» 45 / Câsiye  Suresi:

Kuran Sırası: 45
İniş Sırası: 65

Kırık Meal (Okunuş) Meali
|Hm: Hâ Mîm | (45:1)
|tenzīlu: indirilmesi | l-kitābi: Kitabın | mine: (tarafın)dandır | llahi: Allah | l-ǎzīzi: üstün | l-Hakīmi: hüküm ve hikmet sahibi | (45:2)
|inne: şüphesiz | : | s-semāvāti: göklerde | vel'erDi: ve yerde | lāyātin: ibretler vardır | lilmu'minīne: inananlar için | (45:3)
|ve fī: ve | ḣalḳikum: sizin yaratılışınızda | ve mā: ve | yebuṧṧu: yaymakta olduğunda | min: -dan | dābbetin: canlılar- | āyātun: ibretler vardır | liḳavmin: kavimler için | yūḳinūne: kesin olarak inanan | (45:4)
|veḣtilāfi: ve değişmesinde | l-leyli: gecenin | ve nnehāri: ve gündüzün | ve mā: ve | enzele: indirmesinde | llahu: Allah'ın | mine: -ten | s-semāi: gök- | min: (sebebi) | rizḳin: rızık | fe eHyā: ve diriltmesinde | bihi: onunla | l-erDe: yeri | beǎ'de: sonra | mevtihā: ölümünden | ve teSrīfi: ve estirmesinde | r-riyāHi: rüzgarları | āyātun: ibretler vardır | liḳavmin: bir toplum için | yeǎ'ḳilūne: düşünen | (45:5)
|tilke: işte şunlar | āyātu: ayetleridir | llahi: Allah'ın | netlūhā: onları okuyoruz | ǎleyke: sana | bil-Haḳḳi: gerçek ile | febieyyi: hangi | Hadīṧin: söze | beǎ'de: sonra | llahi: Allah'tan | ve āyātihi: ve O'nun ayetlerinden | yu'minūne: inanacaklar | (45:6)
|veylun: yuh olsun | likulli: her | effākin: yalancı | eṧīmin: günah yüklü kimseye | (45:7)
|yesmeǔ: o işitir | āyāti: ayetlerinin | llahi: Allah'ın | tutlā: okunduğunu | ǎleyhi: kendisine | ṧumme: sonra | yuSirru: direnir | mustekbiran: büyüklük taslar | keen: sanki | lem: | yesmeǎ'hā: hiç onları işitmemiş | febeşşirhu: onu müjdele | biǎƶābin: bir azab ile | elīmin: acı | (45:8)
|ve iƶā: zaman | ǎlime: öğrendiği | min: -den | āyātinā: bizim ayetlerimiz- | şey'en: bir şey | tteḣaƶehā: onu edinir | huzuven: alay konusu | ulāike: işte | lehum: öyleleri için vardır | ǎƶābun: bir azab | muhīnun: alçaltıcı | (45:9)
|min: | verāihim: ötelerinden de | cehennemu: cehennem | ve lā: ve | yuğnī: bir yarar sağlamaz | ǎnhum: kendilerine | : | kesebū: kazandıkları | şey'en: şeyler | ve lā: ve (sağlamaz) | : şeyler | tteḣaƶū: edindikleri | min: | dūni: başka | llahi: Allah'tan | evliyā'e: veliler | ve lehum: ve Onların | ǎƶābun: bir azab | ǎZīmun: büyük | (45:10)
|hāƶā: işte budur | huden: yol gösterici | velleƶīne: ve kimseler | keferū: inkar eden(ler) | biāyāti: ayetlerini | rabbihim: Rablerinin | lehum: onlar için vardır | ǎƶābun: bir azab | min: | riczin: çok çetin | elīmun: incitici | (45:11)
|Allahu: Allah'tır | lleƶī: O ki | seḣḣara: boyun eğdirdi | lekumu: size | l-beHra: denizi | litecriye: akıp gitsin diye | l-fulku: gemiler | fīhi: onun içinde | biemrihi: buyruğuyla | velitebteğū: ve payınızı arayasınız diye | min: -ndan | feDlihi: O'nun lutfu- | veleǎllekum: ve umulur ki | teşkurūne: şükredersiniz | (45:12)
|ve seḣḣara: ve boyun eğdirdi | lekum: size | : bulunan şeyleri | : | s-semāvāti: göklerde | ve mā: ve bulunan şeyleri | : | l-erDi: yerde | cemīǎn: hepsini | minhu: kendisinden | inne: elbette | : vardır | ƶālike: bunda | lāyātin: ibretler | liḳavmin: bir toplum için | yetefekkerūne: düşünen | (45:13)
|ḳul: söyle | lilleƶīne: kimselere | āmenū: inanan(lara) | yeğfirū: affetsinler | lilleƶīne: kimseleri | : | yercūne: ummayan(ları) | eyyāme: günlerini | llahi: Allah'ın | liyecziye: cezalandırması için | ḳavmen: bir toplumu | bimā: sebebiyle | kānū: oldukları | yeksibūne: yapıyorlar | (45:14)
|men: kim | ǎmile: yaparsa | SāliHen: iyi bir iş | felinefsihi: yararı kendisinedir | ve men: ve kim | esā'e: kötülük yaparsa | feǎleyhā: zararı kendisinedir | ṧumme: sonunda | ilā: | rabbikum: Rabbinize | turceǔne: döndürüleceksiniz | (45:15)
|veleḳad: ve andolsun | āteynā: biz verdik | benī: oğullarına | isrāīle: İsrail | l-kitābe: Kitap | velHukme: ve hüküm | ve nnubuvve te: ve peygamberlik | ve razeḳnāhum: ve onları besledik | mine: | T-Tayyibāti: güzel rızıklarla | ve feDDelnāhum: ve onları üstün kıldık | ǎlā: üzerine | l-ǎālemīne: alemler | (45:16)
|ve āteynāhum: ve onlara verdik | beyyinātin: açık deliller | mine: | l-emri: bu işde | fe mā: | ḣtelefū: onlar ayrılığa düşmediler | illā: sadece (yüzünden) | min: | beǎ'di: sonra | : | cā'ehumu: kendilerine geldikten | l-ǐlmu: bilgi | beğyen: çekememezlik | beynehum: aralarındaki | inne: şüphesiz | rabbeke: Rabbin | yeḳDī: hüküm verecektir | beynehum: onlar arasında | yevme: günü | l-ḳiyāmeti: kıyamet | fīmā: şeylerde | kānū: oldukları | fīhi: onda | yeḣtelifūne: ayrılığa düşüyor(lar) | (45:17)
|ṧumme: sonra | ceǎlnāke: seni koyduk | ǎlā: üzerine | şerīǎtin: bir şeriat | mine: -den | l-emri: emrimiz- | fettebiǎ'hā: sen ona uy | ve lā: ve | tettebiǎ': uyma | ehvā'e: keyiflerine | elleƶīne: kimselerin | : | yeǎ'lemūne: bilmeyen(lerin) | (45:18)
|innehum: çünkü onlar | len: asla | yuğnū: savamazlar | ǎnke: senden | mine: -tan | llahi: Allah- | şey'en: hiçbir şeyi | ve inne: ve şüphesiz | Z-Zālimīne: zalimler | beǎ'Duhum: bir kısmı | evliyā'u: velisidirler | beǎ'Din: diğerinin | vallahu: Allah ise | veliyyu: velisidir | l-mutteḳīne: muttakilerin | (45:19)
|hāƶā: bu (Kur'an) | beSāiru: kanıtlar(sunmakta)dır | linnāsi: insanlara | ve huden: ve yol göstericidir | ve raHmetun: ve rahmettir | liḳavmin: kavimler için | yūḳinūne: kesin olarak inanan | (45:20)
|em: yoksa | Hasibe: sandılar (mı ki?) | elleƶīne: kimseler | cteraHū: işleyen | s-seyyiāti: kötülükleri | en: | nec'ǎlehum: onları yapacağımızı | kālleƶīne: kimseler gibi | āmenū: inanan | ve ǎmilū: ve yapan | S-SāliHāti: iyi ameller | sevā'en: bir olacak (öyle mi?) | meHyāhum: yaşamaları | ve memātuhum: ve ölümleri | sā'e: ne kötü | : | yeHkumūne: hüküm veriyorlar | (45:21)
|ve ḣaleḳa: ve yaratmıştır | llahu: Allah | s-semāvāti: gökleri | vel'erDe: ve yeri | bil-Haḳḳi: gerçek olarak | velituczā: cezalandırılsın diye | kullu: her | nefsin: can | bimā: şey ile | kesebet: kazandığı | ve hum: ve olnara | : asla | yuZlemūne: haksızlık edilmesin | (45:22)
|eferaeyte: gördün mü? | meni: kimseyi | tteḣaƶe: edinen | ilāhehu: tanrı | hevāhu: keyfini | ve eDellehu: ve saptırdığı | llahu: Allah'ın | ǎlā: -ye göre | ǐlmin: bir bilgi- | ve ḣateme: ve mühürlediği | ǎlā: üzerini | sem'ǐhi: kulağının | ve ḳalbihi: ve kalbini | ve ceǎle: ve çektiği | ǎlā: üstüne | beSarihi: gözünün | ğişāveten: perde | femen: şimdi kim? | yehdīhi: ona doğru yolu gösterecek | min: | beǎ'di: sonra | llahi: Allah'tan | efelā: | teƶekkerūne: düşünmüyor musunuz? | (45:23)
|ve ḳālū: ve dediler ki | : yoktur | hiye: | illā: başka bir şey | Hayātunā: hayatımızdan | d-dunyā: dünya | nemūtu: ölürüz | ve neHyā: ve yaşarız | ve mā: ve | yuhlikunā: bizi helak etmiyor | illā: başkası | d-dehru: zamandan | ve mā: fakat yoktur | lehum: onların | biƶālike: bu hususta | min: hiçbir | ǐlmin: bilgileri | in: (hayır) | hum: onlar | illā: sadece | yeZunnūne: zannediyorlar | (45:24)
|ve iƶā: ve zaman | tutlā: okunduğu | ǎleyhim: onlara | āyātunā: ayetlerimiz | beyyinātin: açık açık | : | kāne: olmamıştır | Huccetehum: bir delilleri | illā: başka | en: | ḳālū: demelerinden | 'tū: getirin | biābāinā: babalarımızı | in: eğer | kuntum: iseniz | Sādiḳīne: doğrular(dan) | (45:25)
|ḳuli: de ki | llahu: Allah | yuHyīkum: sizi yaşatıyor | ṧumme: sonra | yumītukum: sizi öldürüyor | ṧumme: sonra | yecmeǔkum: sizi toplayıp getirecektir | ilā: | yevmi: gününe | l-ḳiyāmeti: kıyamet | : asla | raybe: şüphe yoktur | fīhi: bunda | velākinne: ama | ekṧera: çoğu | n-nāsi: insanların | : | yeǎ'lemūne: bilmezler | (45:26)
|velillahi: Allah'ındır | mulku: mülkü | s-semāvāti: göklerin | vel'erDi: ve yerin | ve yevme: ve gün | teḳūmu: başladığı | s-sāǎtu: sa'at | yevmeiƶin: işte o gün | yeḣseru: hüsrana uğrayacaktır | l-mubTilūne: iptalciler | (45:27)
|ve terā: ve görürsün | kulle: her | ummetin: ümmeti | cāṧiyeten: toplanmış | kullu: her | ummetin: ümmet | tud'ǎā: çağırılır | ilā: | kitābihā: kendi Kitabına | l-yevme: bugün | tuczevne: cezalandırılacaksınız | : şeylerle | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapıyor(lar) | (45:28)
|hāƶā: işte | kitābunā: Kitabımız | yenTiḳu: söylüyor | ǎleykum: aleyhinize | bil-Haḳḳi: gerçeği | innā: çünkü biz | kunnā: idik | nestensiḣu: yazıyor | : şeyleri | kuntum: olduğunuz | teǎ'melūne: yapıyor(lar) | (45:29)
|feemmā: gelince | elleƶīne: kimselere | āmenū: inanan(lara) | ve ǎmilū: ve yapanlara | S-SāliHāti: iyi işler | feyudḣiluhum: onları sokar | rabbuhum: Rableri | : | raHmetihi: rahmetine | ƶālike: işte | huve: budur | l-fevzu: başarı | l-mubīnu: apaçık | (45:30)
|veemmā: ama gelince | elleƶīne: kimselere | keferū: inkar eden(lere) | efelem: | tekun: değil mi? | āyātī: ayetlerim | tutlā: okunurdu | ǎleykum: size | festekbertum: fakat siz büyüklük tasladınız | ve kuntum: ve oldunuz | ḳavmen: bir toplum | mucrimīne: suçlulardan | (45:31)
|ve iƶā: ve zaman | ḳīle: dendiği | inne: şüphesiz | veǎ'de: va'di | llahi: Allah'ın | Haḳḳun: gerçektir | ve ssāǎtu: ve sa'atte | : yoktur | raybe: şüphe | fīhā: onda | ḳultum: demiştiniz | : | nedrī: bilmiyoruz | : nedir | s-sāǎtu: Sa'at | in: (hayır) | neZunnu: sanıyoruz ki | illā: sadece | Zennen: bir kuruntudur | ve mā: ve değiliz | neHnu: biz | bimusteyḳinīne: inananlardan | (45:32)
|ve bedā: ve göründü | lehum: onlara | seyyiātu: kötülükleri | : şeylerin | ǎmilū: yaptıkları | ve Hāḳa: ve kuşattı | bihim: onları | : şey | kānū: oldukları | bihi: onunla | yestehziūne: alay ediyor(lar) | (45:33)
|ve ḳīle: ve denildi | l-yevme: bugün | nensākum: sizi unuttuk | kemā: gibi | nesītum: unuttuğunuz | liḳā'e: karşılaşmayı | yevmikum: gününüzle | hāƶā: bu | ve me'vākumu: ve yeriniz | n-nāru: ateştir | ve mā: ve yoktur | lekum: sizin için | min: hiçbir | nāSirīne: yardımcınız | (45:34)
|ƶālikum: böyledir | biennekumu: çünkü siz | tteḣaƶtum: edindiniz | āyāti: ayetlerini | llahi: Allah'ın | huzuven: eğlence | ve ğarratkumu: ve sizi aldattı | l-Hayātu: hayatı | d-dunyā: dünya | felyevme: artık bugün | : | yuḣracūne: onlar çıkarılmazlar | minhā: ondan (ateşten) | ve lā: ve olmaz | hum: onlar | yusteǎ'tebūne: mazeret istenenlerden | (45:35)
|felillahi: Allah'a mahsustur | l-Hamdu: hamd | rabbi: Rabbi | s-semāvāti: göklerin | ve rabbi: ve Rabbi | l-erDi: yerin | rabbi: Rabbi | l-ǎālemīne: bütün alemlerin | (45:36)
|ve lehu: ve onlar | l-kibriyā'u: ululuk | : | s-semāvāti: göklerde | vel'erDi: ve yerde | ve huve: ve O | l-ǎzīzu: azizdir | l-Hakīmu: hakimdir | (45:37)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}