» 45 / Câsiye  19:

Kuran Sırası: 45
İniş Sırası: 65
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37

 » 45 / Câsiye  Suresi: 19
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّهُمْ (ÎNHM) = innehum : çünkü onlar
2. لَنْ (LN) = len : asla
3. يُغْنُوا (YĞNVE) = yuğnū : savamazlar
4. عَنْكَ (ANK) = ǎnke : senden
5. مِنَ (MN) = mine : -tan
6. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah-
7. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : hiçbir şeyi
8. وَإِنَّ (VÎN) = ve inne : ve şüphesiz
9. الظَّالِمِينَ (ELƵELMYN) = Z-Zālimīne : zalimler
10. بَعْضُهُمْ (BAŽHM) = beǎ'Duhum : bir kısmı
11. أَوْلِيَاءُ (ÊVLYEÙ) = evliyā'u : velisidirler
12. بَعْضٍ (BAŽ) = beǎ'Din : diğerinin
13. وَاللَّهُ (VELLH) = vallahu : Allah ise
14. وَلِيُّ (VLY) = veliyyu : velisidir
15. الْمُتَّقِينَ (ELMTGYN) = l-mutteḳīne : muttakilerin
çünkü onlar | asla | savamazlar | senden | -tan | Allah- | hiçbir şeyi | ve şüphesiz | zalimler | bir kısmı | velisidirler | diğerinin | Allah ise | velisidir | muttakilerin |

[] [] [ĞNY] [] [] [] [ŞYE] [] [ƵLM] [BAŽ] [VLY] [BAŽ] [] [VLY] [VGY]
ÎNHM LN YĞNVE ANK MN ELLH ŞYÙE VÎN ELƵELMYN BAŽHM ÊVLYEÙ BAŽ VELLH VLY ELMTGYN

innehum len yuğnū ǎnke mine llahi şey'en ve inne Z-Zālimīne beǎ'Duhum evliyā'u beǎ'Din vallahu veliyyu l-mutteḳīne
إنهم لن يغنوا عنك من الله شيئا وإن الظالمين بعضهم أولياء بعض والله ولي المتقين

 » 45 / Câsiye  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنهم | ÎNHM innehum çünkü onlar Indeed, they
لن | LN len asla never
يغنوا غ ن ي | ĞNY YĞNVE yuğnū savamazlar will avail
عنك | ANK ǎnke senden you
من | MN mine -tan against
الله | ELLH llahi Allah- Allah
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şeyi (in) anything.
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalimler the wrongdoers
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum bir kısmı some of them
أولياء و ل ي | VLY ÊVLYEÙ evliyā'u velisidirler (are) allies
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din diğerinin (of) others,
والله | VELLH vallahu Allah ise and Allah
ولي و ل ي | VLY VLY veliyyu velisidir (is the) Protector
المتقين و ق ي | VGY ELMTGYN l-mutteḳīne muttakilerin (of) the righteous.

45:19 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

çünkü onlar | asla | savamazlar | senden | -tan | Allah- | hiçbir şeyi | ve şüphesiz | zalimler | bir kısmı | velisidirler | diğerinin | Allah ise | velisidir | muttakilerin |

[] [] [ĞNY] [] [] [] [ŞYE] [] [ƵLM] [BAŽ] [VLY] [BAŽ] [] [VLY] [VGY]
ÎNHM LN YĞNVE ANK MN ELLH ŞYÙE VÎN ELƵELMYN BAŽHM ÊVLYEÙ BAŽ VELLH VLY ELMTGYN

innehum len yuğnū ǎnke mine llahi şey'en ve inne Z-Zālimīne beǎ'Duhum evliyā'u beǎ'Din vallahu veliyyu l-mutteḳīne
إنهم لن يغنوا عنك من الله شيئا وإن الظالمين بعضهم أولياء بعض والله ولي المتقين

[] [] [غ ن ي] [] [] [] [ش ي ا] [] [ظ ل م] [ب ع ض] [و ل ي] [ب ع ض] [] [و ل ي] [و ق ي]

 » 45 / Câsiye  Suresi: 19
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنهم | ÎNHM innehum çünkü onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لن | LN len asla never
Lam,Nun,
30,50,
NEG – negative particle
حرف نفي
يغنوا غ ن ي | ĞNY YĞNVE yuğnū savamazlar will avail
Ye,Ğayn,Nun,Vav,Elif,
10,1000,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عنك | ANK ǎnke senden you
Ayn,Nun,Kef,
70,50,20,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
من | MN mine -tan against
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الله | ELLH llahi Allah- Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şeyi (in) anything.
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وإن | VÎN ve inne ve şüphesiz And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
الظالمين ظ ل م | ƵLM ELƵELMYN Z-Zālimīne zalimler the wrongdoers
Elif,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
1,30,900,1,30,40,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum bir kısmı some of them
Be,Ayn,Dad,He,Mim,
2,70,800,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أولياء و ل ي | VLY ÊVLYEÙ evliyā'u velisidirler (are) allies
,Vav,Lam,Ye,Elif,,
,6,30,10,1,,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din diğerinin (of) others,
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
والله | VELLH vallahu Allah ise and Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
ولي و ل ي | VLY VLY veliyyu velisidir (is the) Protector
Vav,Lam,Ye,
6,30,10,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
المتقين و ق ي | VGY ELMTGYN l-mutteḳīne muttakilerin (of) the righteous.
Elif,Lam,Mim,Te,Gaf,Ye,Nun,
1,30,40,400,100,10,50,
N – genitive masculine plural (form VIII) active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّهُمْ: çünkü onlar | لَنْ: asla | يُغْنُوا: savamazlar | عَنْكَ: senden | مِنَ: -tan | اللَّهِ: Allah- | شَيْئًا: hiçbir şeyi | وَإِنَّ: ve şüphesiz | الظَّالِمِينَ: zalimler | بَعْضُهُمْ: bir kısmı | أَوْلِيَاءُ: velisidirler | بَعْضٍ: diğerinin | وَاللَّهُ: Allah ise | وَلِيُّ: velisidir | الْمُتَّقِينَ: muttakilerin |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنهم ÎNHM çünkü onlar | لن LN asla | يغنوا YĞNWE savamazlar | عنك ANK senden | من MN -tan | الله ELLH Allah- | شيئا ŞYÙE hiçbir şeyi | وإن WÎN ve şüphesiz | الظالمين ELƵELMYN zalimler | بعضهم BAŽHM bir kısmı | أولياء ÊWLYEÙ velisidirler | بعض BAŽ diğerinin | والله WELLH Allah ise | ولي WLY velisidir | المتقين ELMTGYN muttakilerin |
Kırık Meal (Okunuş) : |innehum: çünkü onlar | len: asla | yuğnū: savamazlar | ǎnke: senden | mine: -tan | llahi: Allah- | şey'en: hiçbir şeyi | ve inne: ve şüphesiz | Z-Zālimīne: zalimler | beǎ'Duhum: bir kısmı | evliyā'u: velisidirler | beǎ'Din: diğerinin | vallahu: Allah ise | veliyyu: velisidir | l-mutteḳīne: muttakilerin |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNHM: çünkü onlar | LN: asla | YĞNVE: savamazlar | ANK: senden | MN: -tan | ELLH: Allah- | ŞYÙE: hiçbir şeyi | VÎN: ve şüphesiz | ELƵELMYN: zalimler | BAŽHM: bir kısmı | ÊVLYEÙ: velisidirler | BAŽ: diğerinin | VELLH: Allah ise | VLY: velisidir | ELMTGYN: muttakilerin |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki onlar, senden Allah'ın azâbına âit hiçbir şeyi defedemezler ve şüphe yok ki zulmedenlerin bir kısmı, bir kısmına yardım eder ve Allah'sa, çekinenlerin yardımcısıdır.
Adem Uğur : Çünkü onlar, Allah'a karşı sana hiçbir fayda vermezler. Doğrusu zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah da takvâ sahiplerinin dostudur.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki onlar (hakikat dışı düşünceler) Allâh'tan (hakikatin olan Esmâ'sından) sana (bilincine) yarar sağlayacak bir şey oluşturmaz! Zâlimler (nefslerine zulmedenler), birbirlerinin velileridir! Korunanların Veliyy'i ise Allâh'tır!
Ahmet Tekin : Onlar, Allah’tan gelecek hiçbir şeyin, sana gelmesini engelleyemezler. İnkâr ile isyan ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimler birbirlerinin dostu, müttefiki, koruyucusudurlar. Allah da, kendisine sığınıp, emrine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanların, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerin dostu, velisi, koruyucusudur, emirlerine uyacakları otoritedir.
Ahmet Varol : Doğrusu onlar Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamayacaklardır. Muhakkak ki zalimler birbirlerinin dostlarıdırlar. Allah da takva sahiplerinin dostudur.
Ali Bulaç : Çünkü onlar, Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamazlar. Şüphesiz zalimler, birbirlerinin velisidirler. Allah ise, muttakilerin velisidir.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü onlar, Allah’dan gelecek hiç bir şeyi senden geri bırakamazlar, (onlara uyduğun takdirde, Allah’ın azabını senden geri çeviremezler). Muhakkak ki zalimler birbirlerinin dostlarıdır. Allah ise, takva sahiblerinin velisidir, (yardımcısı ve dostudur).
Bekir Sadak : suphesiz onlar, seni Allah'tan mustagni kilamazlar. Dogrusu zalimler birbirlerinin dostudurlar. Sakinanlarin dostu ise Allah'tir.
Celal Yıldırım : Çünkü onlar elbette Allah'a karşı seni koruyup (gelecek azâbdan) kurtaramazlar. Şüphesiz ki zâlimler birbirinin dostu ve sahip çıkanlarıdır. Allah ise korkup (inkâr ve azgınlıktan, şerr ve fesâddan) sakınanların dostu ve sahip çıkanıdır.
Diyanet İşleri : Çünkü onlar, Allah’a karşı sana asla bir fayda sağlayamazlar. Şüphesiz zalimler birbirinin dostlarıdır. Allah ise kendisine karşı gelmekten sakınanların dostudur.
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz onlar, seni Allah'tan müstağni kılamazlar. Doğrusu zalimler birbirlerinin dostudurlar. Sakınanların dostu ise Allah'tır.
Diyanet Vakfi : Çünkü onlar, Allah'a karşı sana hiçbir fayda vermezler. Doğrusu zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah da takvâ sahiplerinin dostudur.
Edip Yüksel : Onlar, ALLAH'tan hiçbir şeyi senden savamazlar. Zalimler birbirlerinin dostlarıdır. ALLAH da erdemlilerin dostudur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü onlar Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Şüphesiz zâlimler, birbirlerinin dostlarıdır. Allah ise müttakilerin dostudur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü onlar, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden savuşturamazlar. Gerçekten zalimler birbirlerinin dostlarıdır. Allah ise, kendisinden korkanların dostudur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü onlar Allahdan gelecek hiçbir şeyi senden defedemezler ve çünkü zalimler birbirlerinin veliyleri, Allah ise müttekilerin veliysidir.
Fizilal-il Kuran : Çünkü onlar, Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden savamazlar. Zalimler birbirlerinin dostlarıdır. Allah ta müttakilerin dostudur.
Gültekin Onan : Çünkü onlar, Tanrı'dan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamazlar. Şüphesiz zalimler, birbirlerinin velisidirler. Tanrı ise, muttakilerin velisidir.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz onlar, Allah karşısında sana hiçbir şekilde yarar sağlayamazlar. Ve şüphesiz şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanların bazısı bazısının yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlarıdırlar, Allah ise Kendisinin koruması altına girmiş kişilerin yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınıdır. "
Hasan Basri Çantay : Çünkü onlar Allah (ın irâdesin) den hiçbir şey'i senden kat'iyyen (uzaklaşdırıb) def'edemezler. Şübhe yok ki zaalimler birbirinin dostlarıdır. Allah ise takva saahiblerinin dostudur.
Hayrat Neşriyat : Çünki onlar, Allah’dan (gelecek) hiçbir şeyi senden def' edemezler. Ve şübhesiz ki zâlimler, birbirlerinin dostlarıdır. Allah da takvâ sâhiblerinin dostudur.
İbni Kesir : Muhakkak ki onlar; Allah'a karşı sana hiç bir fayda veremezler. Doğrusu zalimler birbirlerinin velileridir. Allah da muttakilerin velisidir.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki onlar, Allah'tan bir şey (emir) konusunda asla sana fayda veremezler. Muhakkak ki zalimler birbirinin dostudurlar. Ve Allah, takva sahiplerinin dostudur.
Muhammed Esed : Bak, eğer Allah'ın iradesine karşı gelmiş olsaydın, onların sana hiçbir faydası dokunmazdı, çünkü bu zalimler sadece birbirlerinin dostları ve koruyucularıdır; halbuki Allah, O'nun bilincinde olan herkesin koruyucusudur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok ki onlar, Allah'tan gelecek hangi birşeyi senden elbette ki bertaraf edemezler. Ve muhakkak ki, zalimlerin bazıları bazıları için dostlardır. Allah ise muttakîlerin velîsidir.
Ömer Öngüt : Çünkü onlar Allah'a karşı sana hiçbir fayda veremezler. Zâlimler birbirlerinin dostlarıdırlar. Takvâ sahiplerinin dostu ise Allah'tır.
Şaban Piriş : Zira onlar Allah’tan gelecek bir şeyi senden savamazlar. Zalimler, birbirlerinin velisidir. Allah da takva sahiplerinin velisidir.
Suat Yıldırım : Çünkü Allah’tan gelecek herhangi bir cezayı önleme hususunda, onlar sana hiçbir fayda veremezler. Zalimler birbirinin dostudur. Allah ise müttakilerin dostudur!
Süleyman Ateş : Çünkü onlar, Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamazlar. Zâlimler birbirlerinin velisidirler. Allâh ise korunanların velisidir.
Tefhim-ul Kuran : Çünkü onlar, Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamazlar. Hiç şüphesiz zalimler, birbirlerinin velisidirler. Allah ise, muttakilerin velisidir.
Ümit Şimşek : Onlar seni Allah'tan gelecek birşeyden kurtaramazlar. Zalimler zaten birbirinin dostudur. Takvâ sahiplerinin dostu ise Allah'tır.
Yaşar Nuri Öztürk : Kuşkun olmasın ki onlar, Allah karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar/Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah ise takvaya sarılanların Velî'sidir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}