» 45 / Câsiye  25:

Kuran Sırası: 45
İniş Sırası: 65
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37

 » 45 / Câsiye  Suresi: 25
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (VÎZ̃E) = ve iƶā : ve zaman
2. تُتْلَىٰ (TTL) = tutlā : okunduğu
3. عَلَيْهِمْ (ALYHM) = ǎleyhim : onlara
4. ايَاتُنَا ( ËYETNE) = āyātunā : ayetlerimiz
5. بَيِّنَاتٍ (BYNET) = beyyinātin : açık açık
6. مَا (ME) = mā :
7. كَانَ (KEN) = kāne : olmamıştır
8. حُجَّتَهُمْ (ḪCTHM) = Huccetehum : bir delilleri
9. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka
10. أَنْ (ÊN) = en :
11. قَالُوا (GELVE) = ḳālū : demelerinden
12. ائْتُوا (EÙTVE) = 'tū : getirin
13. بِابَائِنَا (B ËBEÙNE) = biābāinā : babalarımızı
14. إِنْ (ÎN) = in : eğer
15. كُنْتُمْ (KNTM) = kuntum : iseniz
16. صَادِقِينَ (ṦED̃GYN) = Sādiḳīne : doğrular(dan)
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ve zaman | تُتْلَىٰ: okunduğu | عَلَيْهِمْ: onlara | ايَاتُنَا: ayetlerimiz | بَيِّنَاتٍ: açık açık | مَا: | كَانَ: olmamıştır | حُجَّتَهُمْ: bir delilleri | إِلَّا: başka | أَنْ: | قَالُوا: demelerinden | ائْتُوا: getirin | بِابَائِنَا: babalarımızı | إِنْ: eğer | كُنْتُمْ: iseniz | صَادِقِينَ: doğrular(dan) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ve zaman | تتلى TTL okunduğu | عليهم ALYHM onlara | آياتنا ËYETNE ayetlerimiz | بينات BYNET açık açık | ما ME | كان KEN olmamıştır | حجتهم ḪCTHM bir delilleri | إلا ÎLE başka | أن ÊN | قالوا GELWE demelerinden | ائتوا EÙTWE getirin | بآبائنا B ËBEÙNE babalarımızı | إن ÎN eğer | كنتم KNTM iseniz | صادقين ṦED̃GYN doğrular(dan) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ve zaman | tutlā: okunduğu | ǎleyhim: onlara | āyātunā: ayetlerimiz | beyyinātin: açık açık | : | kāne: olmamıştır | Huccetehum: bir delilleri | illā: başka | en: | ḳālū: demelerinden | 'tū: getirin | biābāinā: babalarımızı | in: eğer | kuntum: iseniz | Sādiḳīne: doğrular(dan) |
Kırık Meal (Transcript) : |VÎZ̃E: ve zaman | TTL: okunduğu | ALYHM: onlara | ËYETNE: ayetlerimiz | BYNET: açık açık | ME: | KEN: olmamıştır | ḪCTHM: bir delilleri | ÎLE: başka | ÊN: | GELVE: demelerinden | EÙTVE: getirin | B ËBEÙNE: babalarımızı | ÎN: eğer | KNTM: iseniz | ṦED̃GYN: doğrular(dan) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onlara apaçık âyetlerimiz okununca kesin delilleri, ancak doğru söylüyorsanız getirin atalarımızı bize demelerinden ibârettir.
Adem Uğur : Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman: Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.
Ahmed Hulusi : Karşılarında işaretlerimiz apaçık bildirildiğinde: "Eğer sözünüzde sadıksanız hadi getirin atalarımızı" demekten başka söyleyecek sözleri yoktur.
Ahmet Tekin : Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman: 'Eğer sözünüzde doğru iseniz, atalarımızı diriltip getirin' demelerinden başka delil diye ileri sürebilecekleri bir şeyleri yok.
Ahmet Varol : Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda (ortaya sürdükleri) delilleri: 'Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin' demelerinden başka bir şey değildir.
Ali Bulaç : Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde) delilleri: "Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir.
Ali Fikri Yavuz : Kendilerine açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman, delilleri ancak şunu demekten ibaret olmuştur: “- Haydi, babalarımızı getirin, (eğer öldükten sonra dirilme var sözünde) doğru iseniz.”
Bekir Sadak : Ayetlerimiz onlara acikca okundugu zaman, delilleri yalnizca: «Dogru sozlu iseniz babalarimizi getirin bakalim» demek olur.
Celal Yıldırım : Âyetlerimiz onlara karşı açık-seçik okununca, ileri sürdükleri tek delilleri şöyle demeleri olur . «Eğer doğrulardan iseniz haydi babalarımızı (geri) getirin.»
Diyanet İşleri : Onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak, “Doğru söyleyenler iseniz babalarımızı getirin” demek oldu.
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman, delilleri yalnızca: 'Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım' demek olur.
Diyanet Vakfi : Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman: Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.
Edip Yüksel : Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğunda, 'Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin,' demekten başka delilleri yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman; «Eğer sözünüzde doğru iseniz atalarımızı diriltip getirin.» demekten başka söylenecek hiçbir delil yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Karşılarında ayetlerimiz açık açık deliller halinde okunurken: «(sözünüzde) doğru iseniz, haydi babalarımızı getirin!» demekten başka tutunacakları (bir delil) yoktur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Karşılarında açık açık beyyineler halinde âyetlerimiz okunurken şöyle demekten başka bir tutunacakları yoktur: haydi babalarımızı getirin doğru iseniz!
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman delilleri yalnızca: «Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım!» demek olur.
Gültekin Onan : Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde) delilleri: "Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir.
Hakkı Yılmaz : Kendilerine âyetlerimiz apaçık okunduğu zaman da, “Eğer doğru kimseler iseniz atalarımızı getirin” demekten başka delilleri yoktu.
Hasan Basri Çantay : Karşılarında açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman onların «Eğer (iddianızda) doğrucular iseniz (ölmüş) atalarımızı (diriltib) getirin» demelerinden başka tutanakları yokdur.
Hayrat Neşriyat : Ve kendilerine âyetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman: 'Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, atalarımızı (geri) getirin!' demekten başka bir delilleri olmamıştır.
İbni Kesir : Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman; doğru sözlüler iseniz, babalarımızı getirin bakalım, demekten başka bir huccetleri yoktur.
İskender Evrenosoğlu : Onlara âyetlerimiz beyan edilerek okunduğu zaman onların delilleri (iddiaları): “Eğer siz sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz), babalarımızı getirin!” demekten başka birşey olmadı.
Muhammed Esed : Ve (böylece,) ne zaman mesajlarımız bütün açıklığıyla onlara tebliğ edildiyse tek cevapları şu olmuştur: "Atalarımızı (şahit olarak) getirin, eğer iddianızda haklı iseniz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kendilerine karşı âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman onların delilleri, «Eğer doğru sözlüler oldu iseniz atalarımızı getirin» demekten başka değildir.
Ömer Öngüt : Âyetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman: "Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin. " demelerinden başka delilleri yoktur.
Şaban Piriş : Apaçık ayetlerimiz kendilerine okunduğu zaman: -Doğru söylüyorsanız babalarınızı getirin, demekten başka onların bir delilleri yoktur.
Suat Yıldırım : Kendilerine iman esaslarına ve bu arada âhirete dair âyetlerimiz açık açık okunduğunda, onların ileri sürdükleri tek iddia: "Eğer siz bu inancınızda tutarlı iseniz, gelip geçmiş atalarımızı diriltin de önümüze getirin" demekten başka bir şey olmaz.
Süleyman Ateş : Onlara açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman: "Doğru iseniz, babalarımızı getirin" demelerinden başka bir delilleri olmamıştır.
Tefhim-ul Kuran : Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde savunma) delilleri: «Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin» demekten başkası değildir.
Ümit Şimşek : Kendilerine apaçık âyetlerimiz okunduğunda ise bütün iddiaları, 'Doğru söylüyorsanız atalarımızı getirin' demekten ibarettir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimiz, karşılarında açık seçik mesajlar halinde okunduğunda, delilleri sadece şöyle demek olmuştur: "Doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}