» 45 / Câsiye  29:

Kuran Sırası: 45
İniş Sırası: 65
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37

 » 45 / Câsiye  Suresi: 29
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. هَٰذَا (HZ̃E) = hāƶā : işte
2. كِتَابُنَا (KTEBNE) = kitābunā : Kitabımız
3. يَنْطِقُ (YNŦG) = yenTiḳu : söylüyor
4. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : aleyhinize
5. بِالْحَقِّ (BELḪG) = bil-Haḳḳi : gerçeği
6. إِنَّا (ÎNE) = innā : çünkü biz
7. كُنَّا (KNE) = kunnā : idik
8. نَسْتَنْسِخُ (NSTNSḢ) = nestensiḣu : yazıyor
9. مَا (ME) = mā : şeyleri
10. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : olduğunuz
11. تَعْمَلُونَ (TAMLVN) = teǎ'melūne : yapıyor(lar)
işte | Kitabımız | söylüyor | aleyhinize | gerçeği | çünkü biz | idik | yazıyor | şeyleri | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[] [KTB] [NŦG] [] [ḪGG] [] [KVN] [NSḢ] [] [KVN] [AML]
HZ̃E KTEBNE YNŦG ALYKM BELḪG ÎNE KNE NSTNSḢ ME KNTM TAMLVN

hāƶā kitābunā yenTiḳu ǎleykum bil-Haḳḳi innā kunnā nestensiḣu kuntum teǎ'melūne
هذا كتابنا ينطق عليكم بالحق إنا كنا نستنسخ ما كنتم تعملون

 » 45 / Câsiye  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هذا | HZ̃E hāƶā işte This,
كتابنا ك ت ب | KTB KTEBNE kitābunā Kitabımız Our Record,
ينطق ن ط ق | NŦG YNŦG yenTiḳu söylüyor speaks
عليكم | ALYKM ǎleykum aleyhinize about you
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçeği in truth.
إنا | ÎNE innā çünkü biz Indeed, We
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā idik [We] used to
نستنسخ ن س خ | NSḢ NSTNSḢ nestensiḣu yazıyor transcribe
ما | ME şeyleri what
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) "do."""

45:29 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

işte | Kitabımız | söylüyor | aleyhinize | gerçeği | çünkü biz | idik | yazıyor | şeyleri | olduğunuz | yapıyor(lar) |

[] [KTB] [NŦG] [] [ḪGG] [] [KVN] [NSḢ] [] [KVN] [AML]
HZ̃E KTEBNE YNŦG ALYKM BELḪG ÎNE KNE NSTNSḢ ME KNTM TAMLVN

hāƶā kitābunā yenTiḳu ǎleykum bil-Haḳḳi innā kunnā nestensiḣu kuntum teǎ'melūne
هذا كتابنا ينطق عليكم بالحق إنا كنا نستنسخ ما كنتم تعملون

[] [ك ت ب] [ن ط ق] [] [ح ق ق] [] [ك و ن] [ن س خ] [] [ك و ن] [ع م ل]

 » 45 / Câsiye  Suresi: 29
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
هذا | HZ̃E hāƶā işte This,
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
كتابنا ك ت ب | KTB KTEBNE kitābunā Kitabımız Our Record,
Kef,Te,Elif,Be,Nun,Elif,
20,400,1,2,50,1,
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ينطق ن ط ق | NŦG YNŦG yenTiḳu söylüyor speaks
Ye,Nun,Tı,Gaf,
10,50,9,100,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
عليكم | ALYKM ǎleykum aleyhinize about you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
بالحق ح ق ق | ḪGG BELḪG bil-Haḳḳi gerçeği in truth.
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf,
2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
إنا | ÎNE innā çünkü biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كنا ك و ن | KVN KNE kunnā idik [We] used to
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
نستنسخ ن س خ | NSḢ NSTNSḢ nestensiḣu yazıyor transcribe
Nun,Sin,Te,Nun,Sin,Hı,
50,60,400,50,60,600,
V – 1st person plural (form X) imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كنتم ك و ن | KVN KNTM kuntum olduğunuz you used to
Kef,Nun,Te,Mim,
20,50,400,40,
V – 2nd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
تعملون ع م ل | AML TAMLVN teǎ'melūne yapıyor(lar) "do."""
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |هَٰذَا: işte | كِتَابُنَا: Kitabımız | يَنْطِقُ: söylüyor | عَلَيْكُمْ: aleyhinize | بِالْحَقِّ: gerçeği | إِنَّا: çünkü biz | كُنَّا: idik | نَسْتَنْسِخُ: yazıyor | مَا: şeyleri | كُنْتُمْ: olduğunuz | تَعْمَلُونَ: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |هذا HZ̃E işte | كتابنا KTEBNE Kitabımız | ينطق YNŦG söylüyor | عليكم ALYKM aleyhinize | بالحق BELḪG gerçeği | إنا ÎNE çünkü biz | كنا KNE idik | نستنسخ NSTNSḢ yazıyor | ما ME şeyleri | كنتم KNTM olduğunuz | تعملون TAMLWN yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |hāƶā: işte | kitābunā: Kitabımız | yenTiḳu: söylüyor | ǎleykum: aleyhinize | bil-Haḳḳi: gerçeği | innā: çünkü biz | kunnā: idik | nestensiḣu: yazıyor | : şeyleri | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |HZ̃E: işte | KTEBNE: Kitabımız | YNŦG: söylüyor | ALYKM: aleyhinize | BELḪG: gerçeği | ÎNE: çünkü biz | KNE: idik | NSTNSḢ: yazıyor | ME: şeyleri | KNTM: olduğunuz | TAMLVN: yapıyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu kitabımız, size gerçeği söyler; şüphe yok ki biz, ne yaptıysanız hepsini yazdırmışızdır.
Adem Uğur : Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.
Ahmed Hulusi : İşte bilgimiz! Size Hak olarak dilleniyor. . . Biz yaptıklarınızı kaydediyorduk! (Hafızalıyorduk - varlıktaki evrensel hafıza - memory. )
Ahmet Tekin : 'İşte tuttuğumuz sicil, amel defteri. Yüzünüze karşı hakkı, doğruyu söylüyor.' Biz, sizin bütün yaptıklarınızı en ince detayına kadar kaydediyorduk.
Ahmet Varol : 'Bu, size karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Şüphesiz biz sizin yapmakta olduklarınızı yazıyorduk.
Ali Bulaç : "Bu bizim kitabımızdır; sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten biz, sizin yaptıklarınızı yazıyorduk."
Ali Fikri Yavuz : İşte (içine amellerinizi yazdırdığımız) kitabımız! Yüzünüze karşı hakkı söyliyor; çünkü sizin taptıklarınızı hep (meleklere) yazdırıyorduk.
Bekir Sadak : «Bu kitabimiz gercekten sizin aleyhinize konusur. Biz yaptiklarinizi suphesiz bir bir kaydediyorduk.»
Celal Yıldırım : İşte bu kitabımız size karşı hakkı söyler; çünkü gerçekten biz sizin işlediklerinizi yazdırdık.
Diyanet İşleri : İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.
Diyanet İşleri (eski) : 'Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize konuşur. Biz yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk.'
Diyanet Vakfi : «Bu, yüzünüze karşı gerçeği söyleyen kitabımızdır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.»
Edip Yüksel : 'Bu kitabımız size karşı gerçeği konuşmaktadır. Çünkü biz, yaptıklarınızı kaydediyorduk.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte kitabımız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü biz sizin yaptıklarnızı hep kaydediyorduk.» (denir).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İşte kitabımız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü Biz sizin yaptıklarınızı hep istinsah (kayd) ediyorduk.» denir.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte kitabımız, yüzünüze karşı hakkı söylüyor, çünkü biz sizin yaptıklarınızı hep istinsah ediyorduk
Fizilal-il Kuran : İşte kitabımız aleyhinize konuşuyor, gerçeği söylüyor. Çünkü biz yaptıklarınızı yazıyorduk..
Gültekin Onan : "Bu bizim kitabımızdır, sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten biz, sizin yaptıklarınızı yazıyorduk."
Hakkı Yılmaz : (28,29) Ve her önderli toplumu, diz çökmüş görürsün. Her önderli toplum, kendi kitabına çağrılır: “Bugün, yapmış olduğunuz amellerin karşılığı size verilecektir. İşte bu, yüzünüze karşı hakkı konuşan kitabınızdır. Şüphesiz Biz, sizin yaptıklarınızı yazdırıyorduk.”
Hasan Basri Çantay : «Karşınızda hakkı söyleyib duran bu (kitab), bizim kitâbımızdır. Şübhe yok ki neler yapıyor idiyseniz biz (hepsini meleklere) yazdırıyorduk».
Hayrat Neşriyat : 'Bu, size karşı hakkı söyleyen (aleyhinize şâhidlik eden) kitâbımızdır. Şübhesiz ki biz, yapmakta olduğunuz şeyleri yazıyorduk.'
İbni Kesir : Bu kitablarımız sizin aleyhinize hak ile konuşuyor. Şüphesiz Biz, yaptıklarınızı bir bir kaydediyorduk.
İskender Evrenosoğlu : İşte bu Bizim Kitabımız ki, size hakkı söyler. Muhakkak ki Biz, yapmış olduğunuz şeyleri tensih ediyorduk (hayat filmine kaydettiriyorduk).
Muhammed Esed : Bu bizim kayıtlarımız, sizinle ilgili her şeyi bütün gerçekliğiyle anlatır çünkü yaptığınız her şeyi kayda geçirtmiştik!"
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte bu, Bizim kitabımızdır. Size karşı hak ile söylüyor. Şüphe yok ki, Biz sizin neler işler olduklarınızı yazdırmıştık.
Ömer Öngüt : Bu bizim kitabımızdır, sizin aleyhinizde gerçeği söylüyor. Çünkü biz bütün yaptıklarınızı kaydediyorduk.
Şaban Piriş : Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinizde konuşuyor. Biz, yaptıklarınızı şüphesiz bir bir kaydediyorduk.
Suat Yıldırım : İşte karşınızda sadece gerçekleri dile getiren defterimiz. Biz sizin yaptığınız her işi bir yere kaydediyorduk.
Süleyman Ateş : "İşte Kitabımız, aleyhinize gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yaptıklarınızı yazıyorduk."
Tefhim-ul Kuran : «Bu bizim kitabımızdır; sizin aleyhinizde hak ile konuşuyor. Gerçekten biz, sizin yapmakta olduklarınızı yazıyorduk.»
Ümit Şimşek : İşte bu size gerçeği söyleyen kitabımızdır. Biz sizin bütün yaptıklarınızı kaydediyorduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu bizim kitabımız, karşınızda gerçeği söylüyor. Çünkü biz, yapıp ettiklerinizin kopyasını çıkarıyorduk / yaptıklarınızı kaydediyorduk.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}