» 44 / Duhân  50:

Kuran Sırası: 44
İniş Sırası: 64
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59

 » 44 / Duhân  Suresi: 50
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
2. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : o
3. مَا (ME) = mā : şeydir
4. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : olduğunuz
5. بِهِ (BH) = bihi : ondan
6. تَمْتَرُونَ (TMTRVN) = temterūne : kuşkulanmış
şüphesiz | o | şeydir | olduğunuz | ondan | kuşkulanmış |

[] [] [] [KVN] [] [MRY]
ÎN HZ̃E ME KNTM BH TMTRVN

inne hāƶā kuntum bihi temterūne
إن هذا ما كنتم به تمترون

 » 44 / Duhân  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
هذا | HZ̃E hāƶā o this
ما | ME şeydir (is) what
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
به | BH bihi ondan [about it]
تمترون م ر ي | MRY TMTRVN temterūne kuşkulanmış "doubt."""

44:50 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

şüphesiz | o | şeydir | olduğunuz | ondan | kuşkulanmış |

[] [] [] [KVN] [] [MRY]
ÎN HZ̃E ME KNTM BH TMTRVN

inne hāƶā kuntum bihi temterūne
إن هذا ما كنتم به تمترون

[] [] [] [ك و ن] [] [م ر ي]

 » 44 / Duhân  Suresi: 50
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
هذا | HZ̃E hāƶā o this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
ما | ME şeydir (is) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
به | BH bihi ondan [about it]
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
تمترون م ر ي | MRY TMTRVN temterūne kuşkulanmış "doubt."""
Te,Mim,Te,Re,Vav,Nun,
400,40,400,200,6,50,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ÎN HZ̃E ME KNTM BH TMTRVN

إن هذا ما كنتم به تمترون

 » 44 / Duhân  Suresi: 50

: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّ: şüphesiz | هَٰذَا: o | مَا: şeydir | كُنْتُمْ: olduğunuz | بِهِ: ondan | تَمْتَرُونَ: kuşkulanmış |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN şüphesiz | هذا HZ̃E o | ما ME şeydir | كنتم KNTM olduğunuz | به BH ondan | تمترون TMTRWN kuşkulanmış |
Kırık Meal (Okunuş) : |inne: şüphesiz | hāƶā: o | : şeydir | kuntum: olduğunuz | bihi: ondan | temterūne: kuşkulanmış |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎN: şüphesiz | HZ̃E: o | ME: şeydir | KNTM: olduğunuz | BH: ondan | TMTRVN: kuşkulanmış |
Abdulbaki Gölpınarlı : Gerçekten de buydu şüphe ettiğiniz.
Adem Uğur : İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.
Ahmed Hulusi : "İşte bu, şüpheyle karşıladığınız (iman etmediğiniz) şeydir!"
Ahmet Tekin : İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur.
Ahmet Varol : 'İşte bu hakkında şüpheye düştüğünüz şeydir.
Ali Bulaç : "Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir."
Ali Fikri Yavuz : İşte bu azab, sizin (dünyada) şübhe edip durduğunuz şeydir.
Bekir Sadak : (47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir.
Celal Yıldırım : Elbette bu, hakkında şüphe edip durduğunuz şeydir.
Diyanet İşleri : “İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir!”
Diyanet İşleri (eski) : (47-50) 'Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün' denir, sonra ona: 'Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir' denir.
Diyanet Vakfi : (47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.
Edip Yüksel : 'Bu, işte kuşkulanıp durduğunuz şeydir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte o sizin şüphe ve mücadele edip durduğunuz şey budur.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte o sizin şekk ve mücadele edip durduğunuz bu
Fizilal-il Kuran : İşte o kuşkulanıp durduğunuz şey budur!
Gültekin Onan : Gerçekten bu sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir.
Hakkı Yılmaz : (49,50) Tat bakalım! Şüphesiz sen, çok güçlü ve çok üstün biri idin! Şüphesiz işte bu, sizin kendisine kuşku duyup durduğunuz şeydir.”–
Hasan Basri Çantay : «Şübhesiz ki bu, (hakkında) şübhe, ve mücâdele edib durduğunuz şeydir».
Hayrat Neşriyat : 'Şübhesiz bu (azab), hakkında şübhe edip durduğunuz şeydir!'
İbni Kesir : İşte bu; doğrusu şüphelenip durduğunuz şeydir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki bu azap, sizin şüphe ettiğiniz şeydir.
Muhammed Esed : İşte siz (hakikat inkarcı)larının sorguladığı şey budur!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şüphe yok ki, işte bu, kendisinde şekk eder olduğunuz şeydir.»
Ömer Öngüt : "Bu, işte o şüphe edip durduğun şeydir. "
Şaban Piriş : İşte bu sizin hakkında şüphe ettiğiniz şeydir.
Suat Yıldırım : (47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta ortasına sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur.
Süleyman Ateş : İşte o kuşkulanıp durduğunuz şey budur!"
Tefhim-ul Kuran : «Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapılmakta olduğunuz şeydir.»
Ümit Şimşek : İşte şüpheyle karşıladığınız şey buydu.
Yaşar Nuri Öztürk : "İşte budur o kuşkulanıp durduğunuz şey."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}