» 30 / Rûm  25:

Kuran Sırası: 30
İniş Sırası: 84
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 30 / Rûm  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمِنْ (VMN) = ve min : -nden (biri de)
2. ايَاتِهِ ( ËYETH) = āyātihi : O'nun ayetleri-
3. أَنْ (ÊN) = en :
4. تَقُومَ (TGVM) = teḳūme : durmasıdır
5. السَّمَاءُ (ELSMEÙ) = s-semāu : göğün
6. وَالْأَرْضُ (VELÊRŽ) = vel'erDu : ve yerin
7. بِأَمْرِهِ (BÊMRH) = biemrihi : O'nun buyruğuyla
8. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
9. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
10. دَعَاكُمْ (D̃AEKM) = deǎākum : sizi çağırdığı
11. دَعْوَةً (D̃AVT) = deǎ'veten : bir tek da'vetle
12. مِنَ (MN) = mine : -den
13. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yer-
14. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : bir de bakarsınız ki
15. أَنْتُمْ (ÊNTM) = entum : siz
16. تَخْرُجُونَ (TḢRCVN) = teḣrucūne : çıkıyorsunuz
-nden (biri de) | O'nun ayetleri- | | durmasıdır | göğün | ve yerin | O'nun buyruğuyla | sonra | zaman | sizi çağırdığı | bir tek da'vetle | -den | yer- | bir de bakarsınız ki | siz | çıkıyorsunuz |

[] [EYY] [] [GVM] [SMV] [ERŽ] [EMR] [] [] [D̃AV] [D̃AV] [] [ERŽ] [] [] [ḢRC]
VMN ËYETH ÊN TGVM ELSMEÙ VELÊRŽ BÊMRH S̃M ÎZ̃E D̃AEKM D̃AVT MN ELÊRŽ ÎZ̃E ÊNTM TḢRCVN

ve min āyātihi en teḳūme s-semāu vel'erDu biemrihi ṧumme iƶā deǎākum deǎ'veten mine l-erDi iƶā entum teḣrucūne
ومن آياته أن تقوم السماء والأرض بأمره ثم إذا دعاكم دعوة من الأرض إذا أنتم تخرجون

 » 30 / Rûm  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve min -nden (biri de) And among
آياته ا ي ي | EYY ËYETH āyātihi O'nun ayetleri- His Signs
أن | ÊN en (is) that
تقوم ق و م | GVM TGVM teḳūme durmasıdır stands
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāu göğün the heavens
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDu ve yerin and the earth
بأمره ا م ر | EMR BÊMRH biemrihi O'nun buyruğuyla by His Command.
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
دعاكم د ع و | D̃AV D̃AEKM deǎākum sizi çağırdığı He calls you
دعوة د ع و | D̃AV D̃AVT deǎ'veten bir tek da'vetle (with) a call,
من | MN mine -den from
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yer- the earth,
إذا | ÎZ̃E iƶā bir de bakarsınız ki behold!
أنتم | ÊNTM entum siz You
تخرجون خ ر ج | ḢRC TḢRCVN teḣrucūne çıkıyorsunuz will come forth.

30:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

-nden (biri de) | O'nun ayetleri- | | durmasıdır | göğün | ve yerin | O'nun buyruğuyla | sonra | zaman | sizi çağırdığı | bir tek da'vetle | -den | yer- | bir de bakarsınız ki | siz | çıkıyorsunuz |

[] [EYY] [] [GVM] [SMV] [ERŽ] [EMR] [] [] [D̃AV] [D̃AV] [] [ERŽ] [] [] [ḢRC]
VMN ËYETH ÊN TGVM ELSMEÙ VELÊRŽ BÊMRH S̃M ÎZ̃E D̃AEKM D̃AVT MN ELÊRŽ ÎZ̃E ÊNTM TḢRCVN

ve min āyātihi en teḳūme s-semāu vel'erDu biemrihi ṧumme iƶā deǎākum deǎ'veten mine l-erDi iƶā entum teḣrucūne
ومن آياته أن تقوم السماء والأرض بأمره ثم إذا دعاكم دعوة من الأرض إذا أنتم تخرجون

[] [ا ي ي] [] [ق و م] [س م و] [ا ر ض] [ا م ر] [] [] [د ع و] [د ع و] [] [ا ر ض] [] [] [خ ر ج]

 » 30 / Rûm  Suresi: 25
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ومن | VMN ve min -nden (biri de) And among
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
آياته ا ي ي | EYY ËYETH āyātihi O'nun ayetleri- His Signs
,Ye,Elif,Te,He,
,10,1,400,5,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أن | ÊN en (is) that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
تقوم ق و م | GVM TGVM teḳūme durmasıdır stands
Te,Gaf,Vav,Mim,
400,100,6,40,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
السماء س م و | SMV ELSMEÙ s-semāu göğün the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
والأرض ا ر ض | ERŽ VELÊRŽ vel'erDu ve yerin and the earth
Vav,Elif,Lam,,Re,Dad,
6,1,30,,200,800,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative feminine noun → Earth"
الواو عاطفة
اسم مرفوع
بأمره ا م ر | EMR BÊMRH biemrihi O'nun buyruğuyla by His Command.
Be,,Mim,Re,He,
2,,40,200,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
دعاكم د ع و | D̃AV D̃AEKM deǎākum sizi çağırdığı He calls you
Dal,Ayn,Elif,Kef,Mim,
4,70,1,20,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
دعوة د ع و | D̃AV D̃AVT deǎ'veten bir tek da'vetle (with) a call,
Dal,Ayn,Vav,Te merbuta,
4,70,6,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
من | MN mine -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yer- the earth,
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
إذا | ÎZ̃E iƶā bir de bakarsınız ki behold!
,Zel,Elif,
,700,1,
SUR – surprise particle
حرف فجاءة
أنتم | ÊNTM entum siz You
,Nun,Te,Mim,
,50,400,40,
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
تخرجون خ ر ج | ḢRC TḢRCVN teḣrucūne çıkıyorsunuz will come forth.
Te,Hı,Re,Cim,Vav,Nun,
400,600,200,3,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمِنْ: -nden (biri de) | ايَاتِهِ: O'nun ayetleri- | أَنْ: | تَقُومَ: durmasıdır | السَّمَاءُ: göğün | وَالْأَرْضُ: ve yerin | بِأَمْرِهِ: O'nun buyruğuyla | ثُمَّ: sonra | إِذَا: zaman | دَعَاكُمْ: sizi çağırdığı | دَعْوَةً: bir tek da'vetle | مِنَ: -den | الْأَرْضِ: yer- | إِذَا: bir de bakarsınız ki | أَنْتُمْ: siz | تَخْرُجُونَ: çıkıyorsunuz |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ومن WMN -nden (biri de) | آياته ËYETH O'nun ayetleri- | أن ÊN | تقوم TGWM durmasıdır | السماء ELSMEÙ göğün | والأرض WELÊRŽ ve yerin | بأمره BÊMRH O'nun buyruğuyla | ثم S̃M sonra | إذا ÎZ̃E zaman | دعاكم D̃AEKM sizi çağırdığı | دعوة D̃AWT bir tek da'vetle | من MN -den | الأرض ELÊRŽ yer- | إذا ÎZ̃E bir de bakarsınız ki | أنتم ÊNTM siz | تخرجون TḢRCWN çıkıyorsunuz |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve min: -nden (biri de) | āyātihi: O'nun ayetleri- | en: | teḳūme: durmasıdır | s-semāu: göğün | vel'erDu: ve yerin | biemrihi: O'nun buyruğuyla | ṧumme: sonra | iƶā: zaman | deǎākum: sizi çağırdığı | deǎ'veten: bir tek da'vetle | mine: -den | l-erDi: yer- | iƶā: bir de bakarsınız ki | entum: siz | teḣrucūne: çıkıyorsunuz |
Kırık Meal (Transcript) : |VMN: -nden (biri de) | ËYETH: O'nun ayetleri- | ÊN: | TGVM: durmasıdır | ELSMEÙ: göğün | VELÊRŽ: ve yerin | BÊMRH: O'nun buyruğuyla | S̃M: sonra | ÎZ̃E: zaman | D̃AEKM: sizi çağırdığı | D̃AVT: bir tek da'vetle | MN: -den | ELÊRŽ: yer- | ÎZ̃E: bir de bakarsınız ki | ÊNTM: siz | TḢRCVN: çıkıyorsunuz |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve delillerindendir ki gökle yer, öylece durmada; sonra sizi bir çağırdı mı hemen yeraltından çıkacaksınız.
Adem Uğur : Göğün ve yerin O'nun buyruğu ile durması da O'nun (varlığının) delillerindendir. Sonra sizi topraktan bir çağırdı mı hemen (kabirlerinizden) çıkıverirsiniz.
Ahmed Hulusi : O'nun işaretlerindendir, semâ (bilinç) ve arzın (bedenin) O'nun hükmü olarak yaşamına devam etmesi. . . Sonra arzdan (bedenden) bir davet ile (Azrailî kuvve) sizi çağırdığı vakit, hemen siz çıkarsınız!
Ahmet Tekin : O’nun kurduğu aslî düzen ile, O’nun icraatıyla göğün ve yerin ayakta durması, denge ve çekiminin korunarak düzeninin devamı, O’nun varlığının ve kudretinin delillerindendir. Dahası sizi arzdan, topraktan çağırır çağırmaz, derhal kabirlerinizden çıkarsınız.
Ahmet Varol : Göğün ve yerin O'nun emriyle durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi yerden bir çağrıyla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki çıkarılıyorsunuz.
Ali Bulaç : Göğün ve yerin O'nun emriyle (hareketten kesilip olduğu yerde veya bu düzen içinde) durması da, O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi yerden (toprağın altından) bir (kere) çağırma ile çağırdığı zaman, hemencecik siz (bir de bakarsınız ki) çıkarılmışsınız.
Ali Fikri Yavuz : Yine göğün ve yerin, O’nun emriyle durması (kudretinin) alâmetlerindendir. Sonra (kıyamette) sizi (İsrafil lisanı ile) bir defa çağırdığı zaman hemen kabirlerden çıkacaksınız.
Bekir Sadak : Gogun ve yerin O'nun buyrugu ile ayakta durmasi O'nun varliginin belgelerindendir. Sonra sizi kabirlerinizden bir cagirmaya gorsun, hemen cikiverirsiniz.
Celal Yıldırım : O'nun açık belgelerinden biri de, göğün ve yerin O'nun buyruğuyla (yörüngelerinde hareketlerini sağlayıp) durmasıdır. Sonra da sizi bir defa çağırınca hemen yerden çıkarsınız.
Diyanet İşleri : Emriyle göğün ve yerin (kendi düzenlerinde) durması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra sizi yerden (kalkmaya) bir çağırdı mı, bir de bakarsınız ki (dirilmiş olarak) çıkıyorsunuz.
Diyanet İşleri (eski) : Göğün ve yerin O'nun buyruğu ile ayakta durması O'nun varlığının belgelerindendir. Sonra sizi kabirlerinizden bir çağırmaya görsün, hemen çıkıverirsiniz.
Diyanet Vakfi : Göğün ve yerin O'nun buyruğu ile durması da O'nun (varlığının) delillerindendir. Sonra sizi topraktan bir çağırdı mı hemen (kabirlerinizden) çıkıverirsiniz.
Edip Yüksel : Göğün ve yerin O'nun buyruğuyla ayakta durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi yerden bir tek çağrıyla çağırdığı vakit siz çıkıverirsiniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yine göğün ve yerin, emriyle durması da O'nun âyetlerindendir. Sonra sizi bir tek çağırışla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki (yerden diriltilip çıkarılıyorsunuz).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yine göğün ve yerin O'nun emriyle durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi bir çağırış çağırdığı zaman siz hemen yerden çıkarsınız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yine onun âyetlerindendir; Göğün ve Yerin onun emriyle durması, sonra sizi bir çağırış çağırdığı vakıt Arzdan derhal siz çıkarsınız
Fizilal-il Kuran : O'nun delillerinden biri de, göğün ve yerin O'nun buyruğu ile ayakta durmasıdır. Sonra sizi kabirlerinizden bir çağırmaya görsün, hemen çıkıverirsiniz.
Gültekin Onan : Göğün ve yerin O'nun buyruğuyla [hareketten kesilip olduğu yerde veya bu düzen içinde] durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi yerden (toprağın altından) bir (kere) çağırma ile çağırdığı zaman, hemencecik siz [bir de bakarsınız ki] çıkarılmışsınız.
Hakkı Yılmaz : Göğün ve yeryüzünün Kendi emriyle durması yine O'nun alâmetlerinden/ göstergelerindendir. Sonra sizi yeryüzünden bir tek çağırışla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki siz çıkarılıyorsunuz.
Hasan Basri Çantay : Göğün ve yerin. Onun emriyle, durması da yine Onun âyetlerindendir. Sonra sizi bir tek da'vetle çağırdığı zaman hemen yerden çıkacaksınız.
Hayrat Neşriyat : O’nun delillerinden biri de göğün ve yerin O’nun emriyle (bu hâlinde) durmasıdır. Sonra sizi yerden (kabirlerinizden tekrar dirilmeniz için) bir da'vetle çağırdığı zaman, siz hemen (oradan) çıkacaksınız.
İbni Kesir : Göğün ve yerin, O'nun emri ile ayakta durması da yine O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi bir çağırmaya görsün, yerden hemen çıkıverirsiniz.
İskender Evrenosoğlu : Ve O'nun âyetlerindendir ki, gök ve yer O'nun emri ile (dengede) durur. Sonra sizi bir tek davetle çağırdığı zaman yerden (kabirden) çıkacaksınız.
Muhammed Esed : Göklerin ve yerin Allah'ın buyruğu altında sapasağlam durmaları da O'nun mucizevi işaretlerindendir. (Bunları hatırlayıp düşünün; çünkü) sonunda O sizi bir tek seslenişle yerden kalkmaya çağırdığında, hepiniz (yargılanmak üzere) ortaya çıkacaksınız.
Mustafa İslamoğlu : Göğün ve yerin O'nun yasası sayesinde ayakta durması da O'nun mucizevi ayetlerinden biridir. En sonunda O size yerden (kalkmanız için) bir kez seslenecek; bunun üzerine siz de hemen ortaya çıkıvereceksiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O'nun âyetlerindendir, O'nun emriyle göğün ve yerin durması. Sonra sizi bir çağırışla çağırdığı zaman derhal yerden çıkacaksınız.
Ömer Öngüt : O'nun âyetlerinden (varlığının delillerinden) birisi de, göğün ve yerin O'nun emriyle durmasıdır. Sonra sizi yerden bir tek dâvetle çağırdığı zaman, hemen çıkıverirsiniz.
Şaban Piriş : Emri ile göğün ve yerin ayakta durması da Onun işaretlerindendir. Sonra sizi yeryüzünden, katına bir davetle çağırdığı zaman hemen çıkarsınız.
Suat Yıldırım : O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerinden biri de göğün ve yerin, Kendisinin buyruğu ile kaim olmaları, belirlenen yerde sapasağlam bulunmalarıdır. Sonra sizi yattığınız yerden bir çağırdı mı, birden kabirlerinizden çıkıverirsiniz!
Süleyman Ateş : O'nun âyetlerinden biri de göğün ve yerin, kendisinin buyruğuyla durmasıdır. Sonra sizi yerden bir tek da'vetle çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki çıkıyorsunuz.
Tefhim-ul Kuran : Göğün ve yerin O'nun emriyle (hareketten kesilip olduğu yerde veya bu düzen içinde) durması da, O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi yerden (toprağın altından) bir (kere) çağırma ile çağırdığı zaman, hemencecik siz (bir de bakarsınız ki) çıkarılmışsınız.
Ümit Şimşek : Göklerin ve yerin, Onun yasalarıyla ayakta durması da Onun âyetlerindendir. Sonra sizi çağırır çağırmaz kabirlerinizden çıkarsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Göğün ve yerin O'nun emriyle ayakta durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi bir çağrıyla davet ettiğinde siz yerden hemen çıkacaksınız.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}