» 30 / Rûm  18:

Kuran Sırası: 30
İniş Sırası: 84
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 30 / Rûm  Suresi: 18
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَهُ (VLH) = velehu : O'na mahsustur
2. الْحَمْدُ (ELḪMD̃) = l-Hamdu : hamd
3. فِي (FY) = fī :
4. السَّمَاوَاتِ (ELSMEVET) = s-semāvāti : göklerde
5. وَالْأَرْضِ (VELÊRŽ) = vel'erDi : ve yerde
6. وَعَشِيًّا (VAŞYE) = ve ǎşiyyen : ve günün sonunda
7. وَحِينَ (VḪYN) = ve Hīne : ve zaman
8. تُظْهِرُونَ (TƵHRVN) = tuZhirūne : öğleye erdiğiniz
O'na mahsustur | hamd | | göklerde | ve yerde | ve günün sonunda | ve zaman | öğleye erdiğiniz |

[] [ḪMD̃] [] [SMV] [ERŽ] [AŞV] [ḪYN] [ƵHR]
VLH ELḪMD̃ FY ELSMEVET VELÊRŽ VAŞYE VḪYN TƵHRVN

velehu l-Hamdu s-semāvāti vel'erDi ve ǎşiyyen ve Hīne tuZhirūne
وله الحمد في السماوات والأرض وعشيا وحين تظهرون

 » 30 / Rûm  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وله | VLH velehu O'na mahsustur And for Him
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamd (are) all praises
في | FY in
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth
وعشيا ع ش و | AŞV VAŞYE ve ǎşiyyen ve günün sonunda and (at) night
وحين ح ي ن | ḪYN VḪYN ve Hīne ve zaman and when
تظهرون ظ ه ر | ƵHR TƵHRVN tuZhirūne öğleye erdiğiniz you are at noon.

30:18 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

O'na mahsustur | hamd | | göklerde | ve yerde | ve günün sonunda | ve zaman | öğleye erdiğiniz |

[] [ḪMD̃] [] [SMV] [ERŽ] [AŞV] [ḪYN] [ƵHR]
VLH ELḪMD̃ FY ELSMEVET VELÊRŽ VAŞYE VḪYN TƵHRVN

velehu l-Hamdu s-semāvāti vel'erDi ve ǎşiyyen ve Hīne tuZhirūne
وله الحمد في السماوات والأرض وعشيا وحين تظهرون

[] [ح م د] [] [س م و] [ا ر ض] [ع ش و] [ح ي ن] [ظ ه ر]

 » 30 / Rûm  Suresi: 18
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وله | VLH velehu O'na mahsustur And for Him
Vav,Lam,He,
6,30,5,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
الحمد ح م د | ḪMD̃ ELḪMD̃ l-Hamdu hamd (are) all praises
Elif,Lam,Ha,Mim,Dal,
1,30,8,40,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMV ELSMEVET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDi ve yerde and the earth
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مجرور
وعشيا ع ش و | AŞV VAŞYE ve ǎşiyyen ve günün sonunda and (at) night
Vav,Ayn,Şın,Ye,Elif,
6,70,300,10,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
وحين ح ي ن | ḪYN VḪYN ve Hīne ve zaman and when
Vav,Ha,Ye,Nun,
6,8,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
تظهرون ظ ه ر | ƵHR TƵHRVN tuZhirūne öğleye erdiğiniz you are at noon.
Te,Zı,He,Re,Vav,Nun,
400,900,5,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَهُ: O'na mahsustur | الْحَمْدُ: hamd | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَالْأَرْضِ: ve yerde | وَعَشِيًّا: ve günün sonunda | وَحِينَ: ve zaman | تُظْهِرُونَ: öğleye erdiğiniz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وله WLH O'na mahsustur | الحمد ELḪMD̃ hamd | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | والأرض WELÊRŽ ve yerde | وعشيا WAŞYE ve günün sonunda | وحين WḪYN ve zaman | تظهرون TƵHRWN öğleye erdiğiniz |
Kırık Meal (Okunuş) : |velehu: O'na mahsustur | l-Hamdu: hamd | : | s-semāvāti: göklerde | vel'erDi: ve yerde | ve ǎşiyyen: ve günün sonunda | ve Hīne: ve zaman | tuZhirūne: öğleye erdiğiniz |
Kırık Meal (Transcript) : |VLH: O'na mahsustur | ELḪMD̃: hamd | FY: | ELSMEVET: göklerde | VELÊRŽ: ve yerde | VAŞYE: ve günün sonunda | VḪYN: ve zaman | TƵHRVN: öğleye erdiğiniz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onadır hamd göklerde ve yeryüzünde; ve tenzîh edin onu gündüzün sonlarında ve öğle vaktinde.
Adem Uğur : (17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
Ahmed Hulusi : Ki, semâlarda ve arzda Hamd O'na aittir. . . Güneşin tam tepede olduğu ya da kaybolmaya yüz tuttuğu süreçte!
Ahmet Tekin : Gündüzün sonuna doğru, ikindi vaktinde, öğle vaktine eriştiğinizde, göklerde ve yerde yalnız ona hamdolsun.
Ahmet Varol : Göklerde ve yerde hamd O'na aittir. Gündüzün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de (O'nu tesbih edin). [1]
Ali Bulaç : Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Ali Fikri Yavuz : Göklerde ve yerde hamd O’nundur. İkindi vaktinde de, öğleye girdiğiniz vakitte de (öğle ile ikindi namazını kılın ve Allah’ı tesbih edin).
Bekir Sadak : (17-18) Aksamlarken ve sabahlarken, ogle ve ikindi vaktinde Allah'i (ki goklerde ve yerde hamd O'na mahsustur) tesbih edin, namaz kilin.
Celal Yıldırım : Hamd (her türlü güzel övgü) göklerde de, yerde de O'na mahsustur, (övülmeğe ancak O lâyıktır). İkindi vaktinde de, öğleye girerken de (O'nu tesbîh edin, namaz kılın).
Diyanet İşleri : Göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah’ı tespih edin.
Diyanet İşleri (eski) : (17-18) Akşamlarken ve sabahlarken, öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur- tesbih edin, namaz kılın.
Diyanet Vakfi : (17-18) Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
Edip Yüksel : Akşam ve öğle tatilinde göklerde ve yerde tüm övgüler O'nadır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Göklerde ve yerde, ikindileyin de, öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'na mahsustur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Göklerde ve yerde, ikindileyin ve öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'na mahsustur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem hamd ona Göklerde ve Yerde ve ikindileyin ve o zaman ki öğle edersiniz
Fizilal-il Kuran : Göklerde ve yerde, günün sonunda, öğleye erdiğiniz zaman da hamd O'nundur.
Gültekin Onan : Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Hakkı Yılmaz : (17,18) "O hâlde, yapmanız gereken, akşama erdiğinizde, sabaha erdiğinizde, gece sırasında, öğleye erdiğinizde; her zaman Allah'ın tüm noksan sıfatlardan arındırılmasıdır! Göklerde ve yerde de tüm övgüler sadece O'na aittir; başkası övülemez. "
Hasan Basri Çantay : Göklerde ve yerde hamd Onundur. Gündüzün nihâyetinde de, öğle vakfına vardığınız vakıtda da (Allâhı tenzîh ve tesbîh edin, namaz kılın).
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki göklerde ve yerde hamd, O’na mahsustur. Akşama doğru ve öğlene girdiğiniz zaman da (Allah’ı tesbîh edin! İkindi ve öğle namazını kılın)!
İbni Kesir : Ve hamd, O'nadır. Göklerde de, yerde de, günün sonunda da, öğleye erdiğiniz vakitte de.
İskender Evrenosoğlu : Ve göklerde ve yerde hamd, O'na mahsustur. İkindide ve öğle vaktinde (O'na hamdedin)!
Muhammed Esed : Göklerde ve yerde her türlü övgünün O'na mahsus olduğunu (görerek) öğle vaktinde de sonrasında da (O'nu yüceltin).
Mustafa İslamoğlu : Göklerde ve yerde her tür sena ve övgüye layık tek varlık O olduğuna göre, öğleyin ve akşama girerken de (O'nu anın).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve hamd, göklerde ve yerde O'na mahsustur ve gündüzün nihâyetinde de ve öğle vaktine vardığınızda da.
Ömer Öngüt : Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde de (Allah'ı tesbih edin).
Şaban Piriş : Göklerde ve yerde hamd kendisine ait olanı, yatsılayın ve öğleyin de (tesbih ve hamd edin).
Suat Yıldırım : Göklerde ve yerde hamd, güzel övgü O’na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girerken de, O’nu takdis ve tenzih edin, namaz kılın!
Süleyman Ateş : Göklerde ve yerde, günün sonunda da, öğleye erdiğiniz zaman da hamd, O'na mahsustur.
Tefhim-ul Kuran : Hamd O'nundur; göklerde de, yerde de, günün sonunda da ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Ümit Şimşek : Göklerde ve yerde hamd Ona aittir. Gündüzün sonuna doğru ve öğleye eriştiğiniz zaman da Onu tesbih edin.
Yaşar Nuri Öztürk : Göklerde ve yerde hamt da O'na; gün sonunda da öğleye erdiğinizde de.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}