» 47 / Muhammed  31:

Kuran Sırası: 47
İniş Sırası: 95
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38

 » 47 / Muhammed  Suresi: 31
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ (VLNBLVNKM) = velenebluvennekum : andolsun biz sizi deneyeceğiz
2. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
3. نَعْلَمَ (NALM) = neǎ'leme : bilinceye
4. الْمُجَاهِدِينَ (ELMCEHD̃YN) = l-mucāhidīne : cihadedenleri
5. مِنْكُمْ (MNKM) = minkum : içinizden
6. وَالصَّابِرِينَ (VELṦEBRYN) = ve SSābirīne : ve sabredenleri
7. وَنَبْلُوَ (VNBLV) = ve nebluve : ve sınayacağız
8. أَخْبَارَكُمْ (ÊḢBERKM) = eḣbārakum : söylediğiniz sözleri
andolsun biz sizi deneyeceğiz | kadar | bilinceye | cihadedenleri | içinizden | ve sabredenleri | ve sınayacağız | söylediğiniz sözleri |

[BLV] [] [ALM] [CHD̃] [] [ṦBR] [BLV] [ḢBR]
VLNBLVNKM ḪT NALM ELMCEHD̃YN MNKM VELṦEBRYN VNBLV ÊḢBERKM

velenebluvennekum Hattā neǎ'leme l-mucāhidīne minkum ve SSābirīne ve nebluve eḣbārakum
ولنبلونكم حتى نعلم المجاهدين منكم والصابرين ونبلو أخباركم

 » 47 / Muhammed  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولنبلونكم ب ل و | BLV VLNBLVNKM velenebluvennekum andolsun biz sizi deneyeceğiz And surely We will test you
حتى | ḪT Hattā kadar until
نعلم ع ل م | ALM NALM neǎ'leme bilinceye We make evident
المجاهدين ج ه د | CHD̃ ELMCEHD̃YN l-mucāhidīne cihadedenleri those who strive
منكم | MNKM minkum içinizden among you
والصابرين ص ب ر | ṦBR VELṦEBRYN ve SSābirīne ve sabredenleri and the patient ones,
ونبلو ب ل و | BLV VNBLV ve nebluve ve sınayacağız and We will test
أخباركم خ ب ر | ḢBR ÊḢBERKM eḣbārakum söylediğiniz sözleri your affairs.

47:31 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

andolsun biz sizi deneyeceğiz | kadar | bilinceye | cihadedenleri | içinizden | ve sabredenleri | ve sınayacağız | söylediğiniz sözleri |

[BLV] [] [ALM] [CHD̃] [] [ṦBR] [BLV] [ḢBR]
VLNBLVNKM ḪT NALM ELMCEHD̃YN MNKM VELṦEBRYN VNBLV ÊḢBERKM

velenebluvennekum Hattā neǎ'leme l-mucāhidīne minkum ve SSābirīne ve nebluve eḣbārakum
ولنبلونكم حتى نعلم المجاهدين منكم والصابرين ونبلو أخباركم

[ب ل و] [] [ع ل م] [ج ه د] [] [ص ب ر] [ب ل و] [خ ب ر]

 » 47 / Muhammed  Suresi: 31
Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولنبلونكم ب ل و | BLV VLNBLVNKM velenebluvennekum andolsun biz sizi deneyeceğiz And surely We will test you
Vav,Lam,Nun,Be,Lam,Vav,Nun,Kef,Mim,
6,30,50,2,30,6,50,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
نعلم ع ل م | ALM NALM neǎ'leme bilinceye We make evident
Nun,Ayn,Lam,Mim,
50,70,30,40,
V – 1st person plural imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع منصوب
المجاهدين ج ه د | CHD̃ ELMCEHD̃YN l-mucāhidīne cihadedenleri those who strive
Elif,Lam,Mim,Cim,Elif,He,Dal,Ye,Nun,
1,30,40,3,1,5,4,10,50,
N – accusative masculine plural (form III) active participle
اسم منصوب
منكم | MNKM minkum içinizden among you
Mim,Nun,Kef,Mim,
40,50,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
والصابرين ص ب ر | ṦBR VELṦEBRYN ve SSābirīne ve sabredenleri and the patient ones,
Vav,Elif,Lam,Sad,Elif,Be,Re,Ye,Nun,
6,1,30,90,1,2,200,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine plural active participle
الواو عاطفة
اسم منصوب
ونبلو ب ل و | BLV VNBLV ve nebluve ve sınayacağız and We will test
Vav,Nun,Be,Lam,Vav,
6,50,2,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural imperfect verb, subjunctive mood
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب
أخباركم خ ب ر | ḢBR ÊḢBERKM eḣbārakum söylediğiniz sözleri your affairs.
,Hı,Be,Elif,Re,Kef,Mim,
,600,2,1,200,20,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ: andolsun biz sizi deneyeceğiz | حَتَّىٰ: kadar | نَعْلَمَ: bilinceye | الْمُجَاهِدِينَ: cihadedenleri | مِنْكُمْ: içinizden | وَالصَّابِرِينَ: ve sabredenleri | وَنَبْلُوَ: ve sınayacağız | أَخْبَارَكُمْ: söylediğiniz sözleri |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولنبلونكم WLNBLWNKM andolsun biz sizi deneyeceğiz | حتى ḪT kadar | نعلم NALM bilinceye | المجاهدين ELMCEHD̃YN cihadedenleri | منكم MNKM içinizden | والصابرين WELṦEBRYN ve sabredenleri | ونبلو WNBLW ve sınayacağız | أخباركم ÊḢBERKM söylediğiniz sözleri |
Kırık Meal (Okunuş) : |velenebluvennekum: andolsun biz sizi deneyeceğiz | Hattā: kadar | neǎ'leme: bilinceye | l-mucāhidīne: cihadedenleri | minkum: içinizden | ve SSābirīne: ve sabredenleri | ve nebluve: ve sınayacağız | eḣbārakum: söylediğiniz sözleri |
Kırık Meal (Transcript) : |VLNBLVNKM: andolsun biz sizi deneyeceğiz | ḪT: kadar | NALM: bilinceye | ELMCEHD̃YN: cihadedenleri | MNKM: içinizden | VELṦEBRYN: ve sabredenleri | VNBLV: ve sınayacağız | ÊḢBERKM: söylediğiniz sözleri |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki sizden savaşanları ve sabredenleri bildirmek ve gizlediklerinizi haber vermek için sizi sınamaktadır.
Adem Uğur : Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki biz, sizden, mücahitler (Allâh yolunda mücahede edenler) ve sabredenler (sizce de) bilininceye kadar sizi (belâlarla) deneyeceğiz. . . Haberlerinizi duyuracağız!
Ahmet Tekin : Andolsun ki, içinizden hayatlarını ortaya koyarak, konuşarak, yazarak, hesapsız servet harcayarak cihad edenlerle, şer’î mükellefiyetlere riayet edenleri, sabrederek mücadeleye devam edenleri belirleyinceye, amellerinizi, davranışlarınızı görüp açığa çıkarıncaya kadar, elbette sizi imtihan ederiz.
Ahmet Varol : Andolsun ki, sizi içinizden cihad edenleri ve sabredenleri bilinceye kadar [4] deneyeceğiz. Haberlerinizi de sınayacağız. [5]
Ali Bulaç : Andolsun, biz sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız).
Ali Fikri Yavuz : And olsun, sizi (savaşla) imtihana sokacağız; tâ ki içinizden mücahidleri ve sabır gösterenleri meydana çıkaralım ve haberlerinizi imtihan meydanlarına örnek yapalım.
Bekir Sadak : And olsun ki sizi, icinizden cihada cikanlari ve sabredenleri meydana cikarana ve haberlerinizi aciklayana kadar deneyecegiz.
Celal Yıldırım : And olsun ki, içinizden mücâhidleri ve sabredenleri bilip tanıyıncaya kadar sizi hep deneyeceğiz ve haberlerinizi ortaya çıkarıp açıklıyacağız.
Diyanet İşleri : Andolsun, içinizden, cihad edenleri ve sabredenleri belirleyinceye ve durumlarınızı ortaya koyuncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki sizi, içinizden cihada çıkanları ve sabredenleri meydana çıkarana ve haberlerinizi açıklayana kadar deneyeceğiz.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.
Edip Yüksel : Sizden çaba gösterenleri ve güçlüklere karşı direnenleri ortaya çıkarıncaya kadar sizi sınayacağız ve kalitenizi sınayacağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki, biz içinizden cihad edenlerle sabredenleri ortaya çıkarıncaya ve yaptıklarınızla ilgili haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi deneyeceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki sizi, içinizden mücahitleri ve sabredenleri ortaya çıkarıp size ait haberleri ilan etmek için imtihan edeceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celalım hakkı için sizi imtihana sokacağız, tâ ki içinizden mücahidleri ve sabredenleri belli edelim ve haberlerinizi imtihan meydanlarına nümune yapalım
Fizilal-il Kuran : Andolsun ki içinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye kadar ve söylediğiniz sözlerin doğru olup olmadığını açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.
Gültekin Onan : Andolsun, biz sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, deneyeceğiz ve haberlerinizi sınayacağız (açıklayacağız).
Hakkı Yılmaz : Ve kesinlikle Biz, içinizden çaba gösterenleri ve sabredenleri bildirmemiz/ işaretleyip göstermemiz için sizi yıprandıracağız/ denemeye tâbi tutacağız. Haberlerinizi de yıprandıracağız/denemeye tâbi tutacağız.
Hasan Basri Çantay : Andolsun sizi imtihan edeceğiz. Tâki içinizden mücâhidleri ve sabr-u sebat edenleri belirtelim. Haberlerinizi açıklayalım.
Hayrat Neşriyat : Celâlim hakkı için, içinizden cihâd edenleri ve sabredenleri belli edinceye ve haberlerinizi (sırlarınızı) ortaya çıkarıncaya kadar, sizi imtihân edeceğiz!
İbni Kesir : Andolsun ki; içinizden, cihad edenlerle sabredenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihan edeceğiz.
İskender Evrenosoğlu : Ve sizin aranızdan mücahitler ve sabredenler Bize belli oluncaya kadar sizi mutlaka imtihan ederiz. Ve haberlerinizi de imtihan edeceğiz.
Muhammed Esed : Ve hepinizi mutlaka sınayacağız ki (Bizim yolumuzda) üstün gayret gösterenleri ve sıkıntılara göğüs gerenleri (diğerlerinden) ayırabilelim; çünkü biz, bütün iddialarınızı(n doğruluğunu) deneyeceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Celâlim hakkı için sizi imtihana tâbi tutacağız, tâ ki, sizden mücâhit olanlar ile sabredici olanları bilelim ve sizin haberlerinizi de deneyeceğizdir.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz sizi imtihan edeceğiz. Tâ ki içinizden cihad edenlerle sabır gösterenleri meydana çıkaralım ve haberlerinizi de açıklayalım.
Şaban Piriş : -İçinizdeki mücahidleri ve sabırlı olanları tesbit edene kadar sizi elbette deneyeceğiz. Haberlerinizi de deneyeceğiz.
Suat Yıldırım : Sizi mutlaka imtihan edeceğiz, ta ki içinizden mücahede edenleri, sabır ve sebat gösterenleri ortaya çıkaracak ve gösterdiğiniz yararlılıkları imtihan meydanlarında örnek göstereceğiz.
Süleyman Ateş : Andolsun biz sizi deneyeceğiz ki içinizden cihâd edenleri (güçlüklere) sabredenleri bilelim ve söylediğiniz sözlerin (doğru olup olmadığını) sınayalım.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz, sizden mücahid olanlarla sabredenleri bilinceye (belli edip ortaya çıkarıncaya) kadar, sizi deneyeceğiz ve haberlerinizi de sınayacağız (açıklayacağız).
Ümit Şimşek : Gerçek şu ki, içinizden cihad eden ve sabredenleri ayırt edinceye ve sözlerinizin doğruluğunu meydana çıkarıncaya kadar Biz sizi sınamaya devam edeceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, içinizden gayret gösterip didinenlerle sabredenleri bilinceye kadar, sizi belalarla imtihan edeceğiz. Haberlerinizi de eleyip tarayacağız.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}