» 30 / Rûm  57:

Kuran Sırası: 30
İniş Sırası: 84
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 30 / Rûm  Suresi: 57
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَيَوْمَئِذٍ (FYVMÙZ̃) = feyevmeiƶin : artık o gün
2. لَا (LE) = lā : asla
3. يَنْفَعُ (YNFA) = yenfeǔ : fayda vermez
4. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
5. ظَلَمُوا (ƵLMVE) = Zelemū : zulmetmiş olan(lara)
6. مَعْذِرَتُهُمْ (MAZ̃RTHM) = meǎ'ƶiratuhum : mazeretleri
7. وَلَا (VLE) = ve lā : ve ne de
8. هُمْ (HM) = hum : onlardan
9. يُسْتَعْتَبُونَ (YSTATBVN) = yusteǎ'tebūne : rıza talebetmeleri istenir
artık o gün | asla | fayda vermez | kimselere | zulmetmiş olan(lara) | mazeretleri | ve ne de | onlardan | rıza talebetmeleri istenir |

[] [] [NFA] [] [ƵLM] [AZ̃R] [] [] [ATB]
FYVMÙZ̃ LE YNFA ELZ̃YN ƵLMVE MAZ̃RTHM VLE HM YSTATBVN

feyevmeiƶin yenfeǔ elleƶīne Zelemū meǎ'ƶiratuhum ve lā hum yusteǎ'tebūne
فيومئذ لا ينفع الذين ظلموا معذرتهم ولا هم يستعتبون

 » 30 / Rûm  Suresi: 57
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فيومئذ | FYVMÙZ̃ feyevmeiƶin artık o gün So that Day,
لا | LE asla not
ينفع ن ف ع | NFA YNFA yenfeǔ fayda vermez will profit
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmetmiş olan(lara) wronged
معذرتهم ع ذ ر | AZ̃R MAZ̃RTHM meǎ'ƶiratuhum mazeretleri their excuses
ولا | VLE ve lā ve ne de and not
هم | HM hum onlardan they
يستعتبون ع ت ب | ATB YSTATBVN yusteǎ'tebūne rıza talebetmeleri istenir will be allowed to make amends.

30:57 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

artık o gün | asla | fayda vermez | kimselere | zulmetmiş olan(lara) | mazeretleri | ve ne de | onlardan | rıza talebetmeleri istenir |

[] [] [NFA] [] [ƵLM] [AZ̃R] [] [] [ATB]
FYVMÙZ̃ LE YNFA ELZ̃YN ƵLMVE MAZ̃RTHM VLE HM YSTATBVN

feyevmeiƶin yenfeǔ elleƶīne Zelemū meǎ'ƶiratuhum ve lā hum yusteǎ'tebūne
فيومئذ لا ينفع الذين ظلموا معذرتهم ولا هم يستعتبون

[] [] [ن ف ع] [] [ظ ل م] [ع ذ ر] [] [] [ع ت ب]

 » 30 / Rûm  Suresi: 57
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فيومئذ | FYVMÙZ̃ feyevmeiƶin artık o gün So that Day,
Fe,Ye,Vav,Mim,,Zel,
80,10,6,40,,700,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
لا | LE asla not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
ينفع ن ف ع | NFA YNFA yenfeǔ fayda vermez will profit
Ye,Nun,Fe,Ayn,
10,50,80,70,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
ظلموا ظ ل م | ƵLM ƵLMVE Zelemū zulmetmiş olan(lara) wronged
Zı,Lam,Mim,Vav,Elif,
900,30,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
معذرتهم ع ذ ر | AZ̃R MAZ̃RTHM meǎ'ƶiratuhum mazeretleri their excuses
Mim,Ayn,Zel,Re,Te,He,Mim,
40,70,700,200,400,5,40,
N – nominative feminine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | VLE ve lā ve ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هم | HM hum onlardan they
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
يستعتبون ع ت ب | ATB YSTATBVN yusteǎ'tebūne rıza talebetmeleri istenir will be allowed to make amends.
Ye,Sin,Te,Ayn,Te,Be,Vav,Nun,
10,60,400,70,400,2,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form X) passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَيَوْمَئِذٍ: artık o gün | لَا: asla | يَنْفَعُ: fayda vermez | الَّذِينَ: kimselere | ظَلَمُوا: zulmetmiş olan(lara) | مَعْذِرَتُهُمْ: mazeretleri | وَلَا: ve ne de | هُمْ: onlardan | يُسْتَعْتَبُونَ: rıza talebetmeleri istenir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فيومئذ FYWMÙZ̃ artık o gün | لا LE asla | ينفع YNFA fayda vermez | الذين ELZ̃YN kimselere | ظلموا ƵLMWE zulmetmiş olan(lara) | معذرتهم MAZ̃RTHM mazeretleri | ولا WLE ve ne de | هم HM onlardan | يستعتبون YSTATBWN rıza talebetmeleri istenir |
Kırık Meal (Okunuş) : |feyevmeiƶin: artık o gün | : asla | yenfeǔ: fayda vermez | elleƶīne: kimselere | Zelemū: zulmetmiş olan(lara) | meǎ'ƶiratuhum: mazeretleri | ve lā: ve ne de | hum: onlardan | yusteǎ'tebūne: rıza talebetmeleri istenir |
Kırık Meal (Transcript) : |FYVMÙZ̃: artık o gün | LE: asla | YNFA: fayda vermez | ELZ̃YN: kimselere | ƵLMVE: zulmetmiş olan(lara) | MAZ̃RTHM: mazeretleri | VLE: ve ne de | HM: onlardan | YSTATBVN: rıza talebetmeleri istenir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bir gündür o gün ki kendilerine zulmedenlerin özürleri de kabûl edilmeyecek o gün, tövbe edip yaptıklarından vazgeçmeleri de istenmeyecek artık.
Adem Uğur : Artık o gün, zulmedenlerin (beyan edecekleri) mazeretleri fayda vermeyeceği gibi, onlardan Allah'ı hoşnut etmeye çalışmaları da istenmez.
Ahmed Hulusi : O süreçte (nefsine) zulmedenlere mazeretleri fayda vermez ve onlardan (olumlu bir fiille) şartlarını düzeltmeleri de istenilmez.
Ahmet Tekin : Artık o gün, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen güç ve iktidar sahiplerinin, haksızlık edenlerin, inkârda ısrar edenlerin beyan edecekleri mazeretleri kendilerine fayda vermeyecek. Onlardan Allah’ı hoşnut etmeye çalışmaları da istenmeyecek.
Ahmet Varol : O gün zulmedenlere özürleri bir yarar sağlamaz, onlardan artık (Allah'ı) hoşnut edecek bir şey yapmaları da istenmez.
Ali Bulaç : Artık o gün, zulmedenlerin ne mazeretleri bir yarar sağlayacak, ne (Allah'tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecektir.
Ali Fikri Yavuz : Artık o kıyamet günü, o kâfirlere özür dilemeleri fayda vermez ve dertlerinin çaresine bakılmaz.
Bekir Sadak : Zulmedenlerin, o gun ozur beyan etmeleri fayda vermez; artik kendilerinden Allah'i hosnut edecek seyleri yapmalari da istenmez.
Celal Yıldırım : Zulmedenlerin, o gün özür beyân etmeleri kendilerine fayda vermez ve onlardan Allah'ı (razı edecekleri) bir amel ve davranış da istenmez.
Diyanet İşleri : O gün zulmedenlere mazeretleri fayda sağlamaz, Allah’ı razı edecek amelleri işleme istekleri de kabul edilmez.
Diyanet İşleri (eski) : Zulmedenlerin, o gün mazeretleri fayda vermez; artık kendilerinden Allah'ı hoşnut edecek şeyleri yapmaları da istenmez.
Diyanet Vakfi : Artık o gün, zulmedenlerin (beyan edecekleri) mazeretleri fayda vermeyeceği gibi, onlardan Allah'ı hoşnut etmeye çalışmaları da istenmez.
Edip Yüksel : O gün, zalimlerin özrü kendilerine bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerini temize çıkarmaları da istenmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Artık o gün zulmedenlere mazeretleri fayda vermeyecektir. Onların dertlerinin çaresine de bakılmayacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Artık o gün zulmedenlere mazeretleri fayda vermez ve dertlerinin çaresine bakılmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Artık o gün o zulmedenlere ma'ziretleri faide vermez ve dertlerinin çaresine bakılmaz
Gültekin Onan : Artık o gün, zulmedenlerin ne mazeretleri bir yarar sağlayacak, ne (Tanrı'dan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecektir.
Hakkı Yılmaz : "Artık o gün şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlara mazeretleri yarar sağlamaz. Onlar, bağışlanmazlar da. "
Hasan Basri Çantay : Artık zulmedenlere o gün ma'ziretleri fâide vermeyecek, onlardan (Allahın râzî olacağı şey'e) rücû' da istenmeyecekdir.
Hayrat Neşriyat : Artık o gün, zulmedenlere, ne ma'zeretleri fayda verir, ne de onlardan (Allah’ı) râzı etmeleri istenir.
İbni Kesir : Zulmedenlerin o gün mazeret beyan etmeleri fayda vermez. Artık kendilerinden dönüşleri de istenmez.
İskender Evrenosoğlu : O zaman izin günü (kıyâmet günü), zalimlere mazeretleri (özürleri) fayda vermeyecek. Ve onlardan (Allah’ı) razı etmeleri de istenmez.
Muhammed Esed : Fakat o Gün, zulme şartlanmış olanların ne mazeretlerinin bir faydası olacak, ne de kendilerini düzeltmelerine izin verilecektir.
Mustafa İslamoğlu : Ne ki o gün, zulme gömülüp gitmiş olanlara ne getirecekleri mazeret fayda verecek, ne de suçlarını itiraf ile af dilemeleri...
Ömer Nasuhi Bilmen : Zulmetmiş olanlara o günde özür dilemeleri kendilerine faide vermez ve onlardan rızayı câlip bir şey de istenmeyecektir.
Ömer Öngüt : Artık o gün, zulmetmiş olanlara mazeret beyan etmeleri bir fayda vermez, kendilerinden Allah'ı hoşnud edecek şeyleri yapmaları da istenmez.
Şaban Piriş : İşte o gün, zulüm edenlerin mazeretleri bir fayda sağlamaz. Onlardan hiç bir şey de istenmez.
Suat Yıldırım : O gün zalimlere, mazeretleri fayda vermeyeceği gibi, onlardan özür dilemeleri de istenilmez.
Süleyman Ateş : Artık zulmetmiş olanlara o gün, ne mazeretleri fayda verir ve ne de onlardan rızâ taleb etmeleri istenir.
Tefhim-ul Kuran : Artık o gün, zulmetmekte olanların ne mazeretleri bir yarar sağlayacak ve ne de (Allah'tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecektir.
Ümit Şimşek : Zulmedenlere o gün mazeretleri bir fayda vermez; artık onlardan Allah'ı hoşnut edecek birşey de istenmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Zulmetmiş olanlara, özür bildirmeleri o gün yarar sağlamayacak. Onlardan Allah'ı hoşnut etmeleri de istenmez.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}