» 30 / Rûm  39:

Kuran Sırası: 30
İniş Sırası: 84
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

 » 30 / Rûm  Suresi: 39
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (VME) = ve mā : ne ki
2. اتَيْتُمْ ( ËTYTM) = āteytum : verdiniz
3. مِنْ (MN) = min :
4. رِبًا (RBE) = riben : riba (faiz)
5. لِيَرْبُوَ (LYRBV) = liyerbuve : artması için
6. فِي (FY) = fī : içinde
7. أَمْوَالِ (ÊMVEL) = emvāli : malları
8. النَّاسِ (ELNES) = n-nāsi : insanların
9. فَلَا (FLE) = felā : asla
10. يَرْبُو (YRBV) = yerbū : artmaz
11. عِنْدَ (AND̃) = ǐnde : katında
12. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah
13. وَمَا (VME) = vemā : ama
14. اتَيْتُمْ ( ËTYTM) = āteytum : verdiğiniz
15. مِنْ (MN) = min : -tan
16. زَكَاةٍ (ZKET) = zekātin : zekat-
17. تُرِيدُونَ (TRYD̃VN) = turīdūne : isteyerek
18. وَجْهَ (VCH) = veche : yüzünü (rızasını)
19. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
20. فَأُولَٰئِكَ (FÊVLÙK) = feulāike : işte
21. هُمُ (HM) = humu : onlar
22. الْمُضْعِفُونَ (ELMŽAFVN) = l-muD'ǐfūne : kat kat artıranlardır
ne ki | verdiniz | | riba (faiz) | artması için | içinde | malları | insanların | asla | artmaz | katında | Allah | ama | verdiğiniz | -tan | zekat- | isteyerek | yüzünü (rızasını) | Allah'ın | işte | onlar | kat kat artıranlardır |

[] [ETY] [] [RBV] [RBV] [] [MVL] [NVS] [] [RBV] [AND̃] [] [] [ETY] [] [ZKV] [RVD̃] [VCH] [] [] [] [ŽAF]
VME ËTYTM MN RBE LYRBV FY ÊMVEL ELNES FLE YRBV AND̃ ELLH VME ËTYTM MN ZKET TRYD̃VN VCH ELLH FÊVLÙK HM ELMŽAFVN

ve mā āteytum min riben liyerbuve emvāli n-nāsi felā yerbū ǐnde llahi vemā āteytum min zekātin turīdūne veche llahi feulāike humu l-muD'ǐfūne
وما آتيتم من ربا ليربو في أموال الناس فلا يربو عند الله وما آتيتم من زكاة تريدون وجه الله فأولئك هم المضعفون

 » 30 / Rûm  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ne ki And what
آتيتم ا ت ي | ETY ËTYTM āteytum verdiniz you give
من | MN min for
ربا ر ب و | RBV RBE riben riba (faiz) usury
ليربو ر ب و | RBV LYRBV liyerbuve artması için to increase
في | FY içinde in
أموال م و ل | MVL ÊMVEL emvāli malları (the) wealth
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanların (of) people,
فلا | FLE felā asla not
يربو ر ب و | RBV YRBV yerbū artmaz (will) increase
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde katında with
الله | ELLH llahi Allah Allah.
وما | VME vemā ama But what
آتيتم ا ت ي | ETY ËTYTM āteytum verdiğiniz you give
من | MN min -tan of
زكاة ز ك و | ZKV ZKET zekātin zekat- zakah
تريدون ر و د | RVD̃ TRYD̃VN turīdūne isteyerek desiring
وجه و ج ه | VCH VCH veche yüzünü (rızasını) (the) Countenance
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
فأولئك | FÊVLÙK feulāike işte then those
هم | HM humu onlar [they]
المضعفون ض ع ف | ŽAF ELMŽAFVN l-muD'ǐfūne kat kat artıranlardır (will) get manifold.

30:39 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne ki | verdiniz | | riba (faiz) | artması için | içinde | malları | insanların | asla | artmaz | katında | Allah | ama | verdiğiniz | -tan | zekat- | isteyerek | yüzünü (rızasını) | Allah'ın | işte | onlar | kat kat artıranlardır |

[] [ETY] [] [RBV] [RBV] [] [MVL] [NVS] [] [RBV] [AND̃] [] [] [ETY] [] [ZKV] [RVD̃] [VCH] [] [] [] [ŽAF]
VME ËTYTM MN RBE LYRBV FY ÊMVEL ELNES FLE YRBV AND̃ ELLH VME ËTYTM MN ZKET TRYD̃VN VCH ELLH FÊVLÙK HM ELMŽAFVN

ve mā āteytum min riben liyerbuve emvāli n-nāsi felā yerbū ǐnde llahi vemā āteytum min zekātin turīdūne veche llahi feulāike humu l-muD'ǐfūne
وما آتيتم من ربا ليربو في أموال الناس فلا يربو عند الله وما آتيتم من زكاة تريدون وجه الله فأولئك هم المضعفون

[] [ا ت ي] [] [ر ب و] [ر ب و] [] [م و ل] [ن و س] [] [ر ب و] [ع ن د] [] [] [ا ت ي] [] [ز ك و] [ر و د] [و ج ه] [] [] [] [ض ع ف]

 » 30 / Rûm  Suresi: 39
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | VME ve mā ne ki And what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
آتيتم ا ت ي | ETY ËTYTM āteytum verdiniz you give
,Te,Ye,Te,Mim,
,400,10,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min for
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ربا ر ب و | RBV RBE riben riba (faiz) usury
Re,Be,Elif,
200,2,1,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
ليربو ر ب و | RBV LYRBV liyerbuve artması için to increase
Lam,Ye,Re,Be,Vav,
30,10,200,2,6,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب
في | FY içinde in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
أموال م و ل | MVL ÊMVEL emvāli malları (the) wealth
,Mim,Vav,Elif,Lam,
,40,6,1,30,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
الناس ن و س | NVS ELNES n-nāsi insanların (of) people,
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
فلا | FLE felā asla not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
NEG – negative particle
الفاء استئنافية
حرف نفي
يربو ر ب و | RBV YRBV yerbū artmaz (will) increase
Ye,Re,Be,Vav,
10,200,2,6,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
عند ع ن د | AND̃ AND̃ ǐnde katında with
Ayn,Nun,Dal,
70,50,4,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
الله | ELLH llahi Allah Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وما | VME vemā ama But what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
آتيتم ا ت ي | ETY ËTYTM āteytum verdiğiniz you give
,Te,Ye,Te,Mim,
,400,10,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -tan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
زكاة ز ك و | ZKV ZKET zekātin zekat- zakah
Ze,Kef,Elif,Te merbuta,
7,20,1,400,
N – genitive feminine indefinite noun
اسم مجرور
تريدون ر و د | RVD̃ TRYD̃VN turīdūne isteyerek desiring
Te,Re,Ye,Dal,Vav,Nun,
400,200,10,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وجه و ج ه | VCH VCH veche yüzünü (rızasını) (the) Countenance
Vav,Cim,He,
6,3,5,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
فأولئك | FÊVLÙK feulāike işte then those
Fe,,Vav,Lam,,Kef,
80,,6,30,,20,
REM – prefixed resumption particle
DEM – plural demonstrative pronoun
الفاء استئنافية
اسم اشارة
هم | HM humu onlar [they]
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
المضعفون ض ع ف | ŽAF ELMŽAFVN l-muD'ǐfūne kat kat artıranlardır (will) get manifold.
Elif,Lam,Mim,Dad,Ayn,Fe,Vav,Nun,
1,30,40,800,70,80,6,50,
N – nominative masculine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ne ki | اتَيْتُمْ: verdiniz | مِنْ: | رِبًا: riba (faiz) | لِيَرْبُوَ: artması için | فِي: içinde | أَمْوَالِ: malları | النَّاسِ: insanların | فَلَا: asla | يَرْبُو: artmaz | عِنْدَ: katında | اللَّهِ: Allah | وَمَا: ama | اتَيْتُمْ: verdiğiniz | مِنْ: -tan | زَكَاةٍ: zekat- | تُرِيدُونَ: isteyerek | وَجْهَ: yüzünü (rızasını) | اللَّهِ: Allah'ın | فَأُولَٰئِكَ: işte | هُمُ: onlar | الْمُضْعِفُونَ: kat kat artıranlardır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ne ki | آتيتم ËTYTM verdiniz | من MN | ربا RBE riba (faiz) | ليربو LYRBW artması için | في FY içinde | أموال ÊMWEL malları | الناس ELNES insanların | فلا FLE asla | يربو YRBW artmaz | عند AND̃ katında | الله ELLH Allah | وما WME ama | آتيتم ËTYTM verdiğiniz | من MN -tan | زكاة ZKET zekat- | تريدون TRYD̃WN isteyerek | وجه WCH yüzünü (rızasını) | الله ELLH Allah'ın | فأولئك FÊWLÙK işte | هم HM onlar | المضعفون ELMŽAFWN kat kat artıranlardır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ne ki | āteytum: verdiniz | min: | riben: riba (faiz) | liyerbuve: artması için | : içinde | emvāli: malları | n-nāsi: insanların | felā: asla | yerbū: artmaz | ǐnde: katında | llahi: Allah | vemā: ama | āteytum: verdiğiniz | min: -tan | zekātin: zekat- | turīdūne: isteyerek | veche: yüzünü (rızasını) | llahi: Allah'ın | feulāike: işte | humu: onlar | l-muD'ǐfūne: kat kat artıranlardır |
Kırık Meal (Transcript) : |VME: ne ki | ËTYTM: verdiniz | MN: | RBE: riba (faiz) | LYRBV: artması için | FY: içinde | ÊMVEL: malları | ELNES: insanların | FLE: asla | YRBV: artmaz | AND̃: katında | ELLH: Allah | VME: ama | ËTYTM: verdiğiniz | MN: -tan | ZKET: zekat- | TRYD̃VN: isteyerek | VCH: yüzünü (rızasını) | ELLH: Allah'ın | FÊVLÙK: işte | HM: onlar | ELMŽAFVN: kat kat artıranlardır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Halkın malı artsın diye fâize âit verdiğiniz şeyler, Allah katında artmaz; Allah'ın rızâsını dileyerek verdiğiniz zekât artar ve sevaplarını kat kat arttıranlar, onlardır.
Adem Uğur : İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekât veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.
Ahmed Hulusi : İnsanların, malları artsın amacıyla riba almak üzere verdiğiniz şey, Allâh indînde artmaz! Vechullahı isteyerek zekât (tezkiye, saflaştırma) olarak verdiğinize gelince; işte onlar kat kat arttıranların ta kendileridir!
Ahmet Tekin : Alınan borç karşılıksız alınmış olmasın, insanların servetlerinde artış sağlansın diye faiz kabilinden verdiğiniz şeyler (hediye v.s.), Allah katında herhangi bir artışa vesile olmaz. Allah’ın rızasını kazanmak için verdiğiniz, vicdanınızı, servetinizi, sosyal bünyenizi arındıran, berekete vesile olan zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar sevaplarını, mallarını kat kat artıranlardır.
Ahmet Varol : İnsanların malları içinde artması için verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekat(a gelince) işte (zekatı verenler ecirlerini) kat kat artıranlardır.
Ali Bulaç : İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
Ali Fikri Yavuz : İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekât ise; işte bunu yapanlar, (dünyada mallarının bereketini, ahirette sevablarını) kat kat artıranlardır.
Bekir Sadak : Insanlarin mallari icinde artsin diye verdiginiz her hangi bir faiz Allah katinda artmaz; fakat, Allah'in rizasini dileyerek verdiginiz herhangi bir sadaka boyle degildir. Iste onlar sevablarini kat kat artiranlardir.
Celal Yıldırım : İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz Allah yanında artmaz. Allah'ın hoşnudluğunu dileyerek verdiğiniz zekât (böyle değildir). İşte bunlar (zekât verenler onun) karşılığını kat kat artıranlardır.
Diyanet İşleri : İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah’ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekât verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır.
Diyanet İşleri (eski) : İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz her hangi bir faiz Allah katında artmaz; fakat, Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz herhangi bir sadaka (zekat) böyle değildir. İşte onlar sevablarını kat kat artıranlardır.
Diyanet Vakfi : İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte zekâtı veren o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat arttıranlardır.
Edip Yüksel : Halkın malları içinde artması için verdiğiniz tefecilik parası ALLAH'ın yanında artmaz. Ancak, ALLAH'ın rızasını dileyerek verdiğiniz bir zekata gelince, onu verenler yatırımlarını katlarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz, Allah yanında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekata gelince, işte onlar, malları kat kat artmış olanlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz faiz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü dileyerek verdiğiniz zekat ise, katlayanlar (kat kat artıranlar) işte onlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Nâsın mallarında nemalansın diye verdiğiniz ribâ (fâiz) Allah yanında nemalanmaz, Allah yüzünü murad ederek verdiğiniz zekât ise katlayanlar işte onlardır
Gültekin Onan : İnsanların mallarından artsın diye, verdiğiniz faiz Tanrı katında artmaz. Ama Tanrı'nın yüzünü (rızasını) isteyerek verdiğiniz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
Hakkı Yılmaz : Ve insanların malları içinde artsınlar diye ribadan verdikleriniz, Allah yanında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek zekâttan/ vergilerinizden verdikleriniz… İşte o kimseler, kat kat arttıranların ta kendileridir.
Hasan Basri Çantay : İnsanların mallarında artış olması için faiz (cinsin) den verdiğiniz şey (nakd, mal, sadaka ve sâire) Allah katında artmaz. Allahın rızâsını dileyerek verdiğiniz zekât ise, sevâblarını kat kat artıranlar onlar (onu verenler) dir.
Hayrat Neşriyat : İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Hâlbuki Allah’ın rızâsını isteyerek verdiğiniz herhangi bir zekâta gelince, işte onlar,(sevablarını ve mallarını) gerçekten kat kat artıranlardır.
İbni Kesir : İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekat ise böyle değildir. İşte onlar; sevablarını kat kat artıranlardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve insanların mallarında artış olsun diye faizden (faiz olarak) verdiğiniz şey (Allah’a ulaşmayı dilemeden yaptığınız zikir), o taktirde Allah’ın katında artmaz (nefsinizin kalbindeki nurları oluşturmaz ve arttırmaz). Allah’ın vechini (Allah’a ulaşmayı) dileyerek verdiğiniz zekât (yaptığınız (zikir)ler); işte böylece kat kat (nefsinizin kalbindeki nurları) artıranlar onlardır.
Muhammed Esed : Ve (unutmayın! Başka) insanların malvarlığı sayesinde, artsın diye faizle verdikleriniz (size) Allah katında bir artış sağlamaz. Oysa, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için karşılıksız verdikleriniz (O'nun tarafından bereketlendirilir,) işte onlar, (bu şekilde Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler,) ödüllerini kat kat artıranlardır!
Mustafa İslamoğlu : Yine (iyi bilin ki), başka insanların mal varlığı sayesinde artsın diye faiz karşılığı verdikleriniz asla Allah katında size artış sağlamaz. Bir de Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz arındırıcı mali yükümlülükler var. İşte böyle yapanlar, ödüllerini kat kat artıranların ta kendileridir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Nâsın mallarında nemalansın diye ribâ kabilinden verdiğiniz şey Allah indinde nemalanıp artmaz ve Allah'ın rızasını dilediğiniz halde verdiğiniz zekât ise böyle değildir. İşte (mallarını) kat kat arttıranlar ancak onlardır.
Ömer Öngüt : İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir fâiz, Allah katında artmaz. Fakat Allah'ın rızâsını dileyerek verdiğiniz zekâta gelince, o böyle değildir. O zekâtı veren kimseler (sevaplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.
Şaban Piriş : Başkalarının malı artsın diye faize verdiğinizin Allah katında bereketi yoktur. Fakat, Allah’ın rızasını isteyerek verdiğiniz zekat böyle değildir. Kat kat artıranlar işte bunlardır.
Suat Yıldırım : Şunu unutmayın! Başkalarının mallarıyla artış sağlasın diye faize verdiğiniz para, zahiren fazlalaşsa da Allah’ın nezdinde artmaz. Ama Allah’ın rızasını arzulayarak verdiğiniz zekâtlar, O’nun nezdinde bereketlenir. İşte böyle yapanlar ödüllerini kat kat artırırlar.
Süleyman Ateş : İnsanların malları içinde, artması için verdiğiniz ribâ, Allâh katında artmaz. Ama Allâh'ın yüzünü (O'nun rızâsını) isteyerek verdiğiniz zekât(a gelince); işte (onu verenler sevâplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır.
Tefhim-ul Kuran : İnsanların mallarında artsın diye, vermekte olduğunuz faiz Allah katında artmaz. Ama Allah'ın yüzünü (rızasını) isteyerek vermekte olduğunuz zekat ise, işte (sevablarını ve gelirlerini) kat kat arttıranlar onlardır.
Ümit Şimşek : Halkın malından size artış sağlasın diye faizle verdiğiniz şeyler Allah katında artmaz. Allah'ın rızasını gözeterek verdiğiniz zekât cinsinden şeylere gelince: İşte bunu yapanlar, kat kat arttıranların tâ kendileridir.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsanların malları içinde artsın diye riba olarak verdiğiniz, Allah katında artmaz. Allah'ın yüzünü isteyerek verdiğiniz zekâta gelince, işte onu verenler kat kat artıranların ta kendileridir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}