmeyin | illā: başkasına | llahe: Allah'tan | ḳālū: dediler | lev: şayet | şā'e: dileseydi | rabbunā: Rabbimiz | leenzele: elbette indirirdi | melāiketen: melekler | feinnā: elbette biz | bimā: şeyi (mesajı) | ursiltum: gönderildiğiniz | bihi: onunla | kāfirūne: tanımıyoruz |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎZ̃: hani | CEÙTHM: onlara gelmişti | ELRSL: elçiler | MN: -nden | BYN: | ÊYD̃YHM: önleri- | VMN: ve | ḢLFHM: arkalarından | ÊLE: sakın | TABD̃VE: kulluk etmeyin | ÎLE: başkasına | ELLH: Allah'tan | GELVE: dediler | LV: şayet | ŞEÙ: dileseydi | RBNE: Rabbimiz | LÊNZL: elbette indirirdi | MLEÙKT: melekler | FÎNE: elbette biz | BME: şeyi (mesajı) | ÊRSLTM: gönderildiğiniz | BH: onunla | KEFRVN: tanımıyoruz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani onlara, kendilerinden önce de, kendilerinden sonra da peygamberler gelmişti de Allah'tan başkasına kulluk etmeyin demişlerdi. Onlar, Rabbimiz dileseydi demişlerdi, melekler indirirdi elbette, biz, gerçekten de sizin gönderildiğiniz şeyleri inkâr etmedeyiz.
Adem Uğur : Peygamberler onlara: Önlerinden ve arkalarından gelerek Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, dedikleri zaman, "Rabbimiz dileseydi elbette melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz" demişlerdi.
Ahmed Hulusi : Hani onlara Rasûlleri önlerinden (bildiklerine dayanarak) ve arkalarından (bilmediklerini bildirerek) gelip: "Başkasına tapınmayın; sadece Allâh'a kulluk, ibadet edin!" (dedi). . . Onlar da dediler ki: "Eğer Rabbimiz dileseydi elbette melekler inzâl ederdi. . . Zaten biz, kendisi ile irsâl olunduğunuz şeyi (hakikat bilgisini) inkâr edenleriz. "
Ahmet Tekin : Rasuller onlara, önlerinden, arkalarından gelerek, bilgi alanları içinde, kavrama alanları dışındaki konularda konuşarak, açıklamalar yaparak: 'Allah’tan başkasını ilâh tanımayın, başkasına kulluk ve ibadet etmeyin' dedikleri zaman: 'Rabbimizin sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı elbette melekler indirirdi. Onun için, biz sizin özgürce tebliğ ile görevlendirildiğiniz dini kabul etmiyoruz, inkâr ediyoruz.' dediler.
Ahmet Varol : Onlara: 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin' diye önlerinden ve arkalarından peygamberler gelince dediler ki: 'Allah dileseydi melekler indirirdi. Biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz.'
Ali Bulaç : Onlara "Yalnızca Allah'a kulluk edin" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelince, dediler ki: "Eğer dileseydi Rabbimiz melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edicileriz."
Ali Fikri Yavuz : Âd ve Semûd kavmine, Allah’dan başkasına tapmayın diye, her taraftan peygamberler geldiği vakit, onlar şöyle dediler: “- Eğer Rabbimiz dileseydi, muhakkak melekler indirirdi, (siz ise bizim gibi insanlarsınız, peygamber olamazsınız). Onun için biz sizinle gönderilen şeylere inanmayız.”
Bekir Sadak : Onlara, onlerinden, artlarindan, her yonden: «Allah'tan baskasina kulluk etmeyin» diyen peygamberler gelmisti: «Eger Rabbimiz boyle bir sey dileseydi melekler indirirdi. Dogrusu sizinle gonderileni inkar ederiz» demislerdi.
Celal Yıldırım : Hani onlara peygamberler, önlerinden arkalarından gelmişti de ancak Allah'a kulluk edin (demişlerdi). Onlar ise, «eğer Rabbimiz dile seydi melekleri indirirdi. Bu bakımdan biz elbette sizinle gönderilen şeyi inkâr edenleriz!» demişlerdi.
Diyanet İşleri : Hani onlara peygamberler önlerinden ve arkalarından gelmiş, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin” demişler, onlar da, “Eğer Rabbimiz dileseydi (Peygamber olarak) melekler indirirdi. Bu sebeple, biz sizinle gönderilenleri inkâr ediyoruz” demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara, önlerinden, artlarından, her yönden: 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin' diyen peygamberler gelmişti: 'Eğer Rabbimiz böyle bir şey dileseydi melekler indirirdi. Doğrusu sizinle gönderileni inkar ederiz' demişlerdi.
Diyanet Vakfi : Peygamberler onlara: Önlerinden ve arkalarından gelerek Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, dedikleri zaman, «Rabbimiz dileseydi elbette melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz» demişlerdi.
Edip Yüksel : Onlara, 'ALLAH'tan başkasına tapmayın,' diye önlerinden ve arkalarından elçiler gitmişti. Onlar ise, 'Rabbimiz dileseydi bir melek indirebilirdi. Bundan ötürü sizin getirdiğiniz mesaja inanmıyoruz,' dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlara Allah'tan başkasına kulluk etmeyin diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği zaman: «Eğer Rabbimiz dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeylere inanmayız.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara: «Allah'tan başkasına tapmayın!» diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği zaman «Rabbimiz dileseydi, melekler gönderirdi. Onun için biz sizin gönderildiğiniz şeylere inanmayız!» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlara Allahdan başkasına tapmayın diye Resuller önlerinden ve arkalarından geldiği vakıt, «rabbımız dilese idi Melâike gönderirdi, onun için biz sizin gönderildiğiniz şeylere inanmayız» dediler
Fizilal-il Kuran : Onlara «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin» diyerek önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği vakit, «Rabb'imiz dileseydi melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeyleri inkar ediyoruz» demişlerdi.
Gültekin Onan : Onlara "yalnızca Tanrı'ya kulluk edin" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelince, dediler ki: "Eğer dileseydi rabbimiz melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeye kafir olanlarız."
Hakkı Yılmaz : Hani onlara, “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin!” diye önlerinden-arkalarından [her yanlarından] elçiler gelmişti. Onlar: “Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz, kendisiyle gönderilmiş olduğunuz şeyleri kesinlikle bilerek reddedenleriz/ inanmayanlarız” dediler.
Hasan Basri Çantay : Onlara «Allahdan başkasına tapmayın» diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği vakit dediler ki: «Eğer Rabbimiz dileseydi elbette (üstümüze) melekler indirirdi. Onun için biz sizinle gönderilen şeylere küfredicileriz».
Hayrat Neşriyat : O vakit onlara: 'Allah’dan başkasına kulluk etmeyin!' diye, önlerinden ve arkalarından peygamberler gelmişti. (Onlar:) 'Eğer Rabbimiz (peygamber göndermek)isteseydi, elbette melekleri indirirdi; onun için doğrusu biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edicileriz!' dediler.
İbni Kesir : Onlara; Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiğinde demişlerdi ki: Şayet Rabbımız dileseydi; elbette melekler indirirdi. Doğrusu biz, sizinle gönderilen şeyi inkar ederiz.
İskender Evrenosoğlu : Onlara önlerinden ve arkalarından (kendilerinden önce ve sonra) Allah'tan başkasına kul olmamaları için resûller geldiği zaman dediler ki: “Eğer Rabbimiz dileseydi, mutlaka melekleri indirirdi. Bu sebeple gerçekten biz, sizin, kendisiyle gönderildiğiniz şeyi inkâr edenleriz.”
Muhammed Esed : Hani, onlara (Allah'ın) elçileri gelmişti ve önlerine serilmiş olanla (halen) bilgi ve kavrayış alanlarının dışında tutulan hakkında konuşmuşlardı, (ve onlara): "Yalnız Allah'a kulluk edin!" (diye çağrıda bulunmuşlardı). Onlar, "Eğer" demişlerdi, "Rabbimiz (sizin söylediklerinize inanmamızı) dileseydi, (mesajının tebliğcisi olarak) melekler gönderirdi. Bakın işte biz, getirdiğiniz(i iddia ettiğiniz) şeyde bir gerçek payı bulunduğunu inkar ediyoruz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlara, peygamberler, «Allah'tan başkasına tapmayın» diye önlerinden ve arkalarından geldiği vakit dediler ki: «Eğer Rabbimiz dilemiş olsa idi elbette melekleri indirmiş, olurdu. Binaenaleyh şüphe yok ki, biz sizin kendisiyle gönderilmiş olduğunuz şeyi inkar edicileriz.»
Ömer Öngüt : Onlara: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. " diye önlerinden ve arkalarından peygamberler gelmişti. "Şayet Rabbimiz dileseydi melekler indirirdi. Doğrusu biz sizinle gönderilen şeyleri inkâr ediyoruz. " demişlerdi.
Şaban Piriş : Onlara peygamberleri “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin” diye önlerinden ve arkalarından geldiği zaman: Rabbimiz isteseydi melekleri gönderirdi. Bunun için biz sizin gönderildiğinize inanmıyoruz, demişlerdi.
Suat Yıldırım : Kendilerine önlerinden, arkalarından resullerimiz: "Allah’tan başkasına sakın ibadet etmeyiniz!" dediklerinde onlar: "Rabbimiz dileseydi, üstümüze melekler indirirdi. Böyle olunca biz, sizinle gönderilen şeylerin hepsini inkâr ettik!" dediler.
Süleyman Ateş : Onlara: "Yalnız Allah'a kulluk edin!" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelmişti. "Rabbimiz dileseydi, melekler indirirdi. Biz sizinle gönderilen mesajı tanımıyoruz." dediler.
Tefhim-ul Kuran : Onlara «Yalnızca Allah'a kulluk edin» diye önlerinden ve arkalarından peygamberler gelince, dediler ki: «Eğer dileseydi Rabbimiz melekler indirirdi. Bundan dolayı biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeye (karşı) küfredenleriz.»
Ümit Şimşek : Onlara peygamberler gelmiş ve kendilerine her yönden yaklaşarak 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin' demişlerdi. Onlar ise 'Rabbimiz dileseydi bize melek indirirdi; sizinle gönderileni biz inkâr ediyoruz' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Hani, resuller onlara önlerinden, arkalarından gelerek şöyle demişlerdi: "Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmeyin!" Şöyle cevap vermişlerdi: "Eğer Rabbimiz isteseydi, kesinlikle melekler indirirdi. Bu yüzden biz sizinle gönderileni tanımıyoruz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}